Fenerbahçe-Hatayspor maçında görev alan Kemal Yılmaz’ın hakemliği bırakması sonrası spor yorumcusu Ahmet Çakar’dan açıklama geldi: “Bir konuşursa Türk futbolu ‘Susurluk skandalından’ beter olur…”
Fenerbahçe-Hatayspor maçında görev alan Kemal Yılmaz’ın hakemliği bırakması futbol gündemine bomba gibi düştü.
Kemal Yılmaz’ın hakemliği bırakması sonrası eski hakem ve spor yorumcusu Ahmet Çakar’dan dikkat çeken bir açıklama geldi.
Ahmet Çakar, Kemal Yılmaz’a ilişkin “Bir konuşursa Türk futbolu ‘Susurluk skandalından’ beter olur…..” dedi.
Sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Ahmet Çakar, şunları söyledi:
“Fenerbahçe lehine penaltı verdiren ve yüksek not alan ( haklı olarak) sonra da ceza olarak kızağa çekilen yardımcı hakem Kemal Yılmaz hakemliği bırakmış. Bir konuşursa Türk futbolu ‘SUSURLUK SKANDALINDAN’ beter olur…”
MHK’Yİ ELEŞTİRDİ VE GÖREVİ BIRAKTI
Trendyol Süper Lig’in 9. haftasında Fenerbahçe’nin, evinde Hatayspor’u 4-2 mağlup ettiği mücadelede bir penaltı pozisyonunda orta hakem Volkan Bayarslan’ı uyaran yardımcı hakem Kemal Yılmaz, bu karar sonrası MHK’nin kendisini herhangi bir müsabakaya atamamasını eleştirdi.
Hakemliği bıraktığını duyuran Kemal Yılmaz’ın açıklaması şöyle:
“Değerli Futbol Kamuoyunun Bilgisine
27 yıldır büyük bir sorumluluk, tutku ve onurla “yeşil sahalarda” yardımcı hakem olarak görev yapmaktayım…
Görev yaptığım son futbol müsabakası sırası ve sonrasında yaşanan gelişmelere istinaden, gördüğüm lūzum üzerine Futbol Kamuoyunun bilgisine bir açıklama yapma ihtiyacı duymaktayım.
Yakından bilindiği gibi, Fenerbahçe Aş – Atakaş Hatayspor maçında, tarafımıza verilen talimatlar doğrultusunda davranarak, kendisinin göremediği bir pozisyonda orta hakeme bir penalti yardımında/uyarısında bulundum ve orta hakem de bunu olumlu şekilde değerlendirerek penaltı kararı verdi.
Penaltı kararı sonrasında yaşananlar ve yol açtığı yorum ve değerlendirmeler futbol kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Mutlulukla belirtmeliyim ki, futbol kamuoyu sahada vermiş olduğumuz kararın doğruluğunu destekler niteliktedir.
Maç sonrasında, gözlemciler tarafından verilen ve MHK’ye bildirilen “notlar” da pozisyonun sağlıklı olarak değerlendirildiğini ve karara yansıtıldığını gösterir nitelikte ve yüksektir.
Bu gelişmeler ışığında ve olağan teamüllere uygun şekilde, bu hafta yapılacak olan maçlarda görev beklentisi içinde olmam son derece doğalken; ne yazık ki bu gerçekleşmemiştir.
‘MHK’NIN TAKDİRİNDE ANCAK…’
Elbette, hakem atamalarını yapmak Merkez Hakem Kurullarının takdirindedir. Ancak, bu tasarrufun tartışmalara yol açan ve doğru karar verildiği genel kabul gören bir maçın hemen ertesinde olması; bende, pozisyonun Merkez Hakem Kurulu tarafından “yanlış” olarak değerlendirildiği izlenimi doğurmuştur. Bu davranış şekli tüm hakem camiası tarafından bilinen bir gerçektir.
Yapılan uygulamayı, sadece tarafıma karşı yapılan bir haksızlık ve hakem atama kriterlerine karşı tutarsızlık ve aykırılık olarak değil; tüm hakemlerin sahada yönetmelikler dahilinde özgür, tarafsız ve adil karar verme süreçlerini engelleyici veya zorlaştırıcı bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum.
Belirttiğim gerekçelerle 27 yıldır çok büyük sevgi, çaba ve tutku ile sürdürdüğüm aktif hakemlik kariyerimi bugün itibariyle sonlandırıyorum.
Lūzumu halinde daha detaylı açıklamayı önümüzdeki günlerde yapacağım açıktır.
Gelecek günlerde yollarımızın tekrar kesişmesi ümidiyle; bugüne kadar etkileşim içinde olduğum futbol kamuoyunun tüm paydaşlarına bana kattıkları değerler, yaşattıkları güzel duygular ve verdikleri büyük onur için teşekkür ediyor ve özellikle büyük baskı altında görev yapmakta olan tüm hakem kardeşlerime başarılar diliyorum.”(kronos)