Hrant Dink davasında bir kez daha karar açıklandı: Tutuklu eski emniyet müdürü Yılmazer ve Akyürek müebbet, tutuklu eski asker Demirkale, 2 kez ağır müebbet, tutuklu gazeteci Gün 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Eski Emniyet Müdürü Cerrah ve eski polis Zenit’e yönelik suçlamalar ise zaman aşımından düştü.
Davada tutuksuz sanıklar eski polis şefi Sabri Uzun ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah hakkında “kamu görevlisinin görevi ihmal suçu”ndan zaman aşımı nedeniyle “düşme kararı” verildi. Eski polis memuru Muhittin Zenit’e üç suçtan beraat verilirken, görevi ihmal suçu ise zaman aşımı nedeniyle düşürüldü.
Sanıklardan Osman Gülber’i kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 16 yıl 8 ay hapse mahkum etti. Mahkeme, sanıklardan Astsubay Yavuz Karakaya’yı ‘anayası ihlal’ suçundan müebbet, kasten öldürmeye yardım suçundan ise 12 yıl 6 ay hapse mahkum etti. Eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz ise 28 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Hrant Dink cinayeti davasının sanıkları eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ile dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç hakkında “ihmali davranışla adam öldürme” suçundan beraat, “kamu görevini ihmal” suçundan ise haklarındaki dava dosyasının zaman aşımı nedeniyle düşürülmesi kararı verildi.
Fethullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan’ın da bulunduğu 13 kişinin dosyasının ayrılmasına karar verildi.
GAZETECİ GÜN: DİNK YAPTIĞI NE KADAR PİSMAN DEĞİLSE BEN DE DEĞİLİM
Son sözü sorulan tutuklu eski polis şefi Ali Fuat Yılmazer, “Benim açımdan bu mahkemedeki bu yargılamada son söz söylenecek noktaya gelinmemiştir. Mahkemenizin bağımsız ve adil bir mahkeme olduğuna inanmıyorum” ifadelerini kullandı.
Tutuklu gazeteci Ercan Gün de son sözünde, “Bu haberi yaptığım için pişman mıyım? Hrant Dink yaptığı haberlerden ne kadar pişman değilse ben de değilim. Vicdanen kelebek kadar hürüm” şeklinde konuştu.
AKYÜREK: ÇOCUĞUM BOMBALI SALDIRIYA UĞRADI
Ankara’da 2015 yılında gözaltına alındığını söyleyen tutuklu Ramazan Akyürek, “Tutuklandım. 38 yıl süren meslek hayatım sona erdi. Terörle mücadelede görev yaptığım için örgütlerin hedefi oldum. Evimin yanında bomba patlatıldı. Çocuğum bombalı saldırıda yararlandı. Ailecek terörün ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Görevlerini yapmayan kamu görevlileri çok açık bir şekilde açıklanmıştır. Bana yapılan suçlamayla ilgili alınan ifadeler, dilekçelerle tarafıma istinat edilen suçların hukuksuz olduğu ortada” diye konuştu.
Son sözü sorulan başka suçlamadan tutuklu Muharrem Demirkale, “Bu zamana kadar bütün mahkeme heyetleri, savcısı ve medyası bana ile personelime haksızlık etti. Çok şükür masumuz. Ben ve personellerim yapmadılar. Bu mahkeme bitmemiştir. Son sözümü sonra söyleyeceğim” ifadelerini kullandı.
CELEPOPĞLU: SEBEP OLANLARLA HESAPLAŞMANIN KISMET OLMASINI DİLİYORUM
Tutuklu sanık Hamza Celepoğlu , “Talebim ve temennim hakkımdaki kumpas davasını beraatle sonlandırmanızdır. Adalet terazisinin ayarını bozmayınız. Sebep olanlarla hesaplaşmanın kısmet olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
Son sözü sorulan tutuksuz sanık Muhittin Zenit, “Hrant Dink’in öldürüleceğini haber veren istihbaratçıyım. Trabzon’dan tayin edildiğim halde cinayetin çözülmesine de yardımcı oldum. Ben halen bu dosyada neden sanık olduğumu anlayamadım. Bu dosyada mağdurum.” diye belirtti.
Sanık Ali Öz ise son sözünde, “Bir sabah toplantıda söylendiği iddia edilen bir cümle yüzünden 23 ay tutuklu, 23 ay ev hapsinde ceza çekiyorum. İşlemediğim bir suç. Hiçbir yasa dışı yapılanmayla alakam yok” ifadelerini kullandı.
Eski Vali tutuksuz sanık Celalettin Cerrah son sözünde, “Soruşturma açıldığı zaman valiydim. Valiliğim göz önüne alınmadan yargılandım. Yargıtay’da yargılanmam gerekiyordu. Bunun göz önüne alınmasını istiyorum. Zaman aşımı da söz konusu. Görevimi layıkıyla yaptım. 47 yıl bu devlete hizmet ettim. Hiçbir zaman ihmalle yargılanmadım. Beraatimi talep ediyorum” şeklinde konuştu.
HRANT’IN ARKADAŞLARI İNİSİYATİFİ: BU MÜSAMEREYE SON VERİN!
Hrant’ın Arkadaşları İnisiyatifi adına konuşan Bülent Aydın, “Biz Hrant’ın arkadaşları olarak bir kez daha bunu söylemek istiyoruz. İlk günden beri, yani Beşiktaş’ta tetikçilerin yargılandığı duruşmalardan beri öldür diyenler yargılansın dedik. Bu müsamereye son verin dedik, bu dava ne zaman başlayacak dedik. Süreç oldukça ağır ilerledi. Büyük hukuk mücadeleleri sonucu ve kamuoyunun bu cinayetin aydınlanması yönündeki talebinin baskısıyla süreç bugüne geldi. Önemli bir davadır. Türkiye tarihinde ilk defa bir siyasi cinayet davasında bu kadar resmi kişi yargılandılar. En son mütalaada da bunların önemli kısmı hakkında, önemli cezalar istendi” ifadelerini kullandı.
