Analist Gezer’in bazı sözleri, “Bizim hem Finlandiya’dan hem İsveç’ten temel bazı beklentilerimiz var. Üçlü mutabakatı ilk okuduğumda, orda bir cümle var, diyorki ‘Avrupa iade sözleşmesiyle uyumlu olarak Türkiye’nin iadesini talep ettiği kişiler kapsamlı şekilde incelenecek, ve süratli şekilde işlemler ele alınacaktır’ diyor. Ben onu gördüğüm an, dedim tamam. Bu Avrupa şade sözleşmesini bir bahane olarak kullanacak, bizim iade taleplerimizi yokuşa sürecekler. Oyalıyorlarsa biz veto etmeye (NATO üyeliği) devam ederiz. Cumhurbaşkanımız bundan bir ay evvel, bir basın toplantısında ismen zikrediyor bakın bu ‘teröristi’. Senin şimdi bir aylık sürecin var (İsveç’in NATO üyeliği). Sen madem üye olmak istiyorsun ve bunu herşeyin önünde tutuyorsun, bu senin ulusal güvenliğinle alkalı bir şey. Bunun üzerine böyle bir kararı ben çok merak ediyorum İsveç tarafı nasıl izah edecek.”
Analist Gezer’in öfkesi ve siniri olduğu gibi yansımış kameralara. Yorum ve analizden ziyade hesap sorma ve tehdit var… “Sen madem üye olmak istiyorsun” diyerek aba altından sopa gösteriyor bağımsız bir ülkeye…
Gülru Gezer genç yaşta Los Angeles Başkonsolosluğu yapmış. Oradaki röportajda da ilginç bir cümle sarf ediyor. Ailemin Dışişleri Bakanlığında üçüncü nesilim. Ailemiz 1960 yılından beri Dışişleri Bakanlığında.
Gülru Gezer’in, gazeteci Bülent Keneş’in Türkiye’ye iadesi konusunda, kameralara yansıyan hırsı ve öfkesi akıllara, Bülent Keneş’i asıl kim istiyor sorusunu getiriyor…
Hiçbir suça bulaşmamış. Yabancı Elçilerin, Konsolosların, Misyon şeflerinin okuduğu Türkiye’nin en çok satan İngilizce gazetesinin gene yayın yönetmeni Bülent Keneş takdir edilmesi ve sahip çıkılması gerekirken üç nesildir Dışişleri Bakanlığında olan Gezer ailesinin bu öfkesinin sebebi ne?(samanyoluhaber.com)