Yargıtay 16. Ceza Dairesi, TMSF’ye devredilene kadar Bank Asya’nın yasal bir banka olduğunu, bankaya para yatıranların ise ‘örgüt’le irtibatlı ve iltisaklı olabileceğine hükmetti. Hukukçu Gökhan Güneş, “Devlet vatandaşına tuzak mı kurdu?” diye sordu.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Bank Asya’nın TMSF tarafından el konulana kadar yasal bir banka olduğunu, bankadaki mutad hesap hareketlerinin örgüte yardım kapsamında değerlendirilemeyeceğini, ancak talimat üzerine yatırılan ya da banka yararına yapılan ödemelerin örgüt faaliyeti sayılabileceğine karar verdi. Hukukçu Gökhan Güneş, Yargıtay’ın Bank Asya ile ilgili verdiği çelişkili karara tepki gösterdi. Güneş, verilen kararlara insanlığa karşı suç işlendiğinin altını çizdi.
YASAL FAALİYETLER ÖRGÜTSEL FAALİYET KABUL EDİLİYOR
Sosyal medya hesabından Yargıtay’ın Bank Asya kararını değerlendiren Güneş, “Yasal ve rutin faaliyetleri örgütsel faaliyet kabul eden rejim yargısı öyle kararlar veriyor ki, bu kararlardaki hususlar bile tek başına işledikleri insanlığa karşı suçların itirafı ve delili niteliğinde” dedi. Güneş, Yargıtay tarafından 22/7/2016’da faaliyet izni kaldırılıncaya kadar Bank Asya hem yasal bir banka hem de bir terör örgütüyle (!) irtibatlı ve iltisaklı bir kurum olarak kabul edildiğini vurguladı.
DEVLET VATANDAŞINA TUZAK MI KURDU?
Bu kararın “suç ve cezaların geriye yürütülmesi” ve “devletin vatandaşa kurduğu tuzağın” itirafı olduğunu belirten Güneş, “Bir banka hem yasal, hem de bir silahlı örgütle! nasıl irtibatlı ve iltisaklı olabilir? Eğer bu tarihte verilen para yatırma talimatı suç ise devletin ilgili birimleri bu suçun işlenmesine neden göz yummuştur?” diye sordu.
“UYDURUK TERÖR ÖRGÜTÜ KARARI” EYLÜL 2017’DE KESİNLEŞTİ
TMK gereğince, bir yapının silahlı örgüt kabulü için kesinleşmiş mahkeme kararı gerekirken ve Gülen Hareketi ile ilgili hukuka aykırı ve uyduruk kararın 26/9/2017’de kesinleştiğini hatırlatan Güneş, “Acaba hangi hukuk bilgisiyle bu karardan önce bir terör örgütünden bahsedilmektedir? Devlet güvendiği için faaliyeti durdurulmamış bir bankada işlem yapan ve bu işlemlerle somut bir suç işlemeyen kişilerin cezai sorumluluğu nasıl doğar?” dedi.
HUKUK GELDİĞİNDE BU KARARLAR BOZULACAK
Bankacılık faaliyetlerinin yasal faaliyetler olduğunu vurgulayan Güneş, “Bunlar suç delili kabul edilerek örgüt üyeliği veya yardım suçuna dayanak yapılamaz. Yine, suçun maddi ve manevi unsurları oluşmadığından kişilerin silahlı örgüt üyeliği veya yardım suçlarından da cezalandırılabilmeleri mümkün değildir. Bu nedenle, güncel yargılamalarda verilen kararların hepsi hukuka aykırıdır ve hukuk geldiğinde hepsi bozulacaktır” dedi.
Güneş, bu tür kararlara imza atan yargıç ve savcıların “insanlığa karşı suç” işlediklerini kaydetti.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, TMSF’ye devredilene kadar Bank Asya’nın yasal bir banka olduğunu, bankaya para yatıranların ise ‘örgüt’le irtibatlı ve iltisaklı olabileceğine hükmetti. Hukukçu Gökhan Güneş, “Devlet vatandaşına tuzak mı kurdu?” diye sordu.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Bank Asya’nın TMSF tarafından el konulana kadar yasal bir banka olduğunu, bankadaki mutad hesap hareketlerinin örgüte yardım kapsamında değerlendirilemeyeceğini, ancak talimat üzerine yatırılan ya da banka yararına yapılan ödemelerin örgüt faaliyeti sayılabileceğine karar verdi. Hukukçu Gökhan Güneş, Yargıtay’ın Bank Asya ile ilgili verdiği çelişkili karara tepki gösterdi. Güneş, verilen kararlara insanlığa karşı suç işlendiğinin altını çizdi.
YASAL FAALİYETLER ÖRGÜTSEL FAALİYET KABUL EDİLİYOR
Sosyal medya hesabından Yargıtay’ın Bank Asya kararını değerlendiren Güneş, “Yasal ve rutin faaliyetleri örgütsel faaliyet kabul eden rejim yargısı öyle kararlar veriyor ki, bu kararlardaki hususlar bile tek başına işledikleri insanlığa karşı suçların itirafı ve delili niteliğinde” dedi. Güneş, Yargıtay tarafından 22/7/2016’da faaliyet izni kaldırılıncaya kadar Bank Asya hem yasal bir banka hem de bir terör örgütüyle (!) irtibatlı ve iltisaklı bir kurum olarak kabul edildiğini vurguladı.
DEVLET VATANDAŞINA TUZAK MI KURDU?
Bu kararın “suç ve cezaların geriye yürütülmesi” ve “devletin vatandaşa kurduğu tuzağın” itirafı olduğunu belirten Güneş, “Bir banka hem yasal, hem de bir silahlı örgütle! nasıl irtibatlı ve iltisaklı olabilir? Eğer bu tarihte verilen para yatırma talimatı suç ise devletin ilgili birimleri bu suçun işlenmesine neden göz yummuştur?” diye sordu.
“UYDURUK TERÖR ÖRGÜTÜ KARARI” EYLÜL 2017’DE KESİNLEŞTİ
TMK gereğince, bir yapının silahlı örgüt kabulü için kesinleşmiş mahkeme kararı gerekirken ve Gülen Hareketi ile ilgili hukuka aykırı ve uyduruk kararın 26/9/2017’de kesinleştiğini hatırlatan Güneş, “Acaba hangi hukuk bilgisiyle bu karardan önce bir terör örgütünden bahsedilmektedir? Devlet güvendiği için faaliyeti durdurulmamış bir bankada işlem yapan ve bu işlemlerle somut bir suç işlemeyen kişilerin cezai sorumluluğu nasıl doğar?” dedi.
HUKUK GELDİĞİNDE BU KARARLAR BOZULACAK
Bankacılık faaliyetlerinin yasal faaliyetler olduğunu vurgulayan Güneş, “Bunlar suç delili kabul edilerek örgüt üyeliği veya yardım suçuna dayanak yapılamaz. Yine, suçun maddi ve manevi unsurları oluşmadığından kişilerin silahlı örgüt üyeliği veya yardım suçlarından da cezalandırılabilmeleri mümkün değildir. Bu nedenle, güncel yargılamalarda verilen kararların hepsi hukuka aykırıdır ve hukuk geldiğinde hepsi bozulacaktır” dedi.
Güneş, bu tür kararlara imza atan yargıç ve savcıların “insanlığa karşı suç” işlediklerini kaydetti.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, TMSF’ye devredilene kadar Bank Asya’nın yasal bir banka olduğunu, bankaya para yatıranların ise ‘örgüt’le irtibatlı ve iltisaklı olabileceğine hükmetti. Hukukçu Gökhan Güneş, “Devlet vatandaşına tuzak mı kurdu?” diye sordu.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Bank Asya’nın TMSF tarafından el konulana kadar yasal bir banka olduğunu, bankadaki mutad hesap hareketlerinin örgüte yardım kapsamında değerlendirilemeyeceğini, ancak talimat üzerine yatırılan ya da banka yararına yapılan ödemelerin örgüt faaliyeti sayılabileceğine karar verdi. Hukukçu Gökhan Güneş, Yargıtay’ın Bank Asya ile ilgili verdiği çelişkili karara tepki gösterdi. Güneş, verilen kararlara insanlığa karşı suç işlendiğinin altını çizdi.
YASAL FAALİYETLER ÖRGÜTSEL FAALİYET KABUL EDİLİYOR
Sosyal medya hesabından Yargıtay’ın Bank Asya kararını değerlendiren Güneş, “Yasal ve rutin faaliyetleri örgütsel faaliyet kabul eden rejim yargısı öyle kararlar veriyor ki, bu kararlardaki hususlar bile tek başına işledikleri insanlığa karşı suçların itirafı ve delili niteliğinde” dedi. Güneş, Yargıtay tarafından 22/7/2016’da faaliyet izni kaldırılıncaya kadar Bank Asya hem yasal bir banka hem de bir terör örgütüyle (!) irtibatlı ve iltisaklı bir kurum olarak kabul edildiğini vurguladı.
DEVLET VATANDAŞINA TUZAK MI KURDU?
Bu kararın “suç ve cezaların geriye yürütülmesi” ve “devletin vatandaşa kurduğu tuzağın” itirafı olduğunu belirten Güneş, “Bir banka hem yasal, hem de bir silahlı örgütle! nasıl irtibatlı ve iltisaklı olabilir? Eğer bu tarihte verilen para yatırma talimatı suç ise devletin ilgili birimleri bu suçun işlenmesine neden göz yummuştur?” diye sordu.
“UYDURUK TERÖR ÖRGÜTÜ KARARI” EYLÜL 2017’DE KESİNLEŞTİ
TMK gereğince, bir yapının silahlı örgüt kabulü için kesinleşmiş mahkeme kararı gerekirken ve Gülen Hareketi ile ilgili hukuka aykırı ve uyduruk kararın 26/9/2017’de kesinleştiğini hatırlatan Güneş, “Acaba hangi hukuk bilgisiyle bu karardan önce bir terör örgütünden bahsedilmektedir? Devlet güvendiği için faaliyeti durdurulmamış bir bankada işlem yapan ve bu işlemlerle somut bir suç işlemeyen kişilerin cezai sorumluluğu nasıl doğar?” dedi.
HUKUK GELDİĞİNDE BU KARARLAR BOZULACAK
Bankacılık faaliyetlerinin yasal faaliyetler olduğunu vurgulayan Güneş, “Bunlar suç delili kabul edilerek örgüt üyeliği veya yardım suçuna dayanak yapılamaz. Yine, suçun maddi ve manevi unsurları oluşmadığından kişilerin silahlı örgüt üyeliği veya yardım suçlarından da cezalandırılabilmeleri mümkün değildir. Bu nedenle, güncel yargılamalarda verilen kararların hepsi hukuka aykırıdır ve hukuk geldiğinde hepsi bozulacaktır” dedi.
Güneş, bu tür kararlara imza atan yargıç ve savcıların “insanlığa karşı suç” işlediklerini kaydetti.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, TMSF’ye devredilene kadar Bank Asya’nın yasal bir banka olduğunu, bankaya para yatıranların ise ‘örgüt’le irtibatlı ve iltisaklı olabileceğine hükmetti. Hukukçu Gökhan Güneş, “Devlet vatandaşına tuzak mı kurdu?” diye sordu.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Bank Asya’nın TMSF tarafından el konulana kadar yasal bir banka olduğunu, bankadaki mutad hesap hareketlerinin örgüte yardım kapsamında değerlendirilemeyeceğini, ancak talimat üzerine yatırılan ya da banka yararına yapılan ödemelerin örgüt faaliyeti sayılabileceğine karar verdi. Hukukçu Gökhan Güneş, Yargıtay’ın Bank Asya ile ilgili verdiği çelişkili karara tepki gösterdi. Güneş, verilen kararlara insanlığa karşı suç işlendiğinin altını çizdi.
YASAL FAALİYETLER ÖRGÜTSEL FAALİYET KABUL EDİLİYOR
Sosyal medya hesabından Yargıtay’ın Bank Asya kararını değerlendiren Güneş, “Yasal ve rutin faaliyetleri örgütsel faaliyet kabul eden rejim yargısı öyle kararlar veriyor ki, bu kararlardaki hususlar bile tek başına işledikleri insanlığa karşı suçların itirafı ve delili niteliğinde” dedi. Güneş, Yargıtay tarafından 22/7/2016’da faaliyet izni kaldırılıncaya kadar Bank Asya hem yasal bir banka hem de bir terör örgütüyle (!) irtibatlı ve iltisaklı bir kurum olarak kabul edildiğini vurguladı.
DEVLET VATANDAŞINA TUZAK MI KURDU?
Bu kararın “suç ve cezaların geriye yürütülmesi” ve “devletin vatandaşa kurduğu tuzağın” itirafı olduğunu belirten Güneş, “Bir banka hem yasal, hem de bir silahlı örgütle! nasıl irtibatlı ve iltisaklı olabilir? Eğer bu tarihte verilen para yatırma talimatı suç ise devletin ilgili birimleri bu suçun işlenmesine neden göz yummuştur?” diye sordu.
“UYDURUK TERÖR ÖRGÜTÜ KARARI” EYLÜL 2017’DE KESİNLEŞTİ
TMK gereğince, bir yapının silahlı örgüt kabulü için kesinleşmiş mahkeme kararı gerekirken ve Gülen Hareketi ile ilgili hukuka aykırı ve uyduruk kararın 26/9/2017’de kesinleştiğini hatırlatan Güneş, “Acaba hangi hukuk bilgisiyle bu karardan önce bir terör örgütünden bahsedilmektedir? Devlet güvendiği için faaliyeti durdurulmamış bir bankada işlem yapan ve bu işlemlerle somut bir suç işlemeyen kişilerin cezai sorumluluğu nasıl doğar?” dedi.
HUKUK GELDİĞİNDE BU KARARLAR BOZULACAK
Bankacılık faaliyetlerinin yasal faaliyetler olduğunu vurgulayan Güneş, “Bunlar suç delili kabul edilerek örgüt üyeliği veya yardım suçuna dayanak yapılamaz. Yine, suçun maddi ve manevi unsurları oluşmadığından kişilerin silahlı örgüt üyeliği veya yardım suçlarından da cezalandırılabilmeleri mümkün değildir. Bu nedenle, güncel yargılamalarda verilen kararların hepsi hukuka aykırıdır ve hukuk geldiğinde hepsi bozulacaktır” dedi.
Güneş, bu tür kararlara imza atan yargıç ve savcıların “insanlığa karşı suç” işlediklerini kaydetti.