İstanbul’daki Gazi Mahallesi’nde polislerin ateşiyle öldürülen Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul’un avukatı Meral Hanbayat’ın, sanık polislerin tutuklanması talebi İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından OHAL gerekçe gösterilerek reddedildi.
İstanbul Gazi Mahallesi’nde 14 Nisan gecesi polisin açtığı ateş sonucu Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul yaşamını yitirmiş, biri ağır üç kişi yaralanmıştı. Geçen aylarda tamamlanan iddianamede 4 polisin “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek” suçundan yargılanmasına karar verilmişti. Mağdur ailelerin avukatı Meral Hanbayat, sanık polisler E.E, K.A, Z.S. ve D.B’nin tutuklanmasını talep etmişti. Talebi reddeden mahkeme, kararında cumhuriyet savcısının yazılı mütalaasının alındığını ve dosyanın incelendiğini belirterek “… talep edilen kanun maddelerindeki hapis cezalarının alt ve üst sınırları 2935 sayılı OHAL Kanunlarının 23/2-3 maddesi birlikte değerlendirildiğinde müştekiler vekilinin yerinde görülmeyen sanıkların tutuklanmalarına dair talebinin reddine…” ifadelerini kullandı.
‘Zırh soruşturma için’
Avukat Hanbayat, polisin meşru müdafaa durumunda kaldığı olaylar için uygulanan “Polisler hakkında soruşturma işlemleri tutuksuz yapılır” maddesinin kendi dosyalarında keyfi bir şekilde kullanıldığına dikkat çekti. OHAL kanunu ile getirilen bu koruma zırhının soruşturma aşaması için getirildiğini dile getiren Hanbayat, “İddianamenin kabulü ile soruşturma evresi sonlandığına göre sanık polislerin bu yasadan yararlanması gelinen aşamada mümkün değildir. Mahkemenin tutuklamanın amacı ve şartları açısından eşitlik ilkesi gereği objektif bir değerlendirme yapmasını talep etmekteyiz” dedi.
‘Karar yasaya aykırı’
Karara bir üst mahkemede itiraz eden Hanbayat, dilekçesinde kararın yasaya ve hukuka aykırı olduğunu belirtti. Hanbayat polislerin keyfi ve hukuk dışı bir şekilde defalarca hedef gözeterek silah kullandığını ifade ederek maktullerin öldürücü bölgelerine ateş edildiğini belirtti. Faillerin polis olduğu öldürme olaylarında cezasızlığın genel bir uygulama haline geldiğini dile getiren Hanbayat, “Bu tür vakalarda soruşturmaya, ölenlerin yakınlarının, mağdurların ve temsilcilerinin etkin bir biçimde katılımının sağlanması ve hemen tam ve bağımsız bir soruşturmanın yapılması evrensel hukuk kurallarının gereği olmasına rağmen soruşturma evresinde gizlilik kararı ve OHAL madde 23 ile bu hak açıkça engellenmiştir” dedi.
Hâlâ görevdeler
Hanbayat, sorulmuş olmasına rağmen, sanık polisler hakkında idari soruşturma açıldığına ya da görevden alındıklarına dair bir bilginin dosyaya yansımadığını belirterek sanıkların halen görevlerine devam ediyor olmasının, delil karatma ve tanıkları etki altına alma ve kaçma şüphesini güçlendirdiğini söyledi. Hanbayat dilekçesinde şöyle devam etti: “Bu nedenlerle ve savcılığın ‘Adli Kontrol Sevk’ yazısındaki tespitleri ve o dönem tutuklanmanın önündeki tek engelin OHAL Kanunu düzenlemesi olduğu da göz önünde bulundurularak sanıklar hakkında tutuklama tedbirinin uygulanması için gereğinin yapılmasını talep etmekteyiz.”
(Cumhuriyet)