Taksim’de canlı bombanın üzerine atlayarak durduran polisten, mahkemede olay savunma…
“Tahşiyecilere kumpas kurulduğu” iddiasıyla, aralarında Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın da bulunduğu 9’u tutuklu 33 sanığın yargılandığı davanın 54. duruşması yapıldı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, bir dönem terör örgütlerinin intihar eylemlerinde kullandıkları canlı bomba eylemleri ile ilgili FBI’ya ders de veren Emniyet Müdürü Ertan Erçıktı’nın savunması damga vurdu. İstanbul eski Asayiş Şube Müdürü Ertan Erçıktı, meselenin Tahşiye Grubu’nun mağdur edilmesi meselesi olmadığını, kendisinin Kabataş yalanını ortaya çıkardığı için yargılandığını söyledi.
“SANIK SANDALYESİNDE OLMASI GEREKENLER BURADA DEĞİL”
18 yıllık terörle mücadele tecrübesi bulunan ve görevde bulunduğu sırada Taksim’de bir canlı bombanın üzerine atlayarak onu etkisiz hale getiren eski Emniyet Müdürü Ertan Erçıktı, iddianamede işlediği yönünde ileri sürülen suçlamaları kabul etmedi.
Kendisinin bir örgüt üyesi olmadığını ve hiçbir sahtecilik faaliyetinin bulunmadığını, aksine suçun kendisine karşı kasıtlı olarak işlendiğini söyledi. Yargılamanın asıl mağdurunun kendisi olduğunu ve Tahşiye Grubu’na yönelik soruşturmanın tüm aşamalarının yazılı kararlar ve mahkemelerin onayı ile gerçekleştiğini savunan Erçıktı savunmasında, “Ortaya koymaya çalıştım, yargılamada şu an burada sanık sandalyesinde olması gerekenlerin olmadığını, Türkiye genelinde yapılan operasyonlarda ne kolluk ne Savcılık ne Hakimin bu soruşturmaya dahil edilmediği, Büro Amirinin olması gereken yerde 4 gündür nefesim, damağım, dilim tutuldu, normal şartlarda bu savunmayı bu soruşturmanın sahibi Büro Amir, savunmayı bu soruşturmanın dosyanın sahibi soruşturmanın Büro Amirlerinin yapması gerekir, ancak vermiş oldukları ifadelerin karşılığında da anlıyoruz ki soruşturmada tanık pozisyonuna düşürülmüşler” ifadelerine yer verdi.
“MESELE TAHŞİYE GRUBU’NUN MAĞDURİYETİ DEĞİL KABATAŞ YALANIDIR”
Yargılandığı davanın Tahşiye Grubu’nun mağduriyeti ile ilgili olmadığının altını çizen Erçıktı, kendisinin Kabataş yalanını ortaya çıkaran emniyet müdürü olduğunu ve ‘başörtülü bacımıza saldırmışlar’ söyleminin altını doldurmadığı için yargılandığını söyledi.
İşte Ertan Erçıktı’nın savunmasının ilgili o kısmı:
“Tahşiye grubu bir perdedir, bir vitrindir. Buradaki yargılamadaki asıl amaç kişilere hesap sormaktır. Buradaki yargılamadaki asıl amaç fiil değil faildir. Amaç Ertan Erçıktı’dır. Evet Asayiş Müdürlüğü yaptım, yargılamada yer almamın temel sebebi şudur, başörtülü bacımıza saldırmışlar söyleminin cümlesinin altını doldurmadığım için bu soruşturmaya dahil edilmiş birisiyim. Dönemin Asayiş Şube Müdürü olarak Kabataş yalanını ortaya çıkaran Şube Müdürüyüm. O gün soruşturmada ne yapmam gerekiyorsa neyi ortaya koymam gerekiyorsa, bulunduğum makam ve mevzuat neyi gerektiriyorsa onu yaptım. Bu gün yargılandığım 7 yıl önceki dosyada ne yaptıysam, neyi yapmam gerekiyorsa da onu yaptım. Yaptığım işin hâla arkasındayım. Sonuç olarak Kabataş yalanını, ‘başörtülü bacımıza saldırmışlar’ cümlesinin altını doldurmadığım gerekçesi ile buradayım. Yapılan soruşturmada ortaya çıkan durum şudur: Başörtülü bacımıza da saldırmamışlar, üzerine de işememişler, üzeri çıplak, deri montlu kişiler tarafından da herhangi bir fiili saldırı olmamıştır, bu soruşturmada da çıkan durum budur”
“ÇOCUKLARIMA VASİYETİM OLACAK”
Yaptığı işlemlerin arkasında olduğunu ve hakkını sonuna kadar arayacağını söyleyen Erçıktı savunmasının sonuç bölümünde, “Bundan sonraki hayatım hak aramakla geçecek” diyerek şu ifadeleri kullandı: “Sonuç itibariyle verdiğim kararların, yaptığım işlemlerin arkasındayım. Yani hakkımı arayacağım, sonuna kadar arayacağım. Bundan sonraki hayatım hak aramakla geçecek, vasiyetim de olacak çocuklarıma. Bana bu mağduriyeti yaşatanlar, eğer ben hak aradığım noktada kararlarının arkasında durabileceklerse bu gün bu kararlara imza atsınlar, teşekkür ederim.”