Cezaevinde olan Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağına dair haber ve yorumlara teşekkür etti, fakat aday olmayacağını belirtti.
Tutuklu olarak cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Twitter hesabından açıklamalarda bulundu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterileceği iddiasına değinen Demirtaş, “Bu haftayı kapatmadan bir konuya açıklık getireyim. Benim Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkan adaylığıma dair yorum, haber yapanlara teşekkür ediyorum ama böyle bir niyetim yok. Dışarıda bu görevleri yapabilecek binlerce arkadaşım var zaten” dedi.
‘HÜKÜMET YARGIYI DENETLERSE FAŞİZM OLUR’
Yargının görevini düzgün yapamaması halinde “kaos ve ağır hükümet zulümleri” çıkacağını belirten Demirtaş, “Bu nedenle yargının bağımsız, tarafsız ve adil çalışacak şekilde güçlü olması çok önemlidir. Çünkü yargı hepimiz adına hükümeti de denetler ve bizi korur. Peki yargı hükümeti denetleyemez, tam tersine hükümet yargıyı denetleyecek gücü ele geçirirse ne olur? Hiç uzatmayalım, faşizm olur onun adı” ifadelerini kullandı.
YARGIYI TOPLUMA KARŞI SİLAH GİBİ KULLANANLAR
“Yargıyı topluma karşı acımasızca ve silah gibi kullananlara yüksek sesle dur demek zorundayız” diyen Demirtaş, şöyle devam etti:
“Biz dışarıda bunu yapıyorduk, içeriden yapmaya devam ediyoruz. İşte AİHM kararı da, Türkiye’de gelinen aşamada durumun ne kadar vahim olduğuna dikkat çekiyor. Peki Hükümet bundan ders çıkarıp anlamaya çalışıyor mu? Hayır. Aksine, ‘bizi bağlamaz’ diyebiliyor. Çünkü yargı gibi keskin bir kılıcı elinden bırakmak istemiyor.”
Demirtaş’ın diğer paylaşımları şu şekilde:
1- Merhaba arkadaşlar, görüşmeyeli nasılsınız? Ben sizleri uzun zamandır göremedim ama hepinizin iyi olduğunu umuyorum. Beni biliyorsunuz, iyiyim.
2- Neden vergi öderiz? Devlet değimiz yapı eğitim, sağlık, güvenlik, ulaşım, iletişim ve tabii ki adalet hizmetlerini bize sunsun diye. Devlet bu hizmetleri sunarken hepimize eşit davranmak zorunda elbette. Bu hizmetler yürütülsün diye de geçici süreler için hükümetler seçeriz.
3- Devletin verdiği tüm hizmetler önemlidir ama bunlar arasında yargı hizmeti çok özgün ve özeldir. Yargının temel görevi, belli bir süre için görev verilen hükümetlerin hizmet verirken yurttaşlara haksızlık yapmasını ve yurttaşların birbirlerine haksızlık yapmalarını önlemektir.
4- Yargı görevini düzgün yapamazsa ortaya önce kaos, sonra da ağır hükümet zulümleri çıkar. Bu nedenle yargının bağımsız, tarafsız ve adil çalışacak şekilde güçlü olması çok önemlidir. Çünkü yargı hepimiz adına hükümeti de denetler ve bizi korur.
5- Peki yargı hükümeti denetleyemez, tam tersine hükümet yargıyı denetleyecek gücü ele geçirirse ne olur? Hiç uzatmayalım, faşizm olur onun adı. Tuz kokmuş olur. Toplumda adalete olan inanç çöker. Korku ve panik başlar. Hiç kimsenin güvenliği kalmaz.
6- Kısa bir müzik arası verelim mi? Bir ricam var. Videoyu başlattıktan sonra, her neredeyseniz gözlerinizi kapatın ve öyle dinleyin. youtu.be/YSSoMO1pKdE
7- Adalete olan inanç çökünce, başımıza bir şey geldiğinde sığınabileceğimiz tek bir merci bile olmadığından, “hükümete biat etmek dışında hiçbir şey güvenli değil” diye düşünmeye başlarız.
8- Önce ilkelerimizden, sonra inançlarımızdan, ardından düşüncelerimizden, son olarak da onurumuzdan vazgeçmek zorunda kalırız. Bu da bizi hiçleştirir ve mutsuz eder. Giderek toplum olmaktan çıkar, kalabalıklar sürüsüne dönüşürüz. Tabii, olup bitene itiraz etmezsek.
9- Kim itiraz edecek peki? Öncelikle onurlu yargıçlar, avukatlar, sen, ben, hepimiz. Yargıyı topluma karşı acımasızca ve silah gibi kullananlara yüksek sesle dur demek zorundayız. Biz dışarıda bunu yapıyorduk, içeriden yapmaya devam ediyoruz.
10- İşte AİHM kararı da, Türkiye’de gelinen aşamada durumun ne kadar vahim olduğuna dikkat çekiyor. Peki Hükümet bundan ders çıkarıp anlamaya çalışıyor mu? Hayır. Aksine, “bizi bağlamaz” diyebiliyor. Çünkü yargı gibi keskin bir kılıcı elinden bırakmak istemiyor.
11- Güzel bir müzik daha, sonra bitirelim yavaş yavaş. Bu kez gözlerinizi kapatmadan da dinleyebilirsiniz [
Cezaevinde olan Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağına dair haber ve yorumlara teşekkür etti, fakat aday olmayacağını belirtti.
Tutuklu olarak cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Twitter hesabından açıklamalarda bulundu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterileceği iddiasına değinen Demirtaş, “Bu haftayı kapatmadan bir konuya açıklık getireyim. Benim Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkan adaylığıma dair yorum, haber yapanlara teşekkür ediyorum ama böyle bir niyetim yok. Dışarıda bu görevleri yapabilecek binlerce arkadaşım var zaten” dedi.
‘HÜKÜMET YARGIYI DENETLERSE FAŞİZM OLUR’
Yargının görevini düzgün yapamaması halinde “kaos ve ağır hükümet zulümleri” çıkacağını belirten Demirtaş, “Bu nedenle yargının bağımsız, tarafsız ve adil çalışacak şekilde güçlü olması çok önemlidir. Çünkü yargı hepimiz adına hükümeti de denetler ve bizi korur. Peki yargı hükümeti denetleyemez, tam tersine hükümet yargıyı denetleyecek gücü ele geçirirse ne olur? Hiç uzatmayalım, faşizm olur onun adı” ifadelerini kullandı.
YARGIYI TOPLUMA KARŞI SİLAH GİBİ KULLANANLAR
“Yargıyı topluma karşı acımasızca ve silah gibi kullananlara yüksek sesle dur demek zorundayız” diyen Demirtaş, şöyle devam etti:
“Biz dışarıda bunu yapıyorduk, içeriden yapmaya devam ediyoruz. İşte AİHM kararı da, Türkiye’de gelinen aşamada durumun ne kadar vahim olduğuna dikkat çekiyor. Peki Hükümet bundan ders çıkarıp anlamaya çalışıyor mu? Hayır. Aksine, ‘bizi bağlamaz’ diyebiliyor. Çünkü yargı gibi keskin bir kılıcı elinden bırakmak istemiyor.”
Demirtaş’ın diğer paylaşımları şu şekilde:
1- Merhaba arkadaşlar, görüşmeyeli nasılsınız? Ben sizleri uzun zamandır göremedim ama hepinizin iyi olduğunu umuyorum. Beni biliyorsunuz, iyiyim.
2- Neden vergi öderiz? Devlet değimiz yapı eğitim, sağlık, güvenlik, ulaşım, iletişim ve tabii ki adalet hizmetlerini bize sunsun diye. Devlet bu hizmetleri sunarken hepimize eşit davranmak zorunda elbette. Bu hizmetler yürütülsün diye de geçici süreler için hükümetler seçeriz.
3- Devletin verdiği tüm hizmetler önemlidir ama bunlar arasında yargı hizmeti çok özgün ve özeldir. Yargının temel görevi, belli bir süre için görev verilen hükümetlerin hizmet verirken yurttaşlara haksızlık yapmasını ve yurttaşların birbirlerine haksızlık yapmalarını önlemektir.
4- Yargı görevini düzgün yapamazsa ortaya önce kaos, sonra da ağır hükümet zulümleri çıkar. Bu nedenle yargının bağımsız, tarafsız ve adil çalışacak şekilde güçlü olması çok önemlidir. Çünkü yargı hepimiz adına hükümeti de denetler ve bizi korur.
5- Peki yargı hükümeti denetleyemez, tam tersine hükümet yargıyı denetleyecek gücü ele geçirirse ne olur? Hiç uzatmayalım, faşizm olur onun adı. Tuz kokmuş olur. Toplumda adalete olan inanç çöker. Korku ve panik başlar. Hiç kimsenin güvenliği kalmaz.
6- Kısa bir müzik arası verelim mi? Bir ricam var. Videoyu başlattıktan sonra, her neredeyseniz gözlerinizi kapatın ve öyle dinleyin. youtu.be/YSSoMO1pKdE
7- Adalete olan inanç çökünce, başımıza bir şey geldiğinde sığınabileceğimiz tek bir merci bile olmadığından, “hükümete biat etmek dışında hiçbir şey güvenli değil” diye düşünmeye başlarız.
8- Önce ilkelerimizden, sonra inançlarımızdan, ardından düşüncelerimizden, son olarak da onurumuzdan vazgeçmek zorunda kalırız. Bu da bizi hiçleştirir ve mutsuz eder. Giderek toplum olmaktan çıkar, kalabalıklar sürüsüne dönüşürüz. Tabii, olup bitene itiraz etmezsek.
9- Kim itiraz edecek peki? Öncelikle onurlu yargıçlar, avukatlar, sen, ben, hepimiz. Yargıyı topluma karşı acımasızca ve silah gibi kullananlara yüksek sesle dur demek zorundayız. Biz dışarıda bunu yapıyorduk, içeriden yapmaya devam ediyoruz.
10- İşte AİHM kararı da, Türkiye’de gelinen aşamada durumun ne kadar vahim olduğuna dikkat çekiyor. Peki Hükümet bundan ders çıkarıp anlamaya çalışıyor mu? Hayır. Aksine, “bizi bağlamaz” diyebiliyor. Çünkü yargı gibi keskin bir kılıcı elinden bırakmak istemiyor.
11- Güzel bir müzik daha, sonra bitirelim yavaş yavaş. Bu kez gözlerinizi kapatmadan da dinleyebilirsiniz [
Cezaevinde olan Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağına dair haber ve yorumlara teşekkür etti, fakat aday olmayacağını belirtti.
Tutuklu olarak cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Twitter hesabından açıklamalarda bulundu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterileceği iddiasına değinen Demirtaş, “Bu haftayı kapatmadan bir konuya açıklık getireyim. Benim Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkan adaylığıma dair yorum, haber yapanlara teşekkür ediyorum ama böyle bir niyetim yok. Dışarıda bu görevleri yapabilecek binlerce arkadaşım var zaten” dedi.
‘HÜKÜMET YARGIYI DENETLERSE FAŞİZM OLUR’
Yargının görevini düzgün yapamaması halinde “kaos ve ağır hükümet zulümleri” çıkacağını belirten Demirtaş, “Bu nedenle yargının bağımsız, tarafsız ve adil çalışacak şekilde güçlü olması çok önemlidir. Çünkü yargı hepimiz adına hükümeti de denetler ve bizi korur. Peki yargı hükümeti denetleyemez, tam tersine hükümet yargıyı denetleyecek gücü ele geçirirse ne olur? Hiç uzatmayalım, faşizm olur onun adı” ifadelerini kullandı.
YARGIYI TOPLUMA KARŞI SİLAH GİBİ KULLANANLAR
“Yargıyı topluma karşı acımasızca ve silah gibi kullananlara yüksek sesle dur demek zorundayız” diyen Demirtaş, şöyle devam etti:
“Biz dışarıda bunu yapıyorduk, içeriden yapmaya devam ediyoruz. İşte AİHM kararı da, Türkiye’de gelinen aşamada durumun ne kadar vahim olduğuna dikkat çekiyor. Peki Hükümet bundan ders çıkarıp anlamaya çalışıyor mu? Hayır. Aksine, ‘bizi bağlamaz’ diyebiliyor. Çünkü yargı gibi keskin bir kılıcı elinden bırakmak istemiyor.”
Demirtaş’ın diğer paylaşımları şu şekilde:
1- Merhaba arkadaşlar, görüşmeyeli nasılsınız? Ben sizleri uzun zamandır göremedim ama hepinizin iyi olduğunu umuyorum. Beni biliyorsunuz, iyiyim.
2- Neden vergi öderiz? Devlet değimiz yapı eğitim, sağlık, güvenlik, ulaşım, iletişim ve tabii ki adalet hizmetlerini bize sunsun diye. Devlet bu hizmetleri sunarken hepimize eşit davranmak zorunda elbette. Bu hizmetler yürütülsün diye de geçici süreler için hükümetler seçeriz.
3- Devletin verdiği tüm hizmetler önemlidir ama bunlar arasında yargı hizmeti çok özgün ve özeldir. Yargının temel görevi, belli bir süre için görev verilen hükümetlerin hizmet verirken yurttaşlara haksızlık yapmasını ve yurttaşların birbirlerine haksızlık yapmalarını önlemektir.
4- Yargı görevini düzgün yapamazsa ortaya önce kaos, sonra da ağır hükümet zulümleri çıkar. Bu nedenle yargının bağımsız, tarafsız ve adil çalışacak şekilde güçlü olması çok önemlidir. Çünkü yargı hepimiz adına hükümeti de denetler ve bizi korur.
5- Peki yargı hükümeti denetleyemez, tam tersine hükümet yargıyı denetleyecek gücü ele geçirirse ne olur? Hiç uzatmayalım, faşizm olur onun adı. Tuz kokmuş olur. Toplumda adalete olan inanç çöker. Korku ve panik başlar. Hiç kimsenin güvenliği kalmaz.
6- Kısa bir müzik arası verelim mi? Bir ricam var. Videoyu başlattıktan sonra, her neredeyseniz gözlerinizi kapatın ve öyle dinleyin. youtu.be/YSSoMO1pKdE
7- Adalete olan inanç çökünce, başımıza bir şey geldiğinde sığınabileceğimiz tek bir merci bile olmadığından, “hükümete biat etmek dışında hiçbir şey güvenli değil” diye düşünmeye başlarız.
8- Önce ilkelerimizden, sonra inançlarımızdan, ardından düşüncelerimizden, son olarak da onurumuzdan vazgeçmek zorunda kalırız. Bu da bizi hiçleştirir ve mutsuz eder. Giderek toplum olmaktan çıkar, kalabalıklar sürüsüne dönüşürüz. Tabii, olup bitene itiraz etmezsek.
9- Kim itiraz edecek peki? Öncelikle onurlu yargıçlar, avukatlar, sen, ben, hepimiz. Yargıyı topluma karşı acımasızca ve silah gibi kullananlara yüksek sesle dur demek zorundayız. Biz dışarıda bunu yapıyorduk, içeriden yapmaya devam ediyoruz.
10- İşte AİHM kararı da, Türkiye’de gelinen aşamada durumun ne kadar vahim olduğuna dikkat çekiyor. Peki Hükümet bundan ders çıkarıp anlamaya çalışıyor mu? Hayır. Aksine, “bizi bağlamaz” diyebiliyor. Çünkü yargı gibi keskin bir kılıcı elinden bırakmak istemiyor.
11- Güzel bir müzik daha, sonra bitirelim yavaş yavaş. Bu kez gözlerinizi kapatmadan da dinleyebilirsiniz [
Cezaevinde olan Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağına dair haber ve yorumlara teşekkür etti, fakat aday olmayacağını belirtti.
Tutuklu olarak cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Twitter hesabından açıklamalarda bulundu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterileceği iddiasına değinen Demirtaş, “Bu haftayı kapatmadan bir konuya açıklık getireyim. Benim Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkan adaylığıma dair yorum, haber yapanlara teşekkür ediyorum ama böyle bir niyetim yok. Dışarıda bu görevleri yapabilecek binlerce arkadaşım var zaten” dedi.
‘HÜKÜMET YARGIYI DENETLERSE FAŞİZM OLUR’
Yargının görevini düzgün yapamaması halinde “kaos ve ağır hükümet zulümleri” çıkacağını belirten Demirtaş, “Bu nedenle yargının bağımsız, tarafsız ve adil çalışacak şekilde güçlü olması çok önemlidir. Çünkü yargı hepimiz adına hükümeti de denetler ve bizi korur. Peki yargı hükümeti denetleyemez, tam tersine hükümet yargıyı denetleyecek gücü ele geçirirse ne olur? Hiç uzatmayalım, faşizm olur onun adı” ifadelerini kullandı.
YARGIYI TOPLUMA KARŞI SİLAH GİBİ KULLANANLAR
“Yargıyı topluma karşı acımasızca ve silah gibi kullananlara yüksek sesle dur demek zorundayız” diyen Demirtaş, şöyle devam etti:
“Biz dışarıda bunu yapıyorduk, içeriden yapmaya devam ediyoruz. İşte AİHM kararı da, Türkiye’de gelinen aşamada durumun ne kadar vahim olduğuna dikkat çekiyor. Peki Hükümet bundan ders çıkarıp anlamaya çalışıyor mu? Hayır. Aksine, ‘bizi bağlamaz’ diyebiliyor. Çünkü yargı gibi keskin bir kılıcı elinden bırakmak istemiyor.”
Demirtaş’ın diğer paylaşımları şu şekilde:
1- Merhaba arkadaşlar, görüşmeyeli nasılsınız? Ben sizleri uzun zamandır göremedim ama hepinizin iyi olduğunu umuyorum. Beni biliyorsunuz, iyiyim.
2- Neden vergi öderiz? Devlet değimiz yapı eğitim, sağlık, güvenlik, ulaşım, iletişim ve tabii ki adalet hizmetlerini bize sunsun diye. Devlet bu hizmetleri sunarken hepimize eşit davranmak zorunda elbette. Bu hizmetler yürütülsün diye de geçici süreler için hükümetler seçeriz.
3- Devletin verdiği tüm hizmetler önemlidir ama bunlar arasında yargı hizmeti çok özgün ve özeldir. Yargının temel görevi, belli bir süre için görev verilen hükümetlerin hizmet verirken yurttaşlara haksızlık yapmasını ve yurttaşların birbirlerine haksızlık yapmalarını önlemektir.
4- Yargı görevini düzgün yapamazsa ortaya önce kaos, sonra da ağır hükümet zulümleri çıkar. Bu nedenle yargının bağımsız, tarafsız ve adil çalışacak şekilde güçlü olması çok önemlidir. Çünkü yargı hepimiz adına hükümeti de denetler ve bizi korur.
5- Peki yargı hükümeti denetleyemez, tam tersine hükümet yargıyı denetleyecek gücü ele geçirirse ne olur? Hiç uzatmayalım, faşizm olur onun adı. Tuz kokmuş olur. Toplumda adalete olan inanç çöker. Korku ve panik başlar. Hiç kimsenin güvenliği kalmaz.
6- Kısa bir müzik arası verelim mi? Bir ricam var. Videoyu başlattıktan sonra, her neredeyseniz gözlerinizi kapatın ve öyle dinleyin. youtu.be/YSSoMO1pKdE
7- Adalete olan inanç çökünce, başımıza bir şey geldiğinde sığınabileceğimiz tek bir merci bile olmadığından, “hükümete biat etmek dışında hiçbir şey güvenli değil” diye düşünmeye başlarız.
8- Önce ilkelerimizden, sonra inançlarımızdan, ardından düşüncelerimizden, son olarak da onurumuzdan vazgeçmek zorunda kalırız. Bu da bizi hiçleştirir ve mutsuz eder. Giderek toplum olmaktan çıkar, kalabalıklar sürüsüne dönüşürüz. Tabii, olup bitene itiraz etmezsek.
9- Kim itiraz edecek peki? Öncelikle onurlu yargıçlar, avukatlar, sen, ben, hepimiz. Yargıyı topluma karşı acımasızca ve silah gibi kullananlara yüksek sesle dur demek zorundayız. Biz dışarıda bunu yapıyorduk, içeriden yapmaya devam ediyoruz.
10- İşte AİHM kararı da, Türkiye’de gelinen aşamada durumun ne kadar vahim olduğuna dikkat çekiyor. Peki Hükümet bundan ders çıkarıp anlamaya çalışıyor mu? Hayır. Aksine, “bizi bağlamaz” diyebiliyor. Çünkü yargı gibi keskin bir kılıcı elinden bırakmak istemiyor.
11- Güzel bir müzik daha, sonra bitirelim yavaş yavaş. Bu kez gözlerinizi kapatmadan da dinleyebilirsiniz [