Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberine göre, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla nöbetçi sulh ceza sorgu hakimliğinden alınan arama ve el koyma kararıyla ikamete giden polisler evde 1,5 saat boyunca arama yaptı, suç deliği niteliğindeki bazı materyallere de el konuldu. Arama ve el koyma işleminin tamamlanmasından sonra tutanak tutan polis ekipleri el konulan eşyaları tutanakla imza altına aldıktan sonra Hüseyin Beyoğlu, eşi Dürdane Beyoğlu, çocukları ile geçtiğimiz ay rüşvet suçundan tahliye edilen yardımcısı ve aynı zamanda eşinin yeğeni Sıddık Aycıl, banka hesap hareketlerinde yüklü miktarda para bulunan baldızı Deniz Gürdeğir emniyete götürüldü.
Serbest bırakıldılar
Kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şubesinde sorgulanan Beyoğlu ve ailesi ile yardımcısı ve baldızı ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldılar. KOM Şubenin usulsüz işlemlerle ilgili fezleke hazırlayarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndereceği öğrenildi.
Mal varlığına tedbir
Bu arada soruşturmanın genişletilmesi ve selameti açısından Hüseyin Beyoğlu ile eşi Dürdane Beyoğlu, çocukları, baldızı ve yardımcısı adına kayıtlı menkul ve gayrı menkul ne kadar mal varlığı varsa tümüne sulh ceza hakimliğince geçici tedbir kararı konuldu. Suç gelirlerinin aklanması ve suçtan elde edilen gelir olabileceği nedeniyle soruşturma tamamlanıncaya kadar mal varlıklarına tedbir konulduğu öğrenildi.
Bu arada Beyoğlu’nun özellikle geriye dönük 5 yıllık belediye başkanlığı döneminde gerek kendi adına, gerekse aile bireyleri adına kayıtlı olan taşınmaz mal varlıklarının kaynağının araştırılması için mali suçları araştırma kurulundan da rapor alınacağı öğrenildi. Suç gelirlerinin aklanması ve suçtan elde edilen gelir kapsamında MASAK müfettişlerinin Beyoğlu ve ailesinin hesap hareketlerini mercek altına alarak kapsamlı bir rapor düzenleyip soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunacağı bildirildi.
Halen yargılanıyor
Halen Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir müteahhitten 5,5 milyon lira rüşvet istediği için irtikâp suçundan adli kontrol ve yurtdışına çıkış yasağı kararıyla 15 yıl hapis istemiyle yargılanan Hüseyin Beyoğlu’nun 31 Mart’ta belediye başkanlığı görevinin sona ermesinden sonra da yurtdışına kaçabileceği ihtimali nedeniyle kendisi ve aile bireylerinin tüm Yeşil pasaportları iptal edilmiş ve tüm havalimanları ve kara hudut kapılarına bildirim yapılmıştı.
Ucu bucağı yok
İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişleri’nce hazırlanan rapor ve müfettişlerce dinlenen tanık ve mağdur ifadelerine göre Hüseyin Beyoğlu’nun 5 yıl boyunca belediye başkanlığı yaptığı döneme denk gelen usulsüz işlemleri dudak uçuklattı.
İşte adli ve idari yönden soruşturmaya konu olan pasaportların iptali ve mal varlıklarına tedbir kararı alınmasına giden süreçteki usulsüz işlemler şöyle sıralanıyor:
–54 milyon liraya 80 aracın kiralanması ihalesi: İhalenin verileceği firmanın araç özelliklerine göre rekabeti daraltacak biçimde araçların kriterleri ve teknik özelliklerini taşıyacak şekilde şartname düzenlendi. Teklif veren 3 firmanın da Aziz İhsan Aktaş’ın sahipliğini yaptığı grup firma oldukları belirlendi.
–İmarlı arsaların satış işi: Belediyeye ait 12 farklı ada ve parselde kayıtlı bulunan imarlı; ifrazlı mali değeri dönüm başına 7-10 milyon lira olan arazilerin kentteki 4 büyük gayrı menkul emlak firmasına ait sahte kaşe ve sahte ıslak imzalar kullanılarak gerçek değerinin çok altında 4’te 1 fiyatına satılarak kamunun zarara uğratılması.
–88 milyon 760 bin liralık asfalt ihalesi: Teknik şartnamesi ihaleye girecek firmaların kriterlerine göre adrese hazırlanan asfalt ihalesi 5 yıl önce 88 milyon 760 bin lira gibi fahiş bir rakamla Berka adlı firmaya verildi. Bu ihaleye Atlas, Tümpa, Berka ve Bilginay adlı 4 daha katıldı. Bankalar Birliği ile yapılan yazışmada bu 4 firmanın da birbiriyle bağlantılı grup firma oldukları ortaya çıktı. Yapılan fiyat keşfi ve bilirkişi incelemesinde ihalenin gerçek rakamın 3/1 fiyat olduğu tespiti yapıldı. 88 milyon 760 bin lira bedelle verilen ihalenin gerçek değerinin 30 milyon lira olduğu belirlendi.
–Kaçak yapılaşma: 6 Şubat depremi sonrasında ağır yıkım yaşayan Cezaevi ile Direkhane mevkiinde deprem sonrası yerel seçim öncesi kaçak, ruhsat dışı, imar yönetmeliğine aykırı yapılaşmalara göz yumularak imar kirliliğine neden olmak, görevi kötüye kullanmak.
–İmarlı arsaların susuz tarla ile takas edilmesi: 12 farklı ada ve parsellerde mali değeri yüksek imarlı arsaların, kente 30 kilometre uzaklıktaki susuz tarla niteliğindeki arazilerle usulsüz işlemlerle takas edilerek haksız maddi menfaat temin edilerek kamunun milyonlarca liralık zarara uğratılması. Beyoğlu’nun 30 yıl sonra bile imara açılmayacak bir lokasyonda yer alan susuz kıraç tarlaları imarlı arsalarla takas ettiği ve bu usulsüz işlemleri de yine kentteki emlakçıların sahte kaşe ve imzalarını kullanarak yürüttüğü belirlendi.
–MASAK’ın bloke koyduğu banka hesabı: Hüseyin Beyoğlu’nun yerel seçimlere iki gün kala belediye başkan yardımcılığına atadığı baldızı Deniz Gürdeğir’in zihinsel engelli yeğeni adına açtığı hesaba yaklaşık 30 milyon lira para girişi yaptığı MASAK tarafından tespit edilince hesap bloke edildi. Paranın izi araştırıldı. Gürdeğir, aile arazilerinin satışına karşılık 9 kilo külçe altın, 120 bin dolar bozup TL cinsinden yeğeni adına açtığı hesaba yatırdığını belirtmiş olsa da, savcılıkça yürütülen soruşturmada geriye dönük herhangi bir arazi satışı yapıldığına dair tapu kaydına rastlanılmadığı ortaya çıktı. Gürdeğir’in, eniştesi Hüseyin Beyoğlu ile ortak sürücü kursu açtıkları belirlendi. Milli Eğitim’de düz memur olan Gürdeğir, 30 milyon lirayı nereden bulduğunu ise savcılığa izah edemedi.
– AKP’li Milletvekili ile imar karşılığı ticari ilişki: Hüseyin Beyoğlu’nun AKP 26 ve 27. Dönem milletvekili olan işadamı Ebubekir Bal’a ait Bağcılar Mahallesindeki imarlı arsanın konut ve ticari imarının artırılması karşılığında bir kamu bankasının içinde bulunduğu 3 katlı plazanın yüzde 50’ sine ortak olması. Beyoğlu’nun Hamravat evleri mevkiindeki arsanın imar durumunu artırdığı, karşılığında Ebubekir Bal’a ait plazanın yarısını mali değerinin çok altında bir rakamla satın aldıktan sonra kızının adına tapuladığı tespit edildi. Plazanın bugünkü güncel değerinin 100 milyon liranın üzerinde olduğu bildirildi.
– Köyün imara açılması: Diyarbakır merkeze bağlı Eser Köyündeki 850 dönüm susuz tarlanın imara açılması karşılığında arazi sahibi iş insanı H.E’ye ait bir banka şubesinin bölge müdürlüğü olarak faaliyet gösteren plazanın satın alınarak eşi Dürdane Beyoğlu’nun adına tapulanması. Hüseyin Beyoğlu’nun plazayı satın aldıktan sonra köydeki arazilerin Bağlar Mülki sınırları içinde yer almadığı için imara açamadığı bildirildi.
8 ana başlık altında idari yönden müfettiş soruşturması geçiren ve kendisine ait sürücü kursunda elektrik sayacına müdahale ettiği için mühür bozmak ve kaçak elektrik kullanmaktan 6 ay hapis cezasına çarptırılan Hüseyin Beyoğlu’nun imamlık yaparken de gerçeğe aykırı sahte akıl sağlığı raporu alarak malulen emekli olmuş, ardından da Yalar olan soyadını Beyoğlu olarak değiştirip AKP’den belediye başkan adayı olup siyasete girmişti.