“Devletin gözetim ve denetimi altında faaliyet icrasına izin verilen bir finans kuruluşunun, bu izin hukuki geçerliliğini devam ettirdiği sürece, bir terör örgütüyle ilişkilendirilmesi, hukuken ayıplı bir nitelendirmedir…”
“Şayet bu Bankanın faaliyetlerinin terörle ilişkilendirilmesi söz konusu ise, faaliyetinin behemehal durdurulması gerekirdi.”
Konuyla ilgili Twitter hesabından kapsamlı bir açıklama yapan Özgenç’in paylaşımları şöyle;
(1) Kişilerin, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 22.7.2016 tarihli ve 6947 sayılı Kararı (RG: 23 Temmuz 2016/29779) ile faaliyet izni kaldırılan “Bank Asya”daki hesap hareketleri bağlamında ceza sorumluluğu ile ilgili olarak iki temel husus üzerinde durulmalıdır.
(2) Birinci husus, söz konusu bankadaki hesap hareketlerine konu edilen paraların suçtan kaynaklanmış olmasıdır. Yani bu paraların bir suçun işlenmesi suretiyle veya bir suçun işlenmesi dolayısıyla elde edilmiş para olması gerekir.
(3) Oysa, söz konusu bankaya para yatıran kişilerin “terör örgütü üyeliği” suçlamasına maruz bırakılmasıyla bağlantılı olarak söz konusu paraların kaynağının meşru olup olmadığı tartışılmamaktadır.
(4) İkinci husus ise, meşru bir yolla elde edilmiş olsa bile, söz konusu bankadaki hesap hareketlerine konu edilen paralarla somut bir suçun finanse edilmesidir.
(5) Yani bir suçun işlenmesine katkı sağlamak amacıyla bu para transferlerinin yapılmış olması gerekir ki, ceza sorumluluğu yoluna gidilebilsin. Oysa, söz konusu bankaya para yatıran kişiler bakımından herhangi bir suç vakıasının finansmanı iddiası mevcut değildir.
(6) Özellikle belirtmemiz gerekir ki, adı geçen Banka, ilgili Kamu Otoritesinin verdiği izne dayalı olarak ve bu Otoritenin gözetim ve denetimi altında 1994 yılından beri Türkiye’de faaliyet icra eden bir banka idi.
(7) Adı geçen Bankanın faaliyetleri çerçevesinde suç işlenmiş olabilir. Bu durumda ancak ilgili suçları işleyen banka yöneticilerinin ve sair kişilerin ceza hukuku bakımından sorumluluğu yoluna gidilebilir.
(8) Bu Bankanın faaliyeti çerçevesinde çeşitli suçların işlendiğinin öğrenilmesi halinde, BDDK’nın gerekli idari tedbirleri alması ve ilgililer hakkında adli soruşturma süreçlerinin işletilebilmesi için yetkili Cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunması gerekirdi.
(9) Bu itibarla, BDDK’nın gözetim ve denetimi altında faaliyet icra eden bir bankada hesap sahibi olmak, bu hesapta para bulundurmak, bu banka üzerinden çeşitli para hareketlerinde bulunmak, …
(10) … bu işlemler başlı başına bir suç oluşturmadığı takdirde, ilgili kişinin ceza hukuku sorumluluğu bağlamında hiçbir surette değerlendirmeye tabi tutulamaz, başka herhangi bir suçtan dolayı sorumluluğun dayanağını oluşturmaz.
(11) Devletin gözetim ve denetimi altında faaliyet icrasına izin verilen bir finans kuruluşunun, bu izin hukuki geçerliliğini devam ettirdiği sürece, bir terör örgütüyle ilişkilendirilmesi, hukuken ayıplı bir nitelendirmedir.
(12) Bu finans kuruluşu üzerinden gerçekleştirilen para hareketlerinin, bu işlemler başlı başına suç oluşturmadığı sürece, ilgili kişilerin ceza hukuku sorumluluğunu gerektirmediği ve terör örgütü üyeliği ile suçlamanın dayanağını oluşturmayacağı izahtan varestedir.
(13) Buna rağmen, Devletin gözetim ve denetimi altında faaliyette bulunduğu süre zarfında söz konusu Bankaya para yatırmanın terörün finansmanı değil de terör örgütü üyeliği suçlamasının sebebi yapılması, önemli bir çelişkiye işaret etmektedir.
(14) Şayet bu iddialar doğru ise, bu Bankanın faaliyetlerini gözetlemek ve denetlemekle görevli ve yetkili Kamu Otoritesinin bu bankanın faaliyetine göz yumması önemli bir sorun ifade etmektedir.
(15) BDDK’nın 22.7.2016 tarihli ve 6947 sayılı Kararı ile söz konusu Bankanın faaliyet izninin kaldırılmasına karar verilmiş olduğuna göre, bu tarihe kadar söz konusu Bankanın Türkiye’de bankacılık faaliyeti icrasında herhangi bir sorun bulunmamaktadır.
(16) Her ne kadar bankacılık faaliyeti iptal edilmeden önce söz konusu Bankanın yönetim ve denetimi BDDK’nın 29.5.2015 tarihli ve 6318 sayılı Kararı ile TMSF’ye devredilmiş ise de; bu karar, Bankanın faaliyette bulunmasına engel teşkil etmemiştir.
(17) Şayet bu Bankanın faaliyetlerinin terörle ilişkilendirilmesi söz konusu ise, faaliyetinin behemehal durdurulması gerekirdi.
(18) Faaliyeti durdurulmamış olan banka ile hesap ilişkisinin olması, bu banka üzerinden para transferlerinde bulunması, kişinin ceza hukuku sorumluluğunu doğurmaz ve özellikle terör örgütü üyeliği ile suçlamanın dayanağını asla oluşturmaz.
(19) Meğer ki, bu para transferleri bağlamında somut bir suç işlenmiş olsun.
(20) Tekraren belirtmek gerekir ki, herhangi somut bir suçla ilişkilendirilmeksizin, hukuki varlığı devam eden ve faaliyette bulunması ilgili Kamu Otoritesi tarafından engellenmemiş olan bir bankada hesap açılması, ….
(21) … hangi amaçla olursa olsun, mevcut hesaba para yatırılması, hesaplar arasında para transferinde bulunulması, asla, ilgili kişinin terör örgütü üyeliği ile suçlanmasının dayanağını oluşturamaz.
(22) Bu sebepledir ki, hangi mülahazayla olursa olsun, söz konusu bankaya yatırılan paralarla ilgili olarak uygulamada müsadere hükmü verilmemektedir.
(1) Kişilerin, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 22.7.2016 tarihli ve 6947 sayılı Kararı (RG: 23 Temmuz 2016/29779) ile faaliyet izni kaldırılan “Bank Asya”daki hesap hareketleri bağlamında ceza sorumluluğu ile ilgili olarak iki temel husus üzerinde durulmalıdır.
— İzzet Özgenç (@izzetoezgenc) 19 Şubat 2018