Yerle bir olan Diyarbakır’ın Sur ilçesiyle ilgili başvuru reddedildi.
Diyarbakır Barosu’nun, Bakanlar Kurulu kararıyla Diyarbakır’ın Sur ilçesi için alınan “Acele Kamulaştırma” kararına karşı Danıştay’a yaptığı yürütmeyi durdurma ve iptal başvurusu reddedildi. Bunun üzerine baro, kararı temyiz etti. Bakanlar Kurulu, Sur ilçesinde 16 ve Yenişehir ilçesinde 2 mahalle olmak üzere toplam 18 mahalle için Kamulaştırma Kanunu’nun 27. Maddesine göre “Acil Kamulaştırma” kararı vermişti. Diyarbakır Barosu, kararın yasalara aykırı ve kamu yararı taşımadığı gerekçesiyle Danıştay’a yürütmeyi durdurma davası açmıştı.
YASALARA AYKIRI
“Acele Kamulaştırma” kararına karşı açılan dava dilekçesinde, Bakanlar Kurulu’nun acele kamulaştırma yönünde tesis etmiş olduğu işlemin yasal bir sebebi bulunmadığı gibi kararda, idareyi işlemi tesis etmeye iten “kamu yararı” ve “kamu düzenine” ilişkin bir gerekçeye de yer verilmediği kaydedilmişti.
Kamulaştırma kararının mülkiyet hakkının ağır ihlali niteliğinde olup mülkiyet hakkını koruma altına alan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu kaydedilen dilekçede, herhangi bir makul sebep ve gerekçeye yer verilmeksizin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın istemi üzerine alındığı anlaşılan bu kararın Anayasal düzen içerisinde kabul edilebilir bir tarafı bulunmadığı açıklanmıştı.
DANIŞTAY UYGUN GÖRDÜ
Danıştay 6. Daire Başkanlığı’nın 08.12.2016 tarihli ret kararına gerekçe olarak “Kamulaştırma için ayrıntılı teknik çalışmaların yapıldığını, bölgenin riskli alan ilan edildiği, kültür varlıklarının ihya ve restorasyon çalışmalarının aslına uygun olarak tamamlanmasının hedeflendiğini, acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle, ada ve parsel numarası gösterilmek suretiyle tek tek belirlendiği, kullanılamaz halde bulunan bölgenin kent çeperinde çöküntü alanı oluşumunun önlenmesi, imar ve ıslahının bir an önce yapılması için acele kamulaştırma kararı alındığından ilişkili Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olmadığı” hususları belirtildi.
TEMYİZ EDİLDİ
Ret kararı üzerine baro tarafından yapılan temyiz başvurusunda ise, şu ifadelere yer verildi: “Danıştay 6. Daire Başkanlığı’nın 08.12.2016 tarihli kararına karşı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz itirazları gerekçeli olarak 15.02.2017 tarihi itibari ile yapılmıştır. Temyiz itirazlarımız doğrultusunda hukuka ve yasaya açıkça aykırı olan Sur ve Yenişehir İlçeleri Acele Kamulaştırma kararlarının iptalini reddeden mahkeme kararın bozulması talep edildiği açıklandı. Diyarbakır Barosu olarak Sur ve Yenişehir İlçeleri Acele Kamulaştırma kararlarının iptaline ilişkin açılan iptal davasının temyiz süreci ve sonucu ayrıca kamuoyu ile paylaşılacaktır.”
Yerle bir olan Diyarbakır’ın Sur ilçesiyle ilgili başvuru reddedildi.
Diyarbakır Barosu’nun, Bakanlar Kurulu kararıyla Diyarbakır’ın Sur ilçesi için alınan “Acele Kamulaştırma” kararına karşı Danıştay’a yaptığı yürütmeyi durdurma ve iptal başvurusu reddedildi. Bunun üzerine baro, kararı temyiz etti. Bakanlar Kurulu, Sur ilçesinde 16 ve Yenişehir ilçesinde 2 mahalle olmak üzere toplam 18 mahalle için Kamulaştırma Kanunu’nun 27. Maddesine göre “Acil Kamulaştırma” kararı vermişti. Diyarbakır Barosu, kararın yasalara aykırı ve kamu yararı taşımadığı gerekçesiyle Danıştay’a yürütmeyi durdurma davası açmıştı.
YASALARA AYKIRI
“Acele Kamulaştırma” kararına karşı açılan dava dilekçesinde, Bakanlar Kurulu’nun acele kamulaştırma yönünde tesis etmiş olduğu işlemin yasal bir sebebi bulunmadığı gibi kararda, idareyi işlemi tesis etmeye iten “kamu yararı” ve “kamu düzenine” ilişkin bir gerekçeye de yer verilmediği kaydedilmişti.
Kamulaştırma kararının mülkiyet hakkının ağır ihlali niteliğinde olup mülkiyet hakkını koruma altına alan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu kaydedilen dilekçede, herhangi bir makul sebep ve gerekçeye yer verilmeksizin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın istemi üzerine alındığı anlaşılan bu kararın Anayasal düzen içerisinde kabul edilebilir bir tarafı bulunmadığı açıklanmıştı.
DANIŞTAY UYGUN GÖRDÜ
Danıştay 6. Daire Başkanlığı’nın 08.12.2016 tarihli ret kararına gerekçe olarak “Kamulaştırma için ayrıntılı teknik çalışmaların yapıldığını, bölgenin riskli alan ilan edildiği, kültür varlıklarının ihya ve restorasyon çalışmalarının aslına uygun olarak tamamlanmasının hedeflendiğini, acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle, ada ve parsel numarası gösterilmek suretiyle tek tek belirlendiği, kullanılamaz halde bulunan bölgenin kent çeperinde çöküntü alanı oluşumunun önlenmesi, imar ve ıslahının bir an önce yapılması için acele kamulaştırma kararı alındığından ilişkili Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olmadığı” hususları belirtildi.
TEMYİZ EDİLDİ
Ret kararı üzerine baro tarafından yapılan temyiz başvurusunda ise, şu ifadelere yer verildi: “Danıştay 6. Daire Başkanlığı’nın 08.12.2016 tarihli kararına karşı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz itirazları gerekçeli olarak 15.02.2017 tarihi itibari ile yapılmıştır. Temyiz itirazlarımız doğrultusunda hukuka ve yasaya açıkça aykırı olan Sur ve Yenişehir İlçeleri Acele Kamulaştırma kararlarının iptalini reddeden mahkeme kararın bozulması talep edildiği açıklandı. Diyarbakır Barosu olarak Sur ve Yenişehir İlçeleri Acele Kamulaştırma kararlarının iptaline ilişkin açılan iptal davasının temyiz süreci ve sonucu ayrıca kamuoyu ile paylaşılacaktır.”
Yerle bir olan Diyarbakır’ın Sur ilçesiyle ilgili başvuru reddedildi.
Diyarbakır Barosu’nun, Bakanlar Kurulu kararıyla Diyarbakır’ın Sur ilçesi için alınan “Acele Kamulaştırma” kararına karşı Danıştay’a yaptığı yürütmeyi durdurma ve iptal başvurusu reddedildi. Bunun üzerine baro, kararı temyiz etti. Bakanlar Kurulu, Sur ilçesinde 16 ve Yenişehir ilçesinde 2 mahalle olmak üzere toplam 18 mahalle için Kamulaştırma Kanunu’nun 27. Maddesine göre “Acil Kamulaştırma” kararı vermişti. Diyarbakır Barosu, kararın yasalara aykırı ve kamu yararı taşımadığı gerekçesiyle Danıştay’a yürütmeyi durdurma davası açmıştı.
YASALARA AYKIRI
“Acele Kamulaştırma” kararına karşı açılan dava dilekçesinde, Bakanlar Kurulu’nun acele kamulaştırma yönünde tesis etmiş olduğu işlemin yasal bir sebebi bulunmadığı gibi kararda, idareyi işlemi tesis etmeye iten “kamu yararı” ve “kamu düzenine” ilişkin bir gerekçeye de yer verilmediği kaydedilmişti.
Kamulaştırma kararının mülkiyet hakkının ağır ihlali niteliğinde olup mülkiyet hakkını koruma altına alan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu kaydedilen dilekçede, herhangi bir makul sebep ve gerekçeye yer verilmeksizin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın istemi üzerine alındığı anlaşılan bu kararın Anayasal düzen içerisinde kabul edilebilir bir tarafı bulunmadığı açıklanmıştı.
DANIŞTAY UYGUN GÖRDÜ
Danıştay 6. Daire Başkanlığı’nın 08.12.2016 tarihli ret kararına gerekçe olarak “Kamulaştırma için ayrıntılı teknik çalışmaların yapıldığını, bölgenin riskli alan ilan edildiği, kültür varlıklarının ihya ve restorasyon çalışmalarının aslına uygun olarak tamamlanmasının hedeflendiğini, acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle, ada ve parsel numarası gösterilmek suretiyle tek tek belirlendiği, kullanılamaz halde bulunan bölgenin kent çeperinde çöküntü alanı oluşumunun önlenmesi, imar ve ıslahının bir an önce yapılması için acele kamulaştırma kararı alındığından ilişkili Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olmadığı” hususları belirtildi.
TEMYİZ EDİLDİ
Ret kararı üzerine baro tarafından yapılan temyiz başvurusunda ise, şu ifadelere yer verildi: “Danıştay 6. Daire Başkanlığı’nın 08.12.2016 tarihli kararına karşı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz itirazları gerekçeli olarak 15.02.2017 tarihi itibari ile yapılmıştır. Temyiz itirazlarımız doğrultusunda hukuka ve yasaya açıkça aykırı olan Sur ve Yenişehir İlçeleri Acele Kamulaştırma kararlarının iptalini reddeden mahkeme kararın bozulması talep edildiği açıklandı. Diyarbakır Barosu olarak Sur ve Yenişehir İlçeleri Acele Kamulaştırma kararlarının iptaline ilişkin açılan iptal davasının temyiz süreci ve sonucu ayrıca kamuoyu ile paylaşılacaktır.”
Yerle bir olan Diyarbakır’ın Sur ilçesiyle ilgili başvuru reddedildi.
Diyarbakır Barosu’nun, Bakanlar Kurulu kararıyla Diyarbakır’ın Sur ilçesi için alınan “Acele Kamulaştırma” kararına karşı Danıştay’a yaptığı yürütmeyi durdurma ve iptal başvurusu reddedildi. Bunun üzerine baro, kararı temyiz etti. Bakanlar Kurulu, Sur ilçesinde 16 ve Yenişehir ilçesinde 2 mahalle olmak üzere toplam 18 mahalle için Kamulaştırma Kanunu’nun 27. Maddesine göre “Acil Kamulaştırma” kararı vermişti. Diyarbakır Barosu, kararın yasalara aykırı ve kamu yararı taşımadığı gerekçesiyle Danıştay’a yürütmeyi durdurma davası açmıştı.
YASALARA AYKIRI
“Acele Kamulaştırma” kararına karşı açılan dava dilekçesinde, Bakanlar Kurulu’nun acele kamulaştırma yönünde tesis etmiş olduğu işlemin yasal bir sebebi bulunmadığı gibi kararda, idareyi işlemi tesis etmeye iten “kamu yararı” ve “kamu düzenine” ilişkin bir gerekçeye de yer verilmediği kaydedilmişti.
Kamulaştırma kararının mülkiyet hakkının ağır ihlali niteliğinde olup mülkiyet hakkını koruma altına alan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu kaydedilen dilekçede, herhangi bir makul sebep ve gerekçeye yer verilmeksizin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın istemi üzerine alındığı anlaşılan bu kararın Anayasal düzen içerisinde kabul edilebilir bir tarafı bulunmadığı açıklanmıştı.
DANIŞTAY UYGUN GÖRDÜ
Danıştay 6. Daire Başkanlığı’nın 08.12.2016 tarihli ret kararına gerekçe olarak “Kamulaştırma için ayrıntılı teknik çalışmaların yapıldığını, bölgenin riskli alan ilan edildiği, kültür varlıklarının ihya ve restorasyon çalışmalarının aslına uygun olarak tamamlanmasının hedeflendiğini, acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle, ada ve parsel numarası gösterilmek suretiyle tek tek belirlendiği, kullanılamaz halde bulunan bölgenin kent çeperinde çöküntü alanı oluşumunun önlenmesi, imar ve ıslahının bir an önce yapılması için acele kamulaştırma kararı alındığından ilişkili Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olmadığı” hususları belirtildi.
TEMYİZ EDİLDİ
Ret kararı üzerine baro tarafından yapılan temyiz başvurusunda ise, şu ifadelere yer verildi: “Danıştay 6. Daire Başkanlığı’nın 08.12.2016 tarihli kararına karşı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz itirazları gerekçeli olarak 15.02.2017 tarihi itibari ile yapılmıştır. Temyiz itirazlarımız doğrultusunda hukuka ve yasaya açıkça aykırı olan Sur ve Yenişehir İlçeleri Acele Kamulaştırma kararlarının iptalini reddeden mahkeme kararın bozulması talep edildiği açıklandı. Diyarbakır Barosu olarak Sur ve Yenişehir İlçeleri Acele Kamulaştırma kararlarının iptaline ilişkin açılan iptal davasının temyiz süreci ve sonucu ayrıca kamuoyu ile paylaşılacaktır.”