Evlerini başlarına yıktılar yetmedi, şimdi de rant için semt boşalsın diye Ramazan’da suyu kestiler.
Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesi Alipaşa ve Lalebey mahallelerinde “kentsel dönüşüm” adı altında 3 gündür başlayan yıkım, mahalle sakinlerine geri adım attıramadı. İlk etapta boş evlerin yıkıldığı mahallelerde su ve elektrik kesintisi sürmesine rağmen halk evlerini terk etmiyor. Mahallelerini terk etmeyen yurttaşlar, su ve elektrik kesintisi ile yıldırılmaya çalışılıyor. Mahalleli kadınlar ise sabahın erken saatlerinde el arabalarıyla camilerden su taşıyarak, “Sur susuzluğa direniyor” diyerek, yaşadıklarını anlattı.
‘KERBELADIR, SUSUZLUĞA DİRENİYORUZ’
Sur’dan çıkmayacağını vurgulayan Aysel Beytar, “Bu Ramazan ayında resmen bize Kerbela’yı yaşatıyorlar. Bunun adı Erdoğan zulmüdür. İnsan kendi halkına bunu yapar mı? Durumumuz ortadadır. Evlerimize bidonlarla kuyu suyu çekiyoruz. Normal suyu marketten alıyoruz. Susuzluktan ölmemizi istiyorlar. Susuzluğa da direniyoruz. Bel fıtığım olduğu için su taşıyamıyorum. Ancak çaresiz değiliz. El arabalarıyla çocuklarım camilerden su taşıyor” diye konuştu.
‘SU OLMADIĞI İÇİN NAMAZ KILAMIYORUM’
28 yıldır Sur’da yaşayan Yıldız Kardaş da 3 gündür kesilen su ve elektriğe tepki göstererek, “Ramazan ayıdır. Susuz kalamayız. Su imandır. Kaç gündür abdest alamadığım için namaz kılamıyorum. Verdikleri parayı da kabul etmiyorum. Mahallemi ve insanlarını çok seviyorum. Yıkılmasını istemiyorum. Sur’u yıkarak var olan dayanışma kültürümüzü yok etmek istiyorlar. Buna rağmen çıkmayacağız. Gerekirse camilerde su taşımaya devam ederiz” dedi.
Evlerini başlarına yıktılar yetmedi, şimdi de rant için semt boşalsın diye Ramazan’da suyu kestiler.
Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesi Alipaşa ve Lalebey mahallelerinde “kentsel dönüşüm” adı altında 3 gündür başlayan yıkım, mahalle sakinlerine geri adım attıramadı. İlk etapta boş evlerin yıkıldığı mahallelerde su ve elektrik kesintisi sürmesine rağmen halk evlerini terk etmiyor. Mahallelerini terk etmeyen yurttaşlar, su ve elektrik kesintisi ile yıldırılmaya çalışılıyor. Mahalleli kadınlar ise sabahın erken saatlerinde el arabalarıyla camilerden su taşıyarak, “Sur susuzluğa direniyor” diyerek, yaşadıklarını anlattı.
‘KERBELADIR, SUSUZLUĞA DİRENİYORUZ’
Sur’dan çıkmayacağını vurgulayan Aysel Beytar, “Bu Ramazan ayında resmen bize Kerbela’yı yaşatıyorlar. Bunun adı Erdoğan zulmüdür. İnsan kendi halkına bunu yapar mı? Durumumuz ortadadır. Evlerimize bidonlarla kuyu suyu çekiyoruz. Normal suyu marketten alıyoruz. Susuzluktan ölmemizi istiyorlar. Susuzluğa da direniyoruz. Bel fıtığım olduğu için su taşıyamıyorum. Ancak çaresiz değiliz. El arabalarıyla çocuklarım camilerden su taşıyor” diye konuştu.
‘SU OLMADIĞI İÇİN NAMAZ KILAMIYORUM’
28 yıldır Sur’da yaşayan Yıldız Kardaş da 3 gündür kesilen su ve elektriğe tepki göstererek, “Ramazan ayıdır. Susuz kalamayız. Su imandır. Kaç gündür abdest alamadığım için namaz kılamıyorum. Verdikleri parayı da kabul etmiyorum. Mahallemi ve insanlarını çok seviyorum. Yıkılmasını istemiyorum. Sur’u yıkarak var olan dayanışma kültürümüzü yok etmek istiyorlar. Buna rağmen çıkmayacağız. Gerekirse camilerde su taşımaya devam ederiz” dedi.
Evlerini başlarına yıktılar yetmedi, şimdi de rant için semt boşalsın diye Ramazan’da suyu kestiler.
Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesi Alipaşa ve Lalebey mahallelerinde “kentsel dönüşüm” adı altında 3 gündür başlayan yıkım, mahalle sakinlerine geri adım attıramadı. İlk etapta boş evlerin yıkıldığı mahallelerde su ve elektrik kesintisi sürmesine rağmen halk evlerini terk etmiyor. Mahallelerini terk etmeyen yurttaşlar, su ve elektrik kesintisi ile yıldırılmaya çalışılıyor. Mahalleli kadınlar ise sabahın erken saatlerinde el arabalarıyla camilerden su taşıyarak, “Sur susuzluğa direniyor” diyerek, yaşadıklarını anlattı.
‘KERBELADIR, SUSUZLUĞA DİRENİYORUZ’
Sur’dan çıkmayacağını vurgulayan Aysel Beytar, “Bu Ramazan ayında resmen bize Kerbela’yı yaşatıyorlar. Bunun adı Erdoğan zulmüdür. İnsan kendi halkına bunu yapar mı? Durumumuz ortadadır. Evlerimize bidonlarla kuyu suyu çekiyoruz. Normal suyu marketten alıyoruz. Susuzluktan ölmemizi istiyorlar. Susuzluğa da direniyoruz. Bel fıtığım olduğu için su taşıyamıyorum. Ancak çaresiz değiliz. El arabalarıyla çocuklarım camilerden su taşıyor” diye konuştu.
‘SU OLMADIĞI İÇİN NAMAZ KILAMIYORUM’
28 yıldır Sur’da yaşayan Yıldız Kardaş da 3 gündür kesilen su ve elektriğe tepki göstererek, “Ramazan ayıdır. Susuz kalamayız. Su imandır. Kaç gündür abdest alamadığım için namaz kılamıyorum. Verdikleri parayı da kabul etmiyorum. Mahallemi ve insanlarını çok seviyorum. Yıkılmasını istemiyorum. Sur’u yıkarak var olan dayanışma kültürümüzü yok etmek istiyorlar. Buna rağmen çıkmayacağız. Gerekirse camilerde su taşımaya devam ederiz” dedi.
Evlerini başlarına yıktılar yetmedi, şimdi de rant için semt boşalsın diye Ramazan’da suyu kestiler.
Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesi Alipaşa ve Lalebey mahallelerinde “kentsel dönüşüm” adı altında 3 gündür başlayan yıkım, mahalle sakinlerine geri adım attıramadı. İlk etapta boş evlerin yıkıldığı mahallelerde su ve elektrik kesintisi sürmesine rağmen halk evlerini terk etmiyor. Mahallelerini terk etmeyen yurttaşlar, su ve elektrik kesintisi ile yıldırılmaya çalışılıyor. Mahalleli kadınlar ise sabahın erken saatlerinde el arabalarıyla camilerden su taşıyarak, “Sur susuzluğa direniyor” diyerek, yaşadıklarını anlattı.
‘KERBELADIR, SUSUZLUĞA DİRENİYORUZ’
Sur’dan çıkmayacağını vurgulayan Aysel Beytar, “Bu Ramazan ayında resmen bize Kerbela’yı yaşatıyorlar. Bunun adı Erdoğan zulmüdür. İnsan kendi halkına bunu yapar mı? Durumumuz ortadadır. Evlerimize bidonlarla kuyu suyu çekiyoruz. Normal suyu marketten alıyoruz. Susuzluktan ölmemizi istiyorlar. Susuzluğa da direniyoruz. Bel fıtığım olduğu için su taşıyamıyorum. Ancak çaresiz değiliz. El arabalarıyla çocuklarım camilerden su taşıyor” diye konuştu.
‘SU OLMADIĞI İÇİN NAMAZ KILAMIYORUM’
28 yıldır Sur’da yaşayan Yıldız Kardaş da 3 gündür kesilen su ve elektriğe tepki göstererek, “Ramazan ayıdır. Susuz kalamayız. Su imandır. Kaç gündür abdest alamadığım için namaz kılamıyorum. Verdikleri parayı da kabul etmiyorum. Mahallemi ve insanlarını çok seviyorum. Yıkılmasını istemiyorum. Sur’u yıkarak var olan dayanışma kültürümüzü yok etmek istiyorlar. Buna rağmen çıkmayacağız. Gerekirse camilerde su taşımaya devam ederiz” dedi.