Kanada’nın Kitchener kentinde Advocates of Silenced Turkey platformunun ilk kez düzenlediği ‘Sosyal Soykırım Sergisi’, 15 Temmuz sonrası Türkiye’de Gülen Hareketi üyelerine yönelik yapılan insan hakları ihlalleri konusunda farkındalık oluşturuyor.
Kanada’nın Kitchener kentinde, Advocates of Silenced Turkey (AST) tarafından ilk kez düzenlenen ‘Sosyal Soykırım Sergisi’, Grand River Friendship Society (GRFS) ve Intercultural Dialogue İnstitute KE’nin ev sahipliğinde 20 Nisan’da gerçekleşti.
AKP rejiminin zülmüne uğrayan insanların yaşamlarını anlatan bu sergi, 34 hatıra eseriyle ziyaretçilerden büyük ilgi gördü.
Kanada ve Türk toplumundan yüzlerce kişinin katıldığı etkinlik, üniversite ve lise öğrencilerinden oluşan 30 kişilik bir ekip tarafından özverili bir çalışma ile hayata geçirildi. Programın sunuculuğunu üstlenen Grand River Friendship Society üyesi Sümeyra Nurcan, “Bugün burada, gazeteci, akademisyen, avukat, savcı, politikacı ve doktor gibi yanlış ve hayali terör suçlamalarıyla zulme uğramış binlerce insanla dayanışma içinde bulunmak için bir araya geldik” diyerek konuşmacıları takdim etti.
Serginin koordinatörü Aslıhan Kas, açılış konuşmasında 15 Temmuz sonrası yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti. Kas sergiyle ilgili de şu rakamları paylaştı: 11 farklı şehirde düzenlenen 21 programda, 101 kişiye ait yaklaşık 350 hatıra eseri sergilendi ve şu ana kadar ortalama 5000 kişi tarafından ziyaret edildi. Kas, “Ben ve takım arkadaşlarım, Türkiye’de zulme uğramış farklı etnik kimliklere sahip insanların sesi olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Yeşil Parti Milletvekili Mike Morrice, duygularını “üzüntü” kelimesiyle ifade ederek, “Bunlar unutmadığımız hikayeler” dedi.
Konuklardan emekli şehir planlamacısı Chris, duygularını şu sözlerle dile getirdi: “Tek bir kelime vermek benim için zor çünkü çok derin bir üzüntü hissediyorum ve aynı zamanda gerçek bir öfke duyuyorum, masum insanlara bu tür haksızlıkların yapıldığına şahit olmak beni derinden yaraladı.”
Liberal Parti Milletvekili Valeria Bradford, Türkiye ve dünyanın dört bir yanında haksızlıklarla mücadele edenlere hitaben şunları söyledi: “Eminim ki yaşadıkları koşullar içinde umut veya ışık görmek çok zor, ama ışık olduğu sürece umut vardır ve her gün yürümeye devam etmeniz gerekiyor; onları hatırlamalı ve düşüncelerimizde yakın tutmalıyız.”
Hatice Akçabay’ın hikayesinin onunla kaldığını belirten Yeşil Parti Milletvekili Aislinn Clancy, “Ben bir anne olarak, çocuklarımıza yardım etmek için elimizden geleni yapacağız, bu yüzden hayatını kaybeden anneler ve çocuklar olduğuna şahitlik etmek çok üzücü” dedi.
Duygularını paylaşan, sanatçı Cüneyt Yetkiner de “bu hatıralardan beni en çok etkileyen bir sanatçı olarak müzik öğretmenliği öğrencisi Kemal Kurkut’un hatırası oldu. Genç bir insan onca emek her şey bir anda bir adaletsizliğe kurban ediliyor, bu çok acı” ifadelerini kullandı.
Programa katılan bir Kanadalı konuk da dünyanın dört bir yanında acı çeken insanlar için duygularını şu sözlerle ifade etti: “Dünya genelinde birçok insan, sizi öğrendikçe kalpleri sizinle ve duaları sizinle birlikte.”
Katılımcıların bu ifadeleri, serginin sadece farkındalık yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda ziyaretçiler üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu gösterdi
Sergi, Türkiye’deki duruma dikkat çekerek, daha adil ve insancıl bir dünya için umudu pekiştiriyor. Sosyal Soykırım Sergisi, 27 Nisan’da Toronto Vellore Village Community Center ve 28 Nisan’da Ottawa Turkish Cultural Center’da ziyaretçileri ile buluşacak. Sergi, Kanada’nın dört bir yanını gezmeye devam edecek.