Son güncellemeye göre Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6’lık yıkıcı depremlerde can kaybı 44 bin 218’e yükseldi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, deprem bölgesinde inşaat çalışmalarına ‘bir an önce’ başlanacağını, depremzedelerin konutlarının ‘bir sene içerisinde tamamlanacağını’ söylüyor.
Uzmanlarsa gerekli çalışmalar titizlikle tamamlanmadan, inşaata başlamanın ‘yeni felaketlere yol açacağını’ belirtiyor.
Son olarak 21 Şubat’ta Erdoğan, deprem sonrası birçok kez dile getirdiği sözünü, Osmaniye’de ‘daha kesin bir dille’ tekrarlamıştı: “Bana bir yıl vereceksiniz.”
”Türkiye’nin yüzyılı’ oldu mu size ‘felaketin yüzyılı?”
Kılıçdaroğlu, da gece Twitter hesabından yayınladığı videoda iktidarın ‘konut vaadi’yle depremzedeleri ‘tehdit ettiğini’ söyledi: “100 milyon tozluk moloz yığını varken, o molozların altında insanımız cansız yatarken, asbest varken, toz varken onlar konut pazarlama işine giriştiler çünkü tek dertleri seçim. Varsa yoksa seçim. ‘Türkiye yüzyılı’ sloganından ‘Yüzyılın felaketi’ sloganına geçişleri emin olun göz kırpma süresinde oldu. Vallahi hiç de utanmadılar. ‘Bu yüzyıl bizimdir’ iddiasıyla yola çıkan bu zevat, depremin 19’uncu gününde hala vatandaşına çadır götüremedi.
‘Türkiye’nin yüzyılı’ oldu mu size ‘felaketin yüzyılı?’ Evet oldu. Aslında insanları konut vaadi görüntüsü altında tehdit ediyorlar. ‘Bak, biz gidersek siz bize bir sene daha vermezseniz evsiz, barksız kalırsınız’ diyorlar. Açıkça söylüyorum: Yalan söylüyorlar. En basit insan hakkı olan barınma üzerinden insanımızı tehdit ediyorlar. Yaptıkları bu, çünkü şantajcı bunları. Bu saatten sonra korkmamız gereken tek şey, korkunun kendisidir.
‘Kimse sizi barınma hakkı üzerinden tehdit edemez‘
Hiç kimse korkuya teslim olmamalı. Unutmayın: Kimse sizi barınma hakkı üzerinden tehdit edemez. Tabi ki, barınma sorunu çözülecek, konutlar yapılacak. Tabi ki depremde evsiz kalmış her vatandaşımız yeni evine kavuşacak. O molozlar altında aileler kaldı, binlerce aile. Erdoğan iki moloz dökecek, bitecek. Bu mu yani? Böyle kandırabileceğini sanıyor milletimizi.”