Hizmet Hareketi’ne yakınlığı ile bilinen Newyork merkezli AfSV’den (Alliance for Shared Values-Paylaşılan Değerler İttifakı), Karlov suikastı davasında mahkemenin verdiği kararı değerlendiren bir açıklama yapıldı.
Kuruluşun resmi internet sitesinden yayınlanan açıklama metninde şu ifadelere yer verildi:
“Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov’un suikast sanıkları hakkında mahkeme kararı vesilesiyle, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin 2016 yılında cinayetten hemen sonra saldırıyı kınayan açıklamasını ve video mesajını tekrar paylaşıyoruz. Fethullah Gülen Hocaefendi bu mesajında Türk hükümetinin iddialarını reddetmiş ve öldürülen büyükelçi için Rus halkına başsağlığı dilemişti. Hizmet hareketi, Rusya dahil olmak üzere, Türkiye ile bölge ülkeleri arasındaki dostluğu her zaman desteklemiştir.
Bu karar ile, Erdoğan hükümeti, her türlü iç ve dış sorun karşısında mesuliyetten sıyrılmak için en kullanışlı günah keçisi olarak Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet hareketini mesnetsiz bir şekilde suçlama alışkanlığını tekrarlamıştır.
Hizmet hareketi gerek ülkeler arası gerekse genel anlamda Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler arasında dostluğun gelişmesi için diyalog projelerini yirmi beş yılı aşkın bir süredir istikrarla sürdürmüştür.
Erdoğan, Rus savaş uçağının düşürülmesi, Ermeni gazeteci Hrant Dink’e düzenlenen suikast ve Malatya Zirve Yayınevi cinayeti de dahil olmak üzere çok sayıda olayı delilsiz ve mesnetsiz bir şekilde Hizmet hareketine gönül verenlerin üstüne yıkmaya çalıştı.
15 Temmuz 2016 gecesi henüz hain darbe girişimi devam ederken ve ortada bir soruşturma dahi yokken Erdoğan yine Hizmet sempatizanlarını suçladı. Bu darbe sonrası yüz binlerce masum insana yapılan zulmün dalgaları bugün de devam etmektedir.
Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet hareketine gönül verenleri şiddet ve cinayet içeren olaylarla irtibatlandırmaya çalışarak, Erdoğan bu barış hareketine siyasi maksatla yapıştırdığı suç örgütü etiketinin altını doldurmaya ve aynı zamanda hükümetinin ve ulusalcı müttefiklerinin bu olaylarla ilişkilerini örtbas etmeye çalışmaktadır.”
Hizmet Hareketi’ne yakınlığı ile bilinen Newyork merkezli AfSV’den (Alliance for Shared Values-Paylaşılan Değerler İttifakı), Karlov suikastı davasında mahkemenin verdiği kararı değerlendiren bir açıklama yapıldı.
Kuruluşun resmi internet sitesinden yayınlanan açıklama metninde şu ifadelere yer verildi:
“Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov’un suikast sanıkları hakkında mahkeme kararı vesilesiyle, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin 2016 yılında cinayetten hemen sonra saldırıyı kınayan açıklamasını ve video mesajını tekrar paylaşıyoruz. Fethullah Gülen Hocaefendi bu mesajında Türk hükümetinin iddialarını reddetmiş ve öldürülen büyükelçi için Rus halkına başsağlığı dilemişti. Hizmet hareketi, Rusya dahil olmak üzere, Türkiye ile bölge ülkeleri arasındaki dostluğu her zaman desteklemiştir.
Bu karar ile, Erdoğan hükümeti, her türlü iç ve dış sorun karşısında mesuliyetten sıyrılmak için en kullanışlı günah keçisi olarak Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet hareketini mesnetsiz bir şekilde suçlama alışkanlığını tekrarlamıştır.
Hizmet hareketi gerek ülkeler arası gerekse genel anlamda Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler arasında dostluğun gelişmesi için diyalog projelerini yirmi beş yılı aşkın bir süredir istikrarla sürdürmüştür.
Erdoğan, Rus savaş uçağının düşürülmesi, Ermeni gazeteci Hrant Dink’e düzenlenen suikast ve Malatya Zirve Yayınevi cinayeti de dahil olmak üzere çok sayıda olayı delilsiz ve mesnetsiz bir şekilde Hizmet hareketine gönül verenlerin üstüne yıkmaya çalıştı.
15 Temmuz 2016 gecesi henüz hain darbe girişimi devam ederken ve ortada bir soruşturma dahi yokken Erdoğan yine Hizmet sempatizanlarını suçladı. Bu darbe sonrası yüz binlerce masum insana yapılan zulmün dalgaları bugün de devam etmektedir.
Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet hareketine gönül verenleri şiddet ve cinayet içeren olaylarla irtibatlandırmaya çalışarak, Erdoğan bu barış hareketine siyasi maksatla yapıştırdığı suç örgütü etiketinin altını doldurmaya ve aynı zamanda hükümetinin ve ulusalcı müttefiklerinin bu olaylarla ilişkilerini örtbas etmeye çalışmaktadır.”
Hizmet Hareketi’ne yakınlığı ile bilinen Newyork merkezli AfSV’den (Alliance for Shared Values-Paylaşılan Değerler İttifakı), Karlov suikastı davasında mahkemenin verdiği kararı değerlendiren bir açıklama yapıldı.
Kuruluşun resmi internet sitesinden yayınlanan açıklama metninde şu ifadelere yer verildi:
“Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov’un suikast sanıkları hakkında mahkeme kararı vesilesiyle, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin 2016 yılında cinayetten hemen sonra saldırıyı kınayan açıklamasını ve video mesajını tekrar paylaşıyoruz. Fethullah Gülen Hocaefendi bu mesajında Türk hükümetinin iddialarını reddetmiş ve öldürülen büyükelçi için Rus halkına başsağlığı dilemişti. Hizmet hareketi, Rusya dahil olmak üzere, Türkiye ile bölge ülkeleri arasındaki dostluğu her zaman desteklemiştir.
Bu karar ile, Erdoğan hükümeti, her türlü iç ve dış sorun karşısında mesuliyetten sıyrılmak için en kullanışlı günah keçisi olarak Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet hareketini mesnetsiz bir şekilde suçlama alışkanlığını tekrarlamıştır.
Hizmet hareketi gerek ülkeler arası gerekse genel anlamda Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler arasında dostluğun gelişmesi için diyalog projelerini yirmi beş yılı aşkın bir süredir istikrarla sürdürmüştür.
Erdoğan, Rus savaş uçağının düşürülmesi, Ermeni gazeteci Hrant Dink’e düzenlenen suikast ve Malatya Zirve Yayınevi cinayeti de dahil olmak üzere çok sayıda olayı delilsiz ve mesnetsiz bir şekilde Hizmet hareketine gönül verenlerin üstüne yıkmaya çalıştı.
15 Temmuz 2016 gecesi henüz hain darbe girişimi devam ederken ve ortada bir soruşturma dahi yokken Erdoğan yine Hizmet sempatizanlarını suçladı. Bu darbe sonrası yüz binlerce masum insana yapılan zulmün dalgaları bugün de devam etmektedir.
Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet hareketine gönül verenleri şiddet ve cinayet içeren olaylarla irtibatlandırmaya çalışarak, Erdoğan bu barış hareketine siyasi maksatla yapıştırdığı suç örgütü etiketinin altını doldurmaya ve aynı zamanda hükümetinin ve ulusalcı müttefiklerinin bu olaylarla ilişkilerini örtbas etmeye çalışmaktadır.”
Hizmet Hareketi’ne yakınlığı ile bilinen Newyork merkezli AfSV’den (Alliance for Shared Values-Paylaşılan Değerler İttifakı), Karlov suikastı davasında mahkemenin verdiği kararı değerlendiren bir açıklama yapıldı.
Kuruluşun resmi internet sitesinden yayınlanan açıklama metninde şu ifadelere yer verildi:
“Rusya’nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov’un suikast sanıkları hakkında mahkeme kararı vesilesiyle, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin 2016 yılında cinayetten hemen sonra saldırıyı kınayan açıklamasını ve video mesajını tekrar paylaşıyoruz. Fethullah Gülen Hocaefendi bu mesajında Türk hükümetinin iddialarını reddetmiş ve öldürülen büyükelçi için Rus halkına başsağlığı dilemişti. Hizmet hareketi, Rusya dahil olmak üzere, Türkiye ile bölge ülkeleri arasındaki dostluğu her zaman desteklemiştir.
Bu karar ile, Erdoğan hükümeti, her türlü iç ve dış sorun karşısında mesuliyetten sıyrılmak için en kullanışlı günah keçisi olarak Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet hareketini mesnetsiz bir şekilde suçlama alışkanlığını tekrarlamıştır.
Hizmet hareketi gerek ülkeler arası gerekse genel anlamda Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler arasında dostluğun gelişmesi için diyalog projelerini yirmi beş yılı aşkın bir süredir istikrarla sürdürmüştür.
Erdoğan, Rus savaş uçağının düşürülmesi, Ermeni gazeteci Hrant Dink’e düzenlenen suikast ve Malatya Zirve Yayınevi cinayeti de dahil olmak üzere çok sayıda olayı delilsiz ve mesnetsiz bir şekilde Hizmet hareketine gönül verenlerin üstüne yıkmaya çalıştı.
15 Temmuz 2016 gecesi henüz hain darbe girişimi devam ederken ve ortada bir soruşturma dahi yokken Erdoğan yine Hizmet sempatizanlarını suçladı. Bu darbe sonrası yüz binlerce masum insana yapılan zulmün dalgaları bugün de devam etmektedir.
Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet hareketine gönül verenleri şiddet ve cinayet içeren olaylarla irtibatlandırmaya çalışarak, Erdoğan bu barış hareketine siyasi maksatla yapıştırdığı suç örgütü etiketinin altını doldurmaya ve aynı zamanda hükümetinin ve ulusalcı müttefiklerinin bu olaylarla ilişkilerini örtbas etmeye çalışmaktadır.”