CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’da işadamlarına seslendi.
Tehlike nedir biliyor musunuz arkadaşlar? Bir kişiyi ikna ettiklerinde devleti ele geçiriyorlar. Bir kararname ile tüm devleti ele geçirebilirsiniz.
Sizin bir güvenliğiniz var mı? Hayır. Türkiye’nin ne kadar açık bir tehlike ile karşı karşıya olduğunun farkında mısınız? Bir kararnameyle val marlığınıza el konabilir.
Herkesin geleceği, herkesin çocukları için mücadele ediyoruz. Bu anayasa değişikliği toplumu ayrıştırıyor, toplumu bölüyor. Daha çok ciddi sorunlar yaratacak.
Bu anayasa değişikliği geçerse, kurulacak hükümet palamentodan güven oyu istemeyecek. Yapılan değişkilikle parlamento ikinci plana itiliyor.
Gençlerin oyunu almak için bir tuzak daha kurmuşlar. 18 yaşındaki çocuklara milletvekilliği getiriyorlar. Ankara’daki beylerin çocukları 18 yaşında vekil olacak, bir de askerlikten muaf hale getirilecek.
Kimin çocuğu 18 yaşında milletvekili olacak? Dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan bir modeli getiriyoruz.
Evet olursa ne olur? Hayır olursa ne olur? Hayır oyu çıkarsa sayın başbakan yerinde kalıyor. Sayın cumhurbaşkanı yerinde duruyor. Bakanlar, palamento yerinde duruyor. Bir sorun yok. Düzen normal devam ediyor. Bu arada parlamenter sistemin sorunları yok mu? Var. Biz bununla ilgili de 5 yasa teklifi verdik. Siyasi ahlak kanunu çıkaralım dedik. Yüzde bir oy almış partinin genel başkanı da parlamentoya gelsin dedik. Peki yüzde 10 barajını kim getirdi. 12 Eylül darbecileri getirdi. Şimdi bunlar diyor ki darbeye karşıyız. Kardeşim darbeye karşıysanız, gelin değiştirelim. Parlamenter sistemi güçlendirelim.
Ya ben diyorum ki çıkalım televizyona, TRT’ye çıkalım sizin kanalınıza, sayın Binali Yıldırım olur, Bahçeli olur, çıkalım tartışalım. Vatandaş da görsün. Ya Amerika’da oluyor. Hollanda’da oluyor. Biz de neden olmuyor?
Evet çıkarsa ne olur? Bunu düşünmek aslında istemiyorum. Milletin sağduyusuna inanıyorum. Sonu belli olmayan bir yola çıkılmaz arkadaşlar. Annelere sordum, “freni olmayan bir otobüse çocuklarınızı bindirir misiniz” diye. ‘Hayır’ dediler. Denetimin olmadığı bir sistem. Bütçe hakkı bile parlamentonun elinden alınıyor.
Ekonomide istikrar olur mu? Ekonomide istikrar toplumsal istikrardan geçer. Dış politikadan geçer.
Suriyelilere vatandaşlık verilsin mi diye referandum yapalım diyoruz. Yanaşmıyorlar.
Hapiste 150’yi aşkın gazetecinin olmasını istemiyoruz. Bu benim vicdanımı sızlatıyor.
1 milyonu aşkın mağdur aile var. Üniversite hocaları atıldı. Yazık günah değil mi bu memlekete? Nasıl uzlaşmayı sağlayacağız?
İsrail parlamentosu bir karar aldı. Belli saatlerde ezanın okunmasını yasakladı. Biz bekliyoruz, buna da fazla tepki gösterilmesi lazım. Ezan yasaklanamaz arkadaşlar. İsrail’e sesleniyorum. Türkiye’de havra da var, cami de var, cem evi de var.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’da işadamlarına seslendi.
Tehlike nedir biliyor musunuz arkadaşlar? Bir kişiyi ikna ettiklerinde devleti ele geçiriyorlar. Bir kararname ile tüm devleti ele geçirebilirsiniz.
Sizin bir güvenliğiniz var mı? Hayır. Türkiye’nin ne kadar açık bir tehlike ile karşı karşıya olduğunun farkında mısınız? Bir kararnameyle val marlığınıza el konabilir.
Herkesin geleceği, herkesin çocukları için mücadele ediyoruz. Bu anayasa değişikliği toplumu ayrıştırıyor, toplumu bölüyor. Daha çok ciddi sorunlar yaratacak.
Bu anayasa değişikliği geçerse, kurulacak hükümet palamentodan güven oyu istemeyecek. Yapılan değişkilikle parlamento ikinci plana itiliyor.
Gençlerin oyunu almak için bir tuzak daha kurmuşlar. 18 yaşındaki çocuklara milletvekilliği getiriyorlar. Ankara’daki beylerin çocukları 18 yaşında vekil olacak, bir de askerlikten muaf hale getirilecek.
Kimin çocuğu 18 yaşında milletvekili olacak? Dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan bir modeli getiriyoruz.
Evet olursa ne olur? Hayır olursa ne olur? Hayır oyu çıkarsa sayın başbakan yerinde kalıyor. Sayın cumhurbaşkanı yerinde duruyor. Bakanlar, palamento yerinde duruyor. Bir sorun yok. Düzen normal devam ediyor. Bu arada parlamenter sistemin sorunları yok mu? Var. Biz bununla ilgili de 5 yasa teklifi verdik. Siyasi ahlak kanunu çıkaralım dedik. Yüzde bir oy almış partinin genel başkanı da parlamentoya gelsin dedik. Peki yüzde 10 barajını kim getirdi. 12 Eylül darbecileri getirdi. Şimdi bunlar diyor ki darbeye karşıyız. Kardeşim darbeye karşıysanız, gelin değiştirelim. Parlamenter sistemi güçlendirelim.
Ya ben diyorum ki çıkalım televizyona, TRT’ye çıkalım sizin kanalınıza, sayın Binali Yıldırım olur, Bahçeli olur, çıkalım tartışalım. Vatandaş da görsün. Ya Amerika’da oluyor. Hollanda’da oluyor. Biz de neden olmuyor?
Evet çıkarsa ne olur? Bunu düşünmek aslında istemiyorum. Milletin sağduyusuna inanıyorum. Sonu belli olmayan bir yola çıkılmaz arkadaşlar. Annelere sordum, “freni olmayan bir otobüse çocuklarınızı bindirir misiniz” diye. ‘Hayır’ dediler. Denetimin olmadığı bir sistem. Bütçe hakkı bile parlamentonun elinden alınıyor.
Ekonomide istikrar olur mu? Ekonomide istikrar toplumsal istikrardan geçer. Dış politikadan geçer.
Suriyelilere vatandaşlık verilsin mi diye referandum yapalım diyoruz. Yanaşmıyorlar.
Hapiste 150’yi aşkın gazetecinin olmasını istemiyoruz. Bu benim vicdanımı sızlatıyor.
1 milyonu aşkın mağdur aile var. Üniversite hocaları atıldı. Yazık günah değil mi bu memlekete? Nasıl uzlaşmayı sağlayacağız?
İsrail parlamentosu bir karar aldı. Belli saatlerde ezanın okunmasını yasakladı. Biz bekliyoruz, buna da fazla tepki gösterilmesi lazım. Ezan yasaklanamaz arkadaşlar. İsrail’e sesleniyorum. Türkiye’de havra da var, cami de var, cem evi de var.