Adalet Bakanı Gül’e “Bunca hukuksuzluğa rağmen nasıl bütçe talebinde bulunuyorsunuz?” diye soran HDP’li Abdullah Koç, “Bu bütçeyle Roboski ve Deniz Poyraz katliamında adalet bulacak mı?” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Milli Savunma ve Adalet Bakanlığı bütçe görüşmelerinin devam ettiği TBMM Genel Kurulu’nda, HDP milletvekilleri Türkiye’de yaşanan hak ihlallerine dikkat çekerek, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ü eleştirdi.
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün cevaplaması istemiyle 3 yılda 2 bin 400’den fazla soru önergesi verdiğini ifade ederek, önergelerin yüzde 80’ine cevap verilmediğini dile getirdi.
“KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU BAŞKANI MALKOÇ, DAMADINA TORPİL YAPTI”
Bakan Gül’ü cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri nedeniyle eleştiren Gergerlioğlu, şunları söyledi:
“Anayasa’yı çiğneyen bir Adalet Bakanlığı var. Nasıl mı? Yüzlerce defa Sayın Başkan Selahattin Demirtaş, Yüksekdağ, Ahmet Altan, Alparslan Kuytul için cezaevlerine ziyaret talebi dilekçesi gönderdim, cevap bile verilmedi. Anayasa’nın 74’üncü maddesinde dilekçe hakkı var ve dilekçeye bir şekilde cevap verilmesi gerekiyor. Cezaevi ziyaret dilekçeme cevap verilmemesi üzerine Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvurdum. Kamu Denetçiliği Kurumu da bana ‘işlem doğrudur’ diye cevap verdi. Sanırım, Kamu Denetçiliği Kurumu Başkanı Malkoç, damadına torpil yaptı ve bize böyle bir cevap verdi.”
“ÇIPLAK ARAMA VAR DEDİĞİM İÇİN ÖZLEM ZENGİN BANA ‘TERÖRİST’ DİYORDU”
Gergerlioğlu, cezaevlerindeki çıplak arama konusuna ilişkin de “Ben çıplak arama konusunu gündeme getirdiğim için Özlem Zengin bana ‘terörist’ diyordu” dedi ve ekledi:
“’İffetli bir kadın çıplak arama için başvuru yapmak için bir yıl bekler mi?’ diyen Özlem Zengin için Abdulhamit Gül, ‘Özlem Hanım’a da büyük haksızlık yapıldı. Bir kadın olarak, bir siyasetçi olarak Özlem Hanım’ın bu konudaki tutumu özgürlükçüdür’ demiş. Peki, sonra ne olmuş? Yaklaşık on bir ay sonra Sayın Bakan çıplak arama yönetmeliğini değiştirmiş. Demek ki yönetmelik var. ‘Çıplak’ yerine ‘detaylı’ getirmiş ama çıplak aramalar devam ediyor. Sayın Bakan, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Size sorarım, bu nasıl bir uygulamadır?”
“BİZE GELEN DENİZ KABUĞU BİLE ENGELLENİYOR”
Cezaevlerinde mektupların dahi engellendiğine dikkat çekerek, kendisinin de 96 gün cezaevinde kaldığını hatırlatan Gergerlioğlu, şöyle devam etti:
“Mektuplar engelleniyor gerçekten arkadaşlar. Bana bir gün bir mektup geldi. Beni seven bir insan; çok duygulu, güzel bir mektup yazmış. ‘Sayın Gergerlioğlu, mektubun içine de bir deniz kabuğu koydum, onu kulağına daya, denizin dalgalarının sesini duyacaksın’ demiş. Baktım, mektubun içinde deniz kabuğu yok. Niye? Bana yazı geldi: ‘Engellenmiştir, yasak, mevzuata aykırı.’ İtiraz ettim infaz hâkimliğine, ardından ağır cezaya ‘Hayır, yasaktır.’ Ya, arkadaşlar, bir deniz kabuğu bile engelleniyor. Bunlar kalkmışlar, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nden bahsediyorlar. Siz, bize gönderilen deniz kabuklarını engelleyebilirsiniz ama denizin dalgalarını engelleyemezsiniz, o dalgaların sesini dinleme sevdamızı da engelleyemezseniz.”
“SİZ BU ADALETİ GETİRMEYECEKSİNİZ, BİZ DE SİZE ŞİMDİDEN ‘HAYIR’ DİYORUZ”
HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç da “Adaletin olmadığı, hukuksuzlukların, cezasızlıkların ayyuka çıktığı bir bakanlığın bütçesinden bahsetmek istiyorum” diyerek bütçe görüşmelerinde söz aldı.
Türkiye’de yaşanan hak ihlallerine dikkat çeken Koç, “İnfazda adalet sistemi hiçe sayılarak suç örgütleri, cinsel istismar suçluları, uyuşturucu suçluları, çocuğa karşı işlenen suçlarda tutuklu, hükümlü olanlar tahliye edilmiş ve siyasi mahpusların tamamı ikinci kez cezalandırılmıştır. Muhalif ve düşünce açıklaması yapan aktivist, gazeteci, yazar, avukat, siyasetçi, belediye eşbaşkanları rehin tutulmaya devam edilmiştir” dedi.
“Devlet mafya ilişkileri, yargı siyaset ilişkisi ayyuka çıkmış, bu iddialara karşın soruşturma dahi hiçbir işlem yapılmamıştır” diyen Koç, konuşmasında “Toplumsal davalarda, cinsel istismar davaları, siyasi cinayetler ve Deniz Poyraz davası, Tahir Elçi davası ve cinayetleri ortadayken adalet sağlanmadı ve etkili bir yargılama ne yazık ki yapılmadı. Emine Şenyaşar mağdur olmasına rağmen 10 kez ifadeye çağrıldı, ifade tutanaklarında faili meçhul, kasten adam öldürme olarak geçti. Kobani kumpas davasına neden müdahale ettiniz? Peki, mevcut olan heyeti neden değiştirdiniz? Bu konuda bir açıklama yapmak zorundasınız değerli Bakan” ifadelerine yer verdi.
HDP’li Koç, Bakan Abdulhamit Gül’e hitaben, “Bunca hukuksuzluğa rağmen nasıl bütçe talebinde bulunuyorsunuz?” diye sorarak şunları söyledi:
“Sayın Bakan, bu bütçeyle Musa Anter’in dosyasında ve davasında adalet olacak mı? Bu bütçeyle, Ceylan Önkol adalet bulacak mı? Sayın Bakan, Roboski katliamı adalet bulacak mı? Deniz Poyraz katliamı adalet bulacak mı? Kandıra Cezaevinde yaşamını yitiren Garibe Gezer, cinsel saldırıya uğradı ve işkenceye maruz kaldı. Bu konu adalet bulacak mı Sayın Bakan? Çatak’ta helikopterden atılan ve ağır yaralanan Osman Şiban hakkında dava açıldı. Buna sebep olan ve bu suçu işleyen kişiler hakkında bir soruşturma olacak mı ve bu konuda adalet sağlanacak mı? Bu nedenle, siz bu adaleti getirmeyeceksiniz, biz de size şimdiden ‘hayır’ diyoruz.”
