Diyarbakır’da tutuklanan 16 gazeteciye destek için Ankara’da eylem düzenlemek isteyen gazeteciler polis tarafından tartaklanarak gözaltına alındı.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu’nun çağrısıyla Ankara’daki Ulus Meydanı’nda bir araya gelen gazeteciler, meslektaşlarının 8 Haziran’da, Diyarbakır’da tutuklanmasına tepki göstermek istedi.
Gazete Duvar’dan Nur Kaplan’ın haberine göre, Ulus’ta basın açıklaması yapmaya hazırlanan gazetecilere saldıran polis, meydana çıkılmasına izin vermedi. Gazeteciler Sibel Yükler ve Deniz Nazlım polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.
Ulus’ta açıklama yapılmasına izin verilmeyen gazeteciler DİSK Basın İş Ankara bürosunda açıklama yaptı. İç Anadolu Temsilcisi Turgut Dedeoğlu, 25 yıl önce Özgür Ülke gazetesi bombalandığında ertesi gün gazetelerde çıkan “Bu ateş bizi yakar” başlığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Bugün devlet gözünde değişen hiçbir şeyin olmadığını gördük. Bugün tutuklanan arkadaşlarımız için bir açıklama yapmak istedik. Valiliğe bir ön yazı gönderdik buradaki güvenliğin sağlanması için, açıklama yapmak için izin almaya gerek yok. Bu bir anayasal hak. İzin yazısına cevap alamadık. Alana geldiğimizde gazeteci arkadaşlarımızın uzaklaştırılmaya çalışıldığını gördük. Darp edilen, gözaltına alınan arkadaşlarımız var. Şu bilinsin ki, gazetecilik suç değildir. Gazeteciliğin milliyeti, milleti olmaz.”
33 yıldır Kürt basının ağır bedeller ödediğini ifade eden gazeteci Hüseyin Aykol, “Gazeteciler bugün öldürülmüyor ama gözaltına alınıyor, sürgüne gönderiliyor. Biz halkın haber alma ihtiyacının farkındayız. Halkın gerçek ve özgür haberlere ihtiyacı var. Biz haber yapmaya ve halklara haber vermeye devam edeceğiz” dedi.
Ulus’taki basın açıklamasına katılmak isteyen Jin News muhabiri Öznur Değer de polisin ağır şiddetine maruz kaldı. Değer, “Elimde tuttuğum fotoğraf makinesi bizim hakikatimizi yansıtan bizim varlık gerekçemiz olan alet” diyerek söze başladı, şunları kaydetti:
“Biz dayanışma beklemiyoruz. Gazetecilik mesleğine, başta meslektaşlarımız olmak üzere özgür haber alma hakkına sahip olan bütün yurttaşları haber alma hakkına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Dayanışma değil, gelin hakikate özgürlüğü hep birlikte sahip çıkalım.”
Açıklamaya HDP Milletvekili Tülay Hatipoğlu da katıldı.
Hatipoğlu, “Ankara polisinin bitmek bilmeyen şiddetini kınıyoruz. Asla kabul etmiyoruz. Gözaltılar derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Özgür basın bizim gururumuzdur. Özgür basın üstündeki baskılar bitene dek onlarla dayanışmamız devam edecek” dedi.
Diyarbakır’da tutuklanan 16 gazeteciye destek için Ankara’da eylem düzenlemek isteyen gazeteciler polis tarafından tartaklanarak gözaltına alındı.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu’nun çağrısıyla Ankara’daki Ulus Meydanı’nda bir araya gelen gazeteciler, meslektaşlarının 8 Haziran’da, Diyarbakır’da tutuklanmasına tepki göstermek istedi.
Gazete Duvar’dan Nur Kaplan’ın haberine göre, Ulus’ta basın açıklaması yapmaya hazırlanan gazetecilere saldıran polis, meydana çıkılmasına izin vermedi. Gazeteciler Sibel Yükler ve Deniz Nazlım polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.
Ulus’ta açıklama yapılmasına izin verilmeyen gazeteciler DİSK Basın İş Ankara bürosunda açıklama yaptı. İç Anadolu Temsilcisi Turgut Dedeoğlu, 25 yıl önce Özgür Ülke gazetesi bombalandığında ertesi gün gazetelerde çıkan “Bu ateş bizi yakar” başlığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Bugün devlet gözünde değişen hiçbir şeyin olmadığını gördük. Bugün tutuklanan arkadaşlarımız için bir açıklama yapmak istedik. Valiliğe bir ön yazı gönderdik buradaki güvenliğin sağlanması için, açıklama yapmak için izin almaya gerek yok. Bu bir anayasal hak. İzin yazısına cevap alamadık. Alana geldiğimizde gazeteci arkadaşlarımızın uzaklaştırılmaya çalışıldığını gördük. Darp edilen, gözaltına alınan arkadaşlarımız var. Şu bilinsin ki, gazetecilik suç değildir. Gazeteciliğin milliyeti, milleti olmaz.”
33 yıldır Kürt basının ağır bedeller ödediğini ifade eden gazeteci Hüseyin Aykol, “Gazeteciler bugün öldürülmüyor ama gözaltına alınıyor, sürgüne gönderiliyor. Biz halkın haber alma ihtiyacının farkındayız. Halkın gerçek ve özgür haberlere ihtiyacı var. Biz haber yapmaya ve halklara haber vermeye devam edeceğiz” dedi.
Ulus’taki basın açıklamasına katılmak isteyen Jin News muhabiri Öznur Değer de polisin ağır şiddetine maruz kaldı. Değer, “Elimde tuttuğum fotoğraf makinesi bizim hakikatimizi yansıtan bizim varlık gerekçemiz olan alet” diyerek söze başladı, şunları kaydetti:
“Biz dayanışma beklemiyoruz. Gazetecilik mesleğine, başta meslektaşlarımız olmak üzere özgür haber alma hakkına sahip olan bütün yurttaşları haber alma hakkına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Dayanışma değil, gelin hakikate özgürlüğü hep birlikte sahip çıkalım.”
Açıklamaya HDP Milletvekili Tülay Hatipoğlu da katıldı.
Hatipoğlu, “Ankara polisinin bitmek bilmeyen şiddetini kınıyoruz. Asla kabul etmiyoruz. Gözaltılar derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Özgür basın bizim gururumuzdur. Özgür basın üstündeki baskılar bitene dek onlarla dayanışmamız devam edecek” dedi.