6 Şubat’ta meydana gelen Maraş merkezli depremlerin üzerinden yaklaşık 3 buçuk ay geçmesine karşın hâlâ çok sayıda kaybolan vatandaşa ulaşılamadı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 14 Nisan’da hayatını kaybedenlere ilişkin açıkladığı son verilere göre; 50 bin 500 kişi hayatını kaybetti. Ancak bakan, kaybolan vatandaşların sayısına ilişkin resmi verileri paylaşmadı. STK’lerde yer alan bilgiye göre; yaklaşık bin kişinin kaybolduğu ileri sürülürken kayıpların aileleri, yakınlarının akıbetin öğrenmek istediğini söyledi.
Öte yandan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Neredeyse 14 milyon insanın hayatını etkileyen bir afet yaşamamıza rağmen kayda değer hiçbir hadise ile karşılaşmadık” açıklamasıyla bir kez daha gündeme geldi. Kayıplarını arayan vatandaşlar, Erdoğan’ın açıklamalarına tepki göstererek, “Kaybolanlar bizim ailemiz, yakınlarımız… Aylardır muhatap bile bulamadık. Bu çok talihsiz bir açıklama” dedi.
YA KAÇIRILDIYSA?
Hatay’ın Antakya ilçesindeki Güzelburç Mahallesi’ne bağlı Zümrüt Caddesi üzerindeki İlke Apartmanı, Maraş merkezli depremlerin ardından yerle bir oldu. Sarsıntının 28’inci saniyesinde yıkılan binadan onlarca kişinin cansız bedeni çıkarılırken, 25 kişinin ise akıbeti hâlen belli değil. 25 yaşındaki Esin Kırık da kaybolanlardan sadece biri. Esin Kırık’ın ağabeyi Emre Kırık, aylardır kardeşine ulaşamadığını söyledi. Hastaneleri gezdiğini söyleyen Emre Kırık, “Bu durum çok acı. Kaliteli bir çalışma yürütülmüyor. Kardeşime ulaşmaya çalışıyoruz, birçok kenti gezdim, tüm hastanelere baktım ama sonuç yok. Normal hayatımıza dönemiyoruz. Hala organ mafyası üzerinde duruyoruz. Ya kaçırıldıysa?” diye sordu. Aynı apartmandan kaybolan 25 kişinin ailesiyle her gün bir araya geldiklerini söyleyen Kırık “ Telefon aracılığıyla konuşuyoruz. Birbirimizi bilgilendiriyoruz ama bir gelişme yok” diye konuştu.
CENAZELER SERGİLENMİŞ
Kayıplara ilişkin en son Hatay savcısıyla görüştüğünü söyleyen Kırık, şunları anlattı: “Savcıya göre 204 tane kişinin olduğu kimsesiz mezarlığı varmış. Onun dışında mezarlık olmadığını ve Esin’in kimsesiz olarak gömülmediğini iddia ediyor. ‘Bizde DNA’sı var’ diyor ama ilk 3 gün sistemin kurulamamasından kaynaklı olarak çıkarılan cenazeler mezarlığın ön bahçesinde öylece sergilenmiş. Bizim bundan haberimiz yoktu. Tanıdığını iddia eden şahıslar, ufak bir tutanakla cenazeleri teslim almış ve defnedilmiş. Esin’in cenazesini de hiç tanımayan biri almış, götürmüş olabilir. Biz mezarların açılmasını isteyeceğiz.”
