Sağlık camiasını sarsan “Yenidoğan Çetesi”, 12 bebeğin ihmal sonucu ölümüne sebep oldukları iddiasıyla yargılanıyor. Aralarında doktor, hemşire, 112 çalışanları ve ambulans şoförlerinin bulunduğu çete, yeni doğan bebekleri anlaşmalı oldukları özel hastanelere sevk ederek SGK üzerinden haksız kazanç elde etmekle suçlanıyor. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede yer alan detaylar ise tüyler ürpertti.
Elebaşı Saç Ektirirken Bebeğin Ölüm Talimatını Verdi
Savcılık iddianamesine göre, çetenin lideri olduğu belirtilen Dr. Fırat Sarı’nın, bir hemşire ile yaptığı telefon görüşmesi kayıtlara geçti. Hemşirenin “Bebeğin durumu kötü, her an ölebilir” uyarısına karşılık Sarı’nın, “2-3 dakika suni solunum yapın, dönmezse ölü olarak kaydedin ama raporda 30 dakika CPR yapıldı yazın” talimatını verdiği ortaya çıktı.
Normalde en az yarım saat yapılması gereken CPR’nin, Dr. Sarı’nın talimatıyla yalnızca 2-3 dakika uygulandığı, ancak epikriz raporlarına yarım saat CPR yapılmış gibi kaydedildiği belirlendi. Skandalın boyutlarını gözler önüne seren bu detay, adli süreçte büyük yankı uyandırdı.
Hastanede Olması Gerekirken Saç Ektiriyormuş
Polis tarafından yürütülen soruşturmada, olay saatinde hastanede olması gereken Dr. Fırat Sarı’nın, o sırada bir merkezde saç ektirdiği tespit edildi. GSM baz kayıtlarıyla ortaya çıkan bu durum, çetenin işlediği suçların ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.
Telefon Görüşmeleri Dinlemeye Takıldı
Savcılığın sıkı takibi sonucunda çete üyeleri arasındaki telefon konuşmaları da dinlemeye takıldı. Çetenin, yeni doğan bebekleri anlaşmalı oldukları özel hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağladıkları, bu süreçte ise bebeklerin ihmal sonucu hayatını kaybettiği iddia ediliyor.
Hayatını kaybeden bebeğin cenazesini vermek için aileden ödeme istemişler
İddianamede, ihmaller sonucu bebeğini kaybeden ailenin parayı ödememesi üzerine hastanenin vefat eden bebeğin çıkışını yapmadıkları şeklinde görüşmelerin yapıldığı belirtildi.
İddiada ismi geçen şüphelilerin aralarında geçen görüşmelerde, Birinci Hastanesi’nde büro işçisi olarak SGK kaydı bulunan Emine Avcı’nın aynı hastanede acil tıp teknisyeni Hakan Doğukan Taşçı’yı arayarak hastanede tedavi gören bir bebeğin ailesinden Hasan Basri Gök’ün elden para aldığı ve bu konu hakkında bilgisi olup olmadığını sorduğu, ‘örgüt adına hareket ederek hastanelerden sevk edilmesi gereken bebekleri bağlantı kurduğu şahıslar aracılığıyla Fırat Sarı isimli örgüt liderinin işleyişinde olan yenidoğan yoğun bakımlarına sevk işlemlerini takip edip gerçekleştiren Hasan Basri Gök’ün Yenihayat Hastanesi’nden yabancı uyruklu bir bebeği Birinci Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakımı’na sevk ettirdiği’ belirtildi.
AİLEDEN İKİ KAT FAZLA PARA İSTEMİŞLER
Sevki yapılacak bebek ile ilgili olarak Hasan Basri Gök’ün Birinci Hastanesi’ne sevk ettirmek için bebeğin ailesinden günlüğü 5 bin TL’den anlaşmak istediği, daha sonra örgüt içerisinde şahısların birçok görüşme yaparak hasta sevki hakkında görüştükleri, Birinci Hastanesi’ne sevki yapılacak olan bebeğin hastanede günlüğü 2 bin 500 TL’den yatırılacağı, ancak örgüt içerisindeki şahısların bebeğin ailesine hastanenin günlük 5 bin TL para istediğini söylediği ve bebeğin ailesinden yarı yarıya kazanç elde etmek istedikleri yer aldı.
HASTANE DURUMU FARK ETMESİN DİYE İŞLEMLERİ BİZZAT TAKİP ETMİŞ
Ailenin parayı hemen veremeyeceğini söylemesi üzerine örgüt lideri Fırat Sarı’nın Hasan Basri Gök’e para göndererek hastaneye 5 günlük yatış için 12 bin 500 TL para yatırmasını söylediği ve aileden daha sonra 5 günlük yatış için 25 bin TL para istedikleri, durumun hastane tarafından öğrenilmemesi için Hasan Basri Gök’ün işlemleri bizzat takip ettiği, aile hastaneye geldikten sonra Hakan Doğukan Taşçı’nın kendisini doktor Şeyhmus olarak tanıttığı, ilerleyen süreçte bebeğin hastanede öldüğü, ailenin tüm süreç için hastaneye ödeme yapacağı zaman bu durumun ortaya çıktığı, hasta hakları işlemlerine baktığı değerlendirilen Emine Avcı’nın bu durum hakkında polise giderek şikayetçi olacağını Hakan Doğukan Taşçı’ya söylediği, bunun üzerine Hakan Doğukan Taşçı ve Hasan Basri Gök gerçekleşen görüşmelerde alınan paranın komisyon ücreti olduğunu belirttikleri kayıtlara geçti.
Bunun üzerine Hasan Basri Gök’ün Emine Avcı’yı arayarak olayı anlattığı, alınan paranın komisyon ücreti olduğunu, Fehmi Alperen’in örgüt adına hastanelerden bebek bularak örgüt lideri Fırat Sarı’nın anlaşmalı olduğu yenidoğan yoğun bakımlarına maddi menfaat temin etmek için (sevk yaptıran 112 çalışanı da) bu şekilde çalıştığını belirttiği, Emine Avcı’nın “Bizim hastanede böyle yapamazsın ya Hasan bey bu değil Fehmi Bey de nasıl çalışıyor çok iyi biliyorum, hiç bu işin şeyi yok savunulur tarafı yok, böyle çalışıyorsan senden bebek almıyoruz” diyerek, bu olayı resmiyete dökeceğini söylemesi üzerine Hasan Basri Gök’ün “Tamam siz beni dinliyor musunuz, bunu resmiyete döktüğünüzde peki hastanenizi resmiyete dökmeyecek miyim bundan sonra, hastanede o kadar illegal olay” dediği aktarıldı. Bunun üzerine Emine Avcı’nın telefonu kapattığı ve görüşmenin burada sonlandığı belirtildi.
“SANA ‘ÖLDÜR’ DEDİLER 15 GÜN ÖNCE”
Hasan Basri ve Hakan Doğukan arasında devam eden görüşmelerde, Hasan Basri’nin “Sana öldür dediler on beş gün önce Hasan’a diyorsun ki aile ile ilgilenmedi aile olay çıkardı diyorsun adama” şeklinde görüştükleri ve çocuğun geç ölmesi nedeniyle bu şekilde olayların yaşandığı şeklinde görüşme gerçekleştirdikleri, ailenin parayı ödememesi üzerine hastanenin vefat eden bebeğin çıkışını yapmadıkları şeklinde görüşmelerin yapıldığı değerlendirildi.
AİLE İLÇE SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜNE ŞİKAYETTE BULUNUNCA CENAZEYİ TESLİM ETMİŞLER
Konuyla ilgili iddianamede yer alan söz konusu konuşmalar şöyle:
“Gıyasettin Mert Ö.: Emine aramış Doğukan’a bağırmış ‘siz nasıl para alırsınız’ diye. Tutanak tutmuşlar Doğukan’a bak belgeli yani bunlar tutanak tutmuşlar.
İlker G.: Şu an ağzım açık kaldı ne diyeceğimi bilemedim. Çocuk neredeymiş?
Gıyasettin Mert Ö.: Kalp hastası Birinciye gelmiş ex. Birincide ex olmuş içerde para kalıyor işte seksen bin lira. Üç beş gün önce ex oluyo, ex olduğu gün de ben ordaydım. Doğukan dedi yani ‘bir tane bebek ex olmuş, sonra yanına uğrayayım’ filan dedi. Doğukan zaten yüzü benzi atmıştı. Gittiğimde o gün olmuştu böyle bir şey hatırlıyorum yani şöyle bir şey ex olduğunu filan o gün ordaydım ben yani o gün patlamış.
İlker G.: Bir hafta oldu diyelim.
Gıyasettin Mert Ö.: Aynen
İlker G.: Tamam
Gıyasettin Mert Ö.: Emine tutanak tutuyor Doğukan’a.
İlker G. : Emine kim?
Gıyasettin Mert Ö: Birincinin hasta yatışı ya o Ali Aksu’nun sağ kolu var ya Emine. Tutanak tutuyor güya Doğukan’a, arıyor fırça atıyo ‘bak fırçayı attım, tutanağı tuttum, falan filan diyor. Tutanağın fotoğrafını aile çekiyor tamam mı, bununla şikayet oluyor bu arada bunlarda niye patlıyor bebek ex oluyo Emre yine para istiyor, seksen bin lira para vermeniz lazım diyor. Aile de diyor ki ‘veremeyiz’, ‘veremezsen bebeğini veremem’ diyor. Üç gün içinde parayı getirmezseniz kimsesiz mezarlığına defnederiz, mezarını bile bulamazsın’ diyor. Bunlar abartı olabilir bilmiyorum. Bu seviye geliyor İlçe Sağlığa gidiyorlar İlçe Sağlık’ta şikayet ediyorlar sonra ilçe sağlıktan hastaneyi arıyorlar aile bir daha hastaneye gidiyor aileyi kapıda karşılıyorlar exini (cenazeyi) teslim ediyorlar.”
Gazeteci Emrullah Erdinç: Bebeklerin akciğer grafileri üzerinde oynama yapılmış
Gazeteci Emrullah Erdinç SÖZCÜ TV’de yaptığı açıklamada yenidoğan skandalına ilişkin olarak, “Şu anda bu hastanelerin birçoğu aktif. Bunlar haksız kazanç elde etmek için devleti soyan hastaneler. Hala soymasına izin veriyoruz. SGK anlaşmaları iptal edilmiş değil. 19 hastane var” dedi. Erdinç, bebeklerin akciğer grafileriyle oynandığını ve keyfi ilaçlar verildiğini söyledi.
Erdinç şu ifadeleri kullandı:
- Sağlık Bakanı’nın yaptığı açıklamada verdiği bilgiler doğru. Bu dosyayı araştırdığımda CİMER’e annenin şikayetiyle başlıyor. Şikayet İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne geliyor.
- İşini layıkıyla yapan düzgün doktor ve profesörlerimiz gidiyor inceleme yapıyor ve rapor hazırlıyor. İhbarda bahsedildiği gibi birçok hastanede yenidoğan ünitesinde usulsüzlüklerin yapıldığı belirleniyor.
“BU HASTANELERİN BİRÇOĞU AKTİF”
- İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nü raporu Mali Şube’ye geliyor ve operasyon yapılıyor. Şu anda bu hastanelerin birçoğu aktif. Bunlar haksız kazanç elde etmek için devleti soyan hastaneler. Hala soymasına izin veriyoruz. SGK anlaşmaları iptal edilmiş değil. 19 hastane var.
- 15 tane hastane Fırat Sarı isimli doktor tarafından işletmeleri alınmış hastanelerden bahsediyoruz. Yüzde 60’ı hastaneye kalıyor, yüzde 40’ı Fırat Sarı ve çetesine kalıyor.
“AKCİĞER GRAFİLERİ ÜZERİNDE OYNAMA YAPILMIŞ”
- Yenidoğan ve tedavi gören bebeklerin akciğer grafileri üzerinde oynama yapılmış.
- Avcılar’da bir hastane var, o hastanenin de eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na ait olduğunu biliyoruz.
“BEBEKLERE KEYFİ İLAÇLAR VERİYORLAR”
- Bazı bebeklere keyfi ilaçlar veriyorlar. Bazı bebeklerin ağır engelli olduğu ortada.
- Elindeki raporlarla SGK anlaşması iptal edeceksin. SGK anlaşması iptal edilirse bu hastanelerin hiçbiri hayatta kalamaz. Devletten besleniyorlar.
- Yenidoğan ünitesinde mesela 25 bebek var, tapelerde çıktı, hemşire diyor ki ‘Denetime gelecek ben bu üç bebeği napayım’ diyor.
“ŞU ANA KADAR 1 MİLYAR TL’Yİ GEÇEN BİR VURGUNDAN BAHSEDİYORUZ”
- Şu ana kadar 1 milyar TL’yi geçen bir vurgundan bahsediyoruz. Tablo korkunç. Bu şu an sadece mercek altına alınmış hastaneler için geçerli. Hala ihbar yağıyor.
- Müfettişler denetim yaparken 15 dakika önce entübe olan bir bebek nasıl iyileşmiş olabilir diye soruyor. Böyle bir şey olabilir mi?
- Şikayetler çerçevesinde ekipler gelmiş, raporları tutmuşlar, sağlık çalışanlarının da ihbarı var.
ERDİNÇ’TEN SAĞLIK BAKANLIĞI’NA ÇAĞRI
Birincisi bu hastanelerin SGK anlaşmaları iptal edilmeli. İkincisi bu hastanelerin gerekiyorsa kara paradan, haksız kazançtan devlet onların mallarına el koymalı. Üçüncüsü çok ihbar geliyor, bebek ölümlerini araştırmalı. Hangi hastanelerin kusuru var ortaya koyulmalı.