Bold’dan Necdet Çelik’in haberine göre, bir mahkum yakını, yıllardır baba hasreti çeken çocukların önemli bir teselliden mahrum bırakıldığına vurgu yaptı. ‘’Babalarıyla 50 dakika dahi olsa hasret giderebilmek, ona dokunabilmek, sarılabilmek, çocuklarımız için çok büyük rahatlama kaynağıydı. Evde bir hafta sürüyordu mutlulukları. Şimdi o bile çok görüldü çocuklarımıza. Ne diyeceğimizi bilemez olduk.’’ sözleriyle sitem eden aile yakını, yönetimin bu kararı gözden geçirmesini istedi.
Arama mı, taciz mi?
Mahkum yakınının anlatımına göre, görüşe gelenleri huzursuz eden bir diğer uygulama, tacize varan arama yöntemleri. Yeni durumun en çok kadın ziyaretçileri huzursuz ettiğini belirten mahkum yakını, içinde olduğu psikolojiyi ‘’Mahremiyetimiz ihlal ediliyor. Gittiğimize gideceğimize pişman ediyorlar” sözleriyle anlattı.
İşkenceye dönüşen koğuş aramaları
Cezaevi yönetimi, benzer keyfiliği koğuş aramalarında da sürdürüyor. Rutini ayda iki olan koğuş aramalarının bazen haftada üçe yükselmesi, mahkumlar için işkenceye dönüşmüş durumda. Aramalardan sonra koğuşların darmadağın hali, mahkumlarda isyan aşamasına varacak boyutta moral bozukluğu oluşturuyor.
‘Sağlıksız’ revir gardiyanı!
Öte yandan Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde revir memurunun keyfine kalan mahkumların sağlığa erişim hakkında iyileşme olmadı. Kendini doktor yerine koyan revir memurunun, sevk dilekçesi veren mahkumları keyfince sıraya koyduğu Bold Medya’da yer almıştı. Bu konuda Bold Medya’ya ulaşan mesaj şu şekilde: ‘’Bu gardiyan, revire çıkmak isteyen mahkumları istediği gibi öne arkaya alıyor, durumu acil olanları sırf eziyet olsun diye geç tarihe erteliyor. Başkalarının önünde ‘Sen daha geçen hafta buradaydın, gezmeye mi geldin?’ diyerek incitiyor. Dilekçesi yırtılıp atılan hasta mahkum bile oldu.’’