Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

Kartalkaya yangınında ailesinden 8 kişiyi yitiren Avukat Gültekin: “Elim, Turizm Bakanı’nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın, bürokratlarının yakasındadır”

by emre_aktifhaber
July 7, 2025
Kartalkaya yangınında ailesinden 8 kişiyi yitiren Avukat Gültekin: “Elim, Turizm Bakanı’nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın, bürokratlarının yakasındadır”
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Kartalkaya’daki otel yangını faciasında ailesinden 8 kişinin hayatını kaybettiği Avukat Yüksel Gültekin, “Bu olayı unutmayın, unutturmayın. Elim, Turizm Bakanı’nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın, bürokratlarının yakasındadır. Bu dünyada da yakasındadır, öbür dünyada da yakasındadır” dedi.

Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de meydana gelen 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangına ilişkin 19’u tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda sürüyor.

Yangında ailesinden 8 kişiyi kaybeden Avukat Yüksel Gültekin, gazetecilere yaptığı açıklamada, bakanlık yetkililerine soruşturma izni verilmemesi üzerinden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ı eleştirdi. “Elim, Turizm Bakanı’nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın, bürokratlarının yakasındadır” diyen Gültekin, şöyle konuştu:

Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: DEM’le görüştük diye bize terörist diyenler terör örgütünün başıyla anlaştılar

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: DEM’le görüştük diye bize terörist diyenler terör örgütünün başıyla anlaştılar

July 12, 2025
5k
Trabzon’daki terfi töreninde AKP ilçe başkanı polislere rütbe taktı

Trabzon’daki terfi töreninde AKP ilçe başkanı polislere rütbe taktı

July 12, 2025
5k

“167 gündür benim evlatlarım çok kıymetliydi, ama en az benim evlatlarım kadar kıymetli 70 evlat da benimle aynı duygular içerisinde ailelerin. Biz herhangi bir şekilde yemiyoruz, içmiyoruz, uyumuyoruz; gündüzler, geceler karıştı. Evlatlarımızı geri getirmemiz mümkün değil. Ben aynı zamanda 35 yıllık avukatım. Bizim bundan sonra tek görevimiz, gerek yaklaşık bir saat boyunca devam eden yangında 2-3 defa odalarına çıkan, inen otel sahiplerinin, ailelerinin 12. kattaydılar, benim evladım Rümeysa ve Bilal 6. kattaydılar. Netice itibarıyla, garajdaki 2 arabayı örtbas etme derdine düşmeselerdi, şu an burada böyle bir manzara olmayacaktı. Ben bütün ailemi kaybettim. Netice itibarıyla yaşadığım süre boyunca, bizim artık tek gayemiz var. Bu olayda sebep olan irili ufaklı, yani resepsiyonistinden tutun da aşçısından, otel sahibinden, müdüründen…

Savcıya teşekkür ediyorum. Titiz bir soruşturma yürütüldü. Ama maalesef, bu olayda onlar kadar, şu an yargılananlar kadar belki daha suçlu olan Turizm Bakanlığı yetkilileri ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri, koruma kılıfı altında huzura getirilemediler. Şimdi bizim tek görevimiz var. Bu konuda da sizlerden de basından duyarlılık rica ediyoruz. Adalet Bakanımızın bir sözü var, Bakanımız diyor ki: ‘Hiç kimse kanunlar ve hukuklar karşısında layüsel değildir’ 35 yıllık avukat olarak katılıyorum, eğer hiç kimse kanunlar ve hukuklar karşısında layüsel değilse…

“Bakanlar ve ilgili yetkililerin yargılanması için ömrümün sonuna kadar mücadele edeceğim”

Bilirkişiler yaptığı incelemede, Turizm Bakanlığı’nın yetkililerinin birinci derecede sorumlu olduğunu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin de birinci dereceden sorumlu olduğunu tespit etti. Böyle bir turizm tesisinin 3 yıldan beri iş sağlığı güvenliği uzmanı yok; ondan önce de yalnızca 10 dakika sağlık güvenliği uzmanı çalıştırmışlar. Turizm Bakanlığı yetkilileri, 2005 yılında burada inceleme yapmışlar, rapor düzenlemişler, eksiklikler var demişler. Netice itibarıyla herhangi bir işlem yapmamışlar. 2008’de yine aynı şekilde bir rapor düzenlenmiş ve işlem yapılmamış. Türkiye’de konjonktür zaman zaman değişebilir, bunun üstünü bugün örtebilirsiniz, yarın örtebilirsiniz ama öbürsü gün örtemezsiniz. Yaşadığım süre boyunca, mevcut Turizm Bakanı’nın, ilgili yetkililerin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın ve ilgili yetkililerin içeride olduğu gibi yargılanması için ömrümün sonuna kadar mücadele edeceğimden hiç kimsenin şüphesi olmasın.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özel’e teşekkür ederim”

Bu olay sebebiyle başta Cumhurbaşkanımız, kıymetli eşi, evlatları, kardeşleri ve tüm ailesi, 167 gündür olayın ilk meydana geldiği andan itibaren bugüne kadar ilgilerini, desteklerini, dualarını esirgemediler. Ben çok teşekkür ediyorum. Ayrıca Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel Bey, hem taziye ziyaretinde bulunduğu hem evlatlarımın mezarını ziyaret etti, kendisine çok teşekkür ediyorum.

Bu olay bir turizm tesisinde meydana geldi, arkadaşlar. Netice itibarıyla bu turizm tesisinin başında kim var, ülkede turizmin başında kim var, turizm bakanı var, be merhametsiz yürek. Biliyorum ki senin de iki tane evladın var. Allah’tan korkmuyorsunuz da kuldan da utanmıyorsunuz. Bir kere bile olsun, 8 tane evladı toprağa verdim, bir kere bile olsun adam gelir taziyede bulunur. Yüzün tutmadı, telefon eder, gelemedin, yardımcını gönderirsin, gelemedin, genel müdürünü gönderirsin, hiçbir şey yapamazsan, il turizm müdürünü gönderirsin. Bugüne kadar bu merhametsiz yürek adını anmak istemiyorum. Bir kere bile bizi arayıp sormadın, nasıl bir empatidir bu? İşin siyasi boyutuna girmek istemiyorum, AK Parti’nin kuruluş felsefesini biliyorum. Bu adamları burada nasıl barındırırlar, bir şey söylemek istemiyorum. Zannediyor mu ki, iki tane otele ETS tur şirketi, Yunan adalarında gezdiği yatı, kendini kurtarır mı? Kurtarmaz. Zalimin zulmü varsa, mazlumun Allah’ı var.

“Netice itibarıyla ben suçluların kulağından tutulup bu yargının önüne çıkarılmasını istiyorum”

Yaşadığım süre boyunca yakasındayım, bu görevler bugün gelip geçer. Biz devletimizi seviyoruz. Ben devletime, hükümetime zarar gelmemesi için bugüne kadar sustum, susmaya devam edeceğim ama suçun şahsiliğine inanıyorum. Bu ülkede Kültür ve Turizm Bakanı, çünkü bu silsile kendisine gidecek, bundan kurtulamaz. Çok merak ediyorum, bu Grand Kartal Otel’in sahibi, aynı zamanda başka bir otelin de sahibi. Acaba bakanın şirketi, ETS tur, son 3 yılda buraya kaç yolcu gönderdi? Nasıl bir ticari ilişkileri var? Bunların tamamını ben açığa çıkaracağım, yaşadığım müddetçe. Bu konuda basınım da hassas olmasını rica ediyorum. Ben bu yargıya inanıyorum, adalete güveniyorum. Bu davanın asla siyasallaşmasını arzu etmiyorum. Ben suçluların kulağından tutulup bu yargının önüne çıkarılmasını istiyorum. Yaşadığım sürece, nefes aldığım sürece tüm çabam ve diğer ailelerinin çabası bunun için olacaktır. Bu olayı unutmayın, unutturmayın. Elim, Turizm Bakanı’nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın, bürokratlarının yakasındadır. Bu dünyada da yakasındadır, öbür dünyada da yakasındadır. İkisinin de yaşı netice itibariıyla 50’yi geçti, ölüm var, ölüm. Biz bu ölümün olduğunu çok acı bir şekilde öğrendik, öbürlerini de hatırlatmak istiyorum. Ölüm var, değil bu dünyada, öbür dünyada yakalarını bırakmayız. Buna sebep olanların hiçbirinin yakasını bırakmayacağız.”

Tutuksuz sanık FQS şirketi çalışanlarının avukatı: “Turizm Bakanlığı’nın kendilerine tampon olması için belirledikleri bir şirket bu”

Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği davanın ilk duruşmasında, tutuksuz yargılanan FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi çalışanları dinlendi. Şirket çalışanlarının avukatı savunmasında, “İddianamede ve bilirkişi raporunda müvekkilimin olmayan sorumlulukları kendisine yüklenmiştir. Turizm Bakanlığı’nın kendilerine tampon olması için belirledikleri bir şirket bu. Olası bir durumda Bakanlığa herhangi bir şey sıçramasın diye” ifadelerini kullandı.

Bolu Kartalkaya’da Grand Kartal Otel’de meydana gelen, 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangına ilişkin 19’u tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda sürüyor.

Bolu, Ankara, Zonguldak, İzmir, Bartın ve Sakarya baroları, Ankara Diş Hekimleri Odası, Türk Tabipleri Birliği (TTB), UCİM ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) davaya katılma talebinde bulundu. Katılma taleplerinin değerlendirilmesi için verilen arada müştekiler ile sanık avukatları arasında gerginlik yaşandı. Aranın ardından mahkeme tarafından katılma talepleri, suçtan zarar görmedikleri gerekçeleriyle reddedildi.

Duruşma tutuksuz sanıklardan FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi çalışanı Aleyna Beşinci’nin savunmasıyla devam etti. Beşinci, otele ilişkin 14 kriterli bir sürdürülebilirlik turizm denetiminde bulunduklarını ifade etti ve “Ben çevresel ve sürdürülebilirlik alanında denetim yaptım. Yasal uyum kriteri çok geniş bir madde. Bizden istenen, belge ve planların var olup olmadığını kontrol etmek. ‘Var mı yok mu’ şeklinde rapor hazırlıyoruz. İçeriğine ilişkin ise doğru mu yoksa yanlış mı konusunda bir değerlendirme yapamıyorum. 2023 ve 2024 yılında denetimlere gittim. FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu da bu denetimleri onayladı” dedi.

“Bakanlık sadece para cezası kesiyor”

Beşinci’nin avukatı da şu savunmayı yaptı:

“Burada sanık avukatı olarak bulunmak gerçekten zor. Ancak biz müvekkilimizin suçsuzluğuna inanıyoruz. İsteğimiz gerçek suçluların cezalarını almaları. Bu duruşma salonunda bulunmayan faillerin de cezalandırılması en büyük talebimizdir. İddianamede ve bilirkişi raporunda müvekkilimin olmayan sorumlulukları kendisine yüklenmiştir. Turizm Bakanlığı’nın kendilerine tampon olması için belirledikleri bir şirket bu. Olası bir durumda Bakanlığa herhangi bir şey sıçramasın diye. Bu 14 kriterli denetimde olumsuz rapor verse bile Bakanlık sadece para cezası kesiyor, otelin kapanması yine söz konusu değil. Müvekkilimin yargılamadan vareste tutulmasını istiyoruz.”

Tutuksuz sanıklardan Ali Ağaoğlu ise şu iddiaları dile getirdi:

“Benim şirketimin hiçbir suçu olmamasına rağmen davaya dahil olmuş durumdayız. Bizim bina güvenliği ve yangın denetimine ilişkin hiçbir sorumluluğumuz bulunmamaktadır. Turizm Bakanlığı’na bağlı Turizm Geliştirme Ajansı’nın kriterlerine göre yetki almış durumdayız. 14 kritere baktığınızda ağırlıklı olarak çevre konuları vardır. Tüm suçlamaları reddediyoruz. Aleyna Hanım iş sağlığı ve güvenliği uzmanı değil. Yangına dair bir denetim yetkisi yok.”

Kızı yangından kurtulan baba, duruşmanın görüldüğü spor salonunun yangına karşı yetersiz olduğunu söyledi: “Biz neyin davasını yapıyoruz o zaman”

Kızı Kartalkaya’daki otel yangından çarşafları birbirine bağlayıp pencereden inerek kurtulan Ömer Seldi, duruşmanın görüldüğü spor salonunun herhangi bir yangın durumunda kaçış için yeterli noktasının ve yangın tüpünün bulunmadığını “Spor salonuna içeriye sandalye koymuşlar, yüzlerce insan var. Tutuklular, görevliler, sanık yakınları var. Ama yangına önem olacak hiçbir şey yok ve tek bir çıkış var. Biz neyin davasını yapıyoruz o zaman” sözleriyle anlattı. Bu sözler üzerine görevlilerce Seldi’ye salonda iki yangın tüpü bulunduğu ve herhangi bir yangın durumunda dışarıda itfaiye aracının beklediği bilgisi verildi.

Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangına ilişkin 19’u tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda sürüyor.

Kızının otelde çıkan yangından perdeleri birbirine bağlayıp camdan sarkıtarak kurtulduğunu söyleyen Ömer Seldi, duruşmanın görüldüğü spor salonunun yangına karşı yeterli olmadığını iddia etti. Seldi, “78 canın hesabının sorulacağı bir salondayız. Türkiye’nin travmatik bir davasının görüldüğü salonda maalesef bundan ders alınmamış, yangın tertibatı yok. Spor salonuna, içeriye sandalye koymuşlar, yüzlerce insan var. Tutuklular, görevliler, sanık yakınları var ama yangına önlem olacak hiçbir şey yok ve tek bir çıkış var. Biz neyin davasını yapıyoruz o zaman?” ifadelerini kullandı.

“İnsanlar bu kadar travmalıyken neden doğru düzgün bir salonda yapmıyoruz?”

“Biz yangını, ihmalleri yargılayacağımız davanın salonunu bile doğru seçemeyen bir toplum haline geldik” diyen Seldi, bu durumu polislere ve görevlilere söylediğini anlattı. Seldi, “Yangın davasını yapan yer yangına uygun mu dikkat çekmek istedim. Hakim ilk ifadeleri aldıktan sonra ‘ara veriyorum’ dedi. Biz 10 dakikada çıktık izdihamdan. Olağanüstü bir şey olsa ne olacak? Benim kızım zaten travmalı, altı aydır yangın nedeniyle. ‘Şimdi yangın çıkarsa ne yaparız’ diyor. İnsanlar, toplum bu kadar travmalıyken, bu işten zarar görmüşken ne neden doğru düzgün bir salon yapamıyoruz yargılama için? Ne olmasını bekliyoruz, 300 kişi de burada mı ölsün?” şeklinde konuştu.

Seldi’nin salonun yetersiz olduğu ve yangın tüpünün bulunmadığı iddiaları üzerine görevliler Seldi’ye salonda iki yangın tüpü olduğu ve halihazırda bir yangın durumunda dışarıda itfaiye aracının beklediği bilgisini aktardı.

Özgür Özel’den “Kartalkaya davası” açıklaması: “Esas sanık olması gerekenler hakim karşısında değil”

Grand Kartal Otel yangınına ilişkin ilk duruşmayı takip eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bugün nihayet sanıkların bir kısmı hakim karşısında. Ama esas sanık olması gereken kişiler bugün hakim karşısında değil. Bunun tek sorumlusu var, o da Turizm Bakanı” dedi.

Özel, 78 kişinin hayatını kaybettiği Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel davasının ilk duruşmasını takip etti. Özel, duruşma devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

“Hepimizin yüreklerini dağlayan, çok uzun süredir üzerinde bütün Türkiye’nin konuştuğu, ilk günlerde yapılan bilirkişi görevlendirmesinin sonucunda yazılan raporun siyasi saiklerle kabul edilmediği, reddedildiği, önce o rapora ‘korsan’ dendiği, sonra o rapora ‘korsan’ denmesinin bir korsanlık faaliyeti olduğunun ortaya çıktığı bir süreci hep birlikte takip etmiştik” ifadelerini kullanan Özel, bugün nihayet sanıkların bir kısmının hakim karşısında olduğunu söyledi.

Özel, şunları kaydetti:

“Ama esas sanık olması gereken kişiler bugün hakim karşısında değil. Bunun tek sorumlusu var, o da Turizm Bakanı. Çünkü o izin vermiyor. Savcı diyor ki ‘Benim şu kamu görevlilerini de yargılamam lazım.’ Turizm Bakanlığı izin verecek, vermiyor. Neden vermiyor? Çorabın söküğünü bir tutarsa, ‘Çektikçe, çektikçe bana kadar gelir.’ Bunu biliyor Turizm Bakanı. Bu işin en baş sorumlusunun o olduğunu ve ilk anlardan itibaren suçluların telaşı içinde olduğunu hepimiz biliyoruz. O yüzden savcının talebi bakanlıktan reddedilmişti, buna karşı hukuki yollara başvuruldu. En kısa sürede kamu görevlilerinin de hakim karşısına çıkabilmesini ümit ediyoruz. Bunun dışında benim samimi olarak hatırlatacağım, hatırlatmayı kendime bir görev bildiğim konu şudur: Bugün kamuoyunun ilgisi, basının ilgisi, herkesin ilgisi en üst düzeyde. Bu adalet talep eden mağdurlar, aileler için son derece önemli. Ancak Soma’da da böyle olmuştu. İlk gün aynen burada olduğu gibi 301 aileden birer kişi içeri alınmıştı. Bugün de ilk başta öyle yapılmıştı, sonra ikinci kişiler alındı. Soma’da dört kilometre kuyruk vardı mahkemenin önünde, içeri girmek isteyenlerle ilgili. Herkes de diyordu ki ‘Unutursak yüreğimiz kurusun.’ Yapılan blok duruşmaları, tamamını takip etmiş birisi olarak söylüyorum ilk günden son güne kadar, en sonunda, 83 duruşmanın sonunda biz salonda toplam 150 kişiydik arkadaşlar. Sonra da ölen kişi başına 5,5 gün yattılar ve çıktılar. Şimdi Ayvalık’ta, Dikili’de yazlıklarında keyif çatıyor. İlk gün herkes sanıyordu ki 301 kere müebbet alacaklar. 5’er buçuk gün yattılar ve çıktılar. İlk gün psikolojik üstünlük, ahlaki üstünlük, salondaki her şey mağdurların lehineyken, sonra bambaşka bir şeye evriliyor. Onun için benden söylemesi, birinci gün herkes gelir, birinci gün herkes konuşur, birinci gün herkes tweet atar. Önemli olan bu süreci ilk günden son güne kadar takip etmek, sona gelirken her şey yavaş yavaş değiştiğinde oralarda bulunmak ve fikri takip etmektir. Bunu buradaki muhabir arkadaşlara söyleyecek halim yok. Onlar büyük bir mesleki aşkla bunu yaparlar da bu davaların takip edilmesi noktasında görevlendirmeleri yapan İstanbul’daki, Ankara’daki yetkili masaların başında oturan medya kuruluşlarındaki kişilere hatırlatırım. Bütün siyasilere hatırlatırım. Bütün sivil toplum örgütlerine hatırlatırım.

“Ucu kime dokunursa dokunsun…”

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak en yakından bu davayı takip etmeye, ucu kime dokunursa dokunsun, nereye varırsa varsın suçluların cezalandırılmasına, kamusal bir öğrenmeyle bir daha böyle şeylerin yaşanmaması için kimin üstüne ne düşüyorsa herkesin buradan kendi dersini çıkarmasına özen göstereceğiz. En kısa sürede en adil ve en etkin yargılamanın yapılmasını ümit ediyoruz. Bu konuda özellikle hem ilgili komisyondaki arkadaşlarımız, başta ilin milletvekili olmak üzere ve deneyimli hukukçu milletvekili arkadaşlarımız konuyu yakından takip edecekler. Ben de davanın kritik günlerinde burada olmaya ve meseleyi takip etmeye devam edeceğim. Bu konuyla ilgili söyleyeceklerim bu kadar.”

“Bir kez daha yüreğimiz yanıyor ve kabullenemiyoruz”

Özel, Pençe-Kilit bölgesinde metan gazından 12 askerin şehit olmasıyla Türkiye’nin büyük bir acı yaşadığını belirterek, şöyle konuştu:

“Üç yıl önce şehit olmuş üsteğmenimizin naaşına erişmek için yapılan bir mağara araması sırasında, ben mahkemeye girdiğim sırada 12 diye öğrenmiştim, askerimizin şehit olduğunu öğrendik. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize sabır diliyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin başı sağ olsun.

Ancak kamuoyunun ve hepimizin burada bir boş mağaraya girerken, bu kadar çok askerimizin birden oraya girmesini, gerekli tedbirlerin alınmamış olmasını, öncesinde bütün teçhizatı ile birlikte ölçüm yapacak uzmanın girip de ondan sonra bunun yapılması yerine, her birinin aynı anda ve bu tedbirsizlikle girip şehit olmuş olmasını milletin vicdanı kabul etmiyor. Devlete emanet 12 tane civciv ölse hesabı sorulur. 12 tane civcivi kaybetseniz insan der ki ‘Ya ne yaptın, can bunlar’ der. Bunların hepsi aslan parçası Mehmetçikler ya da uzmanlar, erbaşlar, komutanlar. Bu kadar büyük bir sorumsuzlukla ve tedbirsizlikle davranılmış olmasını aklım da almıyor, içime de sinmiyor. Bu memlekette kimse de içine sindiremiyor. Tabii ki cenazeler kalktıktan sonra arkadaşlarımız konunun Meclis zemininde de araştırılması için çaba içine girecekler. Ama ortada büyük bir ihmalin, büyük bir sorumsuzluğun olduğunu da görmek lazım. Bir kez daha yüreğimiz yanıyor ve kabullenemiyoruz. Bunu ifade etmek isterim.”

“Kendi yetki ve sorumluluk alanını korumaya yönelik attığı adım”

Özel, hakkında açılan soruşturma için şunları dile getirdi:

“Soruşturmayı yargı sistemimiz açısından olumlu bulduğumu ifade etmek isterim. Soruşturma dün akşam saatlerinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı açısından açıldı. Kendisini Türkiye Başsavcısı bilen ve hiç şüphe yok ki bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcısını ezerek, onun yetki alanına girerek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yapması olası bir yetki ve had aşımına karşı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının apar topar da olsa, pazar günü akşam ve kendi yetki ve sorumluluk alanını korumaya yönelik olarak atmış olduğu adımı takdirle karşılıyorum. Bir soruşturma açılacaksa, o soruşturmanın yeri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığıydı. O açıdan iyi bir şeydir. Benim hakkımda soruşturma açarlar, fezleke düzenlerler, o ayrı bir meseledir. Ama İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının önce Ümit Özdağ olayında Antalya Cumhuriyet Başsavcısının, sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcısının, yine Kayseri Cumhuriyet Başsavcısının yetkilerini tanımayıp, onlara mesleklerini öğretip, adeta onları paspas edip, kendisini ‘Ben ayrıcalıklıyım. Ben beyefendi tarafından görevlendirildim. Ben hudut tanımam, sınır tanımam. İstanbul’un bu tarafına da bakarım, bu tarafına da bakarım. Anadolu’ya da ben bakarım. Her yere ben bakarım’ diyecek hadsizliğine bu kez fırsat vermedikleri için Ankara Cumhuriyet Başsavcısını tebrik ediyorum. Doğru iş yapmış.”

“İki yıl vadeli seçimden korkmuyor”

Bekir Bozdağ’ın erken seçime yönelik açıklamalarını değerlendiren Özel, şöyle konuştu:

“Bekir Bey’in duymadığı bir çığlık var; o da geçinemeyen milletin, işsiz kalan milletin, adaletsizliklere isyan eden milletin sandık talebidir. Sandık Bekir Bey istediğinde ya da beyefendisi istediğinde değil, millet istediğinde gelir. Millet ‘Adayımı bırak, sandığımı getir. Kararı ben vereceğim’ diyor. Bunlar büyük hukuksuzluklarla ilerliyorlar. Bugün izlediğimiz dava ile ilgili içeriği siyasileştirmek istemiyoruz. Ama Sayın Erdoğan’ın da çok yakından tanıdığı insanlar burada neler gördüler, neler yaşadılar, neye isyan ediyorlar bunları görmek lazım. Türkiye’de devleti taşıyan bütün kolonlar, bütün kirişler çatlamış durumda. Bunun onarılması için milletin bu işe el atması gerekiyor. Millet bu işe el atıyor. Biz dedik ki ‘Gelin 2 Kasım’da, eğer kendinize güveniyorsanız.’ Erdoğan diyor ya ‘Ben de anket yaptırdım’ diyor. ‘Bütün anketler bir yana, bende bir anket var. Birinci partiyiz.’ Ne ala? Gelin sandığı kasımın başında koyalım ve bu seçimi yapalım. Seçimden korkmamak, şimdilik bir iştir. Bu günlük bir iştir. İki yıl vadeli bir iş değildir. Bekir Bozdağ seçimden korkmuyor ama iki yıl vadeli korkmuyor. Kasımdan korkuyor. Önümüzdeki nisandan korkuyor. ‘İki yıl geçsin, 2027 gelsin. O zaman biz seçimden korkmayacağız inşallah’ diyor. O gün de gelince korkacaklar, kaçamayacaklar. Ama milletin o günü beklemeye tahammülü yok. O yüzden benim de böyle bir tavizim olamaz. Kusura bakmasın. Teşekkür ediyoruz.”

Sanık avukatının, “Bu olay elim bir kaza, olası kast söz konusu değil” savunması tepki çekti

Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de meydana gelen 78 kişinin yaşamını yitirdiği yangın faciasına ilişkin davanın ilk duruşmasında müşteki avukatlarının usul yönünden itirazı reddedildi. Duruşmada konuşan Gazelle Otel’in müdürü Ahmet Demir’in çelişkili beyanlarda bulunması ve avukatının, “Bu olay elim bir kazadan ibarettir. Olası kast söz konusu değildir” şeklindeki savunması tepki çekti.

Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de meydana gelen 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangına ilişkin 19’u tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda başladı.

Mahkeme Başkanı’nın iddianameyi okuyacağını açıklaması üzerine müşteki avukatları duruşmaya usul yönünden itiraz etti. Müşteki avukatı Ömer Kavili, dosyada elde edilen ses, bilgi, belge ve görüntüleri usulüne uygun koymadığını ifade ederek, “Sayı ve sıra numarası vermemiştir. Bu numaralar verilmeli, her evrak aslına uygundur diye tasdik edilmedi. Bugün mahkemenizin bu duruşmayı açmaya yetkisi yoktur” dedi.

İtirazların değerlendirilmesi için verilen kısa bir aranın ardından duruşma yeniden başladı. Mahkeme, söz konusu görüntülerin istenildiği zaman talep edilebileceğini ifade ederek itirazları reddetti. İtirazların reddedilmesinin ardından açık duruşmaya geçildi.

Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül: “Aylık gelirim 100 bin TL”

Duruşma, sanıkların kimlik tespitleriyle başladı. Kimlik tespiti sırasında otelin sahibi Halit Ergül, aylık kazancının 100 bin TL olduğunu söylemesine, salonda duruşmayı takip eden müştekiler tepki gösterdi.

Duruşmada ilk olarak tutuklu sanık Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir savunma yaptı. Demir, “Çok derin bir üzüntü içindeyim. Elbette yaşanan acıyı gideremeyeceğiz. Hepimizin ailesi var, insanız. Turizm sektörüne önemli hizmetler vermiş Grand Kartal Otel’in sahiplerinin bir karıncayı incitme gibi bir durumu yoktur, yıllardır tanıyorum” dedi.

Gazelle Otel’in sorumlusu olduğunu ifade eden sanık Demir, “Grand Kartal’ın yetkilisi ve sorumlusu olduğuma dair bir belge bulunmamaktadır. Maaşımı ve ödemelerimi Gazelle Otel’den almaktayım. Meydana gelen olay zamanında, yanan otelden herhangi bir görevli, beni patronlarım da dahil olmak üzere kimse beni aramamıştır, bilgilendirmemiştir. Grand Kartal’ın sorumlusu olsam bana haber verilirdi. Olayın sonrasında haberim olmuştur” savunmasını yaptı.

Gazelle Otel Müdürü sanık Demir: “Evrakın içeriğinden haberdar değilim”

Otelin muhasebecisi Kadir Özdemir’in, oteldeki eksikliklere ilişkin kendisinin arayıp aramadığının sorulması üzerine sanık Demir, “Evet beni aradı, belediyede itfaiyede işlemlerinin olduklarını ve hızlandırılması için ricada bulundu. Ben de belediye yetkilileri ile görüştüm. Ben evrakın içeriğinden haberdar değilim. Rica üzerine bir telefon görüşmesi yaptım, olay bundan ibarettir” iddiasında bulundu.

Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener’i aradığını ifade eden sanık Demir, “Yılbaşından sonra beni aradı ve ‘işleminiz tamam’ dedi. Ancak benim içeriğe dair bir bilgim yok” dedi. Sorunun tekrar sorulması üzerine sanık Demir, “Kadir Özdemir mi yoksa Sedat Gülener mi arayıp ‘işlem tamam’ dedi hatırlamıyorum, tam emin değilim” şeklinde konuştu. Sanık Demir, Bolu Belediyesi İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ile de konuya ilişkin konuştuğunu ve “işlemlerin hızlandırılması ricasında” bulunduğunu belirtti.

Kullandığı bir telefon numarasının Grand Kartal Otel’e ait olması sorulan sanık Demir, “Şirketin bana verdiği hattır” diye konuştu.

“Olay elim bir kazadan ibarettir” savunması

Sanık Demir’in avukatı Recep Emre Ertaş da şu savunmayı yaptı:

“Bu olay elim bir kazadan ibarettir. Olası kast söz konusu değildir. Mahkemenin bu yanlışı gidereceğini düşünüyorum. Müvekkilimin hiçbir olayla illiyet bağı yoktur. Tevsii tahkikat talebimiz vardır. HTS kayıtları alınarak müvekkilimin yetki bölgesinin tespit edilmesini istiyoruz. Kurguya dayalı bir suçlama vardır iddianamede. Bir kasıttan bahsetmek ne kadar kolay. Yazılan iddianame, hadiseleri gerçeklik boyutunun dışına çıkartıyor. Tedbirsizlikle bir yangının başlamasına, hızlanmasına, insanların zamanında tahliye edilememesine hiçbir dahli ve olumsuz bir etkisi yoktur Ahmet Bey’in. Savcılık makamı algısal olarak üst sınırdan ceza taleplerinde bulunmuştur. Atılı suçlardan beraatine karar verilmesini, tutukluluk halinin sonlandırılmasını ve müvekkilimin tutuksuz yargılanmasını talep ediyoruz.”

Sanık Ahmt Demir’in ve avukatı Ertaş’ın savunmasına salondaki dinleyiciler tepki gösterdi.

Duruşmaya elektrik sorunu nedeniyle ara verildi.

Bolu Kartalkaya otel yangını faciasına ilişkin davanın ilk duruşması başladı

Yangında yakınlarını kaybeden avukat Yüksel Gültekin: “Turizm Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri de suçludur”

Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de meydana gelen 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangına ilişkin 19’u tutuklu toplam 32 sanığın yargılanacağı davanın ilk duruşması, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşma başlamadan söz alan yangında sekiz yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, “En az buradaki suçlu olan insanlar kadar Turizm Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri de suçludur” dedi.

Bolu Adliyesi’ndeki duruşma salonlarının kapasitesinin yetersiz kalması nedeniyle Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma için Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonu, 700 kişilik duruşma salonuna dönüştürüldü. İç ve dış cepheleri boyatılan salona, güvenlik kameraları yerleştirildi. Son teknoloji ses sistemi oluşturulan salona, UYAP bağlantısı için internet hattı çekildi. Sanık, müşteki sayısı ve taraf avukatlarının fazlalığı nedeniyle ilk duruşmanın bir hafta sürebileceği öğrenildi.

Siyasi parti genel başkanları ve milletvekilleri duruşmada

Duruşmada, tutuklu sanıklar Grand Kartal Otel’in sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve İtfaiye eri İrfan Acar ile tutuksuz sanıklar, avukatları ile yangında yakınlarını kaybeden müştekiler ve avukatları hazır bulundu.

Geniş güvenlik önlemleri altında başlayan duruşmaya, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Kartalkaya Otel Yangınını Araştırma Komisyonu’nun Başkanı ve AKP Milletvekili Selami Altınok, AKP Milletvekili Ali İhsan Yavuz, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, CHP milletvekilleri Sibel Suiçmez, Umut Akdoğan, Ümit Özlale, Mahmut Tanal, Zeliha Aksaz Şahbaz, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu izleyici olarak katıldı. Duruşmada, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Özden Kaboğlu, Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu ile bazı baro başkanları da bulundu.

Sanıklar salona girince oğlunu ve torunlarını kaybeden Gülizar Sarıtaş fenalaştı

Duruşma salonuna tutuklu sanıklar getirildikten sonra yangın faciasında oğlu ve iki torununu kaybeden Gülizar Sarıtaş, fenalaştı. Salona sağlık görevlileri getirilirken ilk müdahaleyi CHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz yaptı. Sarıtaş, kısa süre sonra sağlık görevlileriyle birlikte tedavi için salondan çıkarıldı.

Yangında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin: “Getirilen sanıklar suçluların bir bölümüdür”

Yangın faciasında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, duruşma başlamadan söz istedi. Hakimin söz vermesi üzerine Güner, “Ben avukat olarak konuşmayacağım o yüzden cübbemi çıkartıyorum. Bu davanın siyasileştirilmesini istemiyorum. Bir avukat olarak suçun şahsiliğine inanıyorum. Bu davada suçlu olanlar en üst cezayı almalı. 78 canın 8’i benim canımdı. Benim oğlum Boğaziçi mezunuydu. Her bir can kıymetliydi. Kendi evladınızı kurtarırken 78 canın yanmasına nasıl razı oldunuz? Biz elbette sizin en ağır şekilde cezalandırılmanız için çaba göstereceğiz ama diğer dünyada da iki elimiz yakamızda olacak. Mahkeme önüne getirilen sanıklar suçluların bir bölümüdür. Ama bu olayda en az suçlu olan insanlar kadar Turizm Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri de suçludur. Onların yargılanması için de elimizden geleni yapacağız” dedi.

Usul itirazları nedeniyle duruşmaya ara verildi

Mahkeme Başkanı’nın iddianameyi okuyacağını açıklaması üzerine müşteki avukatları duruşmaya usul yönünden itiraz etti. Müşteki avukatı Ömer Kavili, dosyada elde edilen ses, bilgi, belge ve görüntüleri usulüne uygun koymadığını ifade ederek, “Sayı ve sıra numarası vermemiştir. Bu numaralar verilmeli, her evrak aslına uygundur diye tasdik edilmedi. Bugün mahkemenizin bu duruşmayı açmaya yetkisi yoktur” dedi.

İtirazların değerlendirilmesi için duruşmaya ara verildi.

13 kişiye, 78 kez “olası kastla öldürme” ve “olası kastla kasten yaralama” suçlarından hapis cezası talebi

İddianamede, Grand Kartal Otel’in sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve İtfaiye eri İrfan Acar’ın “olası kastla ile sorumlu oldukları” belirtiliyor.

İddianamede ayrıca 13 kişiye, 78 kez “olası kastla öldürme” suçu ile “olası kastla kasten yaralama” suçlarından hapis cezası verilmesi isteniyor.

Aralarında otelin teknik personelleri Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü yanı sıra mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver ve iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ve eski Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel’in “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Kartalkaya otel faciasında yakınlarını kaybeden aileler: “Bu dava yalnızca bir adalet arayışı değil, bir insanlık sınavıdır”

Kartalkaya’daki otel yangınında yakınları kaybeden aileler, davanın ilk duruşması öncesinde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Biz buradayız, yasımızı bir kenara koyduk, canlarımız için dimdik ayaktayız. Susmayacağız. Kim susarsa, kim geri durursa, bu katliama ortak olur. Bu dava yalnızca bir adalet arayışı değil, bir insanlık sınavıdır. Kartalkaya’da yalnızca canlar değil, güven duygusu da yanıp kül oldu. Ama biz bu küllerden adalet ateşini yeniden yakacağız, evlatlarımız için, insanlık için, bu ülkenin onuru için” ifadelerine yer verildi. Açıklamada, görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında derhal soruşturma izinlerinin verilmesinin beklendiği vurgulandı.

Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de meydana gelen 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangına ilişkin 19’u tutuklu toplam 32 sanığın yargılanacağı davanın ilk duruşması, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonu’nda başladı.

Duruşma öncesinde yangın faciasında yakınlarını kaybeden aileler basın açıklaması yaptı. Açıklama, aileler adına yangında oğlu Ömür’ü kaybeden anne Zeynep Kotan tarafından okundu.

“O gece yalnızca bir yangın çıkmadı, o gece göz göre göre gelen, bile bile yapılan ve engellenmeyen bir katliam yaşandı. Bunun adı ihmal değil, bunun adı cinayettir” ifadelerine yer verilen açıklama şu şekilde:

“Grand Kartal Otel, Kartalkaya’daki en büyük ve en bilinen otellerden biridir. Otelin sahipleri ve yöneticileri binayı avuçlarının içi gibi tanıyorlardı; yangın riskini, güvenlik açıklarını, eksik yangın tüplerini, olmayan yangın merdivenlerini, yıllardır bakımı yapılmayan sistemleri biliyorlardı. Biliyorlardı ki, bir yangın çıkarsa burada insanlar ölecek. Yine de hiçbir önlem almadılar ve ne yazık ki yangın sırasında bile Grand Kartal Otel’in sahipleri, yöneticileri ve çalışanları hiçbir şey yapmadılar. Ne bir uyarı verdiler, ne bir alarm sistemi devreye girdi, misafirler tek bir kelimeyle, tek bir işaretle bile uyandırılmadı. Onlar arabalarını kurtarmaya giderken, bizim canlarımız içeride dumandan boğuluyordu. Biz mi sevdiklerimizi ölümden ölüm beğenirken, otel sahipleri çoktan karşı otele geçmiş, meyvelerini yiyorlardı. Bu nasıl bir umursamazlık, nasıl bir merhametsizlik, nasıl bir vicdansızlıktır?

Biz her şeyi takip ettik, ediyoruz. Olaydan yalnızca bir ay önce hazırlanan ve otelde yangın önlemlerinin eksikliğini açıkça ortaya koyan ancak otel sahiplerinin ‘Bu önlemler çok masraflı’ diyerek geri çektirdiği denetim raporunu biliyoruz. Bu ihmali göz yuman mal yetkilileri, yangının söylenenden daha erken başladığını, yangın anında yalnızca ayrıcalıklı misafirler için yapılan kurtarma operasyonunu, tüm otel yöneticilerinin ve personelinin kurtulduğunu, bilirkişi raporunda da açıkça belirtilen altın zamanın, canlarımızı kurtarmak için değil, otel sahiplerinin araçlarının çıkarılması için kullanıldığını, karar kılan delilleri silinen kamera kayıtlarını da biliyoruz.

Artık tek bir beklentimiz var: Yargılama süreci şeffaflıkla yürütülsün ve tüm gerçekler gün ışığına çıksın.

“Yasalar çerçevesinde verilmesi gereken bu izinlerin bir an önce verilmesini bekliyoruz”

Biz bugün burada, bu katliamda sorumluluğu bulunan herkesin ve her kurumun hesap vermesini talep ediyoruz. Bugün sanık sandalyesinde oturanlara ek olarak, görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında da derhal soruşturma izinlerinin verilmesini bekliyoruz. Bilirkişi raporunda, bu yangında 1. dereceden sorumlu olduğu belirtilen Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, hiçbir zaman soruşturma izni vermedi. Yasalar çerçevesinde verilmesi gereken bu izinlerin bir an önce verilmesini bekliyoruz.

“Bu ülkenin gençleri çıkar uğruna ölüme terk edildi”

O gece 78 can yitirdik, 36’sı çocuktu. Ölenlerin yaş ortalaması yalnızca 27’ydi, yani hayatlarının daha başındaydılar. Onlar, yeni bir yüzyıla umut atmış kuşağını temsil ediyorlardı, ama 2025’in bir kış gecesinde ihmalin ve açgözlülüğün karanlığında nefessiz bırakıldılar. Biz çocuklarımızı, kardeşlerimizi, torunlarımızı geleceğe hazırlıyorduk, mezara değil. Onların öldüğü yer bir savaş alanı değil, bir tatil oteliydi. Sabah kayak yapacaklardı ama sabaha ulaşamadılar, çünkü o binada bulunanlar ve o binaya göz yumanlar kendi keyifleri ve maddi çıkarları uğruna bu ülkenin gençlerini, çocuklarını bile bile ölüme terk ettiler.

“Kim susarsa bu katliama ortak olur”

Biz buradayız, yasımızı bir kenara koyduk, canlarımız için dimdik ayaktayız. Susmayacağız. Kim susarsa, kim geri durursa, bu katliama ortak olur. Bu dava yalnızca bir adalet arayışı değil, bir insanlık sınavıdır. Kartalkaya’da yalnızca canlar değil, güven duygusu da yanıp kül oldu. Ama biz bu küllerden adalet ateşini yeniden yakacağız, evlatlarımız için, insanlık için, bu ülkenin onuru için.”

Tags: davaduruşmaKartalkayayangın
ShareTweet
Previous Post

Tutukluluğuna devam kararı verilen Ayşe Barım’ın avukatı Ketenci: “Kardiyoloji altı kalp rahatsızlığı tespit etti, kalp pili önerildi, ölüm riski var”

Next Post

Rusya’da, İHA saldırıları nedeniyle hafta sonu boyunca 485 uçuş iptal edildi

İLGİLİHABERLER

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: DEM’le görüştük diye bize terörist diyenler terör örgütünün başıyla anlaştılar
GÜNDEM

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: DEM’le görüştük diye bize terörist diyenler terör örgütünün başıyla anlaştılar

July 12, 2025
5k
Trabzon’daki terfi töreninde AKP ilçe başkanı polislere rütbe taktı
GÜNDEM

Trabzon’daki terfi töreninde AKP ilçe başkanı polislere rütbe taktı

July 12, 2025
5k
DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu: Yasalarda ’18 aya kadar bebekler cezaevine girmez’ yazıyor ama yine annesiyle bir bebek cezaevine girdi
GÜNDEM

DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu: Yasalarda ’18 aya kadar bebekler cezaevine girmez’ yazıyor ama yine annesiyle bir bebek cezaevine girdi

July 12, 2025
5k
Erdoğan’ın “AKP, MHP, DEM üçlüsü” sözleri makaslandı
GÜNDEM

Erdoğan’ın “AKP, MHP, DEM üçlüsü” sözleri makaslandı

July 12, 2025
5.1k
Cumartesi Anneleri’nden Erdoğan’a: Zamanaşımı gerekçesiyle kapatılan tüm dosyaları yeniden açın
GÜNDEM

Cumartesi Anneleri’nden Erdoğan’a: Zamanaşımı gerekçesiyle kapatılan tüm dosyaları yeniden açın

July 12, 2025
5k
DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan: Demirtaş’ın önümüzdeki hafta yapılacak incelemede tahliye edilmesini bekliyoruz
GÜNDEM

DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan: Demirtaş’ın önümüzdeki hafta yapılacak incelemede tahliye edilmesini bekliyoruz

July 12, 2025
5.1k
Daha Fazla Haber
Iga Swiatek’ten Wimbledon’da tarihi zafer

Iga Swiatek’ten Wimbledon’da tarihi zafer

July 12, 2025
5k
LeMan’ın diğer yazı işleri müdürü de tutuklandı

LeMan’ın diğer yazı işleri müdürü de tutuklandı

July 12, 2025
5k
Beşiktaş, Orkun Kökçü transferini KAP’a bildirdi

Beşiktaş, Orkun Kökçü transferini KAP’a bildirdi

July 12, 2025
5.1k
Maili sızdırılan Fenerbahçe Başkan Vekili Bilecik istifa etti

Maili sızdırılan Fenerbahçe Başkan Vekili Bilecik istifa etti

July 12, 2025
5.1k
Fenerbahçe, Archie Brown ile anlaşmaya vardı

Fenerbahçe, Archie Brown ile anlaşmaya vardı

July 12, 2025
5k
İstanbul’da ekmeğe zam geldi

İstanbul’da ekmeğe zam geldi

July 12, 2025
5k
Galatasaray’dan Osimhen için Napoli’ye yeni teklif

Galatasaray’dan Osimhen için Napoli’ye yeni teklif

July 12, 2025
5.1k
TMSF, TİKA ve Alevi-Bektaşi Kurumu başkanları değişti

TMSF, TİKA ve Alevi-Bektaşi Kurumu başkanları değişti

July 12, 2025
5k
İBB soruşturmasında sekiz tutuklama daha

İBB soruşturmasında sekiz tutuklama daha

July 12, 2025
5k
Altı ilde sağanak yağış bekleniyor

Meteoroloji’den yedi il için sağanak yağış uyarısı

July 12, 2025
5k
DEM Parti Eş Genel Başkanları: “Demokratik siyasi ve hukuki düzenlemeleri yaparak demokratik Türkiye için adım atma zamanıdır”

DEM Parti Eş Genel Başkanları: “Demokratik siyasi ve hukuki düzenlemeleri yaparak demokratik Türkiye için adım atma zamanıdır”

July 11, 2025
5k
PKK’lı bir grubun silah bırakma töreni Casene Mağarası önünde gerçekleşti

PKK’nın silah bırakması dış basında: ’’Etkileri Irak, Suriye ve İran’da da hissedilecek bir gelişme’’

July 11, 2025
5.1k
PKK’lı bir grubun silah bırakma töreni Casene Mağarası önünde gerçekleşti

PKK’lı bir grubun silah bırakma töreni Casene Mağarası önünde gerçekleşti

July 11, 2025
5.1k
LeMan Dergisi Yazı İşleri Müdürü Aslan Özdemir gözaltına alındı

LeMan Dergisi Yazı İşleri Müdürü Aslan Özdemir gözaltına alındı

July 11, 2025
5k
İşçi çocuklarından çağrı: Anne babalarımız evimizi geçindiremiyorlar. Bizler bu durumu gördükçe çikolata bile isteyemiyoruz. Onları üzmeyin

İşçi çocuklarından çağrı: Anne babalarımız evimizi geçindiremiyorlar. Bizler bu durumu gördükçe çikolata bile isteyemiyoruz. Onları üzmeyin

July 11, 2025
5k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.