Deniz Baykal, CHP’nin 1946 seçimlerinde hile yaptığını kabul etti. Baykal, bu tarihi çıkışıyla Erdoğan’ın akıbetinin de nasıl aynı olacağını anlattı.
Baykal, “46 seçimi 27 yıllık iktidarı bitiren seçim oldu. Valiler müdahale etti, şimdi de müdahale etti. 46 seçimi nasıl bitirmişse iktidarı ve yıllarca dile dolanmışsa, bu da öyle olacak. Bu çok ayıplı bir seçim, yakışmıyor bu seçim Türkiye’ye” diyerek partisi açısından da oldukça tarihi bir çıkış yaptı. Bir yandan CHP’nin hileli zaferine dair partisi adına kritik bir özeleştiri yaparken, diğer yandan Erdoğan’ın hileli seçim zaferiyle İnönü dönemi CHP’sinin tek rakibi olduğunu söylemiş oldu.
Peki, 1946 seçimlerinde ne olmuştu?
21 Temmuz 1946… Türkiye Cumhuriyeti, demokrasi sancıları çekiyor… Ve bu kritik tarihte ilk kez çok partili genel seçim yapıldı. Seçimlere, 27 yıllık tek parti (CHP) iktidarının gölgesi düştü… Zira seçimden bir ay önce 5 Haziran’da Milletvekili Seçim yasası değiştirildi, Cumhuriyet tarihinde ilk defa tek dereceli seçim esasına dayalı olarak halk oylaması yapıldı.
Seçime Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti ve bağımsızlar katılıyordu. Çoğunluğu kazanmak için 233 sandalye gerekiyordu.
SEÇMEN OYUNU GÖSTERMEK ZORUNDA KALDI
Ne var ki, Türkiye’nin ilk çok partili genel seçimi adli denetim dışında, iktidar partisinin büyük baskısı altında gerçekleşti. İnsan haklarına aykırı şekilde açık oy, gizli sayım uygulandı. Yani seçmenler oylarının rengini göstermek zorunda kaldı… Böylece iktidar, vatandaşa aba altından sopa göstermiş oldu… CHP’ye atılmayan oylar, memur, işçi, sıradan vatandaş için çileli bir hayatın başlangıcı olabilirdi. Diğer taraftan demokrasinin temel kuralı açık sayım ilkesi de gizli sayıma çevrilerek, hile ve şaibenin kapıları sonuna kadar açıldı. İktidarın görevlilerinin sandık başlarında yazdıkları oy rakamlarını ne denetleyebilecek, ne de sonuca itiraz edebilecek mekanizma vardı. Tıpkı, AKP’nin kazandığı son 3 seçimde olduğu gibi.
İKTİDAR, DÜŞÜŞÜNÜ OYLADI
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 8. Dönem milletvekilleri işte böyle şaibeli bir seçimin ardından belirlendi. CHP 395, Demokrat Parti 66, Bağımsızlar 4 milletvekili çıkardı. Görünürde seçimi İsmet İnönü kazandı. Ancak Deniz Baykal’la beraber siyaset tarihçilerinin de konsensüsle işaret ettiği gibi, hileli 1946 seçimi, 27 yıllık CHP iktidarının aslında bitiş fermanıydı. Halk cezayı 1950’de keserek, Demokrat Parti’yi iktidar yaptı. CHP ise on yıllarca içinden çıkılamayacak çalkantılı bir döneme girdi.
TARİH TEKERRÜR EDER Mİ?
16 Nisan’da yaşadıklarımız da tek parti iktidarının koltuğu bırakmamak için yaptığı hile ve baskı sürecine çok benziyor. Yine Deniz Baykal’ın ifadesiyle, “Bu son referandum, hem referandum sürecindeki haksızlığıyla, adaletsizliğiyle, hukuksuzluğuyla, hem de sandık sürecinin çarpıklığıyla, belki dünya tarihinde ilk kez mühürsüz oy kullanmayı yasal kabul eden bir yetkili organ kararının ışığında yapılmış olmasıyla başlayan seçim süreci.” Tek adamlığa geçişin son dönemeci de geride kaldı ancak 1946-1950 arasındaki sürecin tekerrür etme ihtimalini herhalde AKP’liler dahi dışlamıyorlardır.
Aktihaber