Kamuoyu, 2016 yılında gözaltına alınan bir kadının sorguda avukatının yanında ağır hakaretlerle taciz eden dönemin Bafra Başsavcısı İbrahim Keskin’e oldukça aşina.
Bafra Başsavcısı’yken ifadesini aldığı hamile kadını “Evliliğin düzmece, eşinden hamile olduğuna inanmıyorum, sıra ne zaman bana gelecek” sözleriyle taciz eden İbrahim Keskin’in, Kırıkkale Cezaevinde işkenceye uğrayan eski Yargıtay üyesi Hüsammettin Uğur’a yönelik işkenceyi de örtbas ettiği ortaya çıktı.
Hamile bir kadını “O masum günahsız çocuğun arkasına sığınma. Yaptıklarınızı o çocuk temizleyemez. Yine gündem mi aldınız da çocuk yaptınız. Sizin evlilikleriniz zaten düzmece, hepsi planlanmış, organize. İnanmıyorum, eşinden hamile olduğuna. Ne bileyim ben onun kocandan olduğunu. Bu düzmecede bana sıra ne zaman gelecek?” sözleriyle taciz edip hakaretler yağdıran Başsavcı Keskin’in daha sonra Cumhuriyet Başsavcısı olarak atandığı Kırıkkale’de de Keskin Cezaevi’nde yaşanan işkence ve kötü muamele iddialarının örtbas ettiği ortaya çıktı.
Adalet Bakanlığı HSK Muhabere Bürosu tarafından eski Yargıtay Üyesi Hüsamettin Uğur’a yönelik işkence iddialarını araştırması talep edilen Başsavcı İbrahim Keskin, bakanlıktan gelen yazıyı kopyala yapıştır yaparak aynen işkencenin yapıldığı cezaevine gönderdi. İşkenceyi yapan cezaevinden işkenceyi “araştırmasını” isteyen Başsavcı Keskin, böylece işkence olayının kapatılmasını sağladı.
İDDİALARI ARAŞTIRMAK YERİNE YAZIYI KOPYALAYIP İŞKENCECİ CEZAEVİ MÜDÜRLÜĞÜNE GÖNDERDİ
Kırıkkale Keskin Cezaevinde tutuklu bulunan eski Yargıtay üyesi Hüsamettin Uğur, 17 Şubat 2020 tarihinde cezaevinde baş memur ve 4 gardiyan tarafından 1 saat boyunca dövülerek işkenceye uğramıştı. Hüsamettin Uğur’un kızı Nalan Dilara Uğur, babasına yapılan işkenceden haberdar olduktan sonra Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yazarak duyurdu. Cumhurbaşkanlığı’ndan Adalet Bakanlığı ile Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) yazılan üst yazıyla iddianın araştırılması istendi. İki kurumun talebi dönemin Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Keskin’e iletildi. Ancak Keskin, işkence iddialarını bizzat gidip araştırmak yerine işkenceci cezaevine bakanlığın ilgili yazısını aynen kopyala yapıştır yaparak iletti. Cezaevi yönetimi de açtığı soruşturmada takipsizlik kararı verdi, işkenceyi örtbas etti.
“ŞİKAYET EDİLEN, KURUM 1 . MÜDÜRÜ OLDUĞUNA GÖRE İDARİ SORUŞTURMA BİLE YAPILAMAZ”
Eski Yargıtay üyesi Hüsamettin Uğur ise bu durum üzerine Başsavcı İbrahim Keskin’de yazdığı, dört ay geçmesine rağmen yanıt alınamayan uzun dilekçesinde, bu duruma tepki göstererek, şu ifadeleri kullandı: “Sayın Başsavcı; burada ibretlik aslında ‘soruşturmalık’ bir husus da şudur: Bakanlık size yazı yazıp, ‘bu olayı araştırın, adli ve idari yönden gereğine tevessül ederek kanuni gereğini takdir ve ifa ederek sonucunu bilgi verin’ demesine rağmen, siz de aynı paragrafı cezaevi müdürlüğüne hitaben yazdığınız yazıya kopyalayıp, bakanlık muhabere işini cezaevine havale ettiniz! Oysa ki bakanlık, HSK gibi yukarılardan gelen işlerle bizzat Başsavcı ilgilenir. Ayrıca cezaevi müdürlüğü hangi adli soruşturmayı, nasıl yapacak? Hatta bizzat şikayet edilen kurum 1 . müdürü olduğuna göre idari soruşturma bile yapılamaz. Bu işi Adalet Komisyonu yapmalı değil miydi? Cevap bekliyorum.”
İbrahim Keskin’in Bafra Başsavcısı iken gözaltına aldığı kadını “Evliliğin düzmece, eşinden hamile olduğuna inanmıyorum, sıra ne zaman bana gelecek” sözleriyle taciz ettiği ve hakaretlerde bulunduğu geçtiğimiz günlerde ortaya çıkmıştı.
