İstanbul’da 26 Eylül’de meydana gelen 5.8’lik depremin merkez üssü olan Silivri idi. Sarsıntıda Silivri Cezaevin’nde kapıların açılmaması bütük tepkilere sebep oldu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, depremin en çok hissedildiği yerlerden biri olan Silivri Cezaevi’ni ziyaret etti ve mahpusların acil bir duruma karşı koğuş kapılarının açık kalması talebinin “O kapı sadece Adalet Bakanı’nın izni ile açılır” diye reddedildiğini aktardı.
Gelişme üzerine dün akşamüstü saatlerinde yazılı açıklama yapan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, “Tekrar olursa önlem alınacağını” duyurdu.
Açıklamada şöyle denildi: “Söz konusu depremin saat 14.00 sıralarında gerçekleştiği, gündüz vakti olması nedeniyle oda havalandırma bahçe kapılarının zaten açık olduğu, bu kapıların geceleri ise güvenlik ve mevzuat gereği açık bırakılamayacağı ancak deprem ve benzeri bir durumun tekrar söz konusu olması halinde acil eylem planı kapsamında derhal gerekli önlemler alınacaktır.
Anılan kurumda hüküm özlü olarak bulunan Ahmet Altan’a ‘Bakan beyin talimatı olmadan kapılara açılamaz’ denildiği iddiası ile ‘kurumun acil eylem planının olmadığı’ iddiasının asılsız olduğu, ayrıca deprem sonrasında yapılan kontrollerde kurum binasında herhangi bir hasarın meydana gelmediği tespit edilmiştir.”
ŞULE KARACA: EŞİM TEK KİŞİLİK HÜCRESİNDE KUR’AN OKUMUŞ
Silivri tutsaklarından gazeteci Hidayet Karaca’nın deprem sırasında yaşadıkları ve son durumuna ilişkin açıklama yapan eşi Şule Kraca ‘Tek kişilik hücresinde o anı yaşamış.‘ dedi.
Şule Karaca sosyal medya hesabından şu paylaşımda bulundu: ”Silivri merkezli depremin üzerinden 5 gün geçti ve ben eşimden bugün haber alabildim. Eşim o anda Kur’an okuyormuş; kapılara vuruluyor sanmış. Tek kişilik hücresinde o anı yaşamış. Rabbim muini olsun, darlıklarını gidersin hıfzeylesin.”
