Baro başkanlarının eylemini takip ederken gözaltına alınan Gazeteci Sibel Hürtaş’ın “Polise direnme” davası ertelendi. Avukat Doğan Erkan “Meşru olan polisin müdahalesi değil, Sibel Hürtaş’ın görevidir” dedi.
Baro başkanlarının Meclis önünde çoklu baro eylemini takip ederken gözaltına alınan Gazeteci Sibel Hürtaş’a “Polise direnme” suçundan açılan davanı ilk duruşması Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme davayı 12 Nisan 2022 tarihine erteledi.
Hürtaş, geçen yıl baro başkanlarının çoklu baro tasarısını protesto etmek için TBMM bahçesinde yaptıkları oturma eylemini takip ettiği sırada gözaltına alınmıştı. Hürtaş’ın savunmasını üstlenmek üzere çok sayıda Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat hazır bulunurken, duruşmayı CHP Milletvekili Utku Çakırözer ve diğer siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Can Güleryüzlü ile Türkiye Gazeteciler Sendikası Yöneticisi Sultan Özer de takip etti.
“KAMU GÖREVİM ENGELLENDİ”
Duruşmada şikayetçi 4 polisten yalnızca 1’i duruşmada hazır bulundu. İddianamenin okunmasının ardından söz alan Gazeteci Sibel Hürtaş savunmasında “İddianamede sanık ve müşteki isimleri karıştırılmış durumda. Orada görevi engellenen kişi benim. Gazeteci toplum yararına kamu görevi yapar, kamu görevim engellendi” dedi.
Çevik kuvvet ekibinin araca kendisini darbederek soktuklarını belirten Hürtaş yaşadıklarını “Araçta oturtulan polis memuru, üzerime oturdu. Boynumu kolu ile sıkıştırdı. Diğer eliyle de ağzımı ve burnumu kapattı. Ben ‘Nefes alamıyorum’ dedim, bana ‘Öl, senin ölmeni istiyorum’ dedi” diyerek anlattı.
Hastanede iş göremezlik raporu aldıktan sonra polislerin telefonuna el koyduklarını belirten Hürtaş “Bana yapılan müdahale, pandemi sebebi ile değil, gazetecilik faaliyetimi engellemek içindir. ‘Yargılanacaksınız’ dedim. Hâlâ da diyorum. Polis memurları işkence yaptıkları, görev yapmamı engelledikleri için yargılanacaklar. Beraatimi telep ediyorum.” dedi.
“ARACA ZORLA BİNDİRİLDİ”
Sibel Hürtaş’ın savunmasının ardından kamera kayıtlarına ait dökümler okundu.
Tutanaklarda en az 5 kadın polisin Sibel Hürtaş’ı polis aracına zor kullanarak bindirdiğine dair tespit de yer aldı. Müşteki polis mahkemede “Dört beş kadın arkadaş arabaya bindiremedi, böyle bir direnme hiçbir gösteride görmedim. Araca zorla bindirildi. Saldırı tarzında eylemine tanık olmadım. Yoğun şekilde pasif direnç gösterdi” dedi.
Polis memuru şikayetçi olmadığını ve davaya katılmak istemediğini belirtti.
“ANKARA’DA GAZETECİLER SÜREKLİ ENGELLENİYOR”
Sibel Hürtaş’ın avukatları, Güvenlik Şube Müdürü S.Ç’nin tanık olarak dinlenmesini talep etti. Hürtaş’ın avukatı Ankara’da gazetecilerin sürekli engellendiğini belirtirken Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM) adına müdafilik üstlenen Av. Doğan Erkan şöyle dedi: “Eylemlerimizde kamusal yarar vardı ve gazeteciler de bunu duyurarak kamu görevi icra etti. Baro eylemlerinde polis müdahalesini ihlal olarak değerlendiren rapor yayımlandı. Meşru olan polisin müdahalesi değil, Sibel Hürtaş’ın görevidir. Olması gereken, polis memurlarının gazetecilerin rahat görüntü almasını sağlamasıdır. Ancak tersine davranılıyor ve siyasi saiklerle hareket ediliyor. Biz polislerin suç işlediğini düşünüyoruz. Beraat kararı talep ediyoruz.” dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, duruşmaya gelmeyen müştekilerin getirilmesine, Güvenlik Şube Müdürünün tanık olarak dinlenmesine ve bahsi geçen soruşturma dosyalarının talep edilmesine karar vererek davayı 12 Nisan 2022 saat 11.50’ye erteledi. (Evrensel)
