Medya Hablemitoğlu cinayetini karartıyor
Gazetecilerin Necip Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili en büyük manipülasyonu deşifre oldu. Hablemitoğlu cinayetinin azmettiricisi iddiasıyla aranan Levent Göktaş’ın, yakalanmadan üç gün önce birçok gazeteciye mektup gönderdiği ortaya çıktı. Ancak bu gazeteciler mektubu 3 gün boyunca yayınlamadı. Göktaş’ın kendi el yazısıyla yazdığı mektubun, Hablemitoğlu cinayetini Gülen Hareketiyle ilişkilendirmek isteyenlerin tezlerini çürüten ifadeler nedeniyle gizlenmeye çalışıldığı belirtiliyor.
BOLD Medyanın haberine göre, Sedat Peker’in ‘namusu maaşı kadar olan gazeteciler’ sözleriyle eleştirdiği Türk medyası bir habercilik sınavından daha geçemedi. Türkiye kamuoyu, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastinden aranan emekli albay Levent Göktaş’ın bazı gazetecilere gönderdiği mektubun gazeteciler tarafından sümen altı edildiğini öğrendi.
NURİ GÖKHAN BOZKIR’IN İFADESİ EZBERLERİ BOZDU
Türkiye tarihinin en önemli faili meçhul dosyalarından birinin gazeteciler eliyle kapatılmaya çalışıldığı aylar öncesindeki haberlerde kendini göstermişti. Necip Hablemitoğlu cinayetinde rol alan özel kuvvetler mensubu Nuri Gökhan Bozkır’ın Ukrayna’dan getirilmesi sonrası manipülasyonlar başladı. Bozkır’ın cinayet emrini Ergenekon davasından hapis yatan Levent Göktaş’tan aldığını söylemesi üzerine ulusalcı gazetecilerin ezberleri bozuldu.
LEVENT GÖKTAŞ’I GÜLEN HAREKETİYLE İLİŞKİLENDİRME ÇABALARINA ‘LEŞ’ BENZETMESİ
Oda TV’nin başı çektiği medya kuruluşları eski subay Levent Göktaş’ın yurt dışına kaçması üzerine yeniden direksiyon kırdı. Göktaş ve beraberindeki askerlerin Gülen Hareketi ile işbirliği yaparak Hablemitoğlu’nu öldürdüklerini iddia eden analizler kaleme alındı. Bu analizleri ‘leş’ olarak tanımlayan gazeteci Alper Görmüş, “Hâlâ ve ısrarla ‘Hablemitoğlu bir F…-ÖKK-MAK cinayeti’ tezinde ısrar edenler bilinçli ya da bilinçsiz, büyük bir manipülasyonun parçası olarak davranıyor.” tespiti yapmıştı.
MEKTUBU SÜMEN ALTI EDEREK NEYİ AMAÇLADILAR?
Gazetecilerin manipülasyonlarına rağmen ‘gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma alışkanlığı’ Göktaş olayında da şaşmadı. Emekli albay Göktaş yakalanınca gazetecilere gönderdiği mektup gün yüzüne çıktı. Gazeteci Fatma Sibel Yüksek, Hablemitoğlu cinayeti zanlısı Göktaş’ın üç gün önce gönderdiği mektubun, Göktaş yakalandıktan sonra ortaya çıkmasıyla ilgili kuşkularını sosyal medya hesabından dile getirdi. Yüksek, “Levent Göktaş, Bulgaristan’da yakalanmış. Yakalanmadan (veya teslim olmadan) üç gün önce aralarında @ismailsaymaz‘ın da olduğu bazı gazetecilere 7 sayfalık bir mektup göndermiş ve bu “değerli” gazetecilerimiz mesleklerine bir kez daha ihanet ederek mektubu sümen altı etmişler” dedi.
İSMAİL SAYMAZ’IN GAZETECİLİK CAKASI TUTMADI
Göktaş yayınlandıktan sonra sabah erken saatlerde mektubu yayınlamak zorunda kalan İsmail Saymaz’ı da eleştiren gazeteci Yüksek, “Tabii Göktaş yakalanınca mektubu sümenin altından çıkarmak icap etti. Sabah Halktv’ye uykulu gözlerle bağlanan İsmail Saymaz, 3 gün önce kendisine gönderilen mektuptan “şimdi haberdar olduğunu” söyleyerek komik duruma düştü. Üste bir de “Benim haberim olsa anında yayımlardım” diye “gazetecilik” cakası attı:) Bu tafra en az Levent Göktaş’ın mektubundaki “Ben Hablemitoğlu’nun adını cinayetle suçlandıktan sonra duydum” ifadesi kadar inandırıcıydı be İsmail. Levent Göktaş olayı ile ilgili gün içinde yazacaklarım olacak.” tepkisi gösterdi.
GAZETECİLER GÖKTAŞ’IN MEKTUBUNU MİT’E SÖYLEDİ Mİ?
Göktaş’ın mektubunun gizlenmesinde gazeteciler geçersiz not alırken, avukat Vural Ergül ise Göktaş’ın uzmanlık alanına dikkat çekti: “Levent Göktaş İKK eğitimi görmüş, eğitimi vermiş bir üstsubay! Saklandığı yer bilinsin diye mi “el yazısı” ile mektup gönderiyor? Ziyadesiyle dikkat çekici…” yorumunda bulundu. Gülen Hareketini Hablemitoğlu cinayetinde aklayan Göktaş’ın mektubu hangi yolla gönderdiği, adres yazıp yazmadığı, mektupla ilgili Milli İstihbarat Teşkilatı’na bilgi verip vermediklerini mektubu alan gazeteciler biliyor.
GÖKTAŞ’IN İFADESİNİ ÖNCE MİT ALDI İDDİASI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Göktaş’ın yakalanmasını “Yaklaşık 4 gün önce Svilengrad şehrinde Levent Göktaş kaçak olarak Bulgar güvenlik güçleri tarafından yakalandı. Biz bunu haber aldık. Hem Milli İstihbarat Teşkilatı hem biz, ben iki defa Bulgaristan İçişleri Bakanı’yla bu konuda görüştüm, Bulgaristan Büyükelçiliğimiz, Dışişleri Bakanlığımız, aynı zamanda Interpol birimimiz… Orada yakalandıktan sonra serbest bırakılmıştı. Bundan Türkiye kamuoyunun bir bilgisi yok. Bir ödeme karşılığı, kendi iç kanunları çerçevesinde… Biz bunun üzerine tekrar yüklendik ve neticede dün akşam itibarıyla gözaltına alındı ve biyometrik verileriyle bizim aradığımız kişi olduğu belirlendi” bilgisini paylaştı.
Levent Göktaş’ın iadesine ilişkin bilgi veren Soylu, “İki türlü yöntem vardır, bir deport yöntemi, deport edebilirler, ikincisi de mahkeme süreci. Hangisini tercih edeceklerse biz iki sürece de talibiz.” şeklinde konuştu.
Soylu’nun açıklamaları ışığında Göktaş yakalandıktan sonra serbest kalması ve MİT’in o arada ifade aldığı iddiası da kulislerde dolaşıyor.
Medya Hablemitoğlu cinayetini karartıyor
Gazetecilerin Necip Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili en büyük manipülasyonu deşifre oldu. Hablemitoğlu cinayetinin azmettiricisi iddiasıyla aranan Levent Göktaş’ın, yakalanmadan üç gün önce birçok gazeteciye mektup gönderdiği ortaya çıktı. Ancak bu gazeteciler mektubu 3 gün boyunca yayınlamadı. Göktaş’ın kendi el yazısıyla yazdığı mektubun, Hablemitoğlu cinayetini Gülen Hareketiyle ilişkilendirmek isteyenlerin tezlerini çürüten ifadeler nedeniyle gizlenmeye çalışıldığı belirtiliyor.
BOLD Medyanın haberine göre, Sedat Peker’in ‘namusu maaşı kadar olan gazeteciler’ sözleriyle eleştirdiği Türk medyası bir habercilik sınavından daha geçemedi. Türkiye kamuoyu, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastinden aranan emekli albay Levent Göktaş’ın bazı gazetecilere gönderdiği mektubun gazeteciler tarafından sümen altı edildiğini öğrendi.
NURİ GÖKHAN BOZKIR’IN İFADESİ EZBERLERİ BOZDU
Türkiye tarihinin en önemli faili meçhul dosyalarından birinin gazeteciler eliyle kapatılmaya çalışıldığı aylar öncesindeki haberlerde kendini göstermişti. Necip Hablemitoğlu cinayetinde rol alan özel kuvvetler mensubu Nuri Gökhan Bozkır’ın Ukrayna’dan getirilmesi sonrası manipülasyonlar başladı. Bozkır’ın cinayet emrini Ergenekon davasından hapis yatan Levent Göktaş’tan aldığını söylemesi üzerine ulusalcı gazetecilerin ezberleri bozuldu.
LEVENT GÖKTAŞ’I GÜLEN HAREKETİYLE İLİŞKİLENDİRME ÇABALARINA ‘LEŞ’ BENZETMESİ
Oda TV’nin başı çektiği medya kuruluşları eski subay Levent Göktaş’ın yurt dışına kaçması üzerine yeniden direksiyon kırdı. Göktaş ve beraberindeki askerlerin Gülen Hareketi ile işbirliği yaparak Hablemitoğlu’nu öldürdüklerini iddia eden analizler kaleme alındı. Bu analizleri ‘leş’ olarak tanımlayan gazeteci Alper Görmüş, “Hâlâ ve ısrarla ‘Hablemitoğlu bir F…-ÖKK-MAK cinayeti’ tezinde ısrar edenler bilinçli ya da bilinçsiz, büyük bir manipülasyonun parçası olarak davranıyor.” tespiti yapmıştı.
MEKTUBU SÜMEN ALTI EDEREK NEYİ AMAÇLADILAR?
Gazetecilerin manipülasyonlarına rağmen ‘gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma alışkanlığı’ Göktaş olayında da şaşmadı. Emekli albay Göktaş yakalanınca gazetecilere gönderdiği mektup gün yüzüne çıktı. Gazeteci Fatma Sibel Yüksek, Hablemitoğlu cinayeti zanlısı Göktaş’ın üç gün önce gönderdiği mektubun, Göktaş yakalandıktan sonra ortaya çıkmasıyla ilgili kuşkularını sosyal medya hesabından dile getirdi. Yüksek, “Levent Göktaş, Bulgaristan’da yakalanmış. Yakalanmadan (veya teslim olmadan) üç gün önce aralarında @ismailsaymaz‘ın da olduğu bazı gazetecilere 7 sayfalık bir mektup göndermiş ve bu “değerli” gazetecilerimiz mesleklerine bir kez daha ihanet ederek mektubu sümen altı etmişler” dedi.
İSMAİL SAYMAZ’IN GAZETECİLİK CAKASI TUTMADI
Göktaş yayınlandıktan sonra sabah erken saatlerde mektubu yayınlamak zorunda kalan İsmail Saymaz’ı da eleştiren gazeteci Yüksek, “Tabii Göktaş yakalanınca mektubu sümenin altından çıkarmak icap etti. Sabah Halktv’ye uykulu gözlerle bağlanan İsmail Saymaz, 3 gün önce kendisine gönderilen mektuptan “şimdi haberdar olduğunu” söyleyerek komik duruma düştü. Üste bir de “Benim haberim olsa anında yayımlardım” diye “gazetecilik” cakası attı:) Bu tafra en az Levent Göktaş’ın mektubundaki “Ben Hablemitoğlu’nun adını cinayetle suçlandıktan sonra duydum” ifadesi kadar inandırıcıydı be İsmail. Levent Göktaş olayı ile ilgili gün içinde yazacaklarım olacak.” tepkisi gösterdi.
GAZETECİLER GÖKTAŞ’IN MEKTUBUNU MİT’E SÖYLEDİ Mİ?
Göktaş’ın mektubunun gizlenmesinde gazeteciler geçersiz not alırken, avukat Vural Ergül ise Göktaş’ın uzmanlık alanına dikkat çekti: “Levent Göktaş İKK eğitimi görmüş, eğitimi vermiş bir üstsubay! Saklandığı yer bilinsin diye mi “el yazısı” ile mektup gönderiyor? Ziyadesiyle dikkat çekici…” yorumunda bulundu. Gülen Hareketini Hablemitoğlu cinayetinde aklayan Göktaş’ın mektubu hangi yolla gönderdiği, adres yazıp yazmadığı, mektupla ilgili Milli İstihbarat Teşkilatı’na bilgi verip vermediklerini mektubu alan gazeteciler biliyor.
GÖKTAŞ’IN İFADESİNİ ÖNCE MİT ALDI İDDİASI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Göktaş’ın yakalanmasını “Yaklaşık 4 gün önce Svilengrad şehrinde Levent Göktaş kaçak olarak Bulgar güvenlik güçleri tarafından yakalandı. Biz bunu haber aldık. Hem Milli İstihbarat Teşkilatı hem biz, ben iki defa Bulgaristan İçişleri Bakanı’yla bu konuda görüştüm, Bulgaristan Büyükelçiliğimiz, Dışişleri Bakanlığımız, aynı zamanda Interpol birimimiz… Orada yakalandıktan sonra serbest bırakılmıştı. Bundan Türkiye kamuoyunun bir bilgisi yok. Bir ödeme karşılığı, kendi iç kanunları çerçevesinde… Biz bunun üzerine tekrar yüklendik ve neticede dün akşam itibarıyla gözaltına alındı ve biyometrik verileriyle bizim aradığımız kişi olduğu belirlendi” bilgisini paylaştı.
Levent Göktaş’ın iadesine ilişkin bilgi veren Soylu, “İki türlü yöntem vardır, bir deport yöntemi, deport edebilirler, ikincisi de mahkeme süreci. Hangisini tercih edeceklerse biz iki sürece de talibiz.” şeklinde konuştu.
Soylu’nun açıklamaları ışığında Göktaş yakalandıktan sonra serbest kalması ve MİT’in o arada ifade aldığı iddiası da kulislerde dolaşıyor.
Medya Hablemitoğlu cinayetini karartıyor
Gazetecilerin Necip Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili en büyük manipülasyonu deşifre oldu. Hablemitoğlu cinayetinin azmettiricisi iddiasıyla aranan Levent Göktaş’ın, yakalanmadan üç gün önce birçok gazeteciye mektup gönderdiği ortaya çıktı. Ancak bu gazeteciler mektubu 3 gün boyunca yayınlamadı. Göktaş’ın kendi el yazısıyla yazdığı mektubun, Hablemitoğlu cinayetini Gülen Hareketiyle ilişkilendirmek isteyenlerin tezlerini çürüten ifadeler nedeniyle gizlenmeye çalışıldığı belirtiliyor.
BOLD Medyanın haberine göre, Sedat Peker’in ‘namusu maaşı kadar olan gazeteciler’ sözleriyle eleştirdiği Türk medyası bir habercilik sınavından daha geçemedi. Türkiye kamuoyu, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastinden aranan emekli albay Levent Göktaş’ın bazı gazetecilere gönderdiği mektubun gazeteciler tarafından sümen altı edildiğini öğrendi.
NURİ GÖKHAN BOZKIR’IN İFADESİ EZBERLERİ BOZDU
Türkiye tarihinin en önemli faili meçhul dosyalarından birinin gazeteciler eliyle kapatılmaya çalışıldığı aylar öncesindeki haberlerde kendini göstermişti. Necip Hablemitoğlu cinayetinde rol alan özel kuvvetler mensubu Nuri Gökhan Bozkır’ın Ukrayna’dan getirilmesi sonrası manipülasyonlar başladı. Bozkır’ın cinayet emrini Ergenekon davasından hapis yatan Levent Göktaş’tan aldığını söylemesi üzerine ulusalcı gazetecilerin ezberleri bozuldu.
LEVENT GÖKTAŞ’I GÜLEN HAREKETİYLE İLİŞKİLENDİRME ÇABALARINA ‘LEŞ’ BENZETMESİ
Oda TV’nin başı çektiği medya kuruluşları eski subay Levent Göktaş’ın yurt dışına kaçması üzerine yeniden direksiyon kırdı. Göktaş ve beraberindeki askerlerin Gülen Hareketi ile işbirliği yaparak Hablemitoğlu’nu öldürdüklerini iddia eden analizler kaleme alındı. Bu analizleri ‘leş’ olarak tanımlayan gazeteci Alper Görmüş, “Hâlâ ve ısrarla ‘Hablemitoğlu bir F…-ÖKK-MAK cinayeti’ tezinde ısrar edenler bilinçli ya da bilinçsiz, büyük bir manipülasyonun parçası olarak davranıyor.” tespiti yapmıştı.
MEKTUBU SÜMEN ALTI EDEREK NEYİ AMAÇLADILAR?
Gazetecilerin manipülasyonlarına rağmen ‘gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma alışkanlığı’ Göktaş olayında da şaşmadı. Emekli albay Göktaş yakalanınca gazetecilere gönderdiği mektup gün yüzüne çıktı. Gazeteci Fatma Sibel Yüksek, Hablemitoğlu cinayeti zanlısı Göktaş’ın üç gün önce gönderdiği mektubun, Göktaş yakalandıktan sonra ortaya çıkmasıyla ilgili kuşkularını sosyal medya hesabından dile getirdi. Yüksek, “Levent Göktaş, Bulgaristan’da yakalanmış. Yakalanmadan (veya teslim olmadan) üç gün önce aralarında @ismailsaymaz‘ın da olduğu bazı gazetecilere 7 sayfalık bir mektup göndermiş ve bu “değerli” gazetecilerimiz mesleklerine bir kez daha ihanet ederek mektubu sümen altı etmişler” dedi.
İSMAİL SAYMAZ’IN GAZETECİLİK CAKASI TUTMADI
Göktaş yayınlandıktan sonra sabah erken saatlerde mektubu yayınlamak zorunda kalan İsmail Saymaz’ı da eleştiren gazeteci Yüksek, “Tabii Göktaş yakalanınca mektubu sümenin altından çıkarmak icap etti. Sabah Halktv’ye uykulu gözlerle bağlanan İsmail Saymaz, 3 gün önce kendisine gönderilen mektuptan “şimdi haberdar olduğunu” söyleyerek komik duruma düştü. Üste bir de “Benim haberim olsa anında yayımlardım” diye “gazetecilik” cakası attı:) Bu tafra en az Levent Göktaş’ın mektubundaki “Ben Hablemitoğlu’nun adını cinayetle suçlandıktan sonra duydum” ifadesi kadar inandırıcıydı be İsmail. Levent Göktaş olayı ile ilgili gün içinde yazacaklarım olacak.” tepkisi gösterdi.
GAZETECİLER GÖKTAŞ’IN MEKTUBUNU MİT’E SÖYLEDİ Mİ?
Göktaş’ın mektubunun gizlenmesinde gazeteciler geçersiz not alırken, avukat Vural Ergül ise Göktaş’ın uzmanlık alanına dikkat çekti: “Levent Göktaş İKK eğitimi görmüş, eğitimi vermiş bir üstsubay! Saklandığı yer bilinsin diye mi “el yazısı” ile mektup gönderiyor? Ziyadesiyle dikkat çekici…” yorumunda bulundu. Gülen Hareketini Hablemitoğlu cinayetinde aklayan Göktaş’ın mektubu hangi yolla gönderdiği, adres yazıp yazmadığı, mektupla ilgili Milli İstihbarat Teşkilatı’na bilgi verip vermediklerini mektubu alan gazeteciler biliyor.
GÖKTAŞ’IN İFADESİNİ ÖNCE MİT ALDI İDDİASI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Göktaş’ın yakalanmasını “Yaklaşık 4 gün önce Svilengrad şehrinde Levent Göktaş kaçak olarak Bulgar güvenlik güçleri tarafından yakalandı. Biz bunu haber aldık. Hem Milli İstihbarat Teşkilatı hem biz, ben iki defa Bulgaristan İçişleri Bakanı’yla bu konuda görüştüm, Bulgaristan Büyükelçiliğimiz, Dışişleri Bakanlığımız, aynı zamanda Interpol birimimiz… Orada yakalandıktan sonra serbest bırakılmıştı. Bundan Türkiye kamuoyunun bir bilgisi yok. Bir ödeme karşılığı, kendi iç kanunları çerçevesinde… Biz bunun üzerine tekrar yüklendik ve neticede dün akşam itibarıyla gözaltına alındı ve biyometrik verileriyle bizim aradığımız kişi olduğu belirlendi” bilgisini paylaştı.
Levent Göktaş’ın iadesine ilişkin bilgi veren Soylu, “İki türlü yöntem vardır, bir deport yöntemi, deport edebilirler, ikincisi de mahkeme süreci. Hangisini tercih edeceklerse biz iki sürece de talibiz.” şeklinde konuştu.
Soylu’nun açıklamaları ışığında Göktaş yakalandıktan sonra serbest kalması ve MİT’in o arada ifade aldığı iddiası da kulislerde dolaşıyor.
Medya Hablemitoğlu cinayetini karartıyor
Gazetecilerin Necip Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili en büyük manipülasyonu deşifre oldu. Hablemitoğlu cinayetinin azmettiricisi iddiasıyla aranan Levent Göktaş’ın, yakalanmadan üç gün önce birçok gazeteciye mektup gönderdiği ortaya çıktı. Ancak bu gazeteciler mektubu 3 gün boyunca yayınlamadı. Göktaş’ın kendi el yazısıyla yazdığı mektubun, Hablemitoğlu cinayetini Gülen Hareketiyle ilişkilendirmek isteyenlerin tezlerini çürüten ifadeler nedeniyle gizlenmeye çalışıldığı belirtiliyor.
BOLD Medyanın haberine göre, Sedat Peker’in ‘namusu maaşı kadar olan gazeteciler’ sözleriyle eleştirdiği Türk medyası bir habercilik sınavından daha geçemedi. Türkiye kamuoyu, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastinden aranan emekli albay Levent Göktaş’ın bazı gazetecilere gönderdiği mektubun gazeteciler tarafından sümen altı edildiğini öğrendi.
NURİ GÖKHAN BOZKIR’IN İFADESİ EZBERLERİ BOZDU
Türkiye tarihinin en önemli faili meçhul dosyalarından birinin gazeteciler eliyle kapatılmaya çalışıldığı aylar öncesindeki haberlerde kendini göstermişti. Necip Hablemitoğlu cinayetinde rol alan özel kuvvetler mensubu Nuri Gökhan Bozkır’ın Ukrayna’dan getirilmesi sonrası manipülasyonlar başladı. Bozkır’ın cinayet emrini Ergenekon davasından hapis yatan Levent Göktaş’tan aldığını söylemesi üzerine ulusalcı gazetecilerin ezberleri bozuldu.
LEVENT GÖKTAŞ’I GÜLEN HAREKETİYLE İLİŞKİLENDİRME ÇABALARINA ‘LEŞ’ BENZETMESİ
Oda TV’nin başı çektiği medya kuruluşları eski subay Levent Göktaş’ın yurt dışına kaçması üzerine yeniden direksiyon kırdı. Göktaş ve beraberindeki askerlerin Gülen Hareketi ile işbirliği yaparak Hablemitoğlu’nu öldürdüklerini iddia eden analizler kaleme alındı. Bu analizleri ‘leş’ olarak tanımlayan gazeteci Alper Görmüş, “Hâlâ ve ısrarla ‘Hablemitoğlu bir F…-ÖKK-MAK cinayeti’ tezinde ısrar edenler bilinçli ya da bilinçsiz, büyük bir manipülasyonun parçası olarak davranıyor.” tespiti yapmıştı.
MEKTUBU SÜMEN ALTI EDEREK NEYİ AMAÇLADILAR?
Gazetecilerin manipülasyonlarına rağmen ‘gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma alışkanlığı’ Göktaş olayında da şaşmadı. Emekli albay Göktaş yakalanınca gazetecilere gönderdiği mektup gün yüzüne çıktı. Gazeteci Fatma Sibel Yüksek, Hablemitoğlu cinayeti zanlısı Göktaş’ın üç gün önce gönderdiği mektubun, Göktaş yakalandıktan sonra ortaya çıkmasıyla ilgili kuşkularını sosyal medya hesabından dile getirdi. Yüksek, “Levent Göktaş, Bulgaristan’da yakalanmış. Yakalanmadan (veya teslim olmadan) üç gün önce aralarında @ismailsaymaz‘ın da olduğu bazı gazetecilere 7 sayfalık bir mektup göndermiş ve bu “değerli” gazetecilerimiz mesleklerine bir kez daha ihanet ederek mektubu sümen altı etmişler” dedi.
İSMAİL SAYMAZ’IN GAZETECİLİK CAKASI TUTMADI
Göktaş yayınlandıktan sonra sabah erken saatlerde mektubu yayınlamak zorunda kalan İsmail Saymaz’ı da eleştiren gazeteci Yüksek, “Tabii Göktaş yakalanınca mektubu sümenin altından çıkarmak icap etti. Sabah Halktv’ye uykulu gözlerle bağlanan İsmail Saymaz, 3 gün önce kendisine gönderilen mektuptan “şimdi haberdar olduğunu” söyleyerek komik duruma düştü. Üste bir de “Benim haberim olsa anında yayımlardım” diye “gazetecilik” cakası attı:) Bu tafra en az Levent Göktaş’ın mektubundaki “Ben Hablemitoğlu’nun adını cinayetle suçlandıktan sonra duydum” ifadesi kadar inandırıcıydı be İsmail. Levent Göktaş olayı ile ilgili gün içinde yazacaklarım olacak.” tepkisi gösterdi.
GAZETECİLER GÖKTAŞ’IN MEKTUBUNU MİT’E SÖYLEDİ Mİ?
Göktaş’ın mektubunun gizlenmesinde gazeteciler geçersiz not alırken, avukat Vural Ergül ise Göktaş’ın uzmanlık alanına dikkat çekti: “Levent Göktaş İKK eğitimi görmüş, eğitimi vermiş bir üstsubay! Saklandığı yer bilinsin diye mi “el yazısı” ile mektup gönderiyor? Ziyadesiyle dikkat çekici…” yorumunda bulundu. Gülen Hareketini Hablemitoğlu cinayetinde aklayan Göktaş’ın mektubu hangi yolla gönderdiği, adres yazıp yazmadığı, mektupla ilgili Milli İstihbarat Teşkilatı’na bilgi verip vermediklerini mektubu alan gazeteciler biliyor.
GÖKTAŞ’IN İFADESİNİ ÖNCE MİT ALDI İDDİASI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Göktaş’ın yakalanmasını “Yaklaşık 4 gün önce Svilengrad şehrinde Levent Göktaş kaçak olarak Bulgar güvenlik güçleri tarafından yakalandı. Biz bunu haber aldık. Hem Milli İstihbarat Teşkilatı hem biz, ben iki defa Bulgaristan İçişleri Bakanı’yla bu konuda görüştüm, Bulgaristan Büyükelçiliğimiz, Dışişleri Bakanlığımız, aynı zamanda Interpol birimimiz… Orada yakalandıktan sonra serbest bırakılmıştı. Bundan Türkiye kamuoyunun bir bilgisi yok. Bir ödeme karşılığı, kendi iç kanunları çerçevesinde… Biz bunun üzerine tekrar yüklendik ve neticede dün akşam itibarıyla gözaltına alındı ve biyometrik verileriyle bizim aradığımız kişi olduğu belirlendi” bilgisini paylaştı.
Levent Göktaş’ın iadesine ilişkin bilgi veren Soylu, “İki türlü yöntem vardır, bir deport yöntemi, deport edebilirler, ikincisi de mahkeme süreci. Hangisini tercih edeceklerse biz iki sürece de talibiz.” şeklinde konuştu.
Soylu’nun açıklamaları ışığında Göktaş yakalandıktan sonra serbest kalması ve MİT’in o arada ifade aldığı iddiası da kulislerde dolaşıyor.