AKP iktidari tarafından ‘Dezenformasyonla Mücadele Yasası’ olarak sunulan ancak gazetecilik faaliyetleri, internet medyası ve sosyal medya ile ilgili yeni yaptırımlar öngören ‘Sansür Yasası’, AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Teklifin 29’uncu maddesiyle, “halkı yanıltıcı bilgi yayma suçu” nedeniyle gazeteciler ve sosyal medya kullanıcılarının 3 yıla kadar hapis cezası almasının önü açıldı. Ayrıca haklarında dava açılacak kişiler tutuklu yargılanabilecek.
Diyanet İşleri Başkanlığı da sansür yasasına destek vermek için kolları sıvadı. Türkiye’deki 81 ilde okunacak olan Cuma Hutbesinin konusu bu hafta “Kul ve Kamu Hakkı” olarak belirledi. Sansür yasasına dolaylı desteğin de verildiği hutbede; İslam’ın din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin bütün insanların haklarını kutsal ve dokunulmaz kabul ettiği belirtilerek, “Yüce dinimiz İslam her alanda ve her şartta adaletli olmayı, hakkı üstün tutmayı, helal-haram hassasiyeti gözetmeyi emreder. Kul ve kamu hakkına riayet etmeyi, haksızlığın ve zulmün karşısında yer almayı öğütler.” denildi.
DİYANET KUL VE KAMU HAKKINI HATIRLADI
Kul hakkına riayet etmenin imanın gereği olduğu belirtilen hutbede, “Müslüman, kul hakkı konusunda son derece
hassastır. İnsanların canına kast etmenin, namusuna, şeref ve haysiyetine dil uzatmanın kul hakkı ihlali olduğunun bilincindedir. Müslüman, gerek gerçek hayatta gerekse dijital mecralarda gıybet etmez, laf taşımaz, dedikodu yapmaz, yalan söylemez, iftira atmaz. İnsan onurunu rencide edecek, yuvalar yıkacak her türlü söz ve davranıştan sakınır. Hakkında kesin bilgiye sahip olmadığı konularda konuşmaz.” ifadeleri kullanıldı.
KAMU HAKKINI İHLAL ETMEK BÜYÜK VEBAL
Kul hakkının toplumun bütün kesimlerini ilgilendirdiği alanın ‘kamu hakkı’ olduğu vurgulanan hutbe, “Kamu hakkı, sadece hayatta olanların değil, henüz dünyaya gelmemiş çocuklarımızın, tüyü bitmemiş yetimlerin, muhtaç, garip ve kimsesizlerin de hakkıdır. Kamu hakkını ihlal etmek, çok büyük bir vebaldir.” ifadeleriyle şöyle devam etti:
“Kimَ devlet malına hıyanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir.” Müslüman, her alanda kamu hakkına riayet eder. Rüşvet, stokçuluk ve karaborsacılıktan uzak durur. Müslüman, kamu hizmetini sorumluluğu ağır bir emanet olarak görür. O, işine özen gösterir, devlet malını gözü gibi korur, asla israf etmez ve devlet malını gasp etmez. Hizmet sunduğu insanlara karşı anlayışlı ve sabırlı davranır. Kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına asla yapmaz.
‘HAK SAHİPLERİYLE HELALLEŞELİM’
Kıymetli Müslümanlar!
Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde bizleri şöyle uyarıyor: “Kimse hakkı olmayan bir karış toprağı bile almasın! Eğer alırsa, kıyamet gününde Allah yedi kat yeri onun boynuna dolar.” O halde hiçbir ayrıcalığın olmadığı, haklı ve haksızın mutlaka ortaya çıkarılacağı, herkese hakkının tam olarak ödeneceği mahşer gününde mahcup olmamak için kul ve kamu hakkını ihlal etmekten şiddetle sakınalım. Herhangi bir hak ihlalinde bulunmuşsak hak sahipleriyle mutlaka helalleşelim. Unutmayalım ki, kul ve kamu haklarını ihlal edenleri, hak sahipleri bağışlamadıkça Allah Teâlâ da bağışlamayacaktır.”