CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının gözaltına alınıp tutuklanması nedeniyle Saraçhane’de düzenlenen eylemleri takip ederken tutuklanan, daha sonra tahliye edilen gazetecilerin cezalandırılmaları istendi.
İstanbul ve İzmir’de 23 ve 24 Mart tarihlerinde düzenlenen protestoları takip eden 8’i İstanbul’da, 3’ü İzmir’de olmak üzere 11 gazeteci gözaltına alındı.
İstanbul Adliyesi’ne 25 Mart’ta getirilen foto muhabirleri Kurtuluş Arı, Gökhan Kam, Bülent Kılıç, AFP Foto Muhabiri Yasin Akgül, Now TV muhabiri Ali Onur Tosun, gazeteci Zeynep Kuray ve Hayri Tunç hakkında serbest bırakma kararı verildi.
Ancak gazeteciler aynı gün öğle saatlerinde savcılığın itirazı üzerine tekrar mahkemeye sevk edildi. 7 gazeteci çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Tutukluluğa itiraz edildi
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) avukatları tarafından yapılan itiraz üzerine gazetecilerin tahliye edileceği bildirildi.
Tahliye kararının ardından gazeteciler 27 Mart’ta Silivri Cezaevi’nden serbest bırakıldı.
İddianame hazırlandı
Yaşananların ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” iddiasıyla iddianame hazırlandı.
Foto muhabirleri Kurtuluş Arı, Gökhan Kam, Bülent Kılıç, AFP Foto Muhabiri Yasin Akgül, Now TV muhabiri Ali Onur Tosun, gazeteci Zeynep Kuray ve Hayri Tunç’un ifadelerine atıf yapılan iddianamede şu ifadelere yer verildi:
“Alınan ifadelerinde gazetecilik ve foto muhabirliği faaliyeti kapsamında olay yerinde bulunduklarını beyan ettikleri ancak yapılan dosya tetkikinde şüphelilerin beyanlarını doğrulayacak nitelikte olay yerinde gazetecilik faaliyetini ifa ettiklerine dair kollukça herhangi bir tespit yapılmadığı, bu kapsamda şüphelilerin beyanlarını doğrulayacak nitelikte delil veya emare elde edilememesi karşında Cumhuriyet Başsavcılığımızca beyanlarına itibar edilmediği, İfade tutanakları ve sorgu zaptları, kollukça düzenlenen araştırma tutanakları, Valilik tarafından verilen yasaklama kararı ve tüm dosya kapsamından yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı olan şüphelilerin İstanbul Valiliğince alınan Yasaklama Kararına ve dağılmaları yönünde ikaz edilmelerine rağmen kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşünde bulunmaya devam ettikleri ve uyarılara rağmen dağılmamakta ısrar ederek 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hakkındaki Kanunun 32/1 maddesinde belirtilen suçu işledikleri yönünde Ceza Muhakemesi Kanununun 170/2 maddesi gereğince yeterli şüphe oluşmakla ve delillerin takdiri mahkemenize ait olmak üzere; Şüphelilerin açık yargılanmasının mahkemenizde yapılarak müsnet suçlardan dolayı eylemlerine uyan ve yukarıda gösterilen kanun maddesi uyarınca cezalandırılmasına, şüphelilerin kasıtlı işlediği suç nedeniyle hakkında TCK’nın 53. maddesinde düzenlenen güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına, şüphelilerin gözaltında/tutuklulukta geçirdiği sürelerin TCK 63.maddesi uyarınca cezalarından MAHSUBUNA, Karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur.”