Beş yıl önce Diyarbakır’daki nevruz kutlamalarında polis kurşunuyla öldürülen 21 yaşındaki öğrenci Kemal Kurkut’un vurulduğu anı fotoğraflayan gazeteci Abdurrahman Gök’e 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verildi. Kurkut’u öldüren polis Y.Ş. beraat etti.
2017 yılında Diyarbakır nevruz kutlama alanına girmek isterken polis kurşunuyla hayatını kaybeden Kemal Kurkut’un vurulma anını çeken gazeteci Abdurrahman Gök’e “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verildi.
İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü öğrencisi olan 21 yaşındaki Kemal Kurkut, Diyarbakır nevruz parkına yakın olan Evrim Alataş Caddesi üzerindeki polis kontrol noktasında vurularak öldürüldü. O anları tüm Türkiye Gök’ün çektiği fotoğrafla gördü.
Olaydan sonra Abdurrahman Gök hakkında “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davanın karar duruşması bugün Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Twitter hesabından savunmasını ve verilen cezaya dair paylaşımlarda bulunan gazeteci Gök, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasında, “Suçlama konusu yapılan fotoğrafların altına Kobane yerine Libya veya Azerbaycan yazsaydım bugün burada 8 yıl sonra yargılanacak mıydım?” diye sordu.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 22,5 yılla yargılandığım davada, “örgüt üyeliğinden beraat”, “propaganda”da 1 yıl 6 ay 22 gün cezanın verildiği karar duruşmasında yaptığım savunmamdan bir bölüm… (30/06/2022)
Avukatlarım @RESULTAMUR ve @MehmetEminAktar iyi ki varsınız…— A.Rahman Gök (@arahmangok) June 30, 2022
Gök’ün avukatları Resul Temur ve Mehmet Emin Aktar’ın savunmalarının ardından duruşmaya karar arası verildi. Mahkeme heyeti oy birliği ile Gök’ün “örgüt üyeliği” suçlamasından beraatine hükmetti. “Örgüt propagandası” suçunu işlediğinin sabit olduğuna kanaat getirerek Gök’ü 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırdı. Heyet cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verdi.
Kemal Kurkut’u vuran polis Y.Ş. ise Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada beraat etmişti. Beraat gerekçesi ise, “sanığın bu suçu işlediğini gösterir ve cezalandırılmasına yeter nitelikte her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediği” olarak açıklanmıştı.