Türkiye’de daha önce cezaevlerinde kalmış gazeteciler, Adalet Bakanlığı’na seslendi. Gazeteciler, cezaevlerinde kononavirüs katliamları başlamadan cezaevlerinin boşaltılmasını istedi.
Dünyaya hızla yayılan koronavirüs salgını cezaevlerini de tehdit ediyor. Türkiye genelindeki 355 cezaevinde 300 bin tutuklu ve hükümlü, 150 bin ise cezaevi çalışanı bulunuyor. Cezaevlerinde koronavirüse karşı alınan önlemler toplam 450 bin kişiyi ilgilendiriyor.
Cezavinde 22 ay kalan Gazeteci Zafer Özsoy, “Berat edip tahliye olmuş biri olarak sesleniyorum; Lütfen acilen cezaevlerini boşaltın. Ne kadar kalabalık olduğunu benden daha iyi biliyorsunuzdur herhalde. Kışın bile kar yağdığı zaman cam açık yatıyorduk ki hava alabilelim. Orada olacak bir salgını hiç bir şekilde önleyemezsiniz. Sadece mahkumları tutukluları, infaz koruma memurlarını değil onların ailelerini, Jandarmayı hepsini risk ediyorsunuz. Bütün dünya tahliye ederken ABD’de, Norveç’te, İran’da, Çin’de. Halen ne beklediğinizi anlayabilmiş değilim. Lütfen çok geç olmadan acilen cezaevlerini tahliye edin.” dedi.
Cezaevlerinde durum vahim
YaşamHakkıİçin AcilTahliye pic.twitter.com/fzKyAuwPC7
— Zafer Özsoy (@all4ugetz) March 19, 2020
“BİR AN ÖNCE KARAR ALINIP TAHLİYELERİN BAŞLATILMASI LAZIM”
Gazeteci Cevheri Güven de bugün Adalet Bakanlığı’nda bir toplantının olduğunu hatırlarak, Toplantı, cezaevlerindeki tutuklulara koronavirüs süresince nasıl müdahale edileceğiyle ilgili ya da koronavirüs ile ilgili cezaevlerinde nasıl mücadele yapılacağıyla ilgili. Aldıkları büyük karar tutuklulara telefonla görüş hakkı sayısını ikiye çıkarmak sadece. Şu an ki adalet bakanı ve hükümet üyeleri çok anlamaz, empati kurmazlar ama ben yine de cezaevinde hasta bir tutuklu olmak nasıl bir şeymiş, orada yaşadığım kendi tecrübelerimden anlatayım. Ben Silivri’deyken bir kez hastalanmıştım. 15 Temmuz’dan önceydi. Şartlar çok daha iyiydi. Revire çıkmam bir hafta sürdü. İlaçlara ulaşmam ise 10 gün sürdü. ” ifadelerini kullandı.
Cezaevinde hasta olmak nasıl birşey? Silivri’de ben hasta olmuştum.
YaşamHakkıİçin AcilenTahliye pic.twitter.com/yLqrSXQoJp
— Cevheri Güven (@cevheriguven) March 19, 2020
Şu an cezaevinin 15 Temmuz’dan öncesine göre kat kat daha fazla tutuklu ve hükümlü olduğunu altını çizen Güven şunları söyle; “Şu an şartlar çok daha kötü. Cezaevinde hastalandığınız zaman sizin önünüze sıcak bir çorba koymak bile mümkün olmuyor. Sıcak bir çorba bile içemezsiniz. Koronavirüs gibi bir salgında cezaevlerinde katliam olur. Bu insanların hastaneye sevkleri öyle normal bir insan gibi olmuyor. Telefon açıpta ambulans çağıramıyorsunuz. Bu insanlar önce dilekçe veriyorlar. Bir hafta o dilekçelerine gelecek yanıtı bekliyorlar. Ondan sonra cezaevi yönetimi dilekçeyi uygun bulursa doktora iletiyor. Doktor sonra çağırıyor muayene ediyor. O muayenenin sürecinde sevk kararı çıkıyor. Sonra jandarma ne zaman sevk edileceklerine karar veriyor ve sevk ediyorlar. Bu şekilde bir ay sürüyor. Bu bir ay demek Koronavirüs sürecinde insanlar ölür. Cezaevlerinde katliam olmadan önce bir an önce karar alınıp tahliyelerin başlatılması lazım. Özellikle bebekli anneler için.”
Corona virüsü demirparmaklıklar ve kalın duvarlar tanımaz. Cezaevlerinde durum vahim…
Cezaevlerinde durum vahim #YaşamHakkıİçinAcilTahliye
YaşamHakkıİçin AcilTahliye pic.twitter.com/lPRECCVG52
— Yüksel Durgut (@YukselDurgut) March 19, 2020
Cezaevlerinde bir felaket yaşanmadan acil önlem alınmalı. Cezaevlerindekiker YaşamHakkıİçin AcilTahliye olmalı pic.twitter.com/TT1iaMKHCT
— Tuncer ÇETİNKAYA (@tuncercetnkaya) March 19, 2020
