Karaman: Beğenilen yöneticilerin yakın veya uzak çevrelerinde…ahlak, liyakat, adalet… bakımından arızalar, eksikler, çürüklükler oluyor. Ama Doğrucu Davutluk adına düşmana fırsat vermek ve bindiğimiz dalı kesmek de makul ve meşrudur diyemem!’
Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman, Erdoğan’ın yakın ve uzak çevresi ile AKP iktidarında ahlak ve liyakat olarak arızalar ve çürümeler olabileceğini ancak ‘doğrucu davutluk’ adına bunları dile getirmenin caiz ve meiru olmadığını olmadığını iddia etti.
Karaman, 14 Haziaran tarihli ‘Kötüyü ayıklamak’ başlıklı yazısında Türkiye’nin ‘zalimlerle savaş halinde olduğunu ve bu nedenle ‘savaş sırasında âdî suçluların cezası infaz’ edilmeyeceğini çne sürerek ‘Her uyarı, tenkit, gayret makbuldür elbette, ama Doğrucu Davutluk adına düşmana fırsat vermek ve bindiğimiz dalı kesmek de makul ve meşrudur diyemem!’ dedi.
Hayrettin Karaman şu görüşleri dile getirdi:
Beğenilen yöneticilerin yakın veya uzak çevrelerinde… iktidarın bir kısım mensuplarında ahlak, liyakat, adalet, hakkaniyet… bakımından arızalar, eksikler, çürüklükler oluyor… bazı insanlar da… Doğrucu Davutluk adına… şikayetlerini yayıyorlar. Siperde bekleyen muhalefet… fırsatı kaçırmıyor…
Mevcut iktidarı yıpratmak ve yok etmek isteyen iç ve dış mihraklara bakıyorum… hedefleri Türkiye’yi teslim almak… Türkiye’yi de -Allah korusun- teslim alırlarsa hem maddi hem de manevi olarak kayıplarımız çok büyük olacaktır.
Savaş sırasında âdî suçluların cezası infaz edilmez ve biz zalimlerle savaş halindeyiz. Her şeyin uygun bir zamanı vardır ve bunu gözetmek gerekir.
Her uyarı, tenkit, gayret makbuldür elbette, ama Doğrucu Davutluk adına düşmana fırsat vermek ve bindiğimiz dalı kesmek de makul ve meşrudur diyemem!
Karaman, 13 Haziaran tarihli yazısında da ‘Doğruyu söylemenin… her zaman caiz olmadığı… bir de hikmet unsurunun bulunma zarureti’ olduğunu savunarak ‘düşmanın, zalimin, kötü niyetli kimselerin işine yarayacak doğruyu söylemek fazilet değildir… bunu yapanların sorumlu olacaklarını hesaba katmaları gerekiyor.’ ifadelerini kullanmıştı.
