Uluslararası insan hakları örgütleri ve hukukçulardan oluşan bir koalisyon; 23 Eylül Kız Çocukları Davası ile ilgili Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a açık mektup yazdı.
Mektupta, ‘yasal faaliyetlerin terör suçu olmadığı’ belirtildi.
Türkiye’de yasaların ‘geniş’ şekilde yorumlanmasının insanların ‘keyfi’ olarak tutuklanmasına ve ‘terör’ suçlamasıyla yargılanmasına neden olduğu kaydedildi.
Adalet Bakanı Tunç’a hitaben yazılan açık mektupta, özellikle çocukları ve üniversite öğrencilerini hedef alan keyfi toplu gözaltılara dikkat çekildi, terörle mücadele yasalarının sosyal aktiviteler ve eğitim faaliyetlerini suç haline getirmek için silah olarak kullanıldığının altı çizildi.
Mektupta, ‘terörle mücadele’ bahanesiyle çocukların ve öğrencilerin gözaltına alındığı 7 Mayıs operasyonuna atıfta bulunuldu.
Uzmanlar, keyfi olarak gözaltına alınan tüm kişilerin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına atıfta bulunarak Türkiye’yi uluslararası insan hakları standartlarına uymaya davet etti.
İmzacılar arasında KU Leuven (Prof. Dr. Ides Nicaise) ve Lincoln Üniversitesi (Dr. Chloë Gilgan) gibi dünyaca bilinen üniversiterden akademisyenlerin yanısıra EU Reporter genel yayın yönetmeni Colin Stevens, eski AB Parlamentosu üyesi Prof. Dr. Dietmar Köster, insan hakları aktivisti Simone Susskind, Uluslararası Halkın Avukatları Derneğinden Prof. Stuart Russell, VSAdvocaten’den Johan Heymans ve Robert F. Kennedy İnsan Hakları Kurumu’ndan Angelita Baeyens bulunuyor.
Kız çocukları davası
7 Mayıs’ta İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde düzenlenen operasyonda yaşları 13 ila 17 arasında değişen 15 kız çocuğunun gözaltına alınması büyük bir tartışma başlatmıştı.
Zorla gözaltı
Operasyon sırasında, evler zorla aranmış, çocuklar, ailelerinin ve avukatlarının itirazlarına rağmen güç kullanılarak polis araçlarına bindirilip gözaltına alınmıştı.
Aileleri aleyhine ifade vermeye zorlandılar
Aileleri ve avukatları olmaksızın polis merkezine götürülen 18 yaşından küçük 15 kız çocuğu burada baskı ve tehditle aileleri aleyhine ifade vermeye zorlanmış, gözaltında tutuldukları 16 saat boyunca aileleri ve avukatlarıyla görüşmelerine izin verilmemişti.
Bowling oynamak
Kız çocuklarına yöneltilen suçlamalar ise şöyle: Bowling oynamak, sinemaya gitmek, Risale-i Nur sohbetlerini dinlemek, iftar daveti vermek, dua paylaşmak, altın günü düzenlemek, KHK’lılardan alışveriş yapmak.