Washington kulislerinde “iPhoneX almak için bile erken” yorumları yapılıyor.
Başbakan Binali Yıldırım ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’nin davetlisi olarak Amerika’ya gidiyor. Bu ziyaret vizelerin askıya alınmasından önce kararlaştırıldı. Başbakan Yıldırım’a bazı bakanlar da eşlik edecek. Başbakan önce Washington’a gidecek sonra da New York’a geçecek. Perde arkasında konuşulanlar bu ziyaretin sonuç getirmeyeceğini gösteriyor.
PROTOKOL ANLAŞMAZLIĞI
Washington’dan gelen bilgilere göre Türkiye hükümeti Binali Yıldırım’ın Beyaz Saray kapısında törenle karşılanmasını talep etti. Bu karşılama hem iki ülke arasındaki buzların soğumaya başlayacağına işaret olacaktı hem de Amerika’nın hâlâ Türkiye’ye değer verdiğinin göstergesi sayılacaktı. Bu talep Amerika tarafından reddedildi. Başkan Yardımcısı Mike Pence’nin ofisi, bu tarz bir karşılamanın Trump tarafından yapılabileceğini gerekçe göstererek kibarca ‘hayır’ dedi. Türkiye’nin iç politikaya dönük malzeme oluşturma girişimi de böylelikle sonuç vermemiş oldu.
BAŞBAKAN MUHATAP BULAMAYACAK
Binali Yıldırım Başbakan sıfatı ile Amerika’ya gidiyor ancak o dönemde Trump yönetiminin en etkin isimleri Asya’da olacak. Yani, aslında Washington boşalmışken ziyaret yapılıyor. Türkiye tarafı bunun farkında olduğu için ziyareti düşük profilli göstermeye çalışıyor. Hatta geçen cuma günü iki ülkenin dışişleri bakanları ziyaret öncesinde telefonda konuştular. O görüşmeden kayda değer bir sonuç alınamadı.
Bu yüzden, ziyaretin büyük çoğunluğu başkent Washington yerine New York’a ayrıldı.
MEVCUT SORUNLAR VE ZİYARET
Başbakan Yıldırım ve Mike Pence’in görüşme süresi 40 dakika olarak planlanıyor. İki ülke arasındaki sorunların başında Gülen’in iadesi, Zarrab davası, ABD’nin YPG’ye silah desteğinde bulunması ve vize krizi geliyor. Ancak, Ankara özel olarak üzerinde durmayı hedeflediği konular Zarrab davası ve vizelerin askıya alınması olacak. Her iki konuda da ABD başkan yardımcısının yapacağı bir şey yok. Vize krizinde dış işlerine, Zarrab davasında da Adalet Bakanlığı bakıyor deyip işin içinden çıkacak, nitekim daha önceki Erdoğan – Trump görüşmelerinde Amerikan tarafının en belirgin tavrı bu olmuştu.
İPHONE X ALMAK İÇİN BİLE ERKEN
Washington ve Ankara kulislerinde Binali Yıldırım’ın ziyareti fuzuli görülüyor. İpler tamamen koptu görünümü vermemek adına gerçekleştirilen bu ziyaret ne vize krizini çözecek ne de Zarrab’ın salıverilmesini sağlayacak. Tüm bu ziyaretlerin ortak özelliği heyette bulunan kişilerin apple mağazalarına gidip eşe dosta ucuz telefon almalarıydı. Bu sefer bu bile gerçekleşmeyecek. Çünkü Apple sadece ön sipariş verenlere yeni telefonunu satıyor. Yani İphone X almak için bile erken.
AMAÇ ERDOĞAN’A TRUMP İLE GÖRÜŞME AYARLAMAK
Mevcut sorunlara çözüm getirmesi beklenmeyen bu ziyaretin nihai hedefi Erdoğan’ı Trump ile görüştürecek bir zemin hazırlamak. Özellikle vize krizinde ‘Başkanlar konuşursa çözülür’ havası estiriliyor olmasının önemli sebeplerinden birisi bu. Tıpkı diğer sorunlarda olduğu gibi Türkiye tarafı yine kendi penceresinden bakıp bataklığı gül bahçesi gibi görüyor. ABD Türkiye’den 3 adım bekliyor. Birincisi İzmir’de tutuklu bulunan Papaz Brason’un serbest bırakılması. İkincisi, Amerikan misyonlarında çalışan kişilerin tutuklanmayacağına dair garanti verilmesi. Üçüncüsü de tutuklanan 2 elçilik çalışanının ivedilikle serbest bırakılması. Aksi halde Türkiye’nin ‘Al rehineyi ver rehineyi’ şeklinde başlattığı ve Rezza Zarrab’ı almayı hedefleyerek sonlandırmak istediği bu oyun sonuç vermeyecek. Hatta belki de Erdoğan ve yanındakilerin Zarrab davasına sanık olarak girme ihtimalinin varlığı tartışılıyor.
REZA ZARRAB DAVASI 27 KASIM’DA BAŞLIYOR
New York Times, Reza Zarrab’ın suçunu kabul etmeye hazırlandığını belirten haber yapmıştı. Haberde bu bilgi birden fazla kaynağa dayandırılıyordu. Zarrab davası 22 Kasımda 3 hafta sürmesi beklenen bir mahkeme ile sonuca kavuşacak. Savcılık, Zarrab’ın ses kaydını içeren 17-25 Aralık tapelerinin delil olarak dinlenmesini talep etti. Bu talep hakim tarafından kabul görürse AKP’li bir çok eski bakanın ismi bu davaya sanık olarak eklenecek. Hatırlanacaktır, Eski Bakan Zafer Çağlayan Zarrab davsına sanık olarak eklenmişti. Başbakan Binali Yıldırım davaya yeni isimlerin eklenmesini önlemek amacıyla da geliyor. Türkiye’de şantaj montaj güzellemeleri ile karartılıp üstü kapatılan 17-25 Aralık tüm dünyada yankı bulacak şekilde gündeme gelebilir.
Washington kulislerinde “iPhoneX almak için bile erken” yorumları yapılıyor.
Başbakan Binali Yıldırım ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’nin davetlisi olarak Amerika’ya gidiyor. Bu ziyaret vizelerin askıya alınmasından önce kararlaştırıldı. Başbakan Yıldırım’a bazı bakanlar da eşlik edecek. Başbakan önce Washington’a gidecek sonra da New York’a geçecek. Perde arkasında konuşulanlar bu ziyaretin sonuç getirmeyeceğini gösteriyor.
PROTOKOL ANLAŞMAZLIĞI
Washington’dan gelen bilgilere göre Türkiye hükümeti Binali Yıldırım’ın Beyaz Saray kapısında törenle karşılanmasını talep etti. Bu karşılama hem iki ülke arasındaki buzların soğumaya başlayacağına işaret olacaktı hem de Amerika’nın hâlâ Türkiye’ye değer verdiğinin göstergesi sayılacaktı. Bu talep Amerika tarafından reddedildi. Başkan Yardımcısı Mike Pence’nin ofisi, bu tarz bir karşılamanın Trump tarafından yapılabileceğini gerekçe göstererek kibarca ‘hayır’ dedi. Türkiye’nin iç politikaya dönük malzeme oluşturma girişimi de böylelikle sonuç vermemiş oldu.
BAŞBAKAN MUHATAP BULAMAYACAK
Binali Yıldırım Başbakan sıfatı ile Amerika’ya gidiyor ancak o dönemde Trump yönetiminin en etkin isimleri Asya’da olacak. Yani, aslında Washington boşalmışken ziyaret yapılıyor. Türkiye tarafı bunun farkında olduğu için ziyareti düşük profilli göstermeye çalışıyor. Hatta geçen cuma günü iki ülkenin dışişleri bakanları ziyaret öncesinde telefonda konuştular. O görüşmeden kayda değer bir sonuç alınamadı.
Bu yüzden, ziyaretin büyük çoğunluğu başkent Washington yerine New York’a ayrıldı.
MEVCUT SORUNLAR VE ZİYARET
Başbakan Yıldırım ve Mike Pence’in görüşme süresi 40 dakika olarak planlanıyor. İki ülke arasındaki sorunların başında Gülen’in iadesi, Zarrab davası, ABD’nin YPG’ye silah desteğinde bulunması ve vize krizi geliyor. Ancak, Ankara özel olarak üzerinde durmayı hedeflediği konular Zarrab davası ve vizelerin askıya alınması olacak. Her iki konuda da ABD başkan yardımcısının yapacağı bir şey yok. Vize krizinde dış işlerine, Zarrab davasında da Adalet Bakanlığı bakıyor deyip işin içinden çıkacak, nitekim daha önceki Erdoğan – Trump görüşmelerinde Amerikan tarafının en belirgin tavrı bu olmuştu.
İPHONE X ALMAK İÇİN BİLE ERKEN
Washington ve Ankara kulislerinde Binali Yıldırım’ın ziyareti fuzuli görülüyor. İpler tamamen koptu görünümü vermemek adına gerçekleştirilen bu ziyaret ne vize krizini çözecek ne de Zarrab’ın salıverilmesini sağlayacak. Tüm bu ziyaretlerin ortak özelliği heyette bulunan kişilerin apple mağazalarına gidip eşe dosta ucuz telefon almalarıydı. Bu sefer bu bile gerçekleşmeyecek. Çünkü Apple sadece ön sipariş verenlere yeni telefonunu satıyor. Yani İphone X almak için bile erken.
AMAÇ ERDOĞAN’A TRUMP İLE GÖRÜŞME AYARLAMAK
Mevcut sorunlara çözüm getirmesi beklenmeyen bu ziyaretin nihai hedefi Erdoğan’ı Trump ile görüştürecek bir zemin hazırlamak. Özellikle vize krizinde ‘Başkanlar konuşursa çözülür’ havası estiriliyor olmasının önemli sebeplerinden birisi bu. Tıpkı diğer sorunlarda olduğu gibi Türkiye tarafı yine kendi penceresinden bakıp bataklığı gül bahçesi gibi görüyor. ABD Türkiye’den 3 adım bekliyor. Birincisi İzmir’de tutuklu bulunan Papaz Brason’un serbest bırakılması. İkincisi, Amerikan misyonlarında çalışan kişilerin tutuklanmayacağına dair garanti verilmesi. Üçüncüsü de tutuklanan 2 elçilik çalışanının ivedilikle serbest bırakılması. Aksi halde Türkiye’nin ‘Al rehineyi ver rehineyi’ şeklinde başlattığı ve Rezza Zarrab’ı almayı hedefleyerek sonlandırmak istediği bu oyun sonuç vermeyecek. Hatta belki de Erdoğan ve yanındakilerin Zarrab davasına sanık olarak girme ihtimalinin varlığı tartışılıyor.
REZA ZARRAB DAVASI 27 KASIM’DA BAŞLIYOR
New York Times, Reza Zarrab’ın suçunu kabul etmeye hazırlandığını belirten haber yapmıştı. Haberde bu bilgi birden fazla kaynağa dayandırılıyordu. Zarrab davası 22 Kasımda 3 hafta sürmesi beklenen bir mahkeme ile sonuca kavuşacak. Savcılık, Zarrab’ın ses kaydını içeren 17-25 Aralık tapelerinin delil olarak dinlenmesini talep etti. Bu talep hakim tarafından kabul görürse AKP’li bir çok eski bakanın ismi bu davaya sanık olarak eklenecek. Hatırlanacaktır, Eski Bakan Zafer Çağlayan Zarrab davsına sanık olarak eklenmişti. Başbakan Binali Yıldırım davaya yeni isimlerin eklenmesini önlemek amacıyla da geliyor. Türkiye’de şantaj montaj güzellemeleri ile karartılıp üstü kapatılan 17-25 Aralık tüm dünyada yankı bulacak şekilde gündeme gelebilir.
Washington kulislerinde “iPhoneX almak için bile erken” yorumları yapılıyor.
Başbakan Binali Yıldırım ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’nin davetlisi olarak Amerika’ya gidiyor. Bu ziyaret vizelerin askıya alınmasından önce kararlaştırıldı. Başbakan Yıldırım’a bazı bakanlar da eşlik edecek. Başbakan önce Washington’a gidecek sonra da New York’a geçecek. Perde arkasında konuşulanlar bu ziyaretin sonuç getirmeyeceğini gösteriyor.
PROTOKOL ANLAŞMAZLIĞI
Washington’dan gelen bilgilere göre Türkiye hükümeti Binali Yıldırım’ın Beyaz Saray kapısında törenle karşılanmasını talep etti. Bu karşılama hem iki ülke arasındaki buzların soğumaya başlayacağına işaret olacaktı hem de Amerika’nın hâlâ Türkiye’ye değer verdiğinin göstergesi sayılacaktı. Bu talep Amerika tarafından reddedildi. Başkan Yardımcısı Mike Pence’nin ofisi, bu tarz bir karşılamanın Trump tarafından yapılabileceğini gerekçe göstererek kibarca ‘hayır’ dedi. Türkiye’nin iç politikaya dönük malzeme oluşturma girişimi de böylelikle sonuç vermemiş oldu.
BAŞBAKAN MUHATAP BULAMAYACAK
Binali Yıldırım Başbakan sıfatı ile Amerika’ya gidiyor ancak o dönemde Trump yönetiminin en etkin isimleri Asya’da olacak. Yani, aslında Washington boşalmışken ziyaret yapılıyor. Türkiye tarafı bunun farkında olduğu için ziyareti düşük profilli göstermeye çalışıyor. Hatta geçen cuma günü iki ülkenin dışişleri bakanları ziyaret öncesinde telefonda konuştular. O görüşmeden kayda değer bir sonuç alınamadı.
Bu yüzden, ziyaretin büyük çoğunluğu başkent Washington yerine New York’a ayrıldı.
MEVCUT SORUNLAR VE ZİYARET
Başbakan Yıldırım ve Mike Pence’in görüşme süresi 40 dakika olarak planlanıyor. İki ülke arasındaki sorunların başında Gülen’in iadesi, Zarrab davası, ABD’nin YPG’ye silah desteğinde bulunması ve vize krizi geliyor. Ancak, Ankara özel olarak üzerinde durmayı hedeflediği konular Zarrab davası ve vizelerin askıya alınması olacak. Her iki konuda da ABD başkan yardımcısının yapacağı bir şey yok. Vize krizinde dış işlerine, Zarrab davasında da Adalet Bakanlığı bakıyor deyip işin içinden çıkacak, nitekim daha önceki Erdoğan – Trump görüşmelerinde Amerikan tarafının en belirgin tavrı bu olmuştu.
İPHONE X ALMAK İÇİN BİLE ERKEN
Washington ve Ankara kulislerinde Binali Yıldırım’ın ziyareti fuzuli görülüyor. İpler tamamen koptu görünümü vermemek adına gerçekleştirilen bu ziyaret ne vize krizini çözecek ne de Zarrab’ın salıverilmesini sağlayacak. Tüm bu ziyaretlerin ortak özelliği heyette bulunan kişilerin apple mağazalarına gidip eşe dosta ucuz telefon almalarıydı. Bu sefer bu bile gerçekleşmeyecek. Çünkü Apple sadece ön sipariş verenlere yeni telefonunu satıyor. Yani İphone X almak için bile erken.
AMAÇ ERDOĞAN’A TRUMP İLE GÖRÜŞME AYARLAMAK
Mevcut sorunlara çözüm getirmesi beklenmeyen bu ziyaretin nihai hedefi Erdoğan’ı Trump ile görüştürecek bir zemin hazırlamak. Özellikle vize krizinde ‘Başkanlar konuşursa çözülür’ havası estiriliyor olmasının önemli sebeplerinden birisi bu. Tıpkı diğer sorunlarda olduğu gibi Türkiye tarafı yine kendi penceresinden bakıp bataklığı gül bahçesi gibi görüyor. ABD Türkiye’den 3 adım bekliyor. Birincisi İzmir’de tutuklu bulunan Papaz Brason’un serbest bırakılması. İkincisi, Amerikan misyonlarında çalışan kişilerin tutuklanmayacağına dair garanti verilmesi. Üçüncüsü de tutuklanan 2 elçilik çalışanının ivedilikle serbest bırakılması. Aksi halde Türkiye’nin ‘Al rehineyi ver rehineyi’ şeklinde başlattığı ve Rezza Zarrab’ı almayı hedefleyerek sonlandırmak istediği bu oyun sonuç vermeyecek. Hatta belki de Erdoğan ve yanındakilerin Zarrab davasına sanık olarak girme ihtimalinin varlığı tartışılıyor.
REZA ZARRAB DAVASI 27 KASIM’DA BAŞLIYOR
New York Times, Reza Zarrab’ın suçunu kabul etmeye hazırlandığını belirten haber yapmıştı. Haberde bu bilgi birden fazla kaynağa dayandırılıyordu. Zarrab davası 22 Kasımda 3 hafta sürmesi beklenen bir mahkeme ile sonuca kavuşacak. Savcılık, Zarrab’ın ses kaydını içeren 17-25 Aralık tapelerinin delil olarak dinlenmesini talep etti. Bu talep hakim tarafından kabul görürse AKP’li bir çok eski bakanın ismi bu davaya sanık olarak eklenecek. Hatırlanacaktır, Eski Bakan Zafer Çağlayan Zarrab davsına sanık olarak eklenmişti. Başbakan Binali Yıldırım davaya yeni isimlerin eklenmesini önlemek amacıyla da geliyor. Türkiye’de şantaj montaj güzellemeleri ile karartılıp üstü kapatılan 17-25 Aralık tüm dünyada yankı bulacak şekilde gündeme gelebilir.
Washington kulislerinde “iPhoneX almak için bile erken” yorumları yapılıyor.
Başbakan Binali Yıldırım ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’nin davetlisi olarak Amerika’ya gidiyor. Bu ziyaret vizelerin askıya alınmasından önce kararlaştırıldı. Başbakan Yıldırım’a bazı bakanlar da eşlik edecek. Başbakan önce Washington’a gidecek sonra da New York’a geçecek. Perde arkasında konuşulanlar bu ziyaretin sonuç getirmeyeceğini gösteriyor.
PROTOKOL ANLAŞMAZLIĞI
Washington’dan gelen bilgilere göre Türkiye hükümeti Binali Yıldırım’ın Beyaz Saray kapısında törenle karşılanmasını talep etti. Bu karşılama hem iki ülke arasındaki buzların soğumaya başlayacağına işaret olacaktı hem de Amerika’nın hâlâ Türkiye’ye değer verdiğinin göstergesi sayılacaktı. Bu talep Amerika tarafından reddedildi. Başkan Yardımcısı Mike Pence’nin ofisi, bu tarz bir karşılamanın Trump tarafından yapılabileceğini gerekçe göstererek kibarca ‘hayır’ dedi. Türkiye’nin iç politikaya dönük malzeme oluşturma girişimi de böylelikle sonuç vermemiş oldu.
BAŞBAKAN MUHATAP BULAMAYACAK
Binali Yıldırım Başbakan sıfatı ile Amerika’ya gidiyor ancak o dönemde Trump yönetiminin en etkin isimleri Asya’da olacak. Yani, aslında Washington boşalmışken ziyaret yapılıyor. Türkiye tarafı bunun farkında olduğu için ziyareti düşük profilli göstermeye çalışıyor. Hatta geçen cuma günü iki ülkenin dışişleri bakanları ziyaret öncesinde telefonda konuştular. O görüşmeden kayda değer bir sonuç alınamadı.
Bu yüzden, ziyaretin büyük çoğunluğu başkent Washington yerine New York’a ayrıldı.
MEVCUT SORUNLAR VE ZİYARET
Başbakan Yıldırım ve Mike Pence’in görüşme süresi 40 dakika olarak planlanıyor. İki ülke arasındaki sorunların başında Gülen’in iadesi, Zarrab davası, ABD’nin YPG’ye silah desteğinde bulunması ve vize krizi geliyor. Ancak, Ankara özel olarak üzerinde durmayı hedeflediği konular Zarrab davası ve vizelerin askıya alınması olacak. Her iki konuda da ABD başkan yardımcısının yapacağı bir şey yok. Vize krizinde dış işlerine, Zarrab davasında da Adalet Bakanlığı bakıyor deyip işin içinden çıkacak, nitekim daha önceki Erdoğan – Trump görüşmelerinde Amerikan tarafının en belirgin tavrı bu olmuştu.
İPHONE X ALMAK İÇİN BİLE ERKEN
Washington ve Ankara kulislerinde Binali Yıldırım’ın ziyareti fuzuli görülüyor. İpler tamamen koptu görünümü vermemek adına gerçekleştirilen bu ziyaret ne vize krizini çözecek ne de Zarrab’ın salıverilmesini sağlayacak. Tüm bu ziyaretlerin ortak özelliği heyette bulunan kişilerin apple mağazalarına gidip eşe dosta ucuz telefon almalarıydı. Bu sefer bu bile gerçekleşmeyecek. Çünkü Apple sadece ön sipariş verenlere yeni telefonunu satıyor. Yani İphone X almak için bile erken.
AMAÇ ERDOĞAN’A TRUMP İLE GÖRÜŞME AYARLAMAK
Mevcut sorunlara çözüm getirmesi beklenmeyen bu ziyaretin nihai hedefi Erdoğan’ı Trump ile görüştürecek bir zemin hazırlamak. Özellikle vize krizinde ‘Başkanlar konuşursa çözülür’ havası estiriliyor olmasının önemli sebeplerinden birisi bu. Tıpkı diğer sorunlarda olduğu gibi Türkiye tarafı yine kendi penceresinden bakıp bataklığı gül bahçesi gibi görüyor. ABD Türkiye’den 3 adım bekliyor. Birincisi İzmir’de tutuklu bulunan Papaz Brason’un serbest bırakılması. İkincisi, Amerikan misyonlarında çalışan kişilerin tutuklanmayacağına dair garanti verilmesi. Üçüncüsü de tutuklanan 2 elçilik çalışanının ivedilikle serbest bırakılması. Aksi halde Türkiye’nin ‘Al rehineyi ver rehineyi’ şeklinde başlattığı ve Rezza Zarrab’ı almayı hedefleyerek sonlandırmak istediği bu oyun sonuç vermeyecek. Hatta belki de Erdoğan ve yanındakilerin Zarrab davasına sanık olarak girme ihtimalinin varlığı tartışılıyor.
REZA ZARRAB DAVASI 27 KASIM’DA BAŞLIYOR
New York Times, Reza Zarrab’ın suçunu kabul etmeye hazırlandığını belirten haber yapmıştı. Haberde bu bilgi birden fazla kaynağa dayandırılıyordu. Zarrab davası 22 Kasımda 3 hafta sürmesi beklenen bir mahkeme ile sonuca kavuşacak. Savcılık, Zarrab’ın ses kaydını içeren 17-25 Aralık tapelerinin delil olarak dinlenmesini talep etti. Bu talep hakim tarafından kabul görürse AKP’li bir çok eski bakanın ismi bu davaya sanık olarak eklenecek. Hatırlanacaktır, Eski Bakan Zafer Çağlayan Zarrab davsına sanık olarak eklenmişti. Başbakan Binali Yıldırım davaya yeni isimlerin eklenmesini önlemek amacıyla da geliyor. Türkiye’de şantaj montaj güzellemeleri ile karartılıp üstü kapatılan 17-25 Aralık tüm dünyada yankı bulacak şekilde gündeme gelebilir.