PKK lideri Öcalan’ın avukatlarının 2 Mayıs’ta İmralı’da müvekkilleriyle görüşmesinin yankıları sürüyor. Öcalan’ın verdiği mesajlardan çok görüşme zamanlamasının tartışıldığı bu günlerde bir açıklama da AKP’nin Cumhur İttifakı ortağı MHP’den geldi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, iftarda bir araya geldiği gazetecilerle buluşmasında Abdullah Öcalan’ın sekiz yıl sonra avukatlarıyla görüşmesiyle ilgili, “Bana sorarsanız Öcalan avukatlarıyla görüşsün” dedi.
“Tabii HDP seçmeniyle Kürt kökenli kardeşlerimizi birbiriyle karıştırmamak lazım” diyen Bahçeli, devam etti:
“Yorumu o şekilde ele aldığımız zaman HDP’nin oylarının hepsini Cumhur İttifakı’na kanalize edecek bir taviz politikası takip ediliyor gibi bir anlayış ortaya çıkar ki bu doğru değildir. Bu bir talep meselesidir. Avukatıyla uzun yıllar görüşememesinin ısrarlı bir şeklidir. Bir hanımefendi milletvekilinin cezaevinde 160 günden beri ölüm orucu tutmuş olmasındandır. Böyle bir durum karşısında Sayın Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiği şekliyle, çözüm sürecini kapsamayan ama avukatının talebine verilen bir cevaptır. Bana sorarsanız avukatıyla görüşsün. Yani görüşmese dahi bunlar Kandil’den haberleşiyorlar zaten. Bunu büyüterek farklı noktalara getirerek hele hele PKK onun YPG’siyle onun HDP’siyle işbirliği yapıp, seçim kazanma sevdasına kapılanlar, ağızlarına böyle bir görüşmeyi almamaları lazım. Ağızlarına almaları gereken görüşme yattaki görüşmeler olmalıdır.”
Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yasama dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili teklifine ilişkin soru üzerine, Türkiye’de seçimler üzerinde her zaman tartışma ve itirazların olduğunu, ancak YSK’nın kararına herkesin saygı duyması gerektiğini ifade etti.
Kılıçdaroğlu’nun çok hırçın bir üslup kullanarak, YSK’nın 7 üyesine yönelik çete suçlamasında bulunduğunu belirten Bahçeli, dokunulmazlığının kaldırılması için kendisinin teklifte bulunması yönünde öneride bulunduğunu hatırlattı ve şunları söyledi:
“Böyle olmadığı taktirde bu ,konuşmalar Türkiye’deki yargı organları, özellikle de savcılar belli suç unsurları taşıdığı kanaatiyle bir soruşturma başlatırsa, o zaman bu Adalet Bakanlığı’na intikal edecektir. Oradan YSK’nın bu incitici davranışlar karşısındaki hakkını koruyabilmek açısından, dokunulmazlığın kaldırılması noktasında bir fezleke talebinde bulunabilirler. O zaman yine bizim kanaatimizde bir değişiklik olmaz. Fezleke ile bir genel başkanı TBMM’ye taşımak yerine kendisinin iradesiyle TBMM’ye gelmesini demokratik açıdan daha ahlaki bulduğumu ifade etmek için o teklifte bulundum. Ama CHP’nin bazı sözcüleri ‘hodri meydan’ diyor. Neyin hodri meydanını yapacağız. Getireceksen bu dokunulmazlığı sen getirecektin. Getirmeyeceksen fezleke yoluyla geldiği taktirde yine TBMM’de kanaatlerimizi açıkça ifade eder ve kullanacağımız oyu belirleriz.”