Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un suikast sonucu öldürülmesine ilişkin davada ara karar açıklandı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Heyet, dava sürecinde mahkeme huzurunda hazır bulunmayan tutuksuz sanık Abdulsamet Kekeç hakkında tutuklanmaya yönelik yakalama emri çıkarılmasını kararlaştırdı.
Aydınlık’ın haberine göre Karlov davasında, suikastçı Altıntaş’ın ‘F…’deki ‘öğretmeni’ olduğu bildirilen Şahin Söğüt’e, yakalandığı sırada SIM kart bulunmayan cep telefonunu niçin kırdığı soruldu. Altıntaş ile birlikte görev yaparken ihraç edilen polis memuru Hasan Tunç ise savunmasında ‘Menzil tarikatına bağlıyım’ dedi.
Duruşmanın başında Mahkeme Başkanı Hüsamettin Otçu, dün savunmasını tamamlayan ve suikastçı Altıntaş’ın örgüt içerisindeki “öğretmeni” olduğu bildirilen Şahin Söğüt’e, içinde SIM kart olmayan cep telefonunu niçin taşıdığını ve yakalandığı sırada niçin kırdığını sordu.
Telefonu internet kullanmak için taşıdığını söyleyen Söğüt, neden kırdığına ilişkin, “Daha önce ehliyet almak dışında emniyette hiç bulunmamıştım. Bana tuzak kurulacağını düşündüğüm için kırdım. Telefonda bir şey yoktu.” ifadelerini kullandı.
Daha sonra tutuklu sanıklardan, Altıntaş ile Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde birlikte görev yaparken ihraç edilen polis memuru Hasan Tunç’un savunmasına geçildi.
“Polis okulunu Mersin’de okudum. 2014’te girdim. Oradaki F… yapısıyla da bir irtibatım olmadı. Mezun olunca Ankara’ya geldim ve suikasta kadar çalıştım” diyen Tunç, Fırat Üniversitesinde okurken Menzil tarikatıyla tanıştığını, 2009’dan beri Şeyh Feyzettin koluna bağlı olduğunu ifade etti.
Tunç, suikastçı Mevlüt Altıntaş için ise şunları söyledi:
“Ben namaz kılıyordum, onlar da kılıyordu. Güvenpark’ta görevli olduğumuzda namaz için camiye gidip gelirken tanıştık. Mevlüt Mert sessiz, sakin, efendi, oturmasını kalkmasını bilen biriydi. Alnında F….’cü de yazmıyordu. Çevik Kuvvet’te adamlar AK Parti’yi övüyor, F…’ye küfür ediyordu.”