Brezilya’da bin 304 kilo kokain ile yakalanan uçağın yardımcı pilot adayı konuştu: Ethem Sancak esas şirket sahibidir.
Ağustos ayında Brezilya polisi, Sao Paulo kentindeki Leite Lopes Havaalanı’nda bir Türk jetine operasyon yapmış ve bin 304 kilo kokain ele geçirmişti.
Uçaktaki bir İspanyol yolcu ve Türk mürettebat gözaltına alınırken, uçağın Özal döneminde devlet büyükleri tarafından kullanıldığı ortaya çıkmıştı.
BirGün yazarı Erk Acarer, uçağın yardımcı pilot adayı M.D’nin kokain kaçakçılığı ile ilgili itiraflarına yer verdiği yazısında, M.D’nin Ethem Sancak’ı işaret eden sözlerine dikkat çekti.
Acarer, “Uçak; patronu Şehmuz Özkan olan Affan Yatırım Holding’e aitti. Şirket yöneticisi ise Şehmuz Özkan’ın AKP’den aday olan kardeşi, Çiğdem Özkan’dı. AKP’li iş insanı Ethem Sancak Affan Holding ve Özkan ailesi ile yakınlığı ile dikkat çekiyordu. TC-GVA, 4 Ağustos’ta Brezilya Ribeirao Preto Havalimanı’ndaydı.
Preto Havalimanı’nda gümrük kontrol noktası olmadığı için yine Brezilya, Fortaleza Havalimanı’na iniş gerçekleştirdi. Varış noktası Belçika, Brüksel için kalkacağı sırada yakalandı. Pilot Demir, motoru ateşleyip kaçmaya çalıştı” ifadelerini kullandı.
Acarer, M.D’nin, “Aynı şirket, Barzani ailesini de uyuşturucu ile taşıdı. Yakalanmaktan son anda kurtuldular. Pilot Vedat Demir’e usulsüz lisans düzenlendi. Firmanın esas sahibi Ethem Sancak!” itiraflarına dikkat çekti ve ekledi:
“M.D. şöyle devam etti: ‘Pilot Demir ile Hotel EL Booston’da tanıştım. TC GVB ve TC GVA kuyruk tescilli uçaklarla uçacaktık. 3 hafta boyunca her gün beraber eğitime gittim, günün 12 saatini onunla geçirdim. Sürekli, ACM şirketini över, vereceği hizmetler ile şirketi daha iyi yerlere getireceğini anlatırdı.’
Şirketin, varoluş ve kalkınma hamlesindeki en başındaki kişinin Şehmuz Özkan değil, Ethem Sancak olduğunu ve onu şahsen tanıdığını söylerdi. Onun tarafından işe alındığını belirtir, her fırsatta Sancak’ı överdi. M.D. eğitimin ilerleyen günlerinde önemli bir şey fark etti:
‘Pilot Vedat Demir’in göğsündeki ameliyat ve sağ bacağındaki vaskülirizasyon izlerini gördüm. Böylece By-Pass geçirdiğini anladım. Yetkililere bildirdim, ciddiye almadılar. Oldukça serin olan uçuş simülatörlerinde nefes nefese kalıp aşırı terlemesi dikkatimi çekti.
M.D. bu nedenle ikinci bildirimi yapınca eğitimden alındı. Ama Demir’in uçuşa elverişli olmadığını, büyük tehlike arz ettiğini, Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne de (SHGM) iletti. Nitekim SHGM, Demir’in lisansını bir süre askıya aldı. Ancak işten alınan M.D.’nin başı da derde girmişti:
‘ACM şirket yetkilileri, intikam almak için eğitimleri Dubai‘de veren CAE firmasına gerçek dışı, olumsuz raporlar yazdırıp beni mahkemeye verdiler. Eğitim ücretini istediler ve icraya verdiler. Mahkeme sürüyor. 50 bin dolar talep ediyorlar. Ben bu parayı hiçbir zaman bir arada görmedim.’
M.D. ‘Anlayamadığım şey Pilot Demir’in sağlık durumu nasıl gizlemiş ve belgelerde sahtecilik yapılıp, nasıl 1. sınıf sağlık sertifikası verilmiştir” dedi: “Bin 304 kg kokaini taşıyan uçağın pilotu olması, askıya alınan sağlık sertifikasının yeniden düzenlendiği anlamı taşıyor. Üstelik uzağı görmekle ilgili de sorunu vardı. Bu da belgelendi. Uzağı göremeyen pilot, bu tip jetler ile uçamaz!’
M.D., ‘Bir pilotun, uçakta taşınan malzemeyi bilmemesi de olanaksız’ dedi: ‘Pilot her gramı ve niteliğini bilir. Çünkü uçuş ayrıntıları ve yakıt buna göre düzenlenir.’ M.D.’nin ileri sürdükleri bunlarla sınırlı değil. Şirketin bir de R.K. isimli kadın pilotu vardı. O ise kanser hastası.”
