Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş Almanya’nın Hamburg şehrinde gazetecilerle düzenlediği sohbet toplantısında Seçil Erzan davasına dair de açıklamalarda bulundu.
Türkiye Gazetesi’nin aktardığına göre Ateş, Erzan’a banka sorgusu sırasında “Bir tek doğrunun ipine sarıl. Seni kurtaracak tek şey budur. Çok mağdur insan var” dediğini anlatan Ateş, “Bankacılığın tamamen dışında, bankada hiç kaydı olmayan ve alışverişlerin tamamen şube dışında oluştuğu bir ortamda bunu yakalamak kolay bir iş değil” diye konuştu.
Olaya karışanların hepsini tanıdığını anlatan Ateş, “Allah aşkına, gerçekten helal olsun ya deyip keşke biri sırtımı sıvazlasaydı. ‘Sen yüzde 257 faiz veriyorsun’ deseydi uyanırdık o zaman” diye konuştu.
Zimmet ve dolandırıcılık olaylarının dünyanın her yerinde olduğunu, bu nedenle sigorta poliçeleri yaptırdıklarını anlatan Ateş “Birçok bankada karşılaşılan benzer işlemler basında haber olarak yer bulmazken bizimle ilgili en küçük gelişme sosyal medyada yer buluyor. Bizim adımız kanuna aykırı olarak geçiyor” ifadelerini kullandı. Dünyanın hiçbir yerinde bir şube müdürünün elden para almayacağını, böyle bir yetkisi bulunmadığını vurgulayan Ateş, son olaydan sonra bankada denetimlerin sıkılaştığını, bunun sonucu olarak da daha sonraki dönemlerde ortaya çıkması muhtemel olan vakaların üst üste tespitini sağladıklarını kaydetti.
Zimmet suçuyla dolandırıcılık ayrımına işaret eden Ateş, şöyle konuştu:
“Bankacılıkta böyle bir şeyin yolunu açmak çok tehlikeli. Bir banka muamelesi ancak bankaya yatan para ile başlar. Oradan çalınmışsa o zimmettir. Ama bankaya hiç girmediyse o başka bir şeydir, dolandırıcılıktır, nitelikli dolandırıcılıktır, evrakta sahteciliktir.”