DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yeneroğlu, sosyal medya yasası teklifinin vatandaşları, gazetecileri susturmaya yönelik olduğunu belirtti.
‘SUSMAYANLARI CEZALARLA YILDIRALIM TEKLİFİ’
İktidarın önce seçim kanunu ile ardından da sosyal medya yasası ile seçim hazırlığı yaptığını ifade eden Yeneroğlu, “İktidar gazetecileri, internet haber sitelerini susturalım, sosyal medyada görüşlerini paylaşan vatandaşları susturalım, susmayanları yargılayalım, sitelerini kapatalım, cezalarla yıldıralım diye kanun teklifi verdi. Basın Kartı Komisyonu’nun üyelerini belirleme yetkisinde ağırlık zaten iktidar partisinin propaganda ofisi gibi çalışan İletişim Başkanlığı’na ait. Şimdi bu yetkiyi kalıcılaştırmak ve kanunla düzenlemek istiyorlar. Basın Kartı Komisyonu kararları da İletişim Başkanı’nın onayına tabi. Zaten yıllardır böyle uyguluyorlar. Basın meslek örgütlerini dışarıda bırakarak tamamen iktidara güdümlü bir değerlendirme ile basın kartı verilmesi zaten kabul edilemez. Nasıl ki kimin avukat olup kimin olmadığına hükümet karar veremiyorsa kimin gazeteci olup olmadığına da İletişim Başkanlığı karar veremez. Ama yetki bizde, kim takar Anayasayı diye bu hukuksuzlukları kanunlaştırıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘HAVUÇ-SOPA STRATEJİSİ İNTERNET HABER SİTELERİ İÇİN UYGULANACAK’
Yeneroğlu, “Hükümetin, uysal gazeteci, makbul gazeteci oluşturma çabalarının demokrasilerde yeri yoktur” dedi ve ekledi:
“Bugün gözaltına alınan, tutuklanan gazeteciler hükümete hatırlatıldığında utanmadan ‘zaten onlar gazeteci değil’ diyorlar. İşte bu sözü daha rahat söyleyebilmek için bu düzenlemeyi getiriyorlar. İkinci olarak, internet haber sitelerini kontrolleri altına almak istiyorlar. Kanun teklifi ile internet haber sitelerinin sorumlularının her türlü bilgilerinin alınarak kayıt altına alınması öngörülüyor. İnternet haber sitelerine açıkça müdahale edecekler. Haberleri silme baskısı yapacaklar. Öte yandan iktidarın propaganda bülteni gibi çalışan internet haber siteleri ise Basın İlan Kurumu’ndan gelen resmi ilanlar ile ayakta tutulacaklar ve bunlara kaynak aktarılacak.
Yani tam bir havuç-sopa stratejisi internet haber siteleri için uygulanacak. Üçüncü olarak, getirilmek istenen düzenlemeyle sosyal medyada görüşlerini paylaşan vatandaşlarımızı susturmak istiyorlar.”
‘KİME GÖRE NEYE GÖRE YANILTICI BİLGİ’
Kanun teklifinde yer alan 29. maddede ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu’ düzenlemesi olduğuna dikkat çeken Yeneroğlu, 3 yıl kadar da hapis cezası öngörüldüğünü söyledi. Yeneroğlu, kişinin endişe, korku ve panik yaratma amacının tespitinin nasıl yapılacağını sorarak, “Bu amacı taşımayan kişilerin cezai müeyyide ile karşılaşma tehlikesi nasıl ortadan kaldırılacaktır? Yoksa iktidarın beğenmediği her sosyal medya paylaşımı bu madde kapsamına sokularak toplum susturulmaya mı çalışılmaktadır? Elbette böyle uygulayacaklar. Öte yandan gerçeğe aykırı bilginin özellikleri de yasa metninde çok geniş, soyut ve sınırları belli olmayacak şekilde çizilmiştir. Suç tamamen muğlak içeriklidir. Kime göre neye göre yanıltıcı bilgi olduğu tartışmalı birçok haber ve yorum suç haline getirilmek istenmektedir” dedi.
‘SOSYAL MEDYADAKİ BASİT BİR RETWEET KOLAYLIKLA SUÇ HALİNE GELEBİLECEK’
Yeneroğlu, söz konusu kanun teklifinin sosyal medyadaki basit bir paylaşımı da suç haline getireceğini vurguladı, “Vatandaşların Twitter’da retweet yapması, like atması artık daha tehlikeli olacak ve sosyal medyadaki basit bir retweet kolaylıkla suç haline gelebilecek. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın söylediği gibi; kimse tweet attığı için tutuklanmayacak ancak tweet içeriği nedeniyle çok kişi tutuklanacak. Ey hükümet! Türkiye’nin durumu artık gizlenebilir gibi değil. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar biz DEVA Partisi olarak hem sosyal medyada hem de sahalarda, caddelerde ve sokaklarda olacağız. Halkımızın haber alma özgürlüğünü ve düşüncelerini ifade etme hakkını savunacağız” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yeneroğlu, sosyal medya yasası teklifinin vatandaşları, gazetecileri susturmaya yönelik olduğunu belirtti.
‘SUSMAYANLARI CEZALARLA YILDIRALIM TEKLİFİ’
İktidarın önce seçim kanunu ile ardından da sosyal medya yasası ile seçim hazırlığı yaptığını ifade eden Yeneroğlu, “İktidar gazetecileri, internet haber sitelerini susturalım, sosyal medyada görüşlerini paylaşan vatandaşları susturalım, susmayanları yargılayalım, sitelerini kapatalım, cezalarla yıldıralım diye kanun teklifi verdi. Basın Kartı Komisyonu’nun üyelerini belirleme yetkisinde ağırlık zaten iktidar partisinin propaganda ofisi gibi çalışan İletişim Başkanlığı’na ait. Şimdi bu yetkiyi kalıcılaştırmak ve kanunla düzenlemek istiyorlar. Basın Kartı Komisyonu kararları da İletişim Başkanı’nın onayına tabi. Zaten yıllardır böyle uyguluyorlar. Basın meslek örgütlerini dışarıda bırakarak tamamen iktidara güdümlü bir değerlendirme ile basın kartı verilmesi zaten kabul edilemez. Nasıl ki kimin avukat olup kimin olmadığına hükümet karar veremiyorsa kimin gazeteci olup olmadığına da İletişim Başkanlığı karar veremez. Ama yetki bizde, kim takar Anayasayı diye bu hukuksuzlukları kanunlaştırıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘HAVUÇ-SOPA STRATEJİSİ İNTERNET HABER SİTELERİ İÇİN UYGULANACAK’
Yeneroğlu, “Hükümetin, uysal gazeteci, makbul gazeteci oluşturma çabalarının demokrasilerde yeri yoktur” dedi ve ekledi:
“Bugün gözaltına alınan, tutuklanan gazeteciler hükümete hatırlatıldığında utanmadan ‘zaten onlar gazeteci değil’ diyorlar. İşte bu sözü daha rahat söyleyebilmek için bu düzenlemeyi getiriyorlar. İkinci olarak, internet haber sitelerini kontrolleri altına almak istiyorlar. Kanun teklifi ile internet haber sitelerinin sorumlularının her türlü bilgilerinin alınarak kayıt altına alınması öngörülüyor. İnternet haber sitelerine açıkça müdahale edecekler. Haberleri silme baskısı yapacaklar. Öte yandan iktidarın propaganda bülteni gibi çalışan internet haber siteleri ise Basın İlan Kurumu’ndan gelen resmi ilanlar ile ayakta tutulacaklar ve bunlara kaynak aktarılacak.
Yani tam bir havuç-sopa stratejisi internet haber siteleri için uygulanacak. Üçüncü olarak, getirilmek istenen düzenlemeyle sosyal medyada görüşlerini paylaşan vatandaşlarımızı susturmak istiyorlar.”
‘KİME GÖRE NEYE GÖRE YANILTICI BİLGİ’
Kanun teklifinde yer alan 29. maddede ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu’ düzenlemesi olduğuna dikkat çeken Yeneroğlu, 3 yıl kadar da hapis cezası öngörüldüğünü söyledi. Yeneroğlu, kişinin endişe, korku ve panik yaratma amacının tespitinin nasıl yapılacağını sorarak, “Bu amacı taşımayan kişilerin cezai müeyyide ile karşılaşma tehlikesi nasıl ortadan kaldırılacaktır? Yoksa iktidarın beğenmediği her sosyal medya paylaşımı bu madde kapsamına sokularak toplum susturulmaya mı çalışılmaktadır? Elbette böyle uygulayacaklar. Öte yandan gerçeğe aykırı bilginin özellikleri de yasa metninde çok geniş, soyut ve sınırları belli olmayacak şekilde çizilmiştir. Suç tamamen muğlak içeriklidir. Kime göre neye göre yanıltıcı bilgi olduğu tartışmalı birçok haber ve yorum suç haline getirilmek istenmektedir” dedi.
‘SOSYAL MEDYADAKİ BASİT BİR RETWEET KOLAYLIKLA SUÇ HALİNE GELEBİLECEK’
Yeneroğlu, söz konusu kanun teklifinin sosyal medyadaki basit bir paylaşımı da suç haline getireceğini vurguladı, “Vatandaşların Twitter’da retweet yapması, like atması artık daha tehlikeli olacak ve sosyal medyadaki basit bir retweet kolaylıkla suç haline gelebilecek. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın söylediği gibi; kimse tweet attığı için tutuklanmayacak ancak tweet içeriği nedeniyle çok kişi tutuklanacak. Ey hükümet! Türkiye’nin durumu artık gizlenebilir gibi değil. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar biz DEVA Partisi olarak hem sosyal medyada hem de sahalarda, caddelerde ve sokaklarda olacağız. Halkımızın haber alma özgürlüğünü ve düşüncelerini ifade etme hakkını savunacağız” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yeneroğlu, sosyal medya yasası teklifinin vatandaşları, gazetecileri susturmaya yönelik olduğunu belirtti.
‘SUSMAYANLARI CEZALARLA YILDIRALIM TEKLİFİ’
İktidarın önce seçim kanunu ile ardından da sosyal medya yasası ile seçim hazırlığı yaptığını ifade eden Yeneroğlu, “İktidar gazetecileri, internet haber sitelerini susturalım, sosyal medyada görüşlerini paylaşan vatandaşları susturalım, susmayanları yargılayalım, sitelerini kapatalım, cezalarla yıldıralım diye kanun teklifi verdi. Basın Kartı Komisyonu’nun üyelerini belirleme yetkisinde ağırlık zaten iktidar partisinin propaganda ofisi gibi çalışan İletişim Başkanlığı’na ait. Şimdi bu yetkiyi kalıcılaştırmak ve kanunla düzenlemek istiyorlar. Basın Kartı Komisyonu kararları da İletişim Başkanı’nın onayına tabi. Zaten yıllardır böyle uyguluyorlar. Basın meslek örgütlerini dışarıda bırakarak tamamen iktidara güdümlü bir değerlendirme ile basın kartı verilmesi zaten kabul edilemez. Nasıl ki kimin avukat olup kimin olmadığına hükümet karar veremiyorsa kimin gazeteci olup olmadığına da İletişim Başkanlığı karar veremez. Ama yetki bizde, kim takar Anayasayı diye bu hukuksuzlukları kanunlaştırıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘HAVUÇ-SOPA STRATEJİSİ İNTERNET HABER SİTELERİ İÇİN UYGULANACAK’
Yeneroğlu, “Hükümetin, uysal gazeteci, makbul gazeteci oluşturma çabalarının demokrasilerde yeri yoktur” dedi ve ekledi:
“Bugün gözaltına alınan, tutuklanan gazeteciler hükümete hatırlatıldığında utanmadan ‘zaten onlar gazeteci değil’ diyorlar. İşte bu sözü daha rahat söyleyebilmek için bu düzenlemeyi getiriyorlar. İkinci olarak, internet haber sitelerini kontrolleri altına almak istiyorlar. Kanun teklifi ile internet haber sitelerinin sorumlularının her türlü bilgilerinin alınarak kayıt altına alınması öngörülüyor. İnternet haber sitelerine açıkça müdahale edecekler. Haberleri silme baskısı yapacaklar. Öte yandan iktidarın propaganda bülteni gibi çalışan internet haber siteleri ise Basın İlan Kurumu’ndan gelen resmi ilanlar ile ayakta tutulacaklar ve bunlara kaynak aktarılacak.
Yani tam bir havuç-sopa stratejisi internet haber siteleri için uygulanacak. Üçüncü olarak, getirilmek istenen düzenlemeyle sosyal medyada görüşlerini paylaşan vatandaşlarımızı susturmak istiyorlar.”
‘KİME GÖRE NEYE GÖRE YANILTICI BİLGİ’
Kanun teklifinde yer alan 29. maddede ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu’ düzenlemesi olduğuna dikkat çeken Yeneroğlu, 3 yıl kadar da hapis cezası öngörüldüğünü söyledi. Yeneroğlu, kişinin endişe, korku ve panik yaratma amacının tespitinin nasıl yapılacağını sorarak, “Bu amacı taşımayan kişilerin cezai müeyyide ile karşılaşma tehlikesi nasıl ortadan kaldırılacaktır? Yoksa iktidarın beğenmediği her sosyal medya paylaşımı bu madde kapsamına sokularak toplum susturulmaya mı çalışılmaktadır? Elbette böyle uygulayacaklar. Öte yandan gerçeğe aykırı bilginin özellikleri de yasa metninde çok geniş, soyut ve sınırları belli olmayacak şekilde çizilmiştir. Suç tamamen muğlak içeriklidir. Kime göre neye göre yanıltıcı bilgi olduğu tartışmalı birçok haber ve yorum suç haline getirilmek istenmektedir” dedi.
‘SOSYAL MEDYADAKİ BASİT BİR RETWEET KOLAYLIKLA SUÇ HALİNE GELEBİLECEK’
Yeneroğlu, söz konusu kanun teklifinin sosyal medyadaki basit bir paylaşımı da suç haline getireceğini vurguladı, “Vatandaşların Twitter’da retweet yapması, like atması artık daha tehlikeli olacak ve sosyal medyadaki basit bir retweet kolaylıkla suç haline gelebilecek. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın söylediği gibi; kimse tweet attığı için tutuklanmayacak ancak tweet içeriği nedeniyle çok kişi tutuklanacak. Ey hükümet! Türkiye’nin durumu artık gizlenebilir gibi değil. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar biz DEVA Partisi olarak hem sosyal medyada hem de sahalarda, caddelerde ve sokaklarda olacağız. Halkımızın haber alma özgürlüğünü ve düşüncelerini ifade etme hakkını savunacağız” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yeneroğlu, sosyal medya yasası teklifinin vatandaşları, gazetecileri susturmaya yönelik olduğunu belirtti.
‘SUSMAYANLARI CEZALARLA YILDIRALIM TEKLİFİ’
İktidarın önce seçim kanunu ile ardından da sosyal medya yasası ile seçim hazırlığı yaptığını ifade eden Yeneroğlu, “İktidar gazetecileri, internet haber sitelerini susturalım, sosyal medyada görüşlerini paylaşan vatandaşları susturalım, susmayanları yargılayalım, sitelerini kapatalım, cezalarla yıldıralım diye kanun teklifi verdi. Basın Kartı Komisyonu’nun üyelerini belirleme yetkisinde ağırlık zaten iktidar partisinin propaganda ofisi gibi çalışan İletişim Başkanlığı’na ait. Şimdi bu yetkiyi kalıcılaştırmak ve kanunla düzenlemek istiyorlar. Basın Kartı Komisyonu kararları da İletişim Başkanı’nın onayına tabi. Zaten yıllardır böyle uyguluyorlar. Basın meslek örgütlerini dışarıda bırakarak tamamen iktidara güdümlü bir değerlendirme ile basın kartı verilmesi zaten kabul edilemez. Nasıl ki kimin avukat olup kimin olmadığına hükümet karar veremiyorsa kimin gazeteci olup olmadığına da İletişim Başkanlığı karar veremez. Ama yetki bizde, kim takar Anayasayı diye bu hukuksuzlukları kanunlaştırıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘HAVUÇ-SOPA STRATEJİSİ İNTERNET HABER SİTELERİ İÇİN UYGULANACAK’
Yeneroğlu, “Hükümetin, uysal gazeteci, makbul gazeteci oluşturma çabalarının demokrasilerde yeri yoktur” dedi ve ekledi:
“Bugün gözaltına alınan, tutuklanan gazeteciler hükümete hatırlatıldığında utanmadan ‘zaten onlar gazeteci değil’ diyorlar. İşte bu sözü daha rahat söyleyebilmek için bu düzenlemeyi getiriyorlar. İkinci olarak, internet haber sitelerini kontrolleri altına almak istiyorlar. Kanun teklifi ile internet haber sitelerinin sorumlularının her türlü bilgilerinin alınarak kayıt altına alınması öngörülüyor. İnternet haber sitelerine açıkça müdahale edecekler. Haberleri silme baskısı yapacaklar. Öte yandan iktidarın propaganda bülteni gibi çalışan internet haber siteleri ise Basın İlan Kurumu’ndan gelen resmi ilanlar ile ayakta tutulacaklar ve bunlara kaynak aktarılacak.
Yani tam bir havuç-sopa stratejisi internet haber siteleri için uygulanacak. Üçüncü olarak, getirilmek istenen düzenlemeyle sosyal medyada görüşlerini paylaşan vatandaşlarımızı susturmak istiyorlar.”
‘KİME GÖRE NEYE GÖRE YANILTICI BİLGİ’
Kanun teklifinde yer alan 29. maddede ‘Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu’ düzenlemesi olduğuna dikkat çeken Yeneroğlu, 3 yıl kadar da hapis cezası öngörüldüğünü söyledi. Yeneroğlu, kişinin endişe, korku ve panik yaratma amacının tespitinin nasıl yapılacağını sorarak, “Bu amacı taşımayan kişilerin cezai müeyyide ile karşılaşma tehlikesi nasıl ortadan kaldırılacaktır? Yoksa iktidarın beğenmediği her sosyal medya paylaşımı bu madde kapsamına sokularak toplum susturulmaya mı çalışılmaktadır? Elbette böyle uygulayacaklar. Öte yandan gerçeğe aykırı bilginin özellikleri de yasa metninde çok geniş, soyut ve sınırları belli olmayacak şekilde çizilmiştir. Suç tamamen muğlak içeriklidir. Kime göre neye göre yanıltıcı bilgi olduğu tartışmalı birçok haber ve yorum suç haline getirilmek istenmektedir” dedi.
‘SOSYAL MEDYADAKİ BASİT BİR RETWEET KOLAYLIKLA SUÇ HALİNE GELEBİLECEK’
Yeneroğlu, söz konusu kanun teklifinin sosyal medyadaki basit bir paylaşımı da suç haline getireceğini vurguladı, “Vatandaşların Twitter’da retweet yapması, like atması artık daha tehlikeli olacak ve sosyal medyadaki basit bir retweet kolaylıkla suç haline gelebilecek. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın söylediği gibi; kimse tweet attığı için tutuklanmayacak ancak tweet içeriği nedeniyle çok kişi tutuklanacak. Ey hükümet! Türkiye’nin durumu artık gizlenebilir gibi değil. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar biz DEVA Partisi olarak hem sosyal medyada hem de sahalarda, caddelerde ve sokaklarda olacağız. Halkımızın haber alma özgürlüğünü ve düşüncelerini ifade etme hakkını savunacağız” dedi.