HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Solidarity With Others’un Türkiye cezaevlerine ilişkin hazırladığı anket sonuç raporunu açıkladı.
Anket sonucuna göre, işkence ve kötü muameleye uğrayan insanların şikâyette bulunamadığını belirten Gergerlioğlu, “Hak arama bilincinde olmadan bir yere gidemeyiz” dedi.
Merkezi Brüksel’de bulunan ve Türkiye’deki insan hakları sorunlarını takip eden Solidarity With Others’ın Haziran 2020’de hazırladığı rapor, Türkiye’deki gözaltı merkezleri ve cezaevlerinde yaşanan işkence ve kötü muameleye dair çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor.
Gözaltına alınan ve tutuklanan 938 kişi ile e-posta ve diğer online iletişim araçları kullanılarak yapıldığı belirtilen anket sonuçlarına göre, ankete katılanlardan neredeyse her iki kişiden birisi işkence görmüş.
Rapora göre; cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin yüzde 47’si işkence ve kötü muamele gördüğünü belirtti. Tutuklu ve hükümlüler; cezaevinde hakaret, tehdit, su vermeme, çıplak arama, yüksek sese maruz kalma, yemek vermeme, taciz, şantaj, yüksek ışığa maruz bırakma, itmek, uyutmamak, tuvalete çıkarmamak, vurmak, tükürmek, saç çekmek gibi kötü muamele yaşadıklarını anlattı.
“İŞKENCE GÖRENLER NE DOKTOR RAPORU ALIYOR NE ŞİKÂYETTE BULUNUYOR”
Artı Gerçek’in aktardığına göre, Gergerlioğlu, “İşkence ve kötü muamele nedeniyle doktor raporu aldınız mı?” sorusuna yüzde 96’nın “hayır” yanıtı verdiğini belirterek, “Bu, insan hakları bilinci açısından önemli bir cevap. Kimi zaman belli ki verilmek istenmemiş, kimi zaman da kendisi peşine düşmemiş, bu önemli bir hak eksikliği bilinci” diye konuştu.
Yine ankete katılanların yüzde 87’sinin maruz kaldıkları işkence ve kötü muamele nedeniyle şikâyette bulunmadığını belirten Gergerlioğlu, bu durumu insanların korkması ve hak bilincine sahip olmamasına bağladı.
“ŞiKÂYET ETTİ DE NE OLDU?”
Gergerlioğlu, “Şikâyet etti de ne oldu?” sorusuna ise ankete katılanların yüzde 8’inin takipsizlik kararı ile karşılaştığı, yüzde 5’inin ise soruşturmanın devam ettiği yanıtını verdiğini aktardı.
Cezaevlerinde “bir devlet görevlisi olarak ben istediğimi yaparım” düşüncesinin hâkim olduğunu söyleyen Gergerlioğlu, şunları belirtti:
“Vatandaşta da insan hakları bilinci yoktur nasıl olsa, şikâyet de edemez, doktora gitmeyi de zorlaştırırım, doktora gitse zaten polis olarak, cezaevi görevlisi olarak başında dururum, doktor raporunu da rahat bir şekilde veremez. Böylece bizim yaptığımız ihlal de sümenaltı edilir.’ Ne güzel bakın size bir Türkiye tablosu.”
“BAŞIMA BİR ŞEY GELMESİNDEN KORKTUM”
Gergerlioğlu, ankette yer alan “Neden şikâyetçi olmadınız?” sorusuna verilen yanıtları ise şöyle değerlendirdi:
“Katılımcıların yüzde 24’ü ‘İşkencecilerin korunacağını düşündük’ demiş. Evet doğru! Bu bir Türkiye gerçeği ama Türkiye gerçeği diye bu işin peşine düşmemek olmaz. Yüzde 21 ‘Başıma bir şey gelmesinden korktum’ demiş. Bu da hak bilinci eksikliğinden kaynaklanıyor, evet bu da bir Türkiye gerçeği ama bu kafa ile gidersek bu ülke düzelmez.”
“İşkence ve kötü muameleyi emniyet, savcılık, sulh ceza hâkimliği, ağır ceza mahkemesi aşamalarında dile getirdiniz mi?” sorusuna katılımcıların yüzde 58’inin “hayır”, “Uluslararası mahkemelere başvuru yaptınız mı?” sorusuna ise yüzde 64’ün “hayır” cevabını verdiğini aktaran Gergerlioğlu, işkence mağdurlarına yaşadıklarını anlatma ve üzerine gitme çağrısında bulundu. Gergerlioğlu, “Hak arama bilincinde olmadan bir yere gidemeyiz” diye ekledi.
“CEZAEVLERİ ÇOCUKLARLA DOLU”
Türkiye’de adliyeler ve cezaevlerinin çocuklarla dolduğunu öne süren Gergerlioğlu, “Çocuklar adliyelerde, cezaevi avlularında, cezaevi görüş yerlerinde koşturuyorlar. Adliyelerin koridorlarında yatıyor bu çocuklar” dedi. Gergerlioğlu, adliye koridorlarında bekleyen çocuklara ait olduğunu söylediği fotoğrafları, basın mensuplarına gösterdi.
AKP iktidarıyla birlikte cezaevlerinde nüfusun arttığına dikkat çeken Gergerlioğlu, “Adaletten uzaklaşırsanız mahkemelerde yargılamalar sürer, cezaevleri dolar. Sosyal adaletten uzaklaşırsanız adli vakalar artar. Demokrasiden uzaklaşırsanız siyasi vakalar artar. Bu bir utanç grafiğidir” ifadesini kullandı.
“MİLLETVEKİLLERİ ŞOK OLDU”
İstanbul Başakşehir’de 20 Ocak tarihinde kimliği belirsiz kişiler tarafından kaçırılan ve daha sonra gözleri kapalı bir şekilde alındığı yere bırakılan Gökhan Güneş’in durumuna da dikkat çeken Gergerlioğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bilinmeyen bir yere götürüldüğünü, çırılçıplak soyulduğunu, ıslatıldığını, elektrik verildiğini, kaba dayağa uğradığını, tecavüz tehdidine uğradığını ve mezar diye anılan ayakta durmak suretiyle beklenilen bir yerde gözleri bağlı bir şekilde bu 6 gün boyunca beklediğini söyledi. Korkunç işkencelere uğramıştı. Peki, bunları yapan kimdi? Siz istihbaratçı mısınız diye sorduğunda ‘Biz görünmeyenleriz’ yanıtını vermişlerdi. Biz İçişleri Bakanlığı’na tekrar soruyoruz, bu sessizliğinizin nedeni nedir? Neden açıklama yapmıyorsunuz? Dün akşam Genel Kurul’da da bunu söyledim. Milletvekilleri şok oldu. ‘Böyle bir olay nasıl olabilir?’ diyorlar ama burası Türkiye işte inanılmaz olaylar olduğu bu ülkenin Bakanlığı açıklama yapma ihtiyacı bile hissetmiyor! Bu kaçıncı kaçırılma vakası!”
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Solidarity With Others’un Türkiye cezaevlerine ilişkin hazırladığı anket sonuç raporunu açıkladı.
Anket sonucuna göre, işkence ve kötü muameleye uğrayan insanların şikâyette bulunamadığını belirten Gergerlioğlu, “Hak arama bilincinde olmadan bir yere gidemeyiz” dedi.
Merkezi Brüksel’de bulunan ve Türkiye’deki insan hakları sorunlarını takip eden Solidarity With Others’ın Haziran 2020’de hazırladığı rapor, Türkiye’deki gözaltı merkezleri ve cezaevlerinde yaşanan işkence ve kötü muameleye dair çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor.
Gözaltına alınan ve tutuklanan 938 kişi ile e-posta ve diğer online iletişim araçları kullanılarak yapıldığı belirtilen anket sonuçlarına göre, ankete katılanlardan neredeyse her iki kişiden birisi işkence görmüş.
Rapora göre; cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin yüzde 47’si işkence ve kötü muamele gördüğünü belirtti. Tutuklu ve hükümlüler; cezaevinde hakaret, tehdit, su vermeme, çıplak arama, yüksek sese maruz kalma, yemek vermeme, taciz, şantaj, yüksek ışığa maruz bırakma, itmek, uyutmamak, tuvalete çıkarmamak, vurmak, tükürmek, saç çekmek gibi kötü muamele yaşadıklarını anlattı.
“İŞKENCE GÖRENLER NE DOKTOR RAPORU ALIYOR NE ŞİKÂYETTE BULUNUYOR”
Artı Gerçek’in aktardığına göre, Gergerlioğlu, “İşkence ve kötü muamele nedeniyle doktor raporu aldınız mı?” sorusuna yüzde 96’nın “hayır” yanıtı verdiğini belirterek, “Bu, insan hakları bilinci açısından önemli bir cevap. Kimi zaman belli ki verilmek istenmemiş, kimi zaman da kendisi peşine düşmemiş, bu önemli bir hak eksikliği bilinci” diye konuştu.
Yine ankete katılanların yüzde 87’sinin maruz kaldıkları işkence ve kötü muamele nedeniyle şikâyette bulunmadığını belirten Gergerlioğlu, bu durumu insanların korkması ve hak bilincine sahip olmamasına bağladı.
“ŞiKÂYET ETTİ DE NE OLDU?”
Gergerlioğlu, “Şikâyet etti de ne oldu?” sorusuna ise ankete katılanların yüzde 8’inin takipsizlik kararı ile karşılaştığı, yüzde 5’inin ise soruşturmanın devam ettiği yanıtını verdiğini aktardı.
Cezaevlerinde “bir devlet görevlisi olarak ben istediğimi yaparım” düşüncesinin hâkim olduğunu söyleyen Gergerlioğlu, şunları belirtti:
“Vatandaşta da insan hakları bilinci yoktur nasıl olsa, şikâyet de edemez, doktora gitmeyi de zorlaştırırım, doktora gitse zaten polis olarak, cezaevi görevlisi olarak başında dururum, doktor raporunu da rahat bir şekilde veremez. Böylece bizim yaptığımız ihlal de sümenaltı edilir.’ Ne güzel bakın size bir Türkiye tablosu.”
“BAŞIMA BİR ŞEY GELMESİNDEN KORKTUM”
Gergerlioğlu, ankette yer alan “Neden şikâyetçi olmadınız?” sorusuna verilen yanıtları ise şöyle değerlendirdi:
“Katılımcıların yüzde 24’ü ‘İşkencecilerin korunacağını düşündük’ demiş. Evet doğru! Bu bir Türkiye gerçeği ama Türkiye gerçeği diye bu işin peşine düşmemek olmaz. Yüzde 21 ‘Başıma bir şey gelmesinden korktum’ demiş. Bu da hak bilinci eksikliğinden kaynaklanıyor, evet bu da bir Türkiye gerçeği ama bu kafa ile gidersek bu ülke düzelmez.”
“İşkence ve kötü muameleyi emniyet, savcılık, sulh ceza hâkimliği, ağır ceza mahkemesi aşamalarında dile getirdiniz mi?” sorusuna katılımcıların yüzde 58’inin “hayır”, “Uluslararası mahkemelere başvuru yaptınız mı?” sorusuna ise yüzde 64’ün “hayır” cevabını verdiğini aktaran Gergerlioğlu, işkence mağdurlarına yaşadıklarını anlatma ve üzerine gitme çağrısında bulundu. Gergerlioğlu, “Hak arama bilincinde olmadan bir yere gidemeyiz” diye ekledi.
“CEZAEVLERİ ÇOCUKLARLA DOLU”
Türkiye’de adliyeler ve cezaevlerinin çocuklarla dolduğunu öne süren Gergerlioğlu, “Çocuklar adliyelerde, cezaevi avlularında, cezaevi görüş yerlerinde koşturuyorlar. Adliyelerin koridorlarında yatıyor bu çocuklar” dedi. Gergerlioğlu, adliye koridorlarında bekleyen çocuklara ait olduğunu söylediği fotoğrafları, basın mensuplarına gösterdi.
AKP iktidarıyla birlikte cezaevlerinde nüfusun arttığına dikkat çeken Gergerlioğlu, “Adaletten uzaklaşırsanız mahkemelerde yargılamalar sürer, cezaevleri dolar. Sosyal adaletten uzaklaşırsanız adli vakalar artar. Demokrasiden uzaklaşırsanız siyasi vakalar artar. Bu bir utanç grafiğidir” ifadesini kullandı.
“MİLLETVEKİLLERİ ŞOK OLDU”
İstanbul Başakşehir’de 20 Ocak tarihinde kimliği belirsiz kişiler tarafından kaçırılan ve daha sonra gözleri kapalı bir şekilde alındığı yere bırakılan Gökhan Güneş’in durumuna da dikkat çeken Gergerlioğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bilinmeyen bir yere götürüldüğünü, çırılçıplak soyulduğunu, ıslatıldığını, elektrik verildiğini, kaba dayağa uğradığını, tecavüz tehdidine uğradığını ve mezar diye anılan ayakta durmak suretiyle beklenilen bir yerde gözleri bağlı bir şekilde bu 6 gün boyunca beklediğini söyledi. Korkunç işkencelere uğramıştı. Peki, bunları yapan kimdi? Siz istihbaratçı mısınız diye sorduğunda ‘Biz görünmeyenleriz’ yanıtını vermişlerdi. Biz İçişleri Bakanlığı’na tekrar soruyoruz, bu sessizliğinizin nedeni nedir? Neden açıklama yapmıyorsunuz? Dün akşam Genel Kurul’da da bunu söyledim. Milletvekilleri şok oldu. ‘Böyle bir olay nasıl olabilir?’ diyorlar ama burası Türkiye işte inanılmaz olaylar olduğu bu ülkenin Bakanlığı açıklama yapma ihtiyacı bile hissetmiyor! Bu kaçıncı kaçırılma vakası!”
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Solidarity With Others’un Türkiye cezaevlerine ilişkin hazırladığı anket sonuç raporunu açıkladı.
Anket sonucuna göre, işkence ve kötü muameleye uğrayan insanların şikâyette bulunamadığını belirten Gergerlioğlu, “Hak arama bilincinde olmadan bir yere gidemeyiz” dedi.
Merkezi Brüksel’de bulunan ve Türkiye’deki insan hakları sorunlarını takip eden Solidarity With Others’ın Haziran 2020’de hazırladığı rapor, Türkiye’deki gözaltı merkezleri ve cezaevlerinde yaşanan işkence ve kötü muameleye dair çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor.
Gözaltına alınan ve tutuklanan 938 kişi ile e-posta ve diğer online iletişim araçları kullanılarak yapıldığı belirtilen anket sonuçlarına göre, ankete katılanlardan neredeyse her iki kişiden birisi işkence görmüş.
Rapora göre; cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin yüzde 47’si işkence ve kötü muamele gördüğünü belirtti. Tutuklu ve hükümlüler; cezaevinde hakaret, tehdit, su vermeme, çıplak arama, yüksek sese maruz kalma, yemek vermeme, taciz, şantaj, yüksek ışığa maruz bırakma, itmek, uyutmamak, tuvalete çıkarmamak, vurmak, tükürmek, saç çekmek gibi kötü muamele yaşadıklarını anlattı.
“İŞKENCE GÖRENLER NE DOKTOR RAPORU ALIYOR NE ŞİKÂYETTE BULUNUYOR”
Artı Gerçek’in aktardığına göre, Gergerlioğlu, “İşkence ve kötü muamele nedeniyle doktor raporu aldınız mı?” sorusuna yüzde 96’nın “hayır” yanıtı verdiğini belirterek, “Bu, insan hakları bilinci açısından önemli bir cevap. Kimi zaman belli ki verilmek istenmemiş, kimi zaman da kendisi peşine düşmemiş, bu önemli bir hak eksikliği bilinci” diye konuştu.
Yine ankete katılanların yüzde 87’sinin maruz kaldıkları işkence ve kötü muamele nedeniyle şikâyette bulunmadığını belirten Gergerlioğlu, bu durumu insanların korkması ve hak bilincine sahip olmamasına bağladı.
“ŞiKÂYET ETTİ DE NE OLDU?”
Gergerlioğlu, “Şikâyet etti de ne oldu?” sorusuna ise ankete katılanların yüzde 8’inin takipsizlik kararı ile karşılaştığı, yüzde 5’inin ise soruşturmanın devam ettiği yanıtını verdiğini aktardı.
Cezaevlerinde “bir devlet görevlisi olarak ben istediğimi yaparım” düşüncesinin hâkim olduğunu söyleyen Gergerlioğlu, şunları belirtti:
“Vatandaşta da insan hakları bilinci yoktur nasıl olsa, şikâyet de edemez, doktora gitmeyi de zorlaştırırım, doktora gitse zaten polis olarak, cezaevi görevlisi olarak başında dururum, doktor raporunu da rahat bir şekilde veremez. Böylece bizim yaptığımız ihlal de sümenaltı edilir.’ Ne güzel bakın size bir Türkiye tablosu.”
“BAŞIMA BİR ŞEY GELMESİNDEN KORKTUM”
Gergerlioğlu, ankette yer alan “Neden şikâyetçi olmadınız?” sorusuna verilen yanıtları ise şöyle değerlendirdi:
“Katılımcıların yüzde 24’ü ‘İşkencecilerin korunacağını düşündük’ demiş. Evet doğru! Bu bir Türkiye gerçeği ama Türkiye gerçeği diye bu işin peşine düşmemek olmaz. Yüzde 21 ‘Başıma bir şey gelmesinden korktum’ demiş. Bu da hak bilinci eksikliğinden kaynaklanıyor, evet bu da bir Türkiye gerçeği ama bu kafa ile gidersek bu ülke düzelmez.”
“İşkence ve kötü muameleyi emniyet, savcılık, sulh ceza hâkimliği, ağır ceza mahkemesi aşamalarında dile getirdiniz mi?” sorusuna katılımcıların yüzde 58’inin “hayır”, “Uluslararası mahkemelere başvuru yaptınız mı?” sorusuna ise yüzde 64’ün “hayır” cevabını verdiğini aktaran Gergerlioğlu, işkence mağdurlarına yaşadıklarını anlatma ve üzerine gitme çağrısında bulundu. Gergerlioğlu, “Hak arama bilincinde olmadan bir yere gidemeyiz” diye ekledi.
“CEZAEVLERİ ÇOCUKLARLA DOLU”
Türkiye’de adliyeler ve cezaevlerinin çocuklarla dolduğunu öne süren Gergerlioğlu, “Çocuklar adliyelerde, cezaevi avlularında, cezaevi görüş yerlerinde koşturuyorlar. Adliyelerin koridorlarında yatıyor bu çocuklar” dedi. Gergerlioğlu, adliye koridorlarında bekleyen çocuklara ait olduğunu söylediği fotoğrafları, basın mensuplarına gösterdi.
AKP iktidarıyla birlikte cezaevlerinde nüfusun arttığına dikkat çeken Gergerlioğlu, “Adaletten uzaklaşırsanız mahkemelerde yargılamalar sürer, cezaevleri dolar. Sosyal adaletten uzaklaşırsanız adli vakalar artar. Demokrasiden uzaklaşırsanız siyasi vakalar artar. Bu bir utanç grafiğidir” ifadesini kullandı.
“MİLLETVEKİLLERİ ŞOK OLDU”
İstanbul Başakşehir’de 20 Ocak tarihinde kimliği belirsiz kişiler tarafından kaçırılan ve daha sonra gözleri kapalı bir şekilde alındığı yere bırakılan Gökhan Güneş’in durumuna da dikkat çeken Gergerlioğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bilinmeyen bir yere götürüldüğünü, çırılçıplak soyulduğunu, ıslatıldığını, elektrik verildiğini, kaba dayağa uğradığını, tecavüz tehdidine uğradığını ve mezar diye anılan ayakta durmak suretiyle beklenilen bir yerde gözleri bağlı bir şekilde bu 6 gün boyunca beklediğini söyledi. Korkunç işkencelere uğramıştı. Peki, bunları yapan kimdi? Siz istihbaratçı mısınız diye sorduğunda ‘Biz görünmeyenleriz’ yanıtını vermişlerdi. Biz İçişleri Bakanlığı’na tekrar soruyoruz, bu sessizliğinizin nedeni nedir? Neden açıklama yapmıyorsunuz? Dün akşam Genel Kurul’da da bunu söyledim. Milletvekilleri şok oldu. ‘Böyle bir olay nasıl olabilir?’ diyorlar ama burası Türkiye işte inanılmaz olaylar olduğu bu ülkenin Bakanlığı açıklama yapma ihtiyacı bile hissetmiyor! Bu kaçıncı kaçırılma vakası!”
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Solidarity With Others’un Türkiye cezaevlerine ilişkin hazırladığı anket sonuç raporunu açıkladı.
Anket sonucuna göre, işkence ve kötü muameleye uğrayan insanların şikâyette bulunamadığını belirten Gergerlioğlu, “Hak arama bilincinde olmadan bir yere gidemeyiz” dedi.
Merkezi Brüksel’de bulunan ve Türkiye’deki insan hakları sorunlarını takip eden Solidarity With Others’ın Haziran 2020’de hazırladığı rapor, Türkiye’deki gözaltı merkezleri ve cezaevlerinde yaşanan işkence ve kötü muameleye dair çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor.
Gözaltına alınan ve tutuklanan 938 kişi ile e-posta ve diğer online iletişim araçları kullanılarak yapıldığı belirtilen anket sonuçlarına göre, ankete katılanlardan neredeyse her iki kişiden birisi işkence görmüş.
Rapora göre; cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin yüzde 47’si işkence ve kötü muamele gördüğünü belirtti. Tutuklu ve hükümlüler; cezaevinde hakaret, tehdit, su vermeme, çıplak arama, yüksek sese maruz kalma, yemek vermeme, taciz, şantaj, yüksek ışığa maruz bırakma, itmek, uyutmamak, tuvalete çıkarmamak, vurmak, tükürmek, saç çekmek gibi kötü muamele yaşadıklarını anlattı.
“İŞKENCE GÖRENLER NE DOKTOR RAPORU ALIYOR NE ŞİKÂYETTE BULUNUYOR”
Artı Gerçek’in aktardığına göre, Gergerlioğlu, “İşkence ve kötü muamele nedeniyle doktor raporu aldınız mı?” sorusuna yüzde 96’nın “hayır” yanıtı verdiğini belirterek, “Bu, insan hakları bilinci açısından önemli bir cevap. Kimi zaman belli ki verilmek istenmemiş, kimi zaman da kendisi peşine düşmemiş, bu önemli bir hak eksikliği bilinci” diye konuştu.
Yine ankete katılanların yüzde 87’sinin maruz kaldıkları işkence ve kötü muamele nedeniyle şikâyette bulunmadığını belirten Gergerlioğlu, bu durumu insanların korkması ve hak bilincine sahip olmamasına bağladı.
“ŞiKÂYET ETTİ DE NE OLDU?”
Gergerlioğlu, “Şikâyet etti de ne oldu?” sorusuna ise ankete katılanların yüzde 8’inin takipsizlik kararı ile karşılaştığı, yüzde 5’inin ise soruşturmanın devam ettiği yanıtını verdiğini aktardı.
Cezaevlerinde “bir devlet görevlisi olarak ben istediğimi yaparım” düşüncesinin hâkim olduğunu söyleyen Gergerlioğlu, şunları belirtti:
“Vatandaşta da insan hakları bilinci yoktur nasıl olsa, şikâyet de edemez, doktora gitmeyi de zorlaştırırım, doktora gitse zaten polis olarak, cezaevi görevlisi olarak başında dururum, doktor raporunu da rahat bir şekilde veremez. Böylece bizim yaptığımız ihlal de sümenaltı edilir.’ Ne güzel bakın size bir Türkiye tablosu.”
“BAŞIMA BİR ŞEY GELMESİNDEN KORKTUM”
Gergerlioğlu, ankette yer alan “Neden şikâyetçi olmadınız?” sorusuna verilen yanıtları ise şöyle değerlendirdi:
“Katılımcıların yüzde 24’ü ‘İşkencecilerin korunacağını düşündük’ demiş. Evet doğru! Bu bir Türkiye gerçeği ama Türkiye gerçeği diye bu işin peşine düşmemek olmaz. Yüzde 21 ‘Başıma bir şey gelmesinden korktum’ demiş. Bu da hak bilinci eksikliğinden kaynaklanıyor, evet bu da bir Türkiye gerçeği ama bu kafa ile gidersek bu ülke düzelmez.”
“İşkence ve kötü muameleyi emniyet, savcılık, sulh ceza hâkimliği, ağır ceza mahkemesi aşamalarında dile getirdiniz mi?” sorusuna katılımcıların yüzde 58’inin “hayır”, “Uluslararası mahkemelere başvuru yaptınız mı?” sorusuna ise yüzde 64’ün “hayır” cevabını verdiğini aktaran Gergerlioğlu, işkence mağdurlarına yaşadıklarını anlatma ve üzerine gitme çağrısında bulundu. Gergerlioğlu, “Hak arama bilincinde olmadan bir yere gidemeyiz” diye ekledi.
“CEZAEVLERİ ÇOCUKLARLA DOLU”
Türkiye’de adliyeler ve cezaevlerinin çocuklarla dolduğunu öne süren Gergerlioğlu, “Çocuklar adliyelerde, cezaevi avlularında, cezaevi görüş yerlerinde koşturuyorlar. Adliyelerin koridorlarında yatıyor bu çocuklar” dedi. Gergerlioğlu, adliye koridorlarında bekleyen çocuklara ait olduğunu söylediği fotoğrafları, basın mensuplarına gösterdi.
AKP iktidarıyla birlikte cezaevlerinde nüfusun arttığına dikkat çeken Gergerlioğlu, “Adaletten uzaklaşırsanız mahkemelerde yargılamalar sürer, cezaevleri dolar. Sosyal adaletten uzaklaşırsanız adli vakalar artar. Demokrasiden uzaklaşırsanız siyasi vakalar artar. Bu bir utanç grafiğidir” ifadesini kullandı.
“MİLLETVEKİLLERİ ŞOK OLDU”
İstanbul Başakşehir’de 20 Ocak tarihinde kimliği belirsiz kişiler tarafından kaçırılan ve daha sonra gözleri kapalı bir şekilde alındığı yere bırakılan Gökhan Güneş’in durumuna da dikkat çeken Gergerlioğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bilinmeyen bir yere götürüldüğünü, çırılçıplak soyulduğunu, ıslatıldığını, elektrik verildiğini, kaba dayağa uğradığını, tecavüz tehdidine uğradığını ve mezar diye anılan ayakta durmak suretiyle beklenilen bir yerde gözleri bağlı bir şekilde bu 6 gün boyunca beklediğini söyledi. Korkunç işkencelere uğramıştı. Peki, bunları yapan kimdi? Siz istihbaratçı mısınız diye sorduğunda ‘Biz görünmeyenleriz’ yanıtını vermişlerdi. Biz İçişleri Bakanlığı’na tekrar soruyoruz, bu sessizliğinizin nedeni nedir? Neden açıklama yapmıyorsunuz? Dün akşam Genel Kurul’da da bunu söyledim. Milletvekilleri şok oldu. ‘Böyle bir olay nasıl olabilir?’ diyorlar ama burası Türkiye işte inanılmaz olaylar olduğu bu ülkenin Bakanlığı açıklama yapma ihtiyacı bile hissetmiyor! Bu kaçıncı kaçırılma vakası!”