HDP, Ankara Emniyeti’nde gözaltında bulunan eski Adalet Bakanlığı ve Başbakanlık çalışanlarına yönelik işkence yapıldığı iddialarını gündeme taşıyan Ömer Faruk Gergerlioğlu’yu “F…’cü” olmakla suçlayan Süleyman Soylu’ya tepki gösterdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun işkence iddialarını gündeme getiren Gergerlioğlu’yu kast ederek, “Son zamanlarda F…’nün TBMM’ye sızdırdığı bir milletvekili marifetiyle sürekli gündeme getirilmeye çalışılan bu iddialar…” demesi tartışmalara neden oldu.
Gergerlioğlu’ya yönelik yapılan bu suçlamanın ardından açıklama yapan HDP, “İçişleri Bakanı’nın saldırgan sözleri, işkencenin üzerini örtmek ve hedef saptırmak amaçlıdır” dedi.
“İşkenceye sıfır tolerans” iddiasıyla yola çıkan AKP’nin yapması gerekenin işkence iddialarını soruşturmak olduğu belirtilen açıklamada “AKP iktidarı işkenceyi Soylu eliyle tekrar sistematik hale getirmiştir ve işkenceyle mücadele edenleri de açıkça hedefe koymaktadır” denildi.
Açıklamada “Birçok bakanı, yöneticisi, bürokratı ve milletvekili ayrı ayrı Gülen Cemaati ile ilişkili olan ve fotoğraf albümleri bulunan AKP iktidarının bir bakanı vekilimizi F…’cü diye yaftalayarak gerçekleri saptırmaktadır” ifadelerine yer verildi.
HDP tarafından yapılan açıklamanın tam metni şöyle:
“İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir kez daha yaptığı açıklamayla kendisinin ve partisinin yürüttüğü siyasetin çirkinliğini ve hukuksuzluğunu gözler önüne sermiştir.
Soylu, İl Emniyet Müdürleri Toplantısında yaptığı konuşmada Milletvekilimiz Ömer Faruk Gergerlioğlu’nu ve partimizi hedef alarak, işkence iddialarına dair ‘F…’nün TBMM’ye sızdırdığı bir milletvekili marifetiyle sürekli gündeme getirilmeye çalışılan bu iddialar, tutarsızdır, temelsizdir, yalandır ve iftiradır’ demiştir.
Soylu’nun bu sözlerinin Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Ankara Emniyeti’ndeki işkence vakalarına ilişkin açıklamalarının ardından gelmesi tesadüf değildir. İçişleri Bakanı’nın saldırgan sözleri, işkencenin üzerini örtmek ve hedef saptırmak amaçlıdır.
Daha bugün, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde yaşanan işkence iddialarına ilişkin birçok kurum, sendika, dernek ve hak savunucuları bir araya gelerek açıklama yapmış ve işkence uygulamalarının sistematik hale geldiğini belirtmiştir. Ayrıca Ankara Barosu’nun bu konuda bir raporu da bulunmaktadır.
2019 yılının 11 ayında 830 kişinin işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığı açıklanmıştır. Ankara Emniyeti’nde Adalet Bakanlığı eski çalışanı olan 46 kişiye yönelik olarak fiziksel, psikolojik, cinsel şiddet ve işkence iddialarının altı çizilmiştir.
İşkenceye sıfır tolerans iddiasıyla yola çıkan bir iktidarın yapması gereken işkence iddialarını soruşturmak ve en ufak şüpheyi aydınlatmaktır. AKP iktidarı işkenceyi Soylu eliyle tekrar sistematik hale getirmiştir ve işkenceyle mücadele edenleri de açıkça hedefe koymaktadır.
Üstelik işkence ve kötü muamele sadece Ankara Emniyeti’nde değil, ülkenin birçok Emniyetinde ve cezaevinde sürdürülmektedir.
Soylu’nun sözlerindeki vekilimize yönelik F… yaftası da içinden geçtiğimiz dönemin trajikomik bir özetidir. Birçok bakanı, yöneticisi, bürokratı ve milletvekili ayrı ayrı Gülen Cemaati ile ilişkili olan ve fotoğraf albümleri bulunan AKP iktidarının bir bakanı vekilimizi F…’cü diye yaftalayarak gerçekleri saptırmaktadır.
Unutulmamalıdır ki, partimizin tutuklu tüm seçilmişleri, önceki dönem Eş Genel Başkanları, milletvekilleri ve belediye eşbaşkanları AKP’nin yargı alanına yerleştirdiği ve F…’cü olma iddiasıyla yargılanmış ve hüküm giymiş savcı ve hakimlerin hazırladığı fezleke ve iddianamelerle yargılanmaktadır. 15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağının içinde bulunduğu AKP’nin hiçbir temsilcisi nedense mahkemeye bile çıkmamıştır.
HDP’li bir milletvekilinin Gülen Cemaati tarafından Meclis’e “sızdırıldığını” iddia eden Soylu da çok iyi biliyor ki, darbenin siyasi ayağının ortaya çıkarılması halinde birlikte olduğu yol arkadaşlarının birçoğu yargılanacaktır. Kendi siyasi geçmişinde de karanlık ilişkileri olan Soylu kendini affettirmek için her türlü hukuksuzluğa ve adaletsizliğe başvurmaktadır.
İnsan hakları ihlallerinden, işkenceden, kötü muameleden, her türlü hukuksuzluktan ve evrensel demokratik ilkeleri çiğnemekten yargılanması gereken kişi Süleyman Soylu’nun kendisidir.
“İşkence insanlık suçudur, zaman aşımı yoktur. Hatırlatalım.”