HDP Muş Milletvekilli Mensur Işık, Hakkâri’de yaşanan mühimmat patlamasında yaşamını yitiren jandarma er İbrahim Özkur’un Muş Varto Leylek köyündeki ailesine başsağlığı ziyaretine gitti.
Vekil Işık, “Bir ay önce bu köyde yine bir acı vardı, çatışmalı sürecin diğer tarafından. Acılarımız birdir. Barışın takipçisi olacağız.” dedi.
Hakkâri’de yaşanan mühimmat patlamasında yaşamını yitiren jandarma er İbrahim Özkur’un ailesine başsağlığı dileyen HDP Muş Milletvekilli Mensur Işık, şu ifadeleri kullandı:
‘ACILARIMIZ BİRDİR’
“Bugün burada yüreğimiz yine acıyor, bir kardeşimizin taziyesindeyiz. Bir ay önce bu köyde yine bir acı vardı, çatışmalı sürecin diğer tarafından. Bizim açımızdan acılarımız birdir, üniforması, etnik kökeni ne olursa olsun dağda, şehirde, Hakkârili, Yozgatlı, yitirdiğimiz her can, siyasetin, siyasetçilerin, özde siyasi iktidarın aldığı görevi yapamamasındandır. Bizim işimiz her halükarda savaş ve çatışmaların olmadığı bir süreci savunmak olmalıdır.
‘ÇÖZÜM SÜRECİNDE GENÇLERİMİZİ TOPRAĞA VERMİYORDUK’
3 yıl önce adına çözüm süreci denilen bir süreci hep beraber yaşadık. Yavaş ilerliyordu ama gençlerimizi toprağa vermiyorduk. Toplumumuz birçok boyutuyla rahattı.
Siyasi iktidar, oy kaygısı olmaksızın çatışmasızlık, barış, masada diyalog ile çözümlerin konuşulup tartışılacağı bir süreci derhal başlatmalıdır. Çocuklarımızı daha fazla toprağa veremeyiz. Bu ölümlerle yitirdiğimiz genç kardeşimizin ailesi de buna karşı çıksınlar, “Ben oğlumun bu anlamsız savaş mı, düşük yoğunluklu savaş mı, çatışma süreci mi, adına ne denilecek ise, burada ölmesini istemiyorum, bu sorunun şiddetle çözümünü isteyenler kendileri gitsin, çocuklarını ve kardeşlerini göndersin” desinler.
‘BAKANLARIN CENAZE EVLERİNE GÖNDERDİĞİ ÇELENKLERLE SORUNLARIMIZ ÇÖZÜLMEZ’
Maalesef yoksul halkımız üzerinden Vatan-Millet-Sakarya edebiyatıyla toplumu manipüle ederek iktidarlarını sürdürüyorlar. Buna karşı çıkmalıyız. Uygar toplumların, neredeyse bütün dünyanın Kürt meselesi benzeri sorunlarını nasıl çözdükleri ortadadır, biz de mutlaka en sonunda bu şekilde çözeceğiz ama canlarımızı daha da yitirmeyelim. Biz yitirmeme adına işimizi yapmaya devam edeceğiz, bize oy veren bu Leylek köyünden, ta Hakkâri’den Edirne’ye Yozgat’tan Trabzon’a kadar en önemli taleplerinin bu olduğunu biliyoruz. Yoksa buraya, Cumhurbaşkanı, İçişleri ve Savunma Bakanlığı adına büyük büyük çelenkler göndermekle, bakanın taziyeye gelip gitmesiyle, toplumu kutuplaştıracak dil ve yaklaşım ile sorunlarımız çözülmez. Sorumluluk kendilerindedir.
‘DÖNEM, YENİ BİR BARIŞ SÜRECİDİR’
Ölmek-öldürmek ile hiçbir zaman sorunlarımız çözülmez, bunu anlamak için artık ne gerekiyor ki, olmayan, yapılmayan ne kaldı ki geriye! O açıdan dönem geri dönüşü imkânsız olacak yeni bir barış, çözüm süreci ve barış dönemidir. Biz bunun takipçisi olmaya, halklarımızın acılarının yanında olmaya devam edeceğiz. Çözüm siyasetimiz ile yüksek sesle daha da dillendirmeye devam edeceğiz.”