Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “çılgın projesi” Kanal İstanbul’da maliyet yükseldi.
Küçükçekmece, Avcılar, Arnavutköy ve Başakşehir ilçelerinden geçecek yaklaşık 45 km uzunluğunda ve 20.75 metre derinliğinde olan projenin daha önce 60 milyar TL olarak açıklanan maliyeti 75 milyar TL’ye çıktı.
mamlanması planlanan kanal için 4 yıl boyunca kazı yapılacak ve 1.1 milyar metreküp hafriyat çıkacak.
Sözcü’den Özlem Güvemli’nin haberine göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından projelendirilen Kanal İstanbul ile ilgili 28 Kasım 2019 tarihinde yapılacak İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısının duyurusu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapıldı. İDK toplantısında son hali verilecek olan ÇED raporunda önemli değişiklikler bulunuyor.
Kanal İstanbul Projesi kapsamında 20 Şubat 2018’de sunulan ÇED Başvuru Dosyası’nda kanal kazısından çıkan uygun malzemeler ile Marmara Denizi’nde üç adet yapay takım ada oluşturulması planlanıyordu. Devam eden mühendislik ve fizibilite çalışmaları sonucunda mali açıdan etkin görülmediği için adalardan vazgeçildiği açıklandı.
Yine aynı dosyada yer alan Sazlıdere Yat Limanı’nın da kanal içi seyir güvenliği ve yapılan detaylı mühendislik çalışmaları sonrasında iptal edildiği kaydedildi. Sadece Marmara Denizi girişinde Küçükçekmece Gölü’nde bin 200 bağlama yeri olan bir yat limanı inşa edilecek.
Daha önce öngörülen bir yıllık hazırlık süresi de iki yıla çıkarıldı. Raporda ufak bir aksamanın tüm projenin uzamasına neden olacağı belirtilerek bu nedenle hazırlık süresinin iki yıl olmasının planlama açısından emniyetli bir yaklaşım olacağı ifade edildi. Bu durumda yatırım süresinin yedi yıl olacağı kaydedildi.
Rapora göre projenin kazı aşaması da dört yıl sürecek. Yılda yaklaşık 275 milyon metreküp kazı yapılacak. Kanaldan çıkacak toplam hafriyat miktarı yaklaşık 1 milyar 155 milyon 668 bin metreküp olarak hesaplandı.
Kanal İstanbul Projesi kapsamında işletme (trafik) simülasyonu ve kanal işletme prensibinin belirlenmesi kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda da kanalın tek yönlü işletmesine karar verildi. Kanal İstanbul Projesi kapsamında; kanal içerisinde acil bağlama alanları, acil müdahale merkezleri, kanal giriş ve çıkış yapıları, gemi trafik sistemleri gibi alt ve üst yapılar, liman, lojistik merkez, yat limanı, kanal içerisinde ihtiyaç duyulan noktalarda karşıdan karşıya ulaşımı deniz yolu ile sağlayacak kıyı yapıları, tahkimat ve dolgu alanları gibi kıyı tesisleri yapılması planlanıyor.
Kanal İstanbul Projesi ile entegre olarak geliştirilecek projeler; Marmara ve Karadeniz Konteyner Limanları, Küçükçekmece Yat Limanı ve Karadeniz kıyısında rekreasyon amaçlı dolgu ile lojistik alan dolgusu olarak sıralandı. Karadeniz kıyısına rekreasyon ve lojistik alan için toplam 54 milyon 605 bin 865 metrekare dolgu yapılacak. Dolguda kanal hafriyatından çıkacak malzeme kullanılacak.
Söz konusu güzergahın üzerinde ve çevresinde genel olarak tarım arazileri, kısmen orman alanları ve yerleşimler ile su kütleleri bulunuyor. Bu su yüzeyleri içerisinde İstanbul’un 24-25 günlük su ihtiyacını sağlayan Sazlıdere Barajı güzergah üzerinde yer aldığı için iptal edilecek.
Projenin inşaat aşamasında yaklaşık 8-10 bin kişinin, işletme aşamasında ise 500-800 kişinin çalışması öngörülüyor.
Kanal güzergahı boyunca toplamda 21 takım, 44 familyaya ait 124 kuş türü tespit edildi. Raporda tespit edilen kuş türlerinden bazılarının proje alanının belli kesimlerini kışlama alanı, üreme alanı ve konaklama alanı olarak kullandığı belirtilerek, şu ifadeler yer aldı:
“Proje faaliyetinin kuşlar üzerine olacak en büyük etkisinin habitat kaybı olacağı düşünülmektedir. Küçükçekmece Gölü, proje sahasında tür çeşitliliği bakımından en zengin alandır. Hem kışlayan türler, hem üreyen türler hem de göç sırasında konaklayan türler için çevresinde ve su gövdesinde elverişli alanlar oluşturmaktadır. Bu alanların kaybedilmesi sonucunda bazı kritik önemde türlerin üreme ve kışlama popülasyonları etkilenecektir. Bunları önlemek amacıyla Küçükçekmece Gölü’nün bir kısmının sedde ile ayrılarak mevcut hali ile korunması ve Altınşehir’deki sazlık alana benzer bir habitatın muhafaza edilen göl alanı içerisinde oluşturulması önerilmektedir.”