Erdoğan’dan ayrılmıyordu ama tutuklanma riskiyle karşı karşıya.
Hakkında soruşturma kararı verilen ve ABD’ye geldiğinde tutuklama riski ile karşılaşan kritik isim Erdoğan’ın her gittiği yere gitmesi ile bilinen Muhsin Köse. Köse, Washington’daki kavgada da Erdoğan’ın hemen yanında bulunuyordu ve Erdoğan’ın direktiflerini diğer korumalara verdiği iddia edildi.
Köse, Erdoğan ile New York’taki BM Genel Kurul toplantılarına Eylül ayı sonunda gelip gelemeyeceği soru işareti.
KULAKLIK VASITASIYLA SALDIRIYI YÖNETTİ
Köse, Erdoğan’ın koruma müdürü. İddinamede Muhsin Köse’nin diğer korumalar ile kulaklık vasıtasıyla haberleştiği ve saldırıyı koordine ettiği ifade ediliyor. Köse’nin ismi beş ayrı yerde diğer korumalarla birlikte koordineli olarak barışçıl protestoculara saldırı yapan yetkililer arasında geçiyor.
20 sayfalık iddianame, Türk Büyükelçiliğinin ‘terörist destekçisi’ olarak tanımladığı protestocuları ”Erdoğan karşıtı protestocular” olarak tanımlıyor. İddianame şöyle tasvir ediyor: ”Erdoğan karşıtı protestocular Erdoğan’a ve yönetimine karşıt fikirlerini, Sn. Erdoğan’ın Kürt halkına davranışı ve İran, Irak, Suriye’deki Kürtlere karşı politikaları nedeniyle seslendirdiler.”
Protestocuların barışçıl olduğu, taşıdıkları bazı yazılarda ”Selahattin Demirtaş’ın serbest kalması taleplerini savundukları.” belirtiyor.
İddianame, Erdoğan yanlısı koruma ve taraftarların, Erdoğan karşıtı protestoculara ‘neredeyse eş zamanlı ve koordineli bir şekilde” saldırdığını kaydetti. Bu esnada ”ısrarla tekmeleme yaparak ve Amerikan kolluk kuvvetlerini görmezlikten gelerek” yaptıklarını belirtti.
İddianamede, olay günü 16 Mayıs gününde öğleden sonra 4.05’den 4.13’e kadar olan sürede hangi korumanın kime vurduğu dakika dakika anlatılıyor.
Sanıkların ”bilerek ve isteyerek, birleşerek, planlayarak, suç ortaklığı yaparak, ve anlaşarak ve tehlikeli ayak vuruşu ile saldırdıkları” belirtildi.
‘Tehlikeli ayak vuruşu’ birçok yerde geçiyor ve korumalarla diğer bazı Erdoğan yanlısı kimselerin yerdeki kimselere sertçe vurdukları saldırının, tekmenin terimi olarak geçiyor ve ”dangerous weapon with a shod-foot” olarak geçiyor. Bu Türkiye’de Yusuf Yerkel türü tekmelemeyi andırıyor.
Mağdurlara vurulan tekmenin ‘tehlikeli silah’ olarak sınıflandırıldığı ve bu saldırının ‘gerçek veya algılanan etnik veya siyasi bağdan dolayı” olduğu ifade edilmekte.
Saldırının protestoculara tekme ile olduğu gibi ayrıca ikinci olarak olay yerinde olan Amerikan kolluk kuvvetlerine de saldırı şeklinde olduğu kaydedildi.
SUÇLAMALAR
Nefret suçu, tehlikeli silahla saldırı, önyargı bağlı nefret suçu, yaşlı vatandaşı tehlikeli silahla saldırı, Ağır cezayı gerektiren saldırı, ciddi yaralamalı saldırı,