AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da oğlu Bilal Erdoğan’ın yönetiminde olduğu TÜGVA’nın 5. Olağan Genel Kurulu ve 6. Gençlik Buluşması’nda açıklamalarda bulundu.
Burada oldukça kutuplaştırıcı bir dil kullanan Erdoğan, TÜGVA’nın ‘dindar nesil’ yetiştirme konusunda çok önemli bir konumda olduğunu belirtti.
Erdoğan, “Ne diyorlar, gençlik olarak çok güçlüymüşler, ne alaka! İşte gençlik burada” dedi.
Konuşmasında sık sık dini vurgular yapan Erdoğan, “Hep Ayasofya’nın açılacağı günü konuştuk. Rabbim bu açılışı bize nasip etti. Bunun daha ilerisi olur mu, elbette olur” ifadelerini kullandı.
Son anayasa tartışmalarına da gönderme yapan Erdoğan, ‘aileyi korumak için her türdü tedbiri alacaklarını’ söyledi.
Erdoğan’ın sözlerinden satır başları şöyle:
“Türkiye genelinde TÜGVA’nın elhamdülillah 310 bini aşkın üyesi var. 81 vilayetteki tüm yapılanmasıyla birlikte her geçen gün daha iyiye, daha güzele gitmek suretiyle gençliğimizin hep söylüyorum ya, birileri rahatsız oluyor, dindar bir nesil olarak geleceğe hazırlanmasında TÜGVA’nın konumu çok çok önemli.
İşte sizler bu neslin temsilcileri olarak karşımdasınız. Dolayısıyla sizlere elimizden ne gelirse Gençlik ve Spor Bakanlığımız, Milli Eğitim Bakanlığımız ve Cumhurbaşkanı, 17 bakanlık olarak elimizden gelen her türlü fedakarlığı yapıyoruz.
ŞİİR OKUDU
Buradaki tüm gençler Başakşehir’in taşıdığı ruh kökünü onlar da taşıyor. Burada ayrı gayrı yok. Bizim tek derdimiz Asım’ın nesli olarak gördüğümüz bu gençliği en ileri uç noktalara o ruh ile yetiştirmek.
Onun için ne dedik; Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim.
Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım:
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zâlimin hasmıyım amma severim mazlûmu…
“TÜGVA ÜLKEMİZİN EN BÜYÜK GENÇLİK HAREKETİDİR”
TÜGVA ülkemizin en büyük gençlik hareketidir. Gençlerimizin hayatlarının her alanında verilen hizmetlerini takdir ediyorum.
Türkiye’nin en kıymetli hazinesi olan gençlerin bir kısmını küresel güç baronların emperyalist hazzına kurban verdiğimiz acısı hala içimizdedir. TÜGVA tüm insanlığın hayrına çalışmalar yürütecek bilince sahip olmak için verdiğimiz mücadelenin en önemli kurumsal markalarından biri haline gelmiştir.
Ne diyorlar ‘gençlik olarak çok güçlüymüşler’, ne alaka! İşte gençlik burada.”
Sizler ne aradığınızı bildiğiniz için değerlisiniz. Gençler, aradığımız şey, Hz. Adem Aleyhüsselatı vesselamdan bugüne tüm birikimdir. Aradığımız şey peygamber efendimizden bugüne İslam medeniyetinin inanç, ilam menbahından süzülüp gelen tüm hazinelerimizdir. Milletimizin Malazgirt’ten bugüne coğrafyamıza bilek gücü ve gönül enginliğiyle ilmik ilmik dokuduğu tüm değerlerimizdir.
Türkiye bir asır önce istiklali ve istikbali uğruna gençlerinizin önemli kısmını cephelerde feda etmişti. Cumhuriyet tarihi boyuncu vesayet, darbe, yokluğa kadar nice badireler geçiren ülkemizde bunların faturasını en çok ödeyen gençlerimiz olmuştu. Bu ülkede daha ömrünün baharındaki nice genç araç olarak kullanıldı, tıpkı bir bozuk para olarak harcandı. Fitne yuvalarında kandırdıkları gençlerimizi Kandil’deki terör baronlarının sinsi emellerine kurban ettiler.
“HER FAALİYETİMİZİN ODAĞINDA GENÇLERİMİZ VAR”
Biz her yerde her vakit attığımız adımları gençlerimizle planladık, hayata geçirdik. Sıradan bir gençlik değil attığı adımı bilen, istikametini bilen, yol onun varlık onun gerisi hep angarya, yüzüstü çok süründün ayağa kalk Sakarya diyen bir gençlik. İktidarlarımız boyunca yaptığımız her faaliyetinin odağında gençlerimiz var. Bugün de gençlerimizle birlikte yol yürümeye devam ediyoruz. Gittiğimiz her ilde gençlerimizle bir araya gelmeye önem veriyoruz. Sizlerin enerjisi gücümüze güç katıyor.
Gençler ben size inanıyorum, güveniyorum. Sizin ufkunuz vizyonumuzu genişletiyor. Sizlerin sadakat ve samimiyeti saflarımızı sıklaştırıyor. İyi ki sizler gibi yol arkadaşlarına sahibiz. İyi ki sizler gibi milletimizin aydınlık geleceğini temsil eden fidanlara sahibiz. Varsa eğer birileri oldukları gibi görecekleri de vardır. Siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik olarak kendi iradesini ortaya koyan, hedeflerine yürüyen Türkiye fotoğrafı şekillendikçe yeni durumlarla karşılaşıyoruz. Bu tarihi süreçte yaşadığımız her hadise karşımızdakilerin gerçek yüzünü ortaya koymaya başladı.
“FAŞİST, ZALİM OLAMAYIZ”
Demokrasi diyenlerin maskeleri inince altından barbar suratları çıktı. Özgürlük diyenlerin maskeleri inince ardından faşist suratları belirdi. Hoşgörü, çoğulculuk, öteki diyenlerin maskeleri inince altından bencil suratları göründü. Biz demokrasi, özgürlükler, hak ve hukuklara, hoşgörüye sahip çıkmayı elbette sürdüreceğiz. Bunu biz başarırız. Onların bu kavramların altına gizledikleri çirkin suratları bize emsal teşkil edemez. Bu toprakların, bu kültürün evlatlarıysak barbar, faşist, zalim olamayız. Bencil olamayız. Biz yaradılanı yaradandan ötürü seven medeniyetin mirasçıları olarak kendi milletimizi yükseltmek için çalışırken, kalbini ve gözünü bize yöneltmiş hiçbir insanı dışlayamayız. Kendi gönül coğrafyamızdaki hiçbir kimseye sırtımızı dönemeyiz.
Bir yandan ülkemizin ve milletimizin yükselişin maddi temellerini inşa ederken yeni nesillerin kalplerini, ruhlarını doyuracak iman çatısını da kurmalıyız. Ecdadımız barışın, adaletin, huzurun refahın bayrağını dalgalandırmıştır. Bu toprakları bizlere eline, beline, diline sahip olma düsturuyla verdikleri mücadele sayesinde vatan olarak bırakan ecdadın her birimini rahmet, şükran ve tazimle yadediyoruz. Maziden atiye kurduğumuz köprünün her bir rengi, değeri bizim için önemlidir. Hep söylediğimiz gibi; bu ülkenin 85 milyon insanının her biri birinci sınıf vatandaşımızdır. Bizim ne terör örgütlerine ne sapkın akımlara ne de diğer ülkelere kaptıracak tek bir evladımız yoktur.
“YASİN BÖRÜ GİBİ YAVRULARIMIZI, MAALESEF KATLEDENLERİ BİLİYORUZ”
Yasin Börü’nün katillerinin nerede olduğunu biliyoruz. Yasin Börü gibi yavrularımızı, maalesef Diyarakır’da katledenleri biliyoruz. Onların kurtuluşu için can simidi atan Bay Kemal’i de biliyoruz, onun yandaşlarını da biliyoruz, ama bunlara asla prim vermeyeceğiz. Nasıl hep birlikte Türkiye isek, nasıl hep birlikte Türk milleti isek, hep birlikte tüm mazlum ve mağdurların umuduysak, Anadolu kıtası büyüklüğünde dava taşını gediğini yine hep birlikte koymaya var mıyız? Türkiye yüzyılını kuraraken izleyeceğimiz yol haritamız medeniyet ve tarihimizin önümüze serdiği işte bu müktesebattır.
“AYASOFYA’NIN DAHA İLERİSİ OLUR MU, ELBETTE OLUR”
Gençlerin bize gelmesini beklemeyecek, biz onlara gideceğiz. Bu salonları dolduran TÜGVA mensupları da ülkemizdeki tüm gençlerimize ulaşma kanallarından birisidir. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin, gayretinizi arttırsın. Bizim gençliğimiz Ayasofya’nın açılması, üzerimizdeki baskıların kaldırılması özlemiyle geçti. Sultanahmet’in dili olsa da konuşsa. Oradaki Dikilitaş’ın önünden hep Ayasofya’nın açılacağı günü konuştuk. Rabbim bu açılışı bize nasip etti. Bunun daha ilerisi olur mu, elbette olur.
Birileri hala ülkemizde yasakçılığın istismarını ve ticaretini yapmayı sürdürüyor. Hamdolsun Türkiye bu zihniyetin hezeyanlarını aşmış olarak çok daha büyük hedeflerin peşindedir. Kendi yaklaşımlarımızı, tekliflerimizi, icraatlarımızı milletimizin takdirine sunuyoruz. Türkiye yüzyılının inşası konusunda en çok siz gençlerimize güveniyoruz. Sizlerin de kendinize güvendiğinizi biliyoruz. Eğitim, sağlık, güvenlik, adalet, ulaştırma, enerji, sanayi, sporda kendinizi gerçekleştirebileceğiniz altyapıyı kurduk. Kökenden inanca, kılık kıyafetten her konuda yasakları kaldırdık. Dünyayı tanıyan, ülkesini tanıyan, kendine güvenen bu gençlerimize, onlara emanet edeceğimiz 2053 vizyonunu şekillendirmek için çok daha fazla gayret gerekiyor.
BEETHOVEN, GALİLE VE MESSİ ÖRNEKLERİ
Elbette her yenilik, devrim, reform türlü engellerle karşılaşacaktır. Karşımda şu anda muhafazakar devrimciler var. Ben muhafazakar devrimcilerle 2023’ü evelallah başarıyla bitireceğimize inanıyorum. Gençlerimizde azmi, iradeyi, enerjiyi görüyorum. Henry Ford taşlanmıştı, ‘Dünya dönüyor’ diyen Galile zindana atılmıştı, Ferrari pes etmemiş dünyanın en iyi yarış arabasını yapmıştı. Büyüme hormonu yetersizliği sebebiyle spor yapamayacağı söylenen Messi dünyanın en iyi futbolcusu olmuştur. Bir ara duyma yetisini kaybeden Beethowen besteleriyle müzik tarihinin zirvesine yerleşmişti. Uçma deneyimleriyle alay edilen Hezarfen Galata’dan Üsküdar’a geçmişti. Fatih gemilerini karadan yürüterek İstanbul’u fethetmişti.
“HAYALLERİNİZDEN VAZGEÇMEYİN”
Sizlerden de ricam şu; hayallerinizden vazgeçmemenizi, kendinize inanmanızı, çalışmanızı ve azmetmenizi istiyorum. Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin, bu inançla yola devam edin. Yine unutmayın mermeri delenin suyun gücü değil, sürekliliği olduğunu asla unutmayın. Büyüklerimiz azimle iman, tekeden süt çıkartır derlerdi. Tabiatın kurallarını değiştirmeyi değil çok çalışarak hedefe ulaşmayı kast ediyorlar. Gençlerimizin bu potansiyellerini sapkın akımlarla heba etmek isteyenlerin hangi amaçta olduklarını çok iyi biliyoruz.
“AİLENİN KORUNMASI İÇİN HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALACAĞIZ”
Aile kurumunun korunması, güçlendirilmesi başta olmak üzere bu doğrultuda her türlü tedbiri alacak, teşviki yapacağız. Ülkemizin her köşesinde yaydığımız üniversite, yurt, spor tesisleri, kültür merkezleri, kütüphanelerle gençlerimizi hayallerine yaklaştırmak için her türlü çabayı gösteriyoruz. Gümbür gümbür gelen TEKNOFEST gençliğinin heyecanı bizi de sarıyor. Önümüzdeki yıl İstanbul, Ankara, İzmir’de TEKNOFEST zirvelerini yapacağız. Böyle evlatlara sahip olduğumuz için en az ana babaları kadar gurur duyuyoruz. TÜGVA gençliği işte bu gençliktir. İnşallah şimdiden 2023’e mesajımızı verelim; tek milet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Sizleri saygıyla selamlıyorum.”