DEM Parti Eş Genel Başkanları Hatimoğulları ve Bakırhan ile partinin Merkez Yürütme Kurulu, CHP’li belediyelere yönelik yeni operasyonlara tepki gösterdi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, operasyonlara ilişkin olarak, “Siyasi hesaplaşmaların yargı yoluyla çözülmeye çalışılması ve seçilmiş temsilcilere yönelik bu uygulamalar kabul edilemez. Halkın sandıkta verdiği kararlara saygı gösterilmesi, halkın iradesinin tanınması elzemdir” ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları, sosyal paylaşım platformu X’ten yaptığı açıklamada, “İBB’ye yönelik operasyon ve İstanbul İlçe belediye başkanları ile Seyhan ve Ceyhan belediye başkanlarının gözaltına alınmasını kınıyoruz. Siyasi hesaplaşmaların yargı yoluyla çözülmeye çalışılması ve seçilmiş temsilcilere yönelik bu uygulamalar kabul edilemez” dedi. Halkın sandıkta verdiği kararlara saygı gösterilmesinin ve halkın iradesinin tanınmasının elzem olduğunu da vurgulayan Hatimoğulları, “Toplumsal barış ve güçlü bir demokrasi için, İstanbul’dan Van’a, Mardin’den Adana’ya kadar ülkemizde halkın iradesine saygı gösterilmeli ve bu siyasi operasyonlardan vazgeçilmelidir” diye ekledi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da operasyon ve gözaltılarını kınadıklarını tekrarlarken, “Bu müdahaleleri kabul edilemez buluyoruz. Seçilmiş belediye başkanlarına yönelik yargı eliyle yürütülen bu tür operasyonlar, toplumsal barışı zedelemektedir” diye kaydetti. Bakırhan, siyasi meselelerin çözüm yolunun, müzakere ve diyalog olduğunun altını da çizerek “Demokratik siyaseti dışlayan her müdahalenin karşısında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
DEM Merkez Yürütme Kurulu’ndan açıklama
DEM Merkez Yürütme Kurulu’ndan yapılan açıklamada da “İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik 19 Mart tarihinde başlatılan yargı müdahalesi genişleyerek devam ediyor. Bu operasyonlar ne yazık ki ileri sürülen iddiaların kapsamını fazlasıyla aşarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere muhalefet belediyelerine yönelik bir tür kuşatmaya dönüştürülmüştür” ifadeleri kullanıldı.
Yargı sürecinin muhalif belediyeleri etkisizleştirmeyi, belediye hizmetlerini aksatmayı, halkın hizmet almasını engellemeyi hedefler hale geldiğini de belirten Merkez Yürütme Kurulu, operasyonların ve yargı sürecinin belediye hizmeti alan milyonlarca vatandaşı mağdur ettiğini ve muhalefetin yönetimde olduğu belediyelerde halkın adeta cezalandırıldığı da belirtildi.
Çağrıldıklarında ifade verebilecek insanların, hukuki açıdan meşruiyeti olmayan bir yöntemle ve bir itirafçının beyanlarına dayanılarak bu şekilde gözaltı ve tutuklamaya maruz bırakılmasının hukuk ve demokrasiye yönelik ağır bir ihlal olduğunun da vurgulandığı açıklamada, yapılanların içinden geçilen tarihi dönemin hassasiyetine aykırı düştüğü ve demokratik siyaset alanını daralttığı da kaydedildi.
Açıklamanın devamında, “Elbette partimiz, yerel yönetimler başta olmak üzere siyasetin rant, yolsuzluk ve rüşvetten arındırılmasını ve temiz siyaseti savunmaktadır. Ancak bu yöndeki iddialarla yapılanların sadece muhalefet belediyeleriyle sınırlı tutulması, iktidar belediyelerindeki yolsuzluk ve rüşvet iddialarına ise koruma kalkanı oluşturulması söz konusu bu iddiaları da çürütmektedir” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada operasyonlara son verilmesi de talep edilirken, hukukun herkes için ve tarafsız şekilde uygulanması talep edildi. “Belediyeler halkındır, yerel demokrasinin bel kemiğidir. Belediyeler üzerindeki yargı kıskacı ve kuşatması kaldırılmalıdır” dendi.