Uğur Dündar, İçişleri Bakanı Soylu’nun başvurusu üzerine hakkında açılan davayı yorumlarken geçmişte yaşadığı bir olayı hatırlattı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun başvurusu sonrası hakkında organize suç örgütü lideri Sedat Peker’le ilgili paylaşımı ve konuşması nedeniyle iki yıl hapis cezası istenen Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar, geçmişte yaşadığı bir olayı köşesine taşıdı. Dündar, Susurluk davasıyla ilgili haberleri nedeniyle kendisine ulaşan bir çete üyesiyle yaşadığı diyaloğu anlattı.
“Milenyumun ilk yazlarından biri, aylardan haziran. Büyük oğlum Bora, henüz 1.5 yaşında. Bir haftalık tatil için ailecek Bodrum’a gitmeyi planlıyoruz. Yola çıkmadan önce araştırma yaparak, kara parayla ve mafyayla ilgisi olmayan bir girişimcinin otelinde, parasını önden ödeyip yerlerimizi ayırıyoruz” diyen Dündar, şöyle devam etti:
“İlk gecemizden sonra kahvaltıya indiğimizde bir de ne göreyim? Susurluk skandalı patlak verdiğinde hakkında birçok haber yaptığımız Susurluk Çetesi üyelerinden biri de orada kalmıyor mu?
Üstelik birkaç masa ötemizde, kalabalık bir ziyaretçi grubuyla birlikte kahvaltıdalar. Arada bir de sanki bir şeyler söylemek istercesine bana bakıyor. Aceleyle kahvaltımızı bitirip plaja iniyoruz.
Aaaa… O da orada…
Aynı grupla barda oturmuşlar hararetli bir konuşma içindeler. Arada bir de yüksek sesle tartışıyorlar. Belli ki bir ihtilafın çözümü için bir araya gelmişler. Su almak için bara gittiğimde göz göze geliyoruz.
Konuşmak için hamle yapıyor ama ben dönüp hızlı adımlarla şezlonglarımızın olduğu yere doğru ilerliyorum. Ayrıntısına şimdi girmeyeceğim bu can sıkıcı durum, ertesi gün de sürüyor.
‘BİZİM ÇOK ÜSTÜMÜZE GELDİNİZ’
O sabah eşim Bora’yı yüzdürmeye çalışırken o, koşar adımlarla yanıma geliyor. ‘Uğur Bey, hazır yalnızken sizinle konuşmak istiyorum.’
‘Buyurun konuşalım.’
– Bizim çok üstümüze geldiniz Uğur Bey…
‘Geldik de iftira mı attık? Hakaret mi ettik? Özel hayatınızı, ailenizi, çoluk çocuğunuzu mu konu yaptık? Haberlerimizin hepsi belgeliydi. Üstelik sizi tanımam etmem, bizim işimiz toplumun gerçekleri öğrenme hakkına haberle hizmet etmek…Yine de söylemek istediğiniz bir şeyler varsa, buyurun dinliyorum…’
-Yok biz size saygı duyuyoruz. Öyle ki, sizi öldürmemiz istendiğinde merhum Abdullah Çatlı, ‘Bizim ne işimiz olabilir Uğur Dündar’la? O görevini yapan yurtsever bir gazeteci’ diyerek karşı çıkmıştı! Amacım sadece size kendimi anlatmak.
‘Biliyorum, bunu ekranda da belirttim… Başka? Dökün içinizi.’
– Hayır, konuştuk ya, şimdi rahatladım!..
‘O halde ben size bir şey sorayım?’
– Sorun.
‘TARIK ÜMİT’İN NEDEN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ ANLATIN’
‘Arena’da canlı yayına çıkalım, bana siyasetçi-mafya-bürokrasi üçgeninde tanıklık ettiğiniz Türkiye gerçeklerini anlatın. Örneğin Tarık Ümit’in neden ve nasıl öldürüldüğünü… Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfü Topal’ın infazını anlatın!.. Zamanını size bırakıyorum.’
Yutkunuyor, evet ya da hayır anlamına gelecek bir tepki vermiyor. Belli ki cevabı zamana bırakıyor!..
Geldiği gibi yine koşar adımlarla uzaklaşırken içimden ‘Belki bir gün, belki.’ diye geçiriyorum.
Ama bir süre sonra vefat ediyor…
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun başvurusu üzerine hakkımda ‘suçu ve suçluyu övmekten (!)’ 2 yıl hapis cezası istenen iddianameyi okurken, bu olayı hatırladım.
Yarım asrı aşkın meslek hayatımda, (üstelik tatil yaptığım sırada) suçu ve suçluları kovalarken yaşadığım yüzlerce olaydan sadece birini.”
NE OLMUŞTU?
Uğur Dündar’ın, YouTube’da paylaştığı videolarla birçok konuda iddialarda bulunan organize suç örgütü lideri Sedat Peker’e ilişkin attığı bir tweet ile yaptığı bir konuşmadan dolayı 2 yıl hapsi istendi. Söz konusu ihbarı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı ortaya çıkmıştı.
Soylu’nun ihbarında, Uğur Dündar’ın, 25 Eylül 2021’de sosyal medya hesabından yaptığı, “Hayatım mafyalar, suç örgütleri, hırsızlar, hortumcular, uyuşturucu baronlarıyla mücadele etmekle geçti. Sedat Peker hakkında da haber yaptım. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki artık halk, onu bir suç örgütü lideri olarak değil, temiz toplum savaşçısı olarak görüyor” paylaşımı ile bir televizyon programında yaptığı, “Peker yolsuzluk ve hırsızlar konusunda irin toplamış bir çıbana iğne batırdı. Hakikat adına teşekkür etmemiz lazım” değerlendirmesi, “suçu ve suçluyu övmek” olarak nitelendirildi.
Uğur Dündar, İçişleri Bakanı Soylu’nun başvurusu üzerine hakkında açılan davayı yorumlarken geçmişte yaşadığı bir olayı hatırlattı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun başvurusu sonrası hakkında organize suç örgütü lideri Sedat Peker’le ilgili paylaşımı ve konuşması nedeniyle iki yıl hapis cezası istenen Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar, geçmişte yaşadığı bir olayı köşesine taşıdı. Dündar, Susurluk davasıyla ilgili haberleri nedeniyle kendisine ulaşan bir çete üyesiyle yaşadığı diyaloğu anlattı.
“Milenyumun ilk yazlarından biri, aylardan haziran. Büyük oğlum Bora, henüz 1.5 yaşında. Bir haftalık tatil için ailecek Bodrum’a gitmeyi planlıyoruz. Yola çıkmadan önce araştırma yaparak, kara parayla ve mafyayla ilgisi olmayan bir girişimcinin otelinde, parasını önden ödeyip yerlerimizi ayırıyoruz” diyen Dündar, şöyle devam etti:
“İlk gecemizden sonra kahvaltıya indiğimizde bir de ne göreyim? Susurluk skandalı patlak verdiğinde hakkında birçok haber yaptığımız Susurluk Çetesi üyelerinden biri de orada kalmıyor mu?
Üstelik birkaç masa ötemizde, kalabalık bir ziyaretçi grubuyla birlikte kahvaltıdalar. Arada bir de sanki bir şeyler söylemek istercesine bana bakıyor. Aceleyle kahvaltımızı bitirip plaja iniyoruz.
Aaaa… O da orada…
Aynı grupla barda oturmuşlar hararetli bir konuşma içindeler. Arada bir de yüksek sesle tartışıyorlar. Belli ki bir ihtilafın çözümü için bir araya gelmişler. Su almak için bara gittiğimde göz göze geliyoruz.
Konuşmak için hamle yapıyor ama ben dönüp hızlı adımlarla şezlonglarımızın olduğu yere doğru ilerliyorum. Ayrıntısına şimdi girmeyeceğim bu can sıkıcı durum, ertesi gün de sürüyor.
‘BİZİM ÇOK ÜSTÜMÜZE GELDİNİZ’
O sabah eşim Bora’yı yüzdürmeye çalışırken o, koşar adımlarla yanıma geliyor. ‘Uğur Bey, hazır yalnızken sizinle konuşmak istiyorum.’
‘Buyurun konuşalım.’
– Bizim çok üstümüze geldiniz Uğur Bey…
‘Geldik de iftira mı attık? Hakaret mi ettik? Özel hayatınızı, ailenizi, çoluk çocuğunuzu mu konu yaptık? Haberlerimizin hepsi belgeliydi. Üstelik sizi tanımam etmem, bizim işimiz toplumun gerçekleri öğrenme hakkına haberle hizmet etmek…Yine de söylemek istediğiniz bir şeyler varsa, buyurun dinliyorum…’
-Yok biz size saygı duyuyoruz. Öyle ki, sizi öldürmemiz istendiğinde merhum Abdullah Çatlı, ‘Bizim ne işimiz olabilir Uğur Dündar’la? O görevini yapan yurtsever bir gazeteci’ diyerek karşı çıkmıştı! Amacım sadece size kendimi anlatmak.
‘Biliyorum, bunu ekranda da belirttim… Başka? Dökün içinizi.’
– Hayır, konuştuk ya, şimdi rahatladım!..
‘O halde ben size bir şey sorayım?’
– Sorun.
‘TARIK ÜMİT’İN NEDEN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ ANLATIN’
‘Arena’da canlı yayına çıkalım, bana siyasetçi-mafya-bürokrasi üçgeninde tanıklık ettiğiniz Türkiye gerçeklerini anlatın. Örneğin Tarık Ümit’in neden ve nasıl öldürüldüğünü… Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfü Topal’ın infazını anlatın!.. Zamanını size bırakıyorum.’
Yutkunuyor, evet ya da hayır anlamına gelecek bir tepki vermiyor. Belli ki cevabı zamana bırakıyor!..
Geldiği gibi yine koşar adımlarla uzaklaşırken içimden ‘Belki bir gün, belki.’ diye geçiriyorum.
Ama bir süre sonra vefat ediyor…
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun başvurusu üzerine hakkımda ‘suçu ve suçluyu övmekten (!)’ 2 yıl hapis cezası istenen iddianameyi okurken, bu olayı hatırladım.
Yarım asrı aşkın meslek hayatımda, (üstelik tatil yaptığım sırada) suçu ve suçluları kovalarken yaşadığım yüzlerce olaydan sadece birini.”
NE OLMUŞTU?
Uğur Dündar’ın, YouTube’da paylaştığı videolarla birçok konuda iddialarda bulunan organize suç örgütü lideri Sedat Peker’e ilişkin attığı bir tweet ile yaptığı bir konuşmadan dolayı 2 yıl hapsi istendi. Söz konusu ihbarı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı ortaya çıkmıştı.
Soylu’nun ihbarında, Uğur Dündar’ın, 25 Eylül 2021’de sosyal medya hesabından yaptığı, “Hayatım mafyalar, suç örgütleri, hırsızlar, hortumcular, uyuşturucu baronlarıyla mücadele etmekle geçti. Sedat Peker hakkında da haber yaptım. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki artık halk, onu bir suç örgütü lideri olarak değil, temiz toplum savaşçısı olarak görüyor” paylaşımı ile bir televizyon programında yaptığı, “Peker yolsuzluk ve hırsızlar konusunda irin toplamış bir çıbana iğne batırdı. Hakikat adına teşekkür etmemiz lazım” değerlendirmesi, “suçu ve suçluyu övmek” olarak nitelendirildi.
Uğur Dündar, İçişleri Bakanı Soylu’nun başvurusu üzerine hakkında açılan davayı yorumlarken geçmişte yaşadığı bir olayı hatırlattı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun başvurusu sonrası hakkında organize suç örgütü lideri Sedat Peker’le ilgili paylaşımı ve konuşması nedeniyle iki yıl hapis cezası istenen Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar, geçmişte yaşadığı bir olayı köşesine taşıdı. Dündar, Susurluk davasıyla ilgili haberleri nedeniyle kendisine ulaşan bir çete üyesiyle yaşadığı diyaloğu anlattı.
“Milenyumun ilk yazlarından biri, aylardan haziran. Büyük oğlum Bora, henüz 1.5 yaşında. Bir haftalık tatil için ailecek Bodrum’a gitmeyi planlıyoruz. Yola çıkmadan önce araştırma yaparak, kara parayla ve mafyayla ilgisi olmayan bir girişimcinin otelinde, parasını önden ödeyip yerlerimizi ayırıyoruz” diyen Dündar, şöyle devam etti:
“İlk gecemizden sonra kahvaltıya indiğimizde bir de ne göreyim? Susurluk skandalı patlak verdiğinde hakkında birçok haber yaptığımız Susurluk Çetesi üyelerinden biri de orada kalmıyor mu?
Üstelik birkaç masa ötemizde, kalabalık bir ziyaretçi grubuyla birlikte kahvaltıdalar. Arada bir de sanki bir şeyler söylemek istercesine bana bakıyor. Aceleyle kahvaltımızı bitirip plaja iniyoruz.
Aaaa… O da orada…
Aynı grupla barda oturmuşlar hararetli bir konuşma içindeler. Arada bir de yüksek sesle tartışıyorlar. Belli ki bir ihtilafın çözümü için bir araya gelmişler. Su almak için bara gittiğimde göz göze geliyoruz.
Konuşmak için hamle yapıyor ama ben dönüp hızlı adımlarla şezlonglarımızın olduğu yere doğru ilerliyorum. Ayrıntısına şimdi girmeyeceğim bu can sıkıcı durum, ertesi gün de sürüyor.
‘BİZİM ÇOK ÜSTÜMÜZE GELDİNİZ’
O sabah eşim Bora’yı yüzdürmeye çalışırken o, koşar adımlarla yanıma geliyor. ‘Uğur Bey, hazır yalnızken sizinle konuşmak istiyorum.’
‘Buyurun konuşalım.’
– Bizim çok üstümüze geldiniz Uğur Bey…
‘Geldik de iftira mı attık? Hakaret mi ettik? Özel hayatınızı, ailenizi, çoluk çocuğunuzu mu konu yaptık? Haberlerimizin hepsi belgeliydi. Üstelik sizi tanımam etmem, bizim işimiz toplumun gerçekleri öğrenme hakkına haberle hizmet etmek…Yine de söylemek istediğiniz bir şeyler varsa, buyurun dinliyorum…’
-Yok biz size saygı duyuyoruz. Öyle ki, sizi öldürmemiz istendiğinde merhum Abdullah Çatlı, ‘Bizim ne işimiz olabilir Uğur Dündar’la? O görevini yapan yurtsever bir gazeteci’ diyerek karşı çıkmıştı! Amacım sadece size kendimi anlatmak.
‘Biliyorum, bunu ekranda da belirttim… Başka? Dökün içinizi.’
– Hayır, konuştuk ya, şimdi rahatladım!..
‘O halde ben size bir şey sorayım?’
– Sorun.
‘TARIK ÜMİT’İN NEDEN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ ANLATIN’
‘Arena’da canlı yayına çıkalım, bana siyasetçi-mafya-bürokrasi üçgeninde tanıklık ettiğiniz Türkiye gerçeklerini anlatın. Örneğin Tarık Ümit’in neden ve nasıl öldürüldüğünü… Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfü Topal’ın infazını anlatın!.. Zamanını size bırakıyorum.’
Yutkunuyor, evet ya da hayır anlamına gelecek bir tepki vermiyor. Belli ki cevabı zamana bırakıyor!..
Geldiği gibi yine koşar adımlarla uzaklaşırken içimden ‘Belki bir gün, belki.’ diye geçiriyorum.
Ama bir süre sonra vefat ediyor…
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun başvurusu üzerine hakkımda ‘suçu ve suçluyu övmekten (!)’ 2 yıl hapis cezası istenen iddianameyi okurken, bu olayı hatırladım.
Yarım asrı aşkın meslek hayatımda, (üstelik tatil yaptığım sırada) suçu ve suçluları kovalarken yaşadığım yüzlerce olaydan sadece birini.”
NE OLMUŞTU?
Uğur Dündar’ın, YouTube’da paylaştığı videolarla birçok konuda iddialarda bulunan organize suç örgütü lideri Sedat Peker’e ilişkin attığı bir tweet ile yaptığı bir konuşmadan dolayı 2 yıl hapsi istendi. Söz konusu ihbarı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı ortaya çıkmıştı.
Soylu’nun ihbarında, Uğur Dündar’ın, 25 Eylül 2021’de sosyal medya hesabından yaptığı, “Hayatım mafyalar, suç örgütleri, hırsızlar, hortumcular, uyuşturucu baronlarıyla mücadele etmekle geçti. Sedat Peker hakkında da haber yaptım. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki artık halk, onu bir suç örgütü lideri olarak değil, temiz toplum savaşçısı olarak görüyor” paylaşımı ile bir televizyon programında yaptığı, “Peker yolsuzluk ve hırsızlar konusunda irin toplamış bir çıbana iğne batırdı. Hakikat adına teşekkür etmemiz lazım” değerlendirmesi, “suçu ve suçluyu övmek” olarak nitelendirildi.
Uğur Dündar, İçişleri Bakanı Soylu’nun başvurusu üzerine hakkında açılan davayı yorumlarken geçmişte yaşadığı bir olayı hatırlattı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun başvurusu sonrası hakkında organize suç örgütü lideri Sedat Peker’le ilgili paylaşımı ve konuşması nedeniyle iki yıl hapis cezası istenen Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar, geçmişte yaşadığı bir olayı köşesine taşıdı. Dündar, Susurluk davasıyla ilgili haberleri nedeniyle kendisine ulaşan bir çete üyesiyle yaşadığı diyaloğu anlattı.
“Milenyumun ilk yazlarından biri, aylardan haziran. Büyük oğlum Bora, henüz 1.5 yaşında. Bir haftalık tatil için ailecek Bodrum’a gitmeyi planlıyoruz. Yola çıkmadan önce araştırma yaparak, kara parayla ve mafyayla ilgisi olmayan bir girişimcinin otelinde, parasını önden ödeyip yerlerimizi ayırıyoruz” diyen Dündar, şöyle devam etti:
“İlk gecemizden sonra kahvaltıya indiğimizde bir de ne göreyim? Susurluk skandalı patlak verdiğinde hakkında birçok haber yaptığımız Susurluk Çetesi üyelerinden biri de orada kalmıyor mu?
Üstelik birkaç masa ötemizde, kalabalık bir ziyaretçi grubuyla birlikte kahvaltıdalar. Arada bir de sanki bir şeyler söylemek istercesine bana bakıyor. Aceleyle kahvaltımızı bitirip plaja iniyoruz.
Aaaa… O da orada…
Aynı grupla barda oturmuşlar hararetli bir konuşma içindeler. Arada bir de yüksek sesle tartışıyorlar. Belli ki bir ihtilafın çözümü için bir araya gelmişler. Su almak için bara gittiğimde göz göze geliyoruz.
Konuşmak için hamle yapıyor ama ben dönüp hızlı adımlarla şezlonglarımızın olduğu yere doğru ilerliyorum. Ayrıntısına şimdi girmeyeceğim bu can sıkıcı durum, ertesi gün de sürüyor.
‘BİZİM ÇOK ÜSTÜMÜZE GELDİNİZ’
O sabah eşim Bora’yı yüzdürmeye çalışırken o, koşar adımlarla yanıma geliyor. ‘Uğur Bey, hazır yalnızken sizinle konuşmak istiyorum.’
‘Buyurun konuşalım.’
– Bizim çok üstümüze geldiniz Uğur Bey…
‘Geldik de iftira mı attık? Hakaret mi ettik? Özel hayatınızı, ailenizi, çoluk çocuğunuzu mu konu yaptık? Haberlerimizin hepsi belgeliydi. Üstelik sizi tanımam etmem, bizim işimiz toplumun gerçekleri öğrenme hakkına haberle hizmet etmek…Yine de söylemek istediğiniz bir şeyler varsa, buyurun dinliyorum…’
-Yok biz size saygı duyuyoruz. Öyle ki, sizi öldürmemiz istendiğinde merhum Abdullah Çatlı, ‘Bizim ne işimiz olabilir Uğur Dündar’la? O görevini yapan yurtsever bir gazeteci’ diyerek karşı çıkmıştı! Amacım sadece size kendimi anlatmak.
‘Biliyorum, bunu ekranda da belirttim… Başka? Dökün içinizi.’
– Hayır, konuştuk ya, şimdi rahatladım!..
‘O halde ben size bir şey sorayım?’
– Sorun.
‘TARIK ÜMİT’İN NEDEN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ ANLATIN’
‘Arena’da canlı yayına çıkalım, bana siyasetçi-mafya-bürokrasi üçgeninde tanıklık ettiğiniz Türkiye gerçeklerini anlatın. Örneğin Tarık Ümit’in neden ve nasıl öldürüldüğünü… Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfü Topal’ın infazını anlatın!.. Zamanını size bırakıyorum.’
Yutkunuyor, evet ya da hayır anlamına gelecek bir tepki vermiyor. Belli ki cevabı zamana bırakıyor!..
Geldiği gibi yine koşar adımlarla uzaklaşırken içimden ‘Belki bir gün, belki.’ diye geçiriyorum.
Ama bir süre sonra vefat ediyor…
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun başvurusu üzerine hakkımda ‘suçu ve suçluyu övmekten (!)’ 2 yıl hapis cezası istenen iddianameyi okurken, bu olayı hatırladım.
Yarım asrı aşkın meslek hayatımda, (üstelik tatil yaptığım sırada) suçu ve suçluları kovalarken yaşadığım yüzlerce olaydan sadece birini.”
NE OLMUŞTU?
Uğur Dündar’ın, YouTube’da paylaştığı videolarla birçok konuda iddialarda bulunan organize suç örgütü lideri Sedat Peker’e ilişkin attığı bir tweet ile yaptığı bir konuşmadan dolayı 2 yıl hapsi istendi. Söz konusu ihbarı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı ortaya çıkmıştı.
Soylu’nun ihbarında, Uğur Dündar’ın, 25 Eylül 2021’de sosyal medya hesabından yaptığı, “Hayatım mafyalar, suç örgütleri, hırsızlar, hortumcular, uyuşturucu baronlarıyla mücadele etmekle geçti. Sedat Peker hakkında da haber yaptım. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki artık halk, onu bir suç örgütü lideri olarak değil, temiz toplum savaşçısı olarak görüyor” paylaşımı ile bir televizyon programında yaptığı, “Peker yolsuzluk ve hırsızlar konusunda irin toplamış bir çıbana iğne batırdı. Hakikat adına teşekkür etmemiz lazım” değerlendirmesi, “suçu ve suçluyu övmek” olarak nitelendirildi.