Türkiye, son birkaç gündür Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayın aodaklanmış durumda.
Kaşıkçı’nın gazetesi Washington Post, gazetecinin konsolosluğa giriş yaptığı andaki görüntüsünü yayımlarken BBC de son röportajını yayımladı.
Hürriyet’in aktardığı BBC’de yer alan haberde, Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı’nın, kaybolduğu 2 Ekim tarihinden 3 gün önce İngiltere’nin başkenti Londra’da bir konferansa katıldığı belirtiliyor.
Kaşıkçı, konferans sonrası BBC’ye verdiği röportajda da, “Suudi Arabistan’da büyük bir değişim yaşanıyor. Bu daha önce hiç görmediğimiz bir şey. Eleştiri yapan gazeteciler tutuklanıyor. Tutuklananlar muhalif bile değil. Bu olaylar insanları korkutuyor” görüşünü dile getiriyor.
Birçok arkadaşının sebepsiz tutuklandığını duyduğunu ve bu nedenle Suudi Arabistan’a dönmediğini dile getiren Kaşıkçı, “Ben sadece bir gazeteciyim. Konuşma, yazma özgürlüğüne sahip bir gazeteciyim. Washington Post gazetesi bana bir alan verdi ve ben de orada düşüncelerimi özgürce yazıyorum. Keşke bu fırsat bana kendi ülkemde verilseydi” ifadesini kullanıyor.
Washington Post gazetesi, Kaşıkçı’nın köşesini, kendi imzası altında “Kayıp bir ses” başlığıyla ve boş bir sütun olarak yayımlamıştı. Ayrıca gazete, editöryal köşesinde de Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a bir çağrı yaparak, ‘Kaşıkçı’nın özgür ve işine devam edebilir durumda olduğun’” garanti etmesini istemişti.
Kaşıkçı’nın akıbetine dair Cumhurbaşkanı Erdoğan, işin takipçisi olacağını açıklarken Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı ise “Bize ulaşan bilgi öldürüldüğü yönünde. Bu kesinleşti. Büyük ihtimalle bugün, yarın bütün detayları açıklanacak” demişti.
Kışlakçı, “Bütün dünya medyasının başı sağ olsun. Çok önemli bir gazeteciydi. Sadece bizim dostumuz değil, aynı zamanda dünyanın yakından bildiği, önemli bir isimdi. Tüm dünyanın sevdiği bir gazeteciydi” diye konuşmuştu.
Kışlakçı’nın Türk polisine dayandırdığı iddiasına göre Suudi Arabistan gelen 15 kişilik infaz ekibi Kaşıkçı’yı öldürdü.