Oya Baydar, T24’teki yazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Önüme konulan 149 kişilik listeye bakıyorum. Hapisteki gazetecilerin hepsi hırsız, çocuk istismarcısı, terörist. 144’ü terör, 4’ü adî suçlardan tutuklu” sözlerine yanıt verdi.
Bu sözler, bu ülkenin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ait. Şahsın tarzını, üslubunu öğrendik. Alıştık, demiyorum; çünkü ben kendi hesabıma alışmadım ve kimse de alışmamalı, kanıksamamalı, “Ne yapalım, bunun üslubu da böyle işte!” diyerek hafife almamalı. Almamalı ki bu dili, bu üslubu milletçe aşabilelim.
Size sesleniyorum Sayın Cumhurbaşkanı
Sesimi belki de hiç duymayacaksınız. Zaten, millî iradeye bunca önem verir görünen siz, toplantılarınızda idam diye bağıran kendinden geçmiş, efsunlanmış kalabalıkların, çevrenizi kuşatmış danışman ünvanlı birtakım adamların ve kendinizin sesinden başkasını duymamakta kararlısınız. Yine de, kimden gelirse gelsin ve kime yönelirse yönelsin haksız, mesnetsiz, onur kırıcı hakaretler karşısında susarsak yarın daha beterlerine muhatap olacağımız bilinciyle sesimi yükseltiyorum. Ve duyun istiyorum.
“Hapisteki gazetecilerin hepsi hırsız, çocuk istismarcısı, terörist” dediniz. Birçoğu daha haklarında iddianame bile hazırlanmadan, hakim karşısına bile çıkmadan aylardır hapishanelerde tutulan gazetecilerin, medya mensuplarının hepsini tanımam. Ama aralarında onlarca tanıdığım, arkadaşım, yakın dostum var. Hatta yaş ve sağlık nedenleriyle ikamete rapten serbest bırakılmasaydı eşim de onların arasında olacaktı. İstisnasız hepsi; ahlâk, erdem, vicdan ve barışçılık konularında zatıâliniz dahil tümünüze fark atarlar.
Soruyorum size ve o listeyi önünüze sürenlere: Benim Turhan Günay arkadaşım mı, Akın Atalay dostum mu, Güray Öz yoldaşım mı, Murat Sabuncu, Ahmet Şık kardeşlerim mi, aylardır içerde yatan diğer Cumhuriyet’çiler mi, F….’cü diye içeri tıktığınız gazeteci Murat Aksoy mu, hiçbir düşünsel-siyasî bağlantım olmayan Nazlı Ilıcak mı, yıllardır tanıdığım Şahin Alpay mı, ideolojik hasm-ı bîaman’ım Ali Bulaç mı, (hepsini saysam uzayacak, adını anmadıklarım, hatırlayamadıklarım beni affetsin) bu insanlar mı çocuk istismarcısı, hırsız, terörist?
Size soruyorum Sayın Cumhurbaşkanı, çünkü söz size ait ve siz lâfına aldırmayıp geçilecek biri değilsiniz, siz cumhurbaşkanısınız. Son zamanlarda çok yorgun, çok gergin olabilirsiniz, psikolojiniz sarsılmış olabilir ama ağzınızdan çıkanı kulağınızın duyması gerekir. Kimseye hakaret etmek, suç isnat etmek, üstelik pırıl pırıl insanları yüz kızartıcı suç töhmeti altında bırakmak kimsenin hakkı değildir, cumhurbaşkanı bile olsa ve de özellikle cumhurbaşkanı olduğu için.