Mersin Cemevi’ni ziyaret eden Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 1 Kasım seçimleri öncesinde AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la yaşadıkları bir diyaloğu anlattı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Mersin Cemevi’ni ziyaretinde “Taleplerinizi hükümet programına, 1 Kasım seçim beyannamesine koyduk. Cemevlerine statü tanınması, elektrik borçlarında ayrımcılığın kaldırılmasıyla ilgili adım atacağız. Sayın Erdoğan, ‘Gelirse imzalamam’ dedi” diye konuştu.
‘DEVLETİN BORCU’
“Sayın Erdoğan ile aramızdaki ihtilaf konularından biri de Alevilerle ilgili atılması gereken adımlardı” diyen Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Alevi vatandaşlarımızın taleplerini hükümet programına, 1 Kasım seçim beyannamesine koyduk. İlk üç aylık reform paketinde, Sayın Erdoğan ile aramızdaki ihtilaf konularından biri de Alevilerle ilgili atılması gereken adımlardı. Vatandaşlara söz verdim, şunları şunları yapacağız. Cemevlerinin statüsüyle ilgili adım atacağız. Kesinlikle elektrik borçları, vesaire, her türlü ayrımcılığa son vereceğiz. ‘Gelirse imzalamam’ dedi. Ve o zaman Diyanet İşleri Başkanı da destek verdi savundu. Alevi vatandaşlarımızın isteklerinin çözüme kavuşturulması devletin bir borcudur.”
PİR HASAN KILAVUZ: SÜNNİLEŞTİRME PROJELERİ HAYATA GEÇİRİLDİ
Davutoğlu’nun ziyaretinde bir konuşma yapan Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) İnanç Kurulu ve Mersin Cemevi Başkanı Pir Hasan Kılavuz da, Alevi toplumu ve inancının geçmişten günümüze sağdan sola bütün iktidarlar tarafından inkâr edildiğini belirtti. Kılavuz, “Aleviliğe ve Alevilere resmi üniforma giydirilerek Sünnileştirme projeleri hayata geçirildi. Aleviler ve kurumları olarak hem demokrasi hem evrensel hukuk normları, hem de laiklik açısından bunu tehlikeli bir yaklaşım olarak görüyoruz. Devlet ve iktidarlar bundan vazgeçmelidir” diye konuştu.
Kılavuz, Alevi inancının tanınması başta olmak üzere cemevilerinin yasal statüye kavuşturulması, Alevi köylerine cami yapılmasından vazgeçilmesi, Alevi çocuklarının din derslerinden muaf tutulması, AİHM kararlarının uygulanması, kütüphanelerde Alevilere hakaret eden yazarların kitaplarının toplatılması ve yazanlar hakkında yasal işlem başlatılması çağrısında bulunarak, Aleviler olarak talepleri kabul edilinceye kadar mücadele edeceklerini ifade etti.
