İngiltere hükümeti, Erdoğan rejiminin Hizmet hareketine uyguladığı Kitlesel Kırım’a dair 60 sayfalik bir doküman yayınladı.
Erdoğan rejiminin Hizmet mensuplarına yönelik insanlık dışı uygulamaları İngilliz hükümetinin resmi raporuna girdi. 60 sayfalık rapor yayınlayan hükümet, kitlesel tutuklamalardan işkencelere, yurt dışında olan kişilerin aile ve yakınlarının rehin alınmasından küçük çocukların ailelerinden koparılmasına kadar bir çok utanç verici detayı dünya gündemine taşıdı.
60 sayfalık raporun özet bölümü şöyle:
Ülkeye Dair Siyaset ve Bilgilendirme Notu
Türkiye: Gülenizm/ Gülencilik
Kapsam
Bu bilgilendirme notu, Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı karar vericilerine sığınma ve insan hakları durumları ile ilgili meseleleri ele alırken özellikle menşe ülke ile ilgili bilgi vermeyi amaçlıyor. İddiaların iltica (asylum) vermeyi gerektirip gerektirmediği, insani koruma (humanitarian protection ) sağlanıp sağlanmayacağı, ya da isteğe bağlı çıkış (discretionary leave), ve de talebin reddi durumunda “kat’ı yetersiz” (clearly unfounded) gibi hükümlere varmada rehberlik etmesi için hazırlanmış. İltica ve korunma iddia ve talepleri bireysel olarak, kişinin kendi özel durumu göz önünde bulundurulacak şekilde, gerçekleri ve kanıtları ele alarak incelenecektir. Rapordaki menşe ülkeye dair bilgiler (COİ- Country of Origin Information) daha çok ingilizce olarak erişilebilen harici kaynaklardaki verilere dayanarak hazırlanmış. Bu kaynakların seçiminde, bilginin güvenilir, ilgili, açık, ve objektif olması gibi kriterler kullanılmış, ve dipnot olarak kaynaklar belirtilmiş raporun içerisinde.
İltica ve Sığınmaya Başvuru Kriteri
İltica ve sığınma başvurularındaki temel kriter ise notta şu şekilde ifade ediliyor: Kişinin aslen ya da algısal olarak Gülenci siyasi hareket ile ilişkisinden dolayı devlet tarafından zulme ya da ciddi zarara uğrama tehlikesi/korkusu.
Darbe Sonrası Mağduriyet
Bilgilendirme notu darbe sonrasında oluşan mağduriyetlerle ilgili geniş bilgi sunuyor. Darbe kalkışmasından sonra, hususiyle de OHAL’in ilanı ile, eğitim, medya, askeriye ve yargı gibi sektörlerde Gülen hareketi ile en ufak bir ilişiği olan ya da olduğu düşünülen herkesin mercek altına alındığının altı çiziliyor. Bilgilendirme notunda rakamsal verilere de yer veriliyor. Rapora göre, yüksek rütbeli askerleri, hükümet yetkilileri, polis ve öğretmenleri içeren onbinlerce kişi işinden atıldı veya açığa alındı. 2016 Eylül sonuna kadar, yaklaşık 32000 kişi gözaltına alındı, 70000 kişi için de soruşturma başlatıldı.
Notta, sadece Gülen hareketi mensuplarının değil, hareket mensubu olma şüphesi bulunanların da darbe kalkışması ile ilişiği olup olmadıklarına bakılmaksızın gözaltına alındığı söyleniyor. Bununla birlikte, yalnız hareketteki insanların değil, onların akraba ve arkadaşlarının da tutuklandığına dair örnekler olduğunu Amerika Devlet Bakanlığı raporlarından alıntı yapılarak paylaşılıyor.
HAKAN ŞÜKÜR VE BÜLENT KORUCU DA RAPORDA
Raporda yaşanan olaylar detaylarıyla anlatılırken dikkat çekici parahrafta şöyle deniliyor: Kapatılan Zaman gazetesi editöü ve daha sonra gazetenin devamı olarak yayına başlayan Yarına Bakış’ta çalışan Bülent Korucu’nun eşi 2016 Ağustos’ta polis tarafından tutuklandı. Eski AKP milletvekili olan Hakan Şükür, Gülen hareketi ile ilişkisi olma suçlamasıyla aranıyordu. 12 Ağustos’ta Şükür yurtdışında olduğu için yerine babası Semet Şükür tutuklandı. 26 Kasım’da babası ev hapsinde tutulmak üzere serbest bırakıldı.”
Raporda, ayrıca işkence iddiaları ve gözaltında gerçekleşen ölümlerle ilgili bilgilere yer verildi. Kasım 2016’dan itibaren 23 intihar vakasının rapor edildiği, ve Bursa’da Seyfettin Yiğit isimli bir şahsın ölümü ile ilgili detaylar paylaşılıyor. Yiğit’in 16 Eylül’de intihar ettiği yetkililer tarafından iddia edilmesine rağmen, ailesi polisten şiddet gördüğünü ifade etmişti.
Raporda son olarak, hizmet mensuplarının zulüm ve ciddi zararın devletin kendisinden gelmesi dolayısıyla, yetkililerin koruma ve gözetmesinden faydalanma imkanları olmadığı ifade ediliyor.
İngiltere hükümeti, Erdoğan rejiminin Hizmet hareketine uyguladığı Kitlesel Kırım’a dair 60 sayfalik bir doküman yayınladı.
Erdoğan rejiminin Hizmet mensuplarına yönelik insanlık dışı uygulamaları İngilliz hükümetinin resmi raporuna girdi. 60 sayfalık rapor yayınlayan hükümet, kitlesel tutuklamalardan işkencelere, yurt dışında olan kişilerin aile ve yakınlarının rehin alınmasından küçük çocukların ailelerinden koparılmasına kadar bir çok utanç verici detayı dünya gündemine taşıdı.
60 sayfalık raporun özet bölümü şöyle:
Ülkeye Dair Siyaset ve Bilgilendirme Notu
Türkiye: Gülenizm/ Gülencilik
Kapsam
Bu bilgilendirme notu, Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı karar vericilerine sığınma ve insan hakları durumları ile ilgili meseleleri ele alırken özellikle menşe ülke ile ilgili bilgi vermeyi amaçlıyor. İddiaların iltica (asylum) vermeyi gerektirip gerektirmediği, insani koruma (humanitarian protection ) sağlanıp sağlanmayacağı, ya da isteğe bağlı çıkış (discretionary leave), ve de talebin reddi durumunda “kat’ı yetersiz” (clearly unfounded) gibi hükümlere varmada rehberlik etmesi için hazırlanmış. İltica ve korunma iddia ve talepleri bireysel olarak, kişinin kendi özel durumu göz önünde bulundurulacak şekilde, gerçekleri ve kanıtları ele alarak incelenecektir. Rapordaki menşe ülkeye dair bilgiler (COİ- Country of Origin Information) daha çok ingilizce olarak erişilebilen harici kaynaklardaki verilere dayanarak hazırlanmış. Bu kaynakların seçiminde, bilginin güvenilir, ilgili, açık, ve objektif olması gibi kriterler kullanılmış, ve dipnot olarak kaynaklar belirtilmiş raporun içerisinde.
İltica ve Sığınmaya Başvuru Kriteri
İltica ve sığınma başvurularındaki temel kriter ise notta şu şekilde ifade ediliyor: Kişinin aslen ya da algısal olarak Gülenci siyasi hareket ile ilişkisinden dolayı devlet tarafından zulme ya da ciddi zarara uğrama tehlikesi/korkusu.
Darbe Sonrası Mağduriyet
Bilgilendirme notu darbe sonrasında oluşan mağduriyetlerle ilgili geniş bilgi sunuyor. Darbe kalkışmasından sonra, hususiyle de OHAL’in ilanı ile, eğitim, medya, askeriye ve yargı gibi sektörlerde Gülen hareketi ile en ufak bir ilişiği olan ya da olduğu düşünülen herkesin mercek altına alındığının altı çiziliyor. Bilgilendirme notunda rakamsal verilere de yer veriliyor. Rapora göre, yüksek rütbeli askerleri, hükümet yetkilileri, polis ve öğretmenleri içeren onbinlerce kişi işinden atıldı veya açığa alındı. 2016 Eylül sonuna kadar, yaklaşık 32000 kişi gözaltına alındı, 70000 kişi için de soruşturma başlatıldı.
Notta, sadece Gülen hareketi mensuplarının değil, hareket mensubu olma şüphesi bulunanların da darbe kalkışması ile ilişiği olup olmadıklarına bakılmaksızın gözaltına alındığı söyleniyor. Bununla birlikte, yalnız hareketteki insanların değil, onların akraba ve arkadaşlarının da tutuklandığına dair örnekler olduğunu Amerika Devlet Bakanlığı raporlarından alıntı yapılarak paylaşılıyor.
HAKAN ŞÜKÜR VE BÜLENT KORUCU DA RAPORDA
Raporda yaşanan olaylar detaylarıyla anlatılırken dikkat çekici parahrafta şöyle deniliyor: Kapatılan Zaman gazetesi editöü ve daha sonra gazetenin devamı olarak yayına başlayan Yarına Bakış’ta çalışan Bülent Korucu’nun eşi 2016 Ağustos’ta polis tarafından tutuklandı. Eski AKP milletvekili olan Hakan Şükür, Gülen hareketi ile ilişkisi olma suçlamasıyla aranıyordu. 12 Ağustos’ta Şükür yurtdışında olduğu için yerine babası Semet Şükür tutuklandı. 26 Kasım’da babası ev hapsinde tutulmak üzere serbest bırakıldı.”
Raporda, ayrıca işkence iddiaları ve gözaltında gerçekleşen ölümlerle ilgili bilgilere yer verildi. Kasım 2016’dan itibaren 23 intihar vakasının rapor edildiği, ve Bursa’da Seyfettin Yiğit isimli bir şahsın ölümü ile ilgili detaylar paylaşılıyor. Yiğit’in 16 Eylül’de intihar ettiği yetkililer tarafından iddia edilmesine rağmen, ailesi polisten şiddet gördüğünü ifade etmişti.
Raporda son olarak, hizmet mensuplarının zulüm ve ciddi zararın devletin kendisinden gelmesi dolayısıyla, yetkililerin koruma ve gözetmesinden faydalanma imkanları olmadığı ifade ediliyor.
İngiltere hükümeti, Erdoğan rejiminin Hizmet hareketine uyguladığı Kitlesel Kırım’a dair 60 sayfalik bir doküman yayınladı.
Erdoğan rejiminin Hizmet mensuplarına yönelik insanlık dışı uygulamaları İngilliz hükümetinin resmi raporuna girdi. 60 sayfalık rapor yayınlayan hükümet, kitlesel tutuklamalardan işkencelere, yurt dışında olan kişilerin aile ve yakınlarının rehin alınmasından küçük çocukların ailelerinden koparılmasına kadar bir çok utanç verici detayı dünya gündemine taşıdı.
60 sayfalık raporun özet bölümü şöyle:
Ülkeye Dair Siyaset ve Bilgilendirme Notu
Türkiye: Gülenizm/ Gülencilik
Kapsam
Bu bilgilendirme notu, Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı karar vericilerine sığınma ve insan hakları durumları ile ilgili meseleleri ele alırken özellikle menşe ülke ile ilgili bilgi vermeyi amaçlıyor. İddiaların iltica (asylum) vermeyi gerektirip gerektirmediği, insani koruma (humanitarian protection ) sağlanıp sağlanmayacağı, ya da isteğe bağlı çıkış (discretionary leave), ve de talebin reddi durumunda “kat’ı yetersiz” (clearly unfounded) gibi hükümlere varmada rehberlik etmesi için hazırlanmış. İltica ve korunma iddia ve talepleri bireysel olarak, kişinin kendi özel durumu göz önünde bulundurulacak şekilde, gerçekleri ve kanıtları ele alarak incelenecektir. Rapordaki menşe ülkeye dair bilgiler (COİ- Country of Origin Information) daha çok ingilizce olarak erişilebilen harici kaynaklardaki verilere dayanarak hazırlanmış. Bu kaynakların seçiminde, bilginin güvenilir, ilgili, açık, ve objektif olması gibi kriterler kullanılmış, ve dipnot olarak kaynaklar belirtilmiş raporun içerisinde.
İltica ve Sığınmaya Başvuru Kriteri
İltica ve sığınma başvurularındaki temel kriter ise notta şu şekilde ifade ediliyor: Kişinin aslen ya da algısal olarak Gülenci siyasi hareket ile ilişkisinden dolayı devlet tarafından zulme ya da ciddi zarara uğrama tehlikesi/korkusu.
Darbe Sonrası Mağduriyet
Bilgilendirme notu darbe sonrasında oluşan mağduriyetlerle ilgili geniş bilgi sunuyor. Darbe kalkışmasından sonra, hususiyle de OHAL’in ilanı ile, eğitim, medya, askeriye ve yargı gibi sektörlerde Gülen hareketi ile en ufak bir ilişiği olan ya da olduğu düşünülen herkesin mercek altına alındığının altı çiziliyor. Bilgilendirme notunda rakamsal verilere de yer veriliyor. Rapora göre, yüksek rütbeli askerleri, hükümet yetkilileri, polis ve öğretmenleri içeren onbinlerce kişi işinden atıldı veya açığa alındı. 2016 Eylül sonuna kadar, yaklaşık 32000 kişi gözaltına alındı, 70000 kişi için de soruşturma başlatıldı.
Notta, sadece Gülen hareketi mensuplarının değil, hareket mensubu olma şüphesi bulunanların da darbe kalkışması ile ilişiği olup olmadıklarına bakılmaksızın gözaltına alındığı söyleniyor. Bununla birlikte, yalnız hareketteki insanların değil, onların akraba ve arkadaşlarının da tutuklandığına dair örnekler olduğunu Amerika Devlet Bakanlığı raporlarından alıntı yapılarak paylaşılıyor.
HAKAN ŞÜKÜR VE BÜLENT KORUCU DA RAPORDA
Raporda yaşanan olaylar detaylarıyla anlatılırken dikkat çekici parahrafta şöyle deniliyor: Kapatılan Zaman gazetesi editöü ve daha sonra gazetenin devamı olarak yayına başlayan Yarına Bakış’ta çalışan Bülent Korucu’nun eşi 2016 Ağustos’ta polis tarafından tutuklandı. Eski AKP milletvekili olan Hakan Şükür, Gülen hareketi ile ilişkisi olma suçlamasıyla aranıyordu. 12 Ağustos’ta Şükür yurtdışında olduğu için yerine babası Semet Şükür tutuklandı. 26 Kasım’da babası ev hapsinde tutulmak üzere serbest bırakıldı.”
Raporda, ayrıca işkence iddiaları ve gözaltında gerçekleşen ölümlerle ilgili bilgilere yer verildi. Kasım 2016’dan itibaren 23 intihar vakasının rapor edildiği, ve Bursa’da Seyfettin Yiğit isimli bir şahsın ölümü ile ilgili detaylar paylaşılıyor. Yiğit’in 16 Eylül’de intihar ettiği yetkililer tarafından iddia edilmesine rağmen, ailesi polisten şiddet gördüğünü ifade etmişti.
Raporda son olarak, hizmet mensuplarının zulüm ve ciddi zararın devletin kendisinden gelmesi dolayısıyla, yetkililerin koruma ve gözetmesinden faydalanma imkanları olmadığı ifade ediliyor.
İngiltere hükümeti, Erdoğan rejiminin Hizmet hareketine uyguladığı Kitlesel Kırım’a dair 60 sayfalik bir doküman yayınladı.
Erdoğan rejiminin Hizmet mensuplarına yönelik insanlık dışı uygulamaları İngilliz hükümetinin resmi raporuna girdi. 60 sayfalık rapor yayınlayan hükümet, kitlesel tutuklamalardan işkencelere, yurt dışında olan kişilerin aile ve yakınlarının rehin alınmasından küçük çocukların ailelerinden koparılmasına kadar bir çok utanç verici detayı dünya gündemine taşıdı.
60 sayfalık raporun özet bölümü şöyle:
Ülkeye Dair Siyaset ve Bilgilendirme Notu
Türkiye: Gülenizm/ Gülencilik
Kapsam
Bu bilgilendirme notu, Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı karar vericilerine sığınma ve insan hakları durumları ile ilgili meseleleri ele alırken özellikle menşe ülke ile ilgili bilgi vermeyi amaçlıyor. İddiaların iltica (asylum) vermeyi gerektirip gerektirmediği, insani koruma (humanitarian protection ) sağlanıp sağlanmayacağı, ya da isteğe bağlı çıkış (discretionary leave), ve de talebin reddi durumunda “kat’ı yetersiz” (clearly unfounded) gibi hükümlere varmada rehberlik etmesi için hazırlanmış. İltica ve korunma iddia ve talepleri bireysel olarak, kişinin kendi özel durumu göz önünde bulundurulacak şekilde, gerçekleri ve kanıtları ele alarak incelenecektir. Rapordaki menşe ülkeye dair bilgiler (COİ- Country of Origin Information) daha çok ingilizce olarak erişilebilen harici kaynaklardaki verilere dayanarak hazırlanmış. Bu kaynakların seçiminde, bilginin güvenilir, ilgili, açık, ve objektif olması gibi kriterler kullanılmış, ve dipnot olarak kaynaklar belirtilmiş raporun içerisinde.
İltica ve Sığınmaya Başvuru Kriteri
İltica ve sığınma başvurularındaki temel kriter ise notta şu şekilde ifade ediliyor: Kişinin aslen ya da algısal olarak Gülenci siyasi hareket ile ilişkisinden dolayı devlet tarafından zulme ya da ciddi zarara uğrama tehlikesi/korkusu.
Darbe Sonrası Mağduriyet
Bilgilendirme notu darbe sonrasında oluşan mağduriyetlerle ilgili geniş bilgi sunuyor. Darbe kalkışmasından sonra, hususiyle de OHAL’in ilanı ile, eğitim, medya, askeriye ve yargı gibi sektörlerde Gülen hareketi ile en ufak bir ilişiği olan ya da olduğu düşünülen herkesin mercek altına alındığının altı çiziliyor. Bilgilendirme notunda rakamsal verilere de yer veriliyor. Rapora göre, yüksek rütbeli askerleri, hükümet yetkilileri, polis ve öğretmenleri içeren onbinlerce kişi işinden atıldı veya açığa alındı. 2016 Eylül sonuna kadar, yaklaşık 32000 kişi gözaltına alındı, 70000 kişi için de soruşturma başlatıldı.
Notta, sadece Gülen hareketi mensuplarının değil, hareket mensubu olma şüphesi bulunanların da darbe kalkışması ile ilişiği olup olmadıklarına bakılmaksızın gözaltına alındığı söyleniyor. Bununla birlikte, yalnız hareketteki insanların değil, onların akraba ve arkadaşlarının da tutuklandığına dair örnekler olduğunu Amerika Devlet Bakanlığı raporlarından alıntı yapılarak paylaşılıyor.
HAKAN ŞÜKÜR VE BÜLENT KORUCU DA RAPORDA
Raporda yaşanan olaylar detaylarıyla anlatılırken dikkat çekici parahrafta şöyle deniliyor: Kapatılan Zaman gazetesi editöü ve daha sonra gazetenin devamı olarak yayına başlayan Yarına Bakış’ta çalışan Bülent Korucu’nun eşi 2016 Ağustos’ta polis tarafından tutuklandı. Eski AKP milletvekili olan Hakan Şükür, Gülen hareketi ile ilişkisi olma suçlamasıyla aranıyordu. 12 Ağustos’ta Şükür yurtdışında olduğu için yerine babası Semet Şükür tutuklandı. 26 Kasım’da babası ev hapsinde tutulmak üzere serbest bırakıldı.”
Raporda, ayrıca işkence iddiaları ve gözaltında gerçekleşen ölümlerle ilgili bilgilere yer verildi. Kasım 2016’dan itibaren 23 intihar vakasının rapor edildiği, ve Bursa’da Seyfettin Yiğit isimli bir şahsın ölümü ile ilgili detaylar paylaşılıyor. Yiğit’in 16 Eylül’de intihar ettiği yetkililer tarafından iddia edilmesine rağmen, ailesi polisten şiddet gördüğünü ifade etmişti.
Raporda son olarak, hizmet mensuplarının zulüm ve ciddi zararın devletin kendisinden gelmesi dolayısıyla, yetkililerin koruma ve gözetmesinden faydalanma imkanları olmadığı ifade ediliyor.